Çin televizyonu, Mesut Özil’in Uygur tepkisi sonrası Arsenal’in maçını yayından kaldırdı.
Bu zulme sessiz kalamazsınız
Çin Merkez Televizyonu (CCTV), Mesut Özil’in Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’deki insan hakları ihlallerine ve buna sessiz kalan İslam dünyasına tepki göstermesinin ardından, bu futbolcunun formasını giydiği İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal’in maçını yayından kaldırdı.
CCTV’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Arsenal ve Manchester City arasında oynanacak maç, televizyonun canlı yayın programından kaldırıldı. Kanal, iptal ettiği Arsenal maçı yerine daha önce oynanan Tottenham-Wolverhampton maçını ekrana getirdi. Özil, cuma günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Batı medyasında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlalleri hakkında haberler yapılırken, Müslüman dünyasının konuya sessiz kaldığı eleştirisinde bulunmuştu. Çin Futbol Federasyonu, Özil’in yorumlarında “büyük öfke ve hayal kırıklığı” olduğu açıklamasını yapmıştı. Arsenal’den yapılan açıklamada ise söz konusu paylaşımın Özil’in kişisel görüşleri olduğu belirtilerek, “Arsenal, bir futbol kulübü olarak politikaya karışmama ilkesine her zaman bağlıdır.” ifadesi kullanılmıştı. Premier Lig, yurt dışında en büyük geliri elde ettiği Çin’deki yayın kuruluşlarına, 2019-2022 dönemi için 700 milyon dolar tutarında yayın hakları satışı gerçekleştirmişti.
***
BM RAPORU: ÇİN UYGUR TÜRKLERİNİ TOPLAMA KAMPLARINA GÖNDERİYOR
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “mesleki eğitim merkezi” adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz’da, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çok sayıda kişinin “önleyici polisiye tedbiri” adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti. BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.