İzmit Yeni Asya Hanım okuyucularının düzenlediği seminerde Halide Keçeli “Bir nevi Cennetimiz olan aile, manasını yitirdiğinde nesiller tehlikeye girer” dedi.
İzmit Yeni Asya Hanım okuyucularının düzenlediği ‘Yuvalarımız Tahassüngâhımız olsun mu?’ konulu seminere Halide Keçeli ve Zeynep Aksoy konuşmacı olarak katıldı. Seminer, hanım okuyucuların yoğun katılımıyla Başiskele Çamlık Eğitim ve Kültür Vakfında gerçekleştirildi. Programda ‘Ailedeki Saadetimiz için Fıtratı İşlettirmenin Önemi’, ‘Niyet ve Nazar Mahiyeti Tağyir Eder Sırrınca Evliliğimizde Hangi Duygu Hâkim?’ve ‘Evlilikte Farkındalık’ konularına yer verildi. Risale-i Nur ışığında aile hayatının öneminin konuşulduğu seminerde Halide Keçeli, “Tahassüngâhın manası sağlam, dayanıklı, güvenli, sığınak, sağlam bir kale. Risale-i Nur’a baktığımızda ‘İnsanların, hususan Müslümanların tahassüngâhı bir nevi Cenneti aile hayatıdır, o da mı bozulmaya başlamış’ derken, başında eyvah diyor. Sağlıklı toplumun temeli malûmunuz ailedir. Sığınağımız ve bir nevi Cennetimiz olan aile, manasını yitirdiğinde toplumsal çöküş yaşanır. Nesiller tehlikeye girer” dedi.
Nazarlar değişirse, ilişkiler de değişir
Günümüzdeki kopuk aile ilişkilerinin esas sebeplerine değinen Halide Keçeli, “Risale-i Nurda ‘Niyet ve nazar mahiyeti eşyayı tağyir eder. Öyle ki günahı sevaba, sevabı günaha kalb eder’ denilmiştir. Öyleyse nazarlarımızı değiştirirsek, ilişkileri de değiştirebiliriz. Üstad Hazretleri,‘Saadetin esaslarından nikâh ise: Evet, insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcut bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar’ demiştir. O halde eşler birbirlerine duygudaş olmalıdırlar, yani aynı duygu içinde hemhal olmak, halden anlamak o hale ortak olmak gerekir” dedi.
Evliliklerde Rab ve Ehad isimleri var
Seminerin ikinci kısmında evlilikte farkındalık hakkkında konuşan Aksoy, “Yuvalarımızın tahassüngâh olması için evliliğimize aile hayatımıza dair nazar-ı şuurumuzu yani farkındalığımızı arttırmamız gerekiyor. Evliliklerde Rab ve Ehad isimlerinin tecellileri vardır. Evlerimizin birer medrese olduğu hakikatini nazarlarımızdan kaçırmamalıyız. Bu noktada yaşadığımız sıkıntılarda nazarımızı ‘Rab’ ismine çevirmeliyiz. Üstadımızın tavsiyesiyle evlerimizi Medrese-i Nuriye’ye çevirme gayreti içinde olmalıyız. Ehad ismi her insanda ayrı ayrı tecelli ettiği gibi her evliliktede ayrı ayrı tecelli etmektedir. Her evlilik tek ve yektadır. Her evliliğin nimetleri, sıkıntıları farklıdır, kendine mahsustur. Bu cihetle evliliklerin kıyaslanması yanlıştır. Bir evlilikte tiryak olan, başka evlilikte zehir olabilir. Evet, her evliliğin güçlü yanları var, yeter ki zayıf noktalarında boğulup ümitsizliğe düşmeyelim. ‘Hasen Ahsenden ahsendir’ cümlesiyle mükemmellik arayışı içerisinde bulunmamamız gerekir” dedi.
Eşler birbirini tekmil etmeye çalışmalı
Aksoy, evlilikte tahassüngâha zarar veren halleri şöyle açıkladı: “Beklenti, kıyaslama, yalan söylemek, inat, gaflet, iktisat ve kanaati bilmemek. Evliliğin iki kusurlu insanın birlikteliği olduğunu unutmamalıyız. Risale-i Nur’da insanın bu mahiyeti net bir şekilde ifade edilmektedir. Bu yüzden birbirimizin kusuratı karşısında tehkite değil, tekmile tamamlamaya çalışmalıyız. Biz hanımlar, dünyada ve ahirette Cennetimiz olabilecek aile hayatımızı, mimsiz medeniyetin gelenek-görenek ölçüleriyle değil, Kur’ân ve Sünnet’ten süzülen iman hakikatleriyle donatıp, yuvalarımızı tahassüngâhımız yapma gayretinde oluruz inşallah’ şeklinde konuştu.
İzmit – Yeni Asya