Avustralyalı araştırmacılar, genellikle sebzelerde bulunan aminoasitlerin, sigara tiryakilerinin alışkanlıklarının bırakmasını kolaylaştırdığını belirtiyor.
Avustralyalı ve Brezilyalı araştırmacılar ağır şekilde sigara tiryakisi olanlar üzerinde, N-acetylcysteine ya da NAC isimleriyle bilinen maddeyi kullanarak çalışmalar yaptı. 34 tiryaki üzerinde yapılan denemelerde başarılı sonuçlar alındı.
Victoria Üniversitesi’nden Prof. Michael Berk, bu maddelerin salataların ana malzemesi olan marulda ve diğer yeşil yapraklı sebzelerde bulunduğuna işaret ederek, “N-acetylcysteine ve NAC tabletleri sigara bırakmak için kullanılan “placebo” isimli ilaçtan daha başarılı oldu. Ancak bu araştırmaları şimdilik küçük çaplı bir grupta yaptığımız için şimdilik kesin sonuç ilan edemiyoruz. Bu nedenle daha çok insan üzerinde deneme yaparak sonuçları netleştireceğiz.” dedi.
Araştırmacılar N-acetylcysteine maddesinin marul bitkisinde bulunduğunu, ancak kendilerinin bu maddeyi marulda olduğundan çok daha yoğun bir doz haline getirerek kullandıklarının belirtti.
Prof. Berk ayrıca, kısaca NAC olarak anılan maddenin halen, öksürük şuruplarında ve boya verilerek böbrek röntgeni çekilen hastalara verilen ilaçlarda kullanıldığını ve yan etkisinin bulunmadığını belirtti. NAC ayrıca kokain ve esrar bitkisi kullanan uyuşturucu bağımlılarının tedavisinde de kullanılıyor.
Uzmanlar son zamanlarda büyük bir tehlike olarak ortaya çıkan sentetik uyuşturuculara karşı da aynı maddenin kullanılabilmesi için araştırmalar yapıyor.
Sentetik uyuşturucu tedavisi için kullanılacak ilaçların çok sınırlı olduğuna işaret eden Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Dr Rebecca McKetin, “Kimyasal kökenli olan metamfetamin ya da bilinen adıyla ICE uyuşturucusuna karşı kullanılabilecek çok az ilaç var. NAC maddesi farklı uyuşturucu bağımlılıklarında, uyuşturucuya karşı duyulan açlığın önüne geçebiliyor. Buna göre ICE uyuşturucusuna karşı da işe yarayabilir. NAC maddesi ayrıca beyni ICE uyuşturucusunun zehirleyici etkisine karşı da koruyabilir. Bu yolla ICE kullanıcılarında görülen halüsinasyon, paranoya ve saldırganlık gibi durumların da önüne geçebileceğini ümit ediyoruz.” dedi.