Uludağ, yaptığı yazılı açıklamada, hamilelikte anne ve bebek sağlığı için beslenmenin büyük önem taşıdığını belirterek, bu nedenle anne karnındaki bebeğin ve anne adaylarının sağlığı için beslenmesine dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulundu. 

"Sağlıklı bir gebelikte istenilen kilo artışı ayda bir kilo olmak üzere toplamda 9 kilo kadardır" bilgisini veren Uludağ, genel olarak gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde ayda 1 kilo, son trimesterinde ise 1,5 kilo ağırlık artışının normal, ortalama olarak 9-12,5 kilo, en fazla 14 kilo ağırlık artışının ise kabul edilebilir olduğunu kaydetti.

Uludağ, tüm bu hedeflerin annenin gebeliğe başlangıç kilosu, yaşı ve bireysel özellikleri doğrultusunda kişiye göre değişkenlik gösterebileceğini vurguladı. 

"Bulantılar için güne hafif tuzlu krakerle başlamak faydalı olabilir" 

Medipol Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uludağ, gebelikte sabah bulantılarının sık görüldüğünü, bu sıkıntının zaman zaman tüm gün sürebildiğini belirterek, "Bulantının şiddetli olması ya da uzun sürmesi gebelikte besin alımını azaltabiliyor hatta zaman zaman engelleyebiliyor. Bulantının sık görüldüğü ilk 3 ayda aşırı kokulu, soslu, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak, güne hafif tuzlu krakerle başlamak, zaman zaman miktarına dikkat ederek beyaz leblebi tüketmek faydalı olabilir. Ayrıca zencefil bulantının bastırılması için gebelikte rahatlıkla kullanılabilecek bir bitkidir." ifadelerini kullandı. 

Uludağ, gebelikte her gün düzenli olarak yumurta, et, az yağlı peynir, az yağlı süt ve yoğurt tüketilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: 

"Her gün 1 adet yumurta, 1-2 dilim az yağlı peynir, 2 kase yoğurt veya 2 bardak süt, 3-4 köfte kadar et tüketimi anne adayının ve bebeğin ihtiyaç duyduğu protein miktarını karşılayabilir. Et tercihi haftada 2-3 gün yağsız dana veya kuzu eti, 2-3 gün balık diğer günlerde hindi ve tavuk eti şeklinde olmalı. Özellikle düzenli ve yeterli balık tüketimi; bebeğin zeka, sinir sistemi ve retina gelişimi açısından çok önemli. Karides midye ve benzeri kabuklu deniz ürünleri ağır metaller ve toksinler açısından riskli olduğu için gebelikte uzak durulmalı. Kırmızı et tüketimi günlük demir ihtiyacının karşılanabilmesi açısından da yeterli olmalı. Dalak, ciğer, işkembe gibi sakatatlar ve salam sucuk şarküteri ürünleri de risk taşıdığından gebelikte tüketilmemeli." 

Gebelikte artan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasının annenin kemik ve diş sağlığı, bebeğin de sağlıklı gelişimi açısından çok önemli olduğuna dikkati çeken Uludağ, "Gebelik süresince yetersiz kalsiyum alımında, bebeğin ihtiyacı annenin kemiklerinden kalsiyum çekimi ile karşılanır buna bağlı olarak annede diş kayıpları ve kemik erimesi görülebilir. Günlük kalsiyum ihtiyacının sağlanması için süt ve süt ürünlerini yeterli tüketimi sağlanmalı." bilgisini verdi. 

"Probiyotikler adeta koruyucu bir kalkan" 

Burcu Uludağ, günlük vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanabilmesi için mutlaka yeterli sebze ve meyvenin tüketilmesi gerektiğine işaret ederek, "Her öğün salata ve günde 1 porsiyon mevsimine uygun sebze yemeği tercih edilmeli. Düzenli ve yeterli sebze ve meyve tüketimi kabızlık probleminin engellenmesinde faydalı olur. Düzenli sebze ve meyve tüketimi, tam tahıllı ekmek ve besinlerin tercihi ile kurubaklagiller kabızlığın gelişmesini engeller. Günlük yeterli su tüketimi de kabızlığa karşı korur ve sağlıklı bir gebelik için önemlidir. Günlük 2-2,5 litre su tüketilmeli." değerlendirmesinde bulundu. 

Probiyotik yoğurt ve kefir tüketiminin de hem annenin bağırsak sağlığını koruması hem de doğum kanalının bakteri florasını yararlı bakteriler açısından güçlendirdiğini belirten Uludağ, böylelikle normal doğum sırasında doğum kanalından geçen bebek bu sağlıklı flora ile temas eder ve adeta koruyucu bir kalkanla hayata başlar. 

Gebelikte probiyotik tüketiminin bebeğin bağışıklık sistemini destekleyerek, alerji riskini düşürdüğünü aktaran Uludağ, sağlıklı bir hamilelik için uzak durulması gerekenleri şu şekilde sıraladı: 

"Gebelik süresince, hazır konservelenmiş veya dondurulmuş gıdalardan uzak durulmalı. Şekerli ve katkı maddesi içeren meşrubatlar, meyve suları ve meyveli sodalar, tatlandırıcı içeren içecekler içilmemeli. Gebelikte aşırı miktarda kahve ve çay tüketimi bebeğin kemik gelişimini olumsuz etkileyebiliyor, ayrıca anemiye sebep olabiliyor. Bu sebeple gebelikte kahve ve çay tüketimi azaltılmalı, çay yemeklerden hemen sonra olmamak koşulu ile açık ve limonlu tüketilmeli. Aşırı tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi günlük sodyum alımını arttırabilir bu da ödem problemini beraberinde getirebilir. Bu sebeple tuz tüketimi azaltılmalı, turşu ve benzeri salamura gıdalar, hazır çorbalar, et suyu tabletler tüketilmemeli." 

AA