Güncel |
Antalya, şehidini toprağa verdi |
ŞIRNAK’IN Uludere ilçesinde mayın patlaması sonucu şehit olan Jandarma Piyade Er Rauf Adam’ın (21) cenazesi, Antalya’da düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan alınan Adam’ın Türk Bayrağı’na sarılı cenazesi, asker ve polis eskortu ile şehidin Şafak Mahallesi 5123 Sokak’taki baba evinin önüne getirildi. Şehit haberinin duyulması üzerine ailenin yakınları ve komşuları da eve akın ederek aileyi teselli etmeye çalıştı. Şehit cenazesi, duaların okunmasının ardından cenaze namazı için Uncalı Kent Mezarlığı Camisi’ne getirildi. Antalya Müftüsü Ahmet Yeleser’in kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit Rauf Adam toprağa verildi. Dokuz aylık asker olduğu belirtilen Rauf Adam’ın amcasının oğlu Cemil Adam, gazetecilerin soruları üzerine, ailenin, 1992 yılında terör ve çatışmalar sebebiyle boşaltılan Bitlis’in Kayalıbağ köyünden Antalya’ya göç ettiğini söyledi. |
17.06.2010 |
AYNI YERDEN 24 SAAT İÇİNDE İKİNCİ ŞEHİT HABERİ |
Şırnak'ın Uludere ilçesinden, 24 saat içinde bir şehit haberi daha geldi. Dağlık arazi kesiminde dün çıkan çatışmada bir uzman çavuş şehit oldu. Uludere'de önceki gün de el yapımı patlayıcı maddenin infilâk etmesi sonucu bir asker şehit olmuş, üç asker yaralanmış ve operasyon başlatılmıştı. ŞEHİT MEHMET TEZ BİR YIL ÖNCE EVLENMİŞ
Dünkü çatışmada şehit olan uzman çavuş Mehmet Tez'in, Yerköy ilçesinin Belkavak köyündeki babası Rasim Tez, yaklaşık bir yıl önce evlendirdiği oğlunun görevli olarak Şırnak'a gittiğini belirterek, ''Bu kan ne zaman duracak?'' diye sorarken, annesi, ablası ve ninesi fenalık geçirdi
Şehit babasının feryadı
ŞIrnak’In Uludere ilçesinde güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada bir uzman çavuş şehit oldu, 1 korucu yaralandı. Çatışmada 3 PKK’lı da öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, saat 00.20 sıralarında Şırnak Uludere Gülyazı Köyü Karaçallı üst bölgesinde bir terörist grubun Irak’tan yurda giriş yaptığının fark edilmesi üzerine operasyon düzenlendi. Güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Tez (24) şehit oldu, 1 köy korucusu da yaralandı.
3 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Çatışmada, 3 terörist etkisiz hale getirildi. Yetkililer, bölgede yapılan gözetleme sonucunda çok sayıda ölü ve yaralı PKK’lı teröristin Irak’ın iç kısımlarına kaçırıldığının belirlendiğini söyledi.
BİR YIL ÖNCE EVLENMİŞTİ
Şehit piyade uzman çavuş Tez’in Yozgat’ın Yerköy ilçesinde ikamet eden yakınlarına acı haberi İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Süleyman Gürz, diğer rütbeli personelle haber verdi. Yerköy ilçesinin Belkavak Köyündeki tarım alanlarında çalışmak üzere giden şehit Mehmet Tez’in babası Rasim Tez, oğlunu yaklaşık bir yıl önce evlendirdiğini, görevli olarak Şırnak’a gittiğini belirterek, ‘’Bu kan ne zaman duracak’’ dedi. Fenalık geçiren Anne Fatma Tez, ablası Sultan Tez, ninesi Ayşe Tez’e sağlık ekipleri müdahale etti. Şehit Mehmet Tez’in yakınları, jandarma tarafından köyden alınarak Yerköy ilçesindeki evlerine getirildi. Şehidin evine Türk Bayrağı asıldı.
DÜN DE 1 ASKERŞEHİT OLMUŞTU
Uludere’de önceki gün de terör örgütü mensuplarınca yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilâk etmesi sonucu 1 asker şehit olmuş, 3 asker yaralanmıştı. |
17.06.2010 |
KARAKOLA TACİZ ATEŞİ |
Gİresun’un Bulancak ilçesi Kovanlık beldesi Jandarma Karakolu’na terör örgütü mensuplarınca uzun namlulu silâhlarla taciz ateşi açıldı. Karakolun güney kısmındaki ormanlık alandan açılan ateşe, jandarma ekipleri anında karşılık verdi. Yaklaşık 20 dakika süren tacizin ardından terör örgütü mensupları karanlıktan da yararlanarak ormanlık alana doğru kaçtı. Güvenlik güçlerinden ölen ya da yaralananın olmadığı taciz ateşi üzerine bölgeye Bulancak Jandarma Komando Birliğinden ekipler sevk edildi. Ekipler, arazide arama tarama faaliyetine başladı. |
17.06.2010 |
4 KUM KAMYONU ATEŞE VERİLDİ |
HakkÂrİ’nİn Şemdinli ilçesinde Aktütün Jandarma Karakolu’na kum taşıyan 4 kamyonet PKK’lı teröristler tarafından ateşe verildi. Olay, önceki gün akşam saatlerinde Aktütün Sınır Jandarma Karakolu yakınlarında meydana geldi. Yüksekova ilçesinden Aktütün Sınır Jandarma Karakolu kum taşıyan özel inşaat firmasına ait 4 kamyonet Mehende deresi yakındalarında PKK’lı teröristler tarafından durduruldu. Sürücüleri araçlardan indirilen kamyonetler ateşe verildi. Sürcülerin serbest bırakan teröristler, olay yerinden uzaklaştı. Bölgede operasyonlar sürüyor. |
17.06.2010 |
Benzine 3-5 kuruş zam |
AkaryakIt firmaları benzine 3-5 kuruş arasında değişen zam yaptı. Fiyat artışının ardından 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi 3,62-3,63 liradan 3,65-3,68 lira aralığına yükseldi. Motorin ve kırsal motorinde fiyat değişikliği olmadı. Geçtiğimiz hafta petrolün varil fiyatındaki düşüşü gecikmeli de olsa pompaya indirim olarak yansıtan şirketler, dün sabahtan itibaren fiyat arttırımına gitti. İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere Türkiye genelinde benzinin litre fiyatında 3 ile 5 kuruş arasında zam yapıldı. Araç sahipleri bu sabahtan itibaren benzin depolarını 3,65 ile 3,68 lira arasında doldurmaya başladı. |
17.06.2010 |
Üsküdar’a “Mavi Marmara Anıtı” dikilecek |
Üsküdar’a, Gazze’ye insanî yardım götüren ‘’Mavi Marmara’’ gemisine yapılan saldırı ve ölen 9 kişi anısına anıt dikilecek. Üsküdar Belediyesinden yapılan açıklamada, Gazze’ye insanî yardım götürürken uluslar arası sularda İsrail askerleri tarafından ‘’Mavi Marmara’’ gemisine düzenlenen saldırıda vefat eden 9 kişi anısına bir anıt yaptırılmaya başlandığı bildirildi. İlçedeki Beşiktaş Vapur İskelesi’nin karşısına dikilecek olan ‘’Mavi Marmara Anıtı’’nın, Marmara mermerinden ve geminin prototipi şeklinde yapılacağı belirtilen açıklamada, yanında bir kitabe ile ölenlerin isimlerinin de yazılı olacağı anıtın, 45 günde tamamlanmasının planlandığı kaydedildi. Açıklamada, heykeltıraş Cemil Güntepe tarafından yapılacak anıtın, 3,5 metre uzunluğunda, 80 santimetre eninde ve 90 santimetre yüksekliğinde olacağı ifade edildi. |
17.06.2010 |
Karne heyecanı yarın |
İlköğretİm ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci, yarın karne almaya hazırlanıyor. Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun yorgunluğunu 3 ay sürecek yaz tatilinde atacak. 2009-2010 eğitim-öğretim yılı 24 Eylül 2009’da başladı. Öğrenciler, 22 Ocak-8 Şubat 2010 arasında yarıyıl tatili yaptı. İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak. Lise son sınıf öğrencilerinin bazıları, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının sona erdiğinin ertesi gün ve Pazar günü ile sonraki hafta sonu, Lisans Yerleştirme Sınavları’na katılacak. |
17.06.2010 |
Yargılama sürecine müdahale olmasın |
Adalet Bakanı Ergin: “Anayasanın 138. maddesi, TCK'da âdil yargılamayı etkileme gibi hükümler hepimizi ilzam eder. Kimden gelirse gelsin sürmekte olan bir dâvâyı etkileyebilecek mahiyette beyanlardan kaçınmamız gerekiyor. Mahkemelerin kararları elbette eleştirilebilir, hepimiz eleştiririz, ama yargılama süreci devam ediyorken hepimizin bundan imtina etmesi lâzım. Tanıklarla, gizli tanıklarla görüşerek, beyanlarla, bu dâvâları etkileyecek tavırlardan hepimiz kaçınmalıyız.” DÂVÂLARI ETKİLEYECEK TAVIRLARDAN KAÇINMALIYIZ
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, teklif üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevapladı. Bakan Ergin, cezaevlerinde 2 bin 506 çocuğun bulunduğunu, bunlardan 206’sının Terörle Mücadele Yasası kapsamında hürriyeti bağlayıcı cezadan olduğunu bildirdi. 206 sayısının yanıltmaması gerektiğini ifade eden Ergin, dışarıda tutuksuz yargılanan çocukların da bulunduğunu söyledi. Ergin, düzenlemenin sadece 206 çocuk için hazırlanmadığını vurguladı. Anayasa Mahkemesi, yargı bağımsızlığı, mahkeme kararlarına uyulmasına ilişkin eleştirilere de cevap veren Ergin, bu konuda ‘’herkesi samimî olmaya’’ çağırdı. Ergin, bakanlar, milletvekilleri, komisyon başkanları, bürokratlar, yargı çalışanları, yargı derneklerinin buna saygı göstermesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Burada ‘filanca bakan, filanca bürokrat, komisyon başkanı şunu söyledi’ deniliyor; öteki ‘eski bakan HSYK ile görüşmüş’ deniliyor. Anayasanın 138. maddesi, TCK’da adil yargılamayı etkileme gibi hükümler hepimizi ilzam eder. Sen şunu dedin, ben bunu dedimden öte, hepimizi bu konuda samimi olmaya dâvet ediyorum. Kimden gelirse gelsin sürmekte olan bir davayı etkileyebilecek mahiyette beyanlardan kaçınmamız gerekiyor. Mahkemelerin kararları elbette eleştirilebilir, hepimiz eleştiririz ama yargılama süreci devam ediyorken hepimizin bundan imtina etmesi lâzım. Tanıklarla, gizli tanıklarla görüşerek, beyanlarla, bu davaları etkileyecek tavırlardan hepimizin kaçınması gerekiyor. Ancak bu sorun böyle aşılır.’’ |
17.06.2010 |
Taş atan çocuklar yine alt komisyonda |
Kamuoyunda ‘’taş atan çocuklar’’ olarak bilinen çocuklara ilişkin düzenleme içeren yasa teklifi, Meclis Adalet Komisyonunda, konuya ilişkin ‘’Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’’ ile birleştirilerek, bir kez daha alt komisyona havale edildi. “Taş atan çocuklar’’ alt komisyona
ADALET Komisyonunda ‘’taş tan çocuklar’’ olarak bilinen çocuklara ilişkin düzenleme içeren yasa teklifi, konuya ilişkin tasarı ile birleştirilerek, alt komisyona havale edildi. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ile Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt tarafından hazırlanan ve ‘’Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’’, Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan Adalet Komisyonunda ele alındı. Komisyon, teklifin, komisyonda bekleyen ve konuya ilişkin düzenleme içeren ‘’Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’’ ile birleştirilerek alt komisyona havale edilmesine karar verdi.
‘’TOPLUMA KAZANDIRMAK İSTİYORUZ’’ AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, teklif sahibi olarak söz alarak, öngörülen düzenlemeyle ‘’suça itilen çocukları topluma kazandırmayı amaçladıklarını’’ ifade ederek, bunun çocukları koruma amaçlı olduğunu söyledi. Teklifte imzası bulunan AKP Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de ülkenin çocuklarını kazanmayı amaçladıklarını ifade ederek, ‘’Çocukları itildikleri ortamdan kurtarabiliriz diye umuyoruz’’ diye konuştu. BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, ‘’düzenlemenin yaşanan sorunları ortadan kaldırmaktan uzak olduğunu’’ savundu, çocukların tamamen Terörle Mücadele Yasası kapsamından çıkarılması gerektiğini söyledi. |
17.06.2010 |
Regaib Kandili bu gece |
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Regaib Kandili sebebiyle yayımladığı mesajda, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör ve şiddetin, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzurun almasını diledi. Bardakoğlu mesajında, bu gecenin, rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi olarak nitelendirilen üç aylara girildiğini müjdeleyen Regaib Kandili olduğunu belirtti. Üç aylar olarak nitelendirilen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının, kalplerin ve gönüllerin manevî doyum mevsimi olduğunu ifade eden Bardakoğlu, bu aylar ‘’Müslümanlar olarak Hak’ın rahmet, bereket ve mağfiretine olan iştiyakımızı zirve noktaya taşıyıp huzur iklimine doğru seyahat ettiğimiz müstesna zaman dilimleridir’’ dedi. Bu ayların dini hayata canlılık kattığına, imanî değerlerin ve ahlaki erdemlerin artmasına, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin çoğalmasına, inananların hayır ve iyilikte birbirleriyle yarışmasına vesile olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, mesajında insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör ve şiddetin, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzurun almasını diledi. |
17.06.2010 |
Rapor açıklandı: Toplu katliâm |
Erzurum’da Ermeni katliamını delillerle ortaya çıkaran bilimsel kazı çalışmalarının sonuç raporu açıklandı. Atatürk Üniversitesinden (A.Ü) yapılan yazılı açıklamada, A.Ü Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürlüğü, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Erzurum Müze Müdürlüğünün ortak çalışmaları ile başlatılan Tepeköy’deki toplu mezar kazısının, Rus Yarbay Tverdohlebof’un hatıratında, Abdullah Bey’in başkanlığındaki Emniyet Genel Müdürlüğü Tahkik Heyeti raporunda, tanıklar Hürrem Safa ve Firak Şahin’in hatıralarından yola çıkılarak, Tepeköy’deki İbrahim Safa’nın evinin arkasında köy erkeklerinin bulunduğu toplu mezar tespit edildiği hatırlatıldı. Tepeköy toplu mezar kazısının, tarihi gerçeklerin belgelendiği bilimsel bir kazı olduğu belirtilen açıklamada, çalışmanın ilk sonuçlarına göre, yaklaşık 2,5 metre dolgu toprağın kaldırılmasından sonra ilk iskeletlerin ortaya çıkarıldığı ve söz konusu iskeletlerin çene, diş yapılarına göre erişkin, yaşlı ve çocuklardan oluştuğunun belirlendiği vurgulandı. İskeletlerle birlikte giysi parçaları, mermi kovanı ve çekirdekleri, giysi düğmeleri, kapı ve pencere aksamına ait metal parçalar, deri çarıklar, Osmanlı seramik parçaları, bir pipo, şişe camlar ve bazı mutfak eşyalarının da ortaya çıkarıldığı bildirildi. İskeletler üzerinde yapılan ilk antropolojik tetkiklerde ise bazı darp ve yanık izlerinin tespit edildiği ve toplu mezarda herhangi bir saldırı ya da savunma silahına rastlanılmamasının, öldürülenlerin masum kişiler ve sivil halk olduğunu gösterdiği ifade edildi. Açıklamada ayrıca, toplu mezardan çıkarılan ve tespit edilen iskeletlerin sayısının 40’a yakın olduğunun tespit edildiği kaydedildi. |
17.06.2010 |
3. Köprüde ihale bu yıl, ilk harç seneye |
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, üçüncü köprüde bu yıl ihaleye çıkmayı planladıklarını, değerlendirme tamamlandığı takdirde ve her şey yolunda giderse inşaatın seneye başlayacağını bildirdi. Yıldırım, Cidde-Amman-Şam ve İstanbul’u birbirine bağlayacak olan ‘’JADI LINK’’ projesinin töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprünün durumuyla ilgili soruya Yıldırım, şu cevabı verdi:‘’Bir yandan ilgili güzergahtaki belediye onayı, o süreç devam ediyor. Sakarya’da ve Kocaeli’nde bunlar büyük oranda tamamlandı. İstanbul Belediyesi de resmen süreci başlattı. İhale hazırlık sürecini de biz bakanlık olarak yürütüyoruz. Bunlar birbiriyle paralel yürüyor. Hedef şu; en azından bu sene içerisinde ihaleye çıkmayı planlıyoruz. Değerlendirilmesi de belki bu sene içerisinde tamamlanırsa, her şey yolunda giderse seneye inşaat başlar”. |
17.06.2010 |
Gauck: Türkiye’nin Avrupa’ya daha güçlü bağlanması sağlanmalı |
ALMANYA'DA muhalefette bulunan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller Partisi tarafından 30 Haziranda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterilen, eski Doğu Almanya’da (DDR) insan hakları savunucusu Joachim Gauck, Türkiye’nin daha güçlü bir şekilde Avrupa’ya bağlatılmasından yana olduğunu söyledi. Gauck, başşehir Berlin’de Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) tarafından düzenlenen bir toplantıda, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Türkiye politikasını nasıl şekillendireceği ve Almanya’nın göç politikasını doğru bulup bulmadığı soruları üzerine, “Almanya’nın dış politikasını hükümet belirler, bu cumhurbaşkanının görevi değil. Ancak size bir vatandaş olarak şunu söyleyebilirim: Türkiye’nin Avrupa’ya daha güçlü bir şekilde bağlatılmasından memnuniyet duyarım” dedi. Türkiye’nin dışlanması yerine Avrupa ülkelerinin Türkiye ile daha da yakınlaşması gerektiğini belirten Gauck, Türkiye’nin çok huzursuz bir bölgede istikrar unsuru olduğunu ifade etti. |
17.06.2010 |
Otomobil uçuruma yuvarlandı: 3 ölü, 3 yaralı |
AKSARAY'DA otomobilin uçuruma yuvarlanması sonucu 2’si çocuk 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Nevşehir’den Aksaray’a giden Mahmut Seçilmiş (36) idaresindeki 58 NT 336 plakalı otomobil, Ağzıkarahan köyü yakınlarında bariyerlere çarptıktan sonra uçuruma yuvarlandı. Berat Can Seçilmiş (14) ile Elif Ceren Seçilmiş (7) kaza yerinde öldü. Ağır yaralanan Hülya Seçilmiş (38) de Aksaray Devlet Hastanesinde vefat etti. Kazada yaralanan sürücü Mahmut Seçilmiş ile otomobilde bulunan Kader Seçilmiş (30) ve Ahmet Can Seçilmiş (3) Aksaray Devlet Hastanesine kaldırıldı. Seçilmiş ailesinin Sivas’tan düğün için Antalya’ya gittiği öğrenildi. |
17.06.2010 |
CESET DE, MAAŞ DA YOK |
Zonguldak’ta maden ocağındaki grizu patlamasının ardından oluşan ana göçüklerin kaldırılmasına rağmen cesetlerine rastlanılamayan 2 madencinin ailesi, cenazelere ulaşılamadığı için ölüm aylığı ve geliri alamıyor. 17 Mayısta meydana gelen patlamanın ardından oluşan göçüklerin altında kaldıkları tahmin edilen Engin Düzcük ve Dursun Kartal’ın cesetleri, kaldırılan yığınların altında da bulunamadı. Cesetlerine ulaşılamadığı için nüfus kütüklerine ‘’ölü’’ olarak kayıtları düşülemeyen 2 madencinin ailelerine, hak ettikleri ölüm aylığı ve geliri Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenemiyor. Zonguldak Valisi Erdal Ata, Medeni Kanunun ‘’Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde ortadan kaybolursa cesedi bulunamamış olsa bile, o yerin en büyük mülki amirinin emriyle kütüğe ölü kaydı düşürülür’’ hükmü doğrultusunda ulaşılamayan 2 madenciyle ilgili durumu değerlendireceğini söyledi. İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü yetkilileriyle konuyu görüşeceğini belirten Ata, ‘’Madencilerin yakınlarını da çağırarak onların da görüşünü almak istiyorum. TTK Genel Müdürü Burhan İnan’dan madendeki çalışmalarla ilgili bilgileri aldım. Ana göçük açılmış, çok az yığınlar kalmış, ancak koku gibi belirtiler olmadığından madencilerin orada olmadığı tahmin ediliyor. İşçiler yüzde 99 kuyunun içindeler. Ailelerin mağdur olmaması için işçilerin kütüklerine ölü kaydının düşürülmesi için gerekli girişimleri yapacağım’’ dedi. |
17.06.2010 |
Özel hizmet tazminatı yargıya taşındı |
TÜRK Sağlık-Sen, memurlara ödenen özel hizmet tazminatı tutarında, eğitim kriterinin dikkate alınmaması sebebiyle yargıya başvurdu. Alınan bilgiye göre, sendikanın, Danıştay’da açtığı davada, memurların yüzde 55 olan özel hizmet tazminat oranının iptal edilerek yeniden belirlenmesi istendi. Davanın kazanılması halinde memurların maaşları eğitim durumlarına göre artacak. Mevcut durumda yüksek okul mezunu bir memur, yüksek okul mezunu bir hemşireden özel hizmet tutarının farklılığı nedeniyle brüt 190 lira daha az maaş alıyor. Sendikanın, Danıştay’a sunduğu dava dilekçesinde, genel idare hizmetleri sınıfı personelleri ile sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personeller arasında özel hizmet tazminatları bakımından bir eşitsizlik ve adaletsizlik ortaya çıktığı belirtilerek, bu durumun, Anayasa’nın kanun önünde eşitlik, ücrette adalet sağlanması gibi hükümlerine aykırı olduğuna yer verildi. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de memurların özel hizmet tazminatlarının belirlenmesinde eğitim durumlarının dikkate alınmamasının büyük bir adaletsizlik olduğunu söyledi. |
17.06.2010 |
Rektörler Antalya’da toplanacak |
ÜNİVERSİTELERİN rektörleri, Avrupa’da ortak bir yükseköğretim alanı oluşturmayı hedefleyen ‘’Bologna Süreci’’ni tartışacak. YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, 18 Haziran Cuma günü Akdeniz Üniversitesinde 2009-2011 dönemi Bologna Uzmanları Ulusal Takımı Projesi kapsamında ‘’Türk Yükseköğretimi ve Bologna Süreci’’ konulu toplantı yapılacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK üyeleri, üniversitelerin rektörleri ve Bologna Eşgüdüm Komisyonu Başkanı’ndan oluşan 300’e yakın kişinin katılacağı toplantıda, Bologna süreci konusundaki gelişmelere ilişkin bilgi paylaşımında bulunulacak. Özcan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak toplantıda, ‘’Bologna Sürecinde Güncel Gelişmeler’’, ‘’Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşması’’, ‘’Kalite Güvencesi ve Yeterlilikler Çerçevesi Boyutlarıyla Türk Yükseköğretimi’’, ‘’Yeni Kurulan Yükseköğretim Kurumlarının Bologna Sürecine Uyumu’’, ‘’Bologna Sürecinde Hareketlilik ve Türk Yükseköğretimi’’ ve ‘’Üniversite-İş Dünyası İlişkisi Bologna Sürecinde İstihdam Edilebilirlik’’ konuları ele alınacak. |
17.06.2010 |
YENİ ASYA OKUYUCULARI ÇEŞME YAT GEZİSİNDE BULUŞTU |
İZMİR’İN dünyaca ünlü turistik ilçesi Çeşme, geçtiğimiz Pazar günü Yeni Asya okuyucularını ağırladı. İzmir ve çevresinden gelen çoğunluğu genç okuyucularımızdan oluşan grup sabahın erken saatlerinde Çeşme Yat Limanı’nda buluştular. “Çeşme Denizi” ilk anda Cenâb-ı Hakkın Cemil sıfatının tecellisini akla getiriyordu. Güneşin ışıkları altında pırıl pırıl parlayan sularda yatımız yol almaya başladı. Sabah kahvaltısını yatta yaptık. Biraz gittikten sonra mavi koya geliyoruz. Suyun dibi görünüyor pırıl, pırıl. Adeta tabiatın güzellikleri ile iç içeyiz. Gençler kendilerini tertemiz suya bırakıyorlar. Herkes neşe içinde. Yatın Aquapark’ı da var. Terastan geminin ön kısmından atlayan, geminin arkasına yakın bir yerden denize çıkıyor. Geziye katılmak için Erzincan’dan, Gaziantep’ten, Afyon’dan gelen okuyucularımız da vardı. Yemeğin ardından İzmir temsilcimiz ve Gazetemiz yönetim kurulu üyesi Hasan Şen’in “Âyet’ül Kübra” Risâlesinden yaptığı ders hem geziye katılanlar, hem de yat çalışanları tarafından ilgi ile dinlendi. Bu arada yatın terasında öğle namazı cemaatle kılındı. “Meşrû daire keyfe kâfidir, harama girmeye lüzum yoktur” diyen Bediüzzaman’ın ölçüleri ile hareket eden gezi grubu meşrû dairede eğlenerek, bunun güzel bir örneğini yaşattı. Aynı gün İzmir’in Seferihisar Denizi’nde de hanım okuyucularımız yat gezisi düzenlediler. Bu tarz samimî buluşmaların muhabbete vesile olduğunu aktaran hanımlar da bu faaliyetlerin sık, sık yapılmasını istediler.
NE DEDİLER?
Kaptan Haydar Yamanöz (60): 25 yıldır kaptanlık yapıyorum. Bizim aile Selanik’lidir, ama ben Çeşme’de doğdum. Mevsim açıldığında haftanın 7 günü gemimiz Lady BENTE ile yat gezisi düzenliyoruz. Çeşme’de 8 tane yat bu hizmeti görüyor. Süleyman Kösmene (Yeni Asya yazarı): Deniz Allah’ın bir nimetidir. Cenâb-ı Hakkın nimetlerini tefekkür ederek istifade ettiğimiz bir güzelliktir. Şükrünü yerine getirerek bize ihsan edilen bu güzelliklerden istifade etmek aynı zamanda bir ibadettir. Hasan Şen (Yeni Asya İzmir Temsilcisi): Bu koylarda gezerken Cenâb-ı Hakkın san'at eserlerini görüyoruz. Erol Akar (Esnaf): Erzincan’dan gelip bu yat gezisine katılıyorum. Burada bu gençlerin birbirine olan muhabbeti, sevgisi, bağlılığı beni son derece memnun etti. Ferdi Sevinç (Tekstilci, iş adamı): Burada olmakla bahtiyar olduğumu zannediyorum. Kardeşliği pekiştiriyoruz. Burada hem tefekkür ettik, hem de ahiretimize güzel manzaralar gönderdiğimize inanıyorum. Mehmet Çetin (Kuyumcu): Risâle-i Nur’da okuduğumuz hakiketleri günlük hayatımıza nasıl tatbik ederiz? Burada hem güzel bir gün geçirdik hem de güzel manzaraları Cenâb-ı Hakkın san'atını tefekkür etme fırsatını bulduk. Hakan Cançoban (22): Bu tür faaliyetlerin devam etmesini arzu ediyorum. Müjdat Bey (23): Meşrû dairede eğlendik devamını diliyorum. Yavuz Selim Can (10): Antalya’lı olduğum için yüzme biliyorum. Antalya’nın denizleri daha dalgalı burası daha güzel. İsmail Mermer (Emekli): Ehl-i Sefahatin eğlencelerine karşılık, biz hem eğlendik hem namazımızı kıldık. Yediden yetmişe herkesin katıldığı bir gezi oldu. SALİH SÜTÇÜOĞLU — HÜSEYİN CAN |
17.06.2010 |