Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde konferans veren even, tedaviden zarar gören hastaların sorumlu doktor, diş hekimi ya da sağlık kuruluşunun yanısıra sigorta şirketlerinden de tazminat talep edebileceğine dikkat çekti.

Sigorta hukuku uzmanı olan Doç. Dr. Seven, hem hastaları hem de hekimleri sigorta koruması altına almanın amaçlandığı, 2010 yılında yürürlüğe girmesine rağmen kamuoyunda yeterince bilinmeyen bu yeni uygulama hakkında şu bilgileri verdi: “Hekim hastaya zarar verdiğinde, hasta dava açıp tazminat istiyor. Bu ödeme, daha önce ya hekimin mal varlığından ya da çalıştığı sağlık kuruluşundan çıkıyordu. Eğer hekimin üzerine kayıtlı yeterli mal varlığı yoksa hasta bir kez daha mağdur oluyordu. Hekimlere, tıbbi müdahaleler sırasında yaptıkları çeşitli mesleki hatalarına yönelik mali güvence sağlayacak mali sorumluluk sigortası zorunluluğu getirildi. Bu sayede doktorlar, problemli ve riskli vakalarla ilgili tazminat talepleri karşısında mali güvenceye kavuştu, aynı zamanda hastalar da güvenceye alınmış oldu.”

Vuran Seven, ister kamuda ister özelde çalışsın bütün hekimlerin ve diş hekimlerinin bu sigortayı yaptırmak zorunda olduğunu dile getirdi: “Doktorlar için dört risk grubu belirlendi. En riskli grupta acil tıp uzmanları, anestezi uzmanları, beyin cerrahları, genel cerrahlar, kalp cerrahları, kadın hastalıkları uzmanları, ortopedi uzmanları ve plastik cerrahlar yer alıyor. Sigorta poliçesinin prim tutarları, risk arttıkça artıyor. Kamuda çalışan doktorların sigorta primlerinin yarısını devlet, yarısını da kendileri karşılıyor. Özel sağlık kurumlarında sigorta yükümlülüğü o kuruma ait, orada çalışan hekime ait değil. Serbest çalışan hekimlerse bu bedeli kendileri karşılamak zorunda. Zorunlu sigortayı yaptırmayan hekim, hekimlik faaliyetine devam edemez, 5 bin lira da idari para cezası var.”