Yaklaşık 22 saatle en uzun orucun tutulduğu İzlanda'da yaşayan Türk vatandaşı Alptuğ Erkoç, iki küçük kızının da İslam'ı öğrenmesi için onlarla beraber camide iftar edip, cemaatle namaz kılıyor.

Atlas Okyanusu'ndaki ada ülkesi İzlanda'da yaşayan Müslümanlar, en uzun orucu eda ediyor. İmsakın yerel saatle 02.00 civarı olduğu ülkede oruç, yaklaşık 22 saat sürüyor.

İzlanda, en az Müslüman'ın yaşadığı ülkeler arasında yer alıyor. Sayıları bin 500'ü bulan Müslümanlar, 330 bin kişilik İzlanda nüfusunun yaklaşık yüzde 0,5'ini oluşturuyor. İzlanda aynı zamanda en az Türk vatandaşının yaşadığı ülkelerden. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, ada ülkesinde 80 civarında Türk vatandaşı ikamet ediyor.

***

Okumak için tıklayınız:

En uzun orucu onlar tutuyor... "Benim için en iyi Ramazan"

İki saatte üç vakit namaz kılıyorlar: ''Dört vakit namazını kılıp eve döneceğim''

Karikatürlerle Ramazan ayı ve oruç...

Ailelere önemli tavsiyeler: İslâm’a uygun çocuk yetiştirmek için…

***

"Orucunu camide açıyor"

İzlanda'daki Türk vatandaşlarından biri de Balıkesirli Alptuğ Erkoç. Bir İzlanda vatandaşıyla evlenip başkent Reykjavik'e taşınan 30 yaşındaki Erkoç, bir devlet hastanesinin psikiyatri kliniğinde görev yapıyor. Ayşenur ve Nisanur adlarında 4 ve 2 yaşlarında iki kızı bulunan Erkoç, Ramazan ayında orucunu camide açıyor.

Yaklaşık 22 saat oruç tutan Erkoç, "Burada günler uzun olduğu için akşam namazıyla sabah namazı arasında çok kısa bir süre var. Yaklaşık gece 12.00'de orucumuzu açıyoruz, saat 02.15'te de tekrardan oruca başlıyoruz." dedi.

2 saate 3 namaz

Bu süreye 3 namaz vakti sığdırdıklarını anlatan Erkoç, "Gece saat 12.00 gibi akşam namazını kılıp ondan sonra yemeğimizi yiyip hemen yatsı namazına başlıyoruz ve teravihi kılıyoruz. Yatsı ve teravih bittikten yaklaşık 10-15 dakika sonra da sabah namazını kılmaya ve oruca başlıyoruz." şeklinde konuştu.

İzlanda'da ramazan ayı güzel geçse de Türkiye'deki gibi ortamın bulunmadığını, ülkede Müslümanların sayısının az olduğunu dile getiren Erkoç, çocuklarının İslam'ı öğrenmesine ayrı önem veriyor.

Küçük kızları İslam'ı öğrensin diye camiye götürüyor

İftar yaptığı camiye kızlarını da götüren Erkoç, onları namaz kılarken de yanından ayırmıyor. Nüfusu yaklaşık 330 bin olan İzlanda'da halkın çoğunun ya Hristiyan ya da ateist olduğunu ifade eden Erkoç, " Çocuklarımın da dinlerini tanıması için onları elimden geldiği kadar yanımda camiye getiriyorum." ifadesini kullandı.

Kızlarının namaz kılarken yanına geldiğini söyleyen Erkoç, "Hep yanıma gelip üzerime çıkmaya çalışıyorlar ya da bazen benim yaptıklarımı da taklit ediyorlar, böylelikle yavaş yavaş İslam'ı ve namaz kılmayı öğreniyorlar." diye konuştu.

Erkoç ayrıca 10. kez dünyanın en huzurlu ülkesi seçilen İzlanda'nın halkı ve doğasıyla güzel bir ülke olduğu değerlendirmesinde bulundu.

***

Konuyla ilgili olarak...

Kutuplarda namaz vakti

Hollanda/Rotterdam’dan Fatih Yeşiltepe: “Hollanda’da Mayıs-Temmuz ayları arasında yatsı namazı vakti girmiyor. Akşam namazının vakti çıkar çıkmaz şafak söküyor. Yatsı namazının vakti girmeden sabah namazının vakti giriyor. Bu aylarda burada yatsı namazı ne zaman kılınacak, oruç için sahur ne zaman yapılacak? Vakti girmediği için yatsı namazı düşer diyenler var. Kaza namazı niyetine kılınır diyenler var. Eğer kaza namazı niyetine kılınırsa nasıl niyet edilecek?

KUTUPLARDA NAMAZ

Sahih kaynaklarda geçen bir deccal hadisi vardır: Peygamber Efendimiz (asm) ahir zamanda deccalin çıkmasından mu’cizevî bir biçimde haber verip, onun fitne ve fesadından ümmetini uyarıyor. Bu mu’cizevî hadis, hem kutuplarda güneşin tam batmadığı veya tam doğmadığı yerlerde beş vakit namazın nasıl kılınacağı konusunda, hem de deccalin nereden çıkacağı konusunda ipucu veriyor.

Söz konusu hadiste Sahabe-i Kiram soruyor:

“Ya Resulallah! Deccal yeryüzünde ne kadar kalacaktır?”

Resulullah Efendimiz (asm):

“Kırk gün kalacaktır. Bir günü bir yıl gibi, bir günü bir ay gibi, bir günü bir hafta gibi, diğer günleri ise normal günleriniz gibidir.”

Sahabe-i Kiram:

“Ya Resulallah! Bir yıl gibi olan bir günde bir günlük namaz kâfi gelir mi?”

Resulullah Efendimiz (asm)

“Hayır, kâfi gelmez. Siz normal günle miktarını kıyaslayıp takdir edersiniz.”1 buyurmuştur.

Bu hadisten âlimlerin çıkardığı hükümler, kutup bölgelerinde vaktin tam girmediği yerlerde namazın, vakti giren en yakın yere kıyas ve takdir edilerek kılınması, orucun da bu esasa göre tutulması olmuştur. Bu bölgelerde namaz vakitleri konusunda Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının takvimi de mevcuttur. Ona uyulabilir.

Namazı normal şekilde hangi vaktin namazını kılacaksak, o vaktin namazını kılmaya niyet ederek kılacağız.

Bu hadisten Bediüzzaman Hazretlerinin çıkardığı iki tevilden birisi şöyledir: “Büyük deccalin Kutb-i Şimalî dairesinde ve şimal tarafında zuhur edeceğine kinaye ve işarettir. Çünkü Kutb-i Şimalînin mevkiinde bütün sene, bir gece bir gündüzdür. Bir gün şimendifer ile bu tarafa gelse, yaz mevsiminde bir ay mütemadiyen güneş gurup etmez. Daha bir gün otomobil ile gelse, bir haftada daima güneş görünür. Ben Rusya’daki esaretimde bu mevkiye yakın bulunuyordum. Demek, Büyük deccal şimalden bu tarafa tecavüz edeceğini mu’cizâne bir ihbardır.”2

Dipnotlar:

1- Müslim, Fiten, 110 (2937).
2- Bediüzzaman, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2005, s. 926,

Süleyman Kösmene

AA