Merkezi Tayland'da olan "The Arakan Project" adlı insan hakları kuruluşunun direktörü Chris Lewa, Myanmar'ın Arakan (Rakhine) eyaletinde ordu ve Budist milliyetçilerin Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik saldırılarına ilişkin, "Ordu ve diğer sivillerin, arkalarında delil bırakmamak için öldürdükleri kişilerin cesetlerini toplayarak yaktıklarını tespit ettik." dedi.
Lewa, BBC'ye yaptığı açıklamada, kuruluşun Arakan'daki şiddet olaylarını izlediğini belirterek, Rathidaung kentinde sadece bir yerleşim yerinde en az 130 Arakanlı Müslümanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Aynı bölgedeki üç diğer köyde de "onlarca" Arakanlı Müslümanın öldüğüne yönelik duyumlar aldıklarını kaydeden Lewa, "Güvenlik güçleri köyleri kuşatarak insanlara rastgele ateş ediyor. Ayrıca geçen yıl ekim ayındaki olaylara kıyasla, şu andaki olaylarda Budist halktan daha çok sayıda kişinin orduya yardım ettiğini görüyoruz." diye konuştu.
Arakan'da ordunun operasyonlara devam ettiğine işaret eden Lewa, "Ordu ve diğer sivillerin, arkalarında delil bırakmamak için öldürdükleri kişilerin cesetlerini toplayarak yaktıklarını tespit ettik." ifadelerini kullandı.
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün onlarcası yakılırken, on binlerce Arakanlı Müslüman da can güvenliği nedeniyle bölgeden kaçmaya çalışıyor.
Siviller kara ve deniz yoluyla Myanmar'dan Bangladeş'e geçmeye gayret ediyor. BM, şu ana kadar 87 bin Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e geçtiğini bildiriyor ancak on binlercesinin sınır bölgesindeki bekleyişi de sürüyor.
Myanmar hükümetinin uluslararası kuruluşlara bölgeye giriş izni vermemesi nedeniyle ölü sayısı ise saptanamıyor. Arakanlı sivil toplum kuruluşları hayatını kaybeden sivillerin sayısının bini aştığını bildirirken, bazıları rakamın binlerce olduğunu iddia ediyor.
Myanmar yönetimi, göç yoluna düşen ya da evsiz kalan Arakanlı Müslümanlara insani yardım ulaştırılmasına da izin vermiyor.
***
Akdeniz’de arama-kurtarma faaliyetinde bulunan STK’dan Arakan kararı
Malta’da üç yıl önce Akdeniz’i geçmeye çalışan göçmenlerin can kaybını önlemek amacıyla kurulan Migrant Offshore Aid Station'dan (MOAS) yapılan basın açıklamasından, operasyonların Akdeniz’den Güneydoğu Asya’ya kaydırılması kararı alındığı bildirildi.
MOAS, kararını, "denizde kurtarılanların hoş karşılanmadığı ve güvenli limana taşınma garantisinin olmadığı bir düzenin parçası olmak istememe" gerekçesine dayandırdı.
Açıklamada, MOAS'un, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un çağrısı doğrultusunda Myanmar’ın Arakan bölgesinde yardım faaliyeti yapacağı kaydedildi.
STK’ların bölgede başına buyruk hareket etmesini istemeyen İtalya, bu kapsamda İçişleri Bakanlığı aracılığıyla söz konusu bölgede MOAS gibi arama-kurtarma faaliyetleri yapan STK'larla 31 Temmuz'da bir anlaşma imzalamıştı.
Anlaşma, Libya karasularına girmemek, uluslararası sularda açık kimlikle faaliyette bulunmak, göçmen teknesinin hareketinden önce insan kaçakçılarıyla herhangi bir iletişimde bulunmamak, mali yapıların şeffaflığı konuların kapsıyor. Anlaşmayı bazı STK'lar imzalamamıştı.
İtalya’da, geçen nisan ayında Katanya Cumhuriyet Başsavcısı Carmelo Zuccaro'nun, Akdeniz’deki göçmen kurtarma faaliyetlerine katılan STK'ların insan tacirleriyle bağlantılı olduğu yönündeki ifadeleri üzerine gözler STK’lara çevrilmişti.
İtalya, son olarak Fransa ile geçen hafta bölge ülkeleriyle düzensiz göçe yönelik Paris’te yapılan zirvede, Libya, Çad ve Nijer'de kabul merkezleri kurulması ve göçün Avrupa'ya gelmeden bu ülkelerde durdurulması konusunda da AB'nin desteğini sağlamıştı.
***
Tunus'tan Myanmar'a kınama
Tunus Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Arakanlı Müslümanlardan binlercesinin ölümü, on binlercesinin mülteci durumuna düşmesi ya da muhasara altında kalmasına yol açan acımasız katliamlar, soykırım, evlerin yakılması, zorla yerlerinden edilme ve ağır hak ihlallerinin kınandığı belirtildi.
Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerinin, Myanmar'da yaşananlar karşısında sorumluluklarını üstlenmesi ve Arakanlı Müslümanların korunması için acilen müdahalede bulunması gerektiği vurgulanan açıklamada, bölgeye insani yardımların ulaştırılması ve Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı etnik temizlikten kurtarılması istendi.
Açıklamada ayrıca Myanmar hükümetinin uluslararası hukuka uyması için gerekli tüm icraatların gerçekleştirilmesi ve yaşam hakkı başta olmak üzere Arakanlı Müslümanların temel haklarını kullanabilir olmalarının sağlanması talep edildi.
Pakistan'dan İİT'nin çağrısına olumlu yanıt
Pakistan Dışişleri Bakanı Havaca Muhammed Asif, yaptığı yazılı açıklamada, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) masum Arakanlı Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerin durdurulması için acilen ve etkili adım atılması çağrısını olumlu karşıladı.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonu'nun nihai raporundaki tavsiyelerini desteleyen Asif, "Arakan'da yaşananlar uluslararası toplumun vicdanını zorluyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet, insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk ihlalleri üzüntü verici." değerlendirmesinde bulundu.
Pakistan'ın, Arakanlı Müslümanların "acılarını dindirmek" için insani yardım yapacağına yönelik teminat veren Asif, Müslümanlar ile etnik, din ve dil azınlıklarına yönelik nefret söylemi, ayrımcılık ve ön yargının yayılmasından endişe duyduğunu kaydetti.
Hamas'tan kınama
Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Reşak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Arakanlı Müslümanlar aleyhinde devam eden suç eylemlerini kınadığını belirterek, "Arap ve Müslüman ülkelerin geri durması ile uluslararası sessizlik ortasında Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı katliam, tehcir ve soykırımı üzüntüyle takip ediyoruz." ifadesini kullandı.
Myanmar'daki Müslüman azınlığın maruz kaldığı terör, katliam ve evlerinden kovulma eylemleri karşısında sessiz kalınamayacağı ve durumun tarif edilemeyecek boyutlara ulaştığını vurgulayan Reşak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Arakanlı Müslümanların acılarını dile getiren ve onların meselesine sahip çıkan tüm görüşmeleri ve çalışmalarının olabildiğince yanında olduklarını aktardı.
Fas'tan BM'ye çağrı
Fas’ın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Tevhid ve Islah Hareketi Lideri Abdurrahim Şeyhi tarafından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderilen mesajda, BM’nin Arakan’da yaşanan insanlık suçuna karşı somut adımlar atması ve Myanmar yönetimine bu vahşi saldırıları durdurması için baskı yapması talep edildi.
Şeyhi mesajında, BM tarafından kurulacak bir komisyonca bölgede yaşananların kayıt altına alınarak, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sunulmasını, böylece olayın failleri hakkında yargılama sürecinin başlatılabileceğini belirtti.
Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen cinayet ve zulümlerin kınandığı mesajda, Myanmar ordusunun ve polisinin olaylara katılanlara göz yumarak bu insanlık suçuna ortak olduğu kaydedildi.
BM’nin güvenilirliğinin bu ciddi insan hakları ihlalleri karşısında göstereceği tavra bağlı olduğu belirtilen mesajda, masum sivillere, kadın ve çocuklara karşı savaş suçu işleyen sorumluların adalet karşısına çıkarılması için somut adımlar atılması gerektiği ifade edildi.
***
BM Raportörü Lee: Myanmar hükümeti artık bir adım atmalı
BBC'nin haberine göre, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Özel Raportörü Yanghee Lee, 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar ordusu ve Budist milliyetçilerin saldırısı altındaki Arakan'da durumun, geçen yıl ekim ayında yaşananlardan "çok daha kötü" olduğunu vurguladı.
Lee, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'ye çağrıda bulunarak "Aung San Suu Çii bir adım atmalı. Bu, yönetimi altındaki herkesi korumak için her devletten beklenilen bir harekettir." diye konuştu.
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün onlarcası yakılırken, on binlerce Arakanlı Müslüman da can güvenliği nedeniyle bölgeden kaçmaya çalışıyor.
Siviller kara ve deniz yoluyla Myanmar'dan Bangladeş'e geçmeye gayret ediyor. BM, şu ana kadar 87 bin Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e geçtiğini bildiriyor ancak on binlercesinin sınır bölgesindeki bekleyişi de sürüyor.
Myanmar hükümetinin uluslararası kuruluşlara bölgeye giriş izni vermemesi nedeniyle ölü sayısı ise saptanamıyor. Arakanlı sivil toplum kuruluşları hayatını kaybeden sivillerin sayısının bini aştığını bildirirken, bazıları rakamın binlerce olduğunu iddia ediyor.
Myanmar yönetimi, göç yoluna düşen ya da evsiz kalan Arakanlı Müslümanlara insani yardım ulaştırılmasına da izin vermiyor.
AA