Yaz döneminde tatil ve okul seçiminin ardından okulların açılmasına kısa bir süre kala hem çocukları hem de aileleri okul heyecanı sardı.
Okula yeni başlayan çocuklar için bu deneyim alışkın olduğu ve bildiği bir çevreden farklı bir dünyaya geçiş demektir. Bu da heyecan verici ve merak uyandırıcı olduğu kadar kaygı verici de olabilir. Uzmanlar, çocuğun gideceği okulu önceden ailece ziyaret ederek bilgilendirmenin faydalı olacağını söyledi.
US Psikiyatri Enstitüsü’nden Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Didem Öztop, çocuklarda yaşanan okul fobisi ve ailelere düşen görevler hakkında bilgi verdi.
Çocuğun karakterine göre okula uyum süreci değişebileceğini belirten Öztop,
"Araştırmalar 7-12 yaş arasındaki çocukları kaygılandıran konuların başında okulun geldiğini ortaya koymaktadır. Çocuk bir yandan anne-babadan ayrılıp yeni yetişkinlerle bağ kurmaya çalışırken bir yandan da tamamlaması gereken; okuma-yazmayı öğrenmek, ödevler ve sınavlarla tanışmak, arkadaş edinmek, spor ve sosyal faaliyetlere katılmak gibi görevler edinecektir. Okula başlama konusunda her çocuğun tepkisi farklıdır. Bazı çocuklar yeni durumlara kolayca uyum sağlayabildikleri için okula da hızla uyum sağlarlar. Ancak bazıları ise yeni durumlara daha yavaş ve zor alıştıkları için okula uyumları da daha zor ve zaman alıcı olabilir." dedi.
Çocuğun okuyacağı okulu ailece ziyaret etmenin faydalı olacağını vurgulayan Doç. Dr. Didem Öztop,
"Okullar açılmadan önce anne ve babaların çocuklarıyla birlikte okuyacağı okulu ziyaret etmesi önemlidir. Okul ziyaretinde hem okul müdürü, sınıf ve rehber öğretmeniyle tanışmak, hem de sınıfı dışında çocuğun kullanabileceği; spor salonu, bilgisayar odası, kütüphane, yemekhane ve kafeterya gibi bölümleri görmek çocuğun rahatlamasını sağlar ve kaygılarını azaltır." diye konuştu.
Okulu hakkında çocuğa bilgi verin diyen Doç. Dr. Öztop,
"Çocuğunuzla okulun beklentilerini, neler yapılacağını, okulun kurallarının neler olduğunu, dersler, teneffüsler, oyun zamanları, okula nasıl gidip-geleceği ve o okuldayken anne-baba olarak sizin neler yapacağınız hakkında konuşmak faydalı olur. Anne-babası olarak her konuda her zaman yardıma ve her türlü konuyu konuşmaya hazır olduğunuzu anlamasını mutlaka sağlayın. Okula yeni başlayan çocuklar arkadaş bulma veya öğretmenle iyi bir ilişki kurma konusunda endişe duyabilirler. Bu endişelerini sakince dinleyin ve doğal davranın. Onu anlamaya çalışın ancak kaygılarına ortak olmayın." şeklinde konuştu.
İlk gün çocuğunuza eşlik edebilirsiniz diyen Öztop şunları dile getirdi:
"Okulun ilk günü okula giderken anne- baba olarak çocuğa eşlik etmek çocuğu rahatlatabilir ve güven duymasını sağlar. Okula gittikten sonra kısa ve sıcak bir vedayla ayrılın. Eğer mümkünse okul sonrasında birlikte beraber bir aktivite yapılabilir(yemeğe gitmek, parkta oyun oynamak, eksik okul eşyalarını almak gibi). Bu süreçte sorgulayıcı bir tavır takınmadan çocuğun okulda ilk gününün nasıl geçtiği, ne hissettiği hakkında konuşulabilir ve o günü tamamladığı için onu övüp takdir edebilirsiniz."
Uzman desteğine ihtiyaç olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Didem Öztop,
''Okulun ilk günlerinde ağlama, okula gitmek istememe, anneden ayrılamama gibi davranışların görülmesi doğal bir durumdur. Bu süreçte öğretmenle iş birliği yapmak, çocuğunuzun endişelerini anlamak ve okula gitmesi konusunda kararlı davranmak sorunu hızlı çözebilir. Ancak kimi çocuklarda okulun ilk günlerinde görülen bu durum uzayabilir ve çocuk okula gitmek istemez ve hatta okula gitmeyi tamamen reddedebilir. Ayrıca okul saatlerinde; şiddetli baş ve karın ağrıları, mide bulantıları, kusma gibi fiziksel belirtiler gösterebilir. Bu durum 1 ay gibi bir zaman alırsa okul fobisi açısından uzman yardımına başvurmak gerekir." ifadelerini kullandı.