Ancak haftalar sonra başbakanlıktan gelen cevap Türk babayı bir kez daha yıktı.

Irak asıllı eşinin 2006'da çocuklarını da alarak kadın sığınma evine gittiğini belirten İrfan Yavuz, Gençlik Dairesi (Jugendamt) yetkililerinin annenin psikolojik sorunlarını gerekçe göstererek çocukları İbo’yu tek başına bir Alman bakıcı aileye, Cane ve Melek’i de başka bir bakıcı aileye verdiğini anlattı.

Kardeşlerin ayrılmaması için dava açtığını belirten İrfan Yavuz, sesini her yere duyurmak için tam bin 300 mektup yazdığını belirtti. Bir yıl süren bir hukuk mücadelesinin ardından çocukların mahkeme kararıyla tekrar anneye verildiğini belirti. 2013 yılında açtığı davada mahkeme tarafından basına konuşma yasağı getirilen İrfan Yavuz eşinden boşandı ama çocuklarını görmek için mücadelesine devam ediyor.

MERKEL’E VE SPD’YE MEKTUP

Çocuklarını görebilmek uğruna her yolu deneyen İrfan Yavuz, daha sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel’e ve Sosyal Demokrat Parti'ye derdini anlatan mektuplar yazmış. Başbakanlık bürosundan uzun süre cevap alamayan Yavuz’a nihayet 23 Mart 2015 tarihinde cevap verilir. Fakat bu cevapta “durumdan dolayı üzüntü duyulduğu, ancak kendisine yardım etmelerinin mümkün olmadığı” belirtimiş. SPD’den de benzer bir cevap gelmiş. 

Ancak yine de ümidini hiç yitirmediğini belirten İrfan Yavuz, “Çocuklarım için mücadeleye devam edeceğim. Güya Almanya medeni dünyaya ait. Sistem aileleri birleştirip mutlu olmalarını sağlamak yerine, gençlik daireleri eliyle parçalayıp çocukları ailelerinden alıyor. Ancak bir gün çocuklarıma kavuşacağıma eminim.” diyor.