Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniği'nde hastalar tedavileri kapsamında sinema filmi de izliyor.
Hastane yönetimince hastanedeki atıl bir odanın sinemaya dönüştürülmesiyle psikiyatri hastaları tercih ettikleri filmleri izleme imkanı buluyor.
Sosyal terapi
Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Murat Acar, yaptığı açıklamada, psikiyatri hastalarının tedavisinde başarıyı artırmak için spor, müzik, el işi, resim ve benzeri aktivitelerle terapi yaptıklarını anlatarak, bu tür aktiviteleri psikiyatri doktorlarının talep ettiğini söyledi.
"Hastalara medikal tedavinin yanı sıra sosyal bir terapi imkanı da sunuyoruz" diyen Acar, bu çalışmaların geri dönüşlerinin çok olumlu olduğunu vurguladı.
Acar, hastaların en iyi şekilde tedavi edilmelerinin en büyük hedefleri olduğunu dile getirerek, bu konuda birçok hastaneden daha ileri durumda olduklarını aktardı.
Sinemalı terapi
Psikiyatri Klinik Şefi Süleyman Dönmezdil de daha önce yaptıkları aktiviteler sayesinde hastaların tedavisinde çok hızlı ilerleme kaydettiklerini vurgulayarak bu nedenle aktivitelere sinemalı terapiyi de eklediklerini söyledi.
Atıl bir odayı sinema salonuna dönüştürdüklerine dikkati çeken Dönmezdil, şöyle konuştu:
"4 klinikteki hastalarımız haftada en az 2 gün film izliyor. Bu sosyalleşmeyi de artırıyor. Ayrıca, 'Sanat Atölyesi' projesini hazırladık. Uygulandığında hastalar ebru, el işi, resim ve takı tasarımı gibi çalışmaları Halk Eğitim Merkezi'ndeki eğiticilerin gözetiminde yapacak. Bu etkinlikler sayesinde sosyalleşen hastalarımız bizden bisiklet istiyor. Bir hastamız, 'Ben hayatımda hiç sinemaya gitmemiştim. Allah razı olsun, burada sinema filmi izledim' dedi. Çok mutlu olduk."
Kütüphane yapıldı
Klinikteki hastalar için halkın da desteğiyle kütüphane kurduklarını anlatan Dönmezdil, ünlü yazarların yanı sıra toplumun tüm kesimlerinin kendilerine kitap desteği sunduğunu belirtti.
Hasta yakınları ile de sürekli iletişim halinde olduklarına değinen Dönmezdil, şunları dile getirdi:
"Hasta yakınlarının, hastalarına kaybedilmiş bir insan gözüyle bakmalarını istemiyoruz. Hastaların ilaçlarını düzenli almaları, kontrollerini düzenli yapmaları ve rehabilite edilmeleri halinde sağlıklı insanlardan hiçbir farklarının olmayacağının bilinmesini istiyoruz."