Dünya

Kırgızlar da kaçıyor

Eski Maliye Bakanı Marat Sultanov, Oş ve Celalabad eyaletlerinden Kırgızların dağlara, Özbeklerin sınıra kaçtıklarını söyledi. Celalabad güvenlik sorumlusu Kubatbek Baybolov ise, cinayetlerin keskin nişancılar tarafından işlendiğini kaydederek, “Siyah ciplerle geliyorlar, Kırgızlara ateş açıyorlar. Sonra gidiyorlar, Özbeklere ateş ediyorlar. Olay yerine gelen Kırgız güvenlik güçlerine ise kızgın halk saldırıyor. Ortada açıkça kışkırtma ve provokasyon var” dedi.

Özbekler de, Kırgızlar da kaçıyor

KIrgIzİstan’dakİ geçici hükümetin Başbakan Birinci Yardımcısı Almazbek Atambayev, ülkenin güneyindeki şiddetten devrik lider Kurmanbek Bakiyev’in oğlu Maksim Bakiyev ile devrik liderin kardeşi Canıbek Bakiyev’i sorumlu tuttu. Atambayev Bişkek’te düzenlediği basın toplantıda, güneydeki olayların önceden ve çok iyi planlanmış olduğunu belirterek, bunun, geçici hükümeti devirmek için atılan bir adım olduğunu söyledi. Atambayev, Oş ve Celalabad’da yabancı kiralık keskin nişancıların bulunduğunu ifade ederek, olayların ülkenin kuzeyine sıçramasından endişe ettiklerini, Ortak Güvenlik İşbirliği Örgütü’nden teknik yardım istediklerini kaydetti. Geçici hükümetin sadece Rusya’dan destek istediğini hatırlatan Atambayev, “Biz Rusya’dan Kırgızistan’a asker göndermesini dedi. Geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva, Rusya’dan askerî destek istemiş, Rusya yönetimi bu talebini geri çevirmişti.

ÇETELERİN İŞİ

KIrgIzİstan’In Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ramazan Dırıldayev, Kırgızistan’da son günlerdeki çatışmaların, ülkede yaşayan Özbeklerle Kırgızlar arasındaki bir etnik çatışma değil çetelerin kışkırtması olduğunu söyledi. Kırgızistan’ın güneyinde 11 Haziran gecesi patlak veren çatışmaları değerlendiren Dırıldayev, çatışmaların kesin bilânçosunu şu an için vermenin mümkün olmadığını, ancak resmi rakamlara göre 171 kişinin vefat ettiğini söyledi. Gayrıresmî rakamlara göre can kaybı sayısının çok daha fazla olabileceğini belirten Dırıldayev, Özbek ve Kırgız geleneğine göre ölenler hemen defnedildiği için kesin rakamlara ulaşmanın zor olabileceğinin altını çizdi. “Yaşanan olaylar üzüntü verici” diyen Dırıldayev, olaylara dışarıdan bakıldığında her ne kadar etnik kökenli gibi görülse bile bunların etnik çatışma olmadığını, “daha önceki iktidarı destekleyen bir takım çetelerin” kışkırtmasıyla olayların başladığını belirtti.

KESKİN NİŞANCILAR VAR

Celalabad güvenlik sorumlusu Kubatbek Baybolov devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, güneydeki olayların etnik değil siyasî sebepleri olduğunu belirtti. Cinayetlerin keskin nişancılar tarafından işlendiğini kaydeden Baybolov, “Siyah ciplerle geliyorlar, Kırgızlara ateş açıyorlar. Sonra gidiyorlar Özbeklere ateş ediyorlar. Olay yerine gelen Kırgız güvenlik güçlerine ise kızgın halk saldırıyor. Ortada açıkça kışkırtma ve provokasyon var” dedi.

DAĞA SIĞINDILAR

Eskİ Maliye Bakanı Marat Sultanov, Bişkek’te düzenlediği basın toplantıda, Oş ve Celalabad eyaletlerinden Kırgızların dağlara, Özbeklerin sınıra kaçtıklarını söyledi. Kendisinin güneyden döndüğünü belirten Sultanov, Kırgızistan-Özbekistan sınırında yığılma olduğunu, gıda sıkıntısı çekildiğini kaydetti.

16.06.2010

GUŞ ŞALOM: KOMİSYONUN YETKİSİ YOK

İsrail'in Gazze yardım gemilerine yaptığı kanlı baskınla ilgili olarak oluşturduğu komisyon, İsrail içinden de tepki gördü. Ülkedeki barış yanlısı örgütlerden Guş Şalom, "Bu, hiçbir gücü, yetkisi bulunmayan bir örtbas etme komisyonudur" dedi.

İSRAİL'İN DOSTLARI KİMSEYE CEZA VERMEZ

Komisyona seçilen Kuzey İrlandalı üye David Trimble'ın "İsrail'in Dostları" grubunda yer aldığını hatırlatan örgüt, "(İsrail'in eski BM Büyükelçisi) Dore Gold'un uluslararası dostları, kimseyi cezalandırmayacak" görüşünü seslendirdi.

İsrail’i aklama komisyonu

İsraİl’İn, 31 Mayıs’ta Gazze yardım gemilerine düzenlediği ve 9 Türk’ün öldüğü operasyonla ilgili olarak oluşturduğu komisyon, İsrail içinden de tepki gördü. İsrail’deki barış yanlısı örgütlerden Guş Şalom, “Bu, hiçbir gücü, yetkisi bulunmayan, bir örtbas etme komisyonu” nitelemesinde bulunurken, komisyona seçilen Kuzey İrlandalı üye David Trimble’ın, “İsrail’in Dostları” grubunda yer aldığını hatırlatıp, “(İsrail’in eski BM Büyükelçisi) Dore Gold’un uluslar arası dostları, kimseyi cezalandırmayacaklar” dedi.

Guş Şalom’dan yapılan açıklamada, örgütün filo baskınını araştırmak üzere İsrail hükümetinin eski yargıçlardan Yaakov Tirkel başkanlığında oluşturduğu komisyona karşı, İsrail Adalet Yüksek mahkemesi’ne başvuracağı da belirtildi. Açıklamada, İsrail hükümetinin, bu tür olaylarda İsrail yasalarının da mümkün kıldığı yargısal bir yola başvurmaktan, üyeleri Yüksek mahkeme Başkanı tarafından belirlenen, hükümetin müdahalesinden bağımsız bir komisyon atamaktan kaçındığı, bunun hiç de tesadüfi olmadığı vurgulanarak, “Böyle bir komisyon belki gerçekleri ortaya çıkarabilir veya hükümeti rahatsız edecek sonuçlara varabilirdi. Şimdi Netanyahu ve bakanlarının uysal komisyonuyla, böyle bir tehlike mevcut değil” denildi.

Tirkel Komisyonunun, İsrail devletinin şimdiden “terörist” olarak nitelendirdiği gemideki Türk, Avrupalı ve Amerikan yolcuların görgü şahitlerini de dinleyip ciddî bir şekilde ele almasının beklenmediği vurgulanan açıklamada, komisyon, uluslar arası kamuoyunu yatıştırmak için kurulmuş, “umutsuz bir girişim” olarak nitelendirildi. Ancak, bu amacın gerçekleşeceğine, İsrail hükümetini, hakkındaki bütün suçlamalardan aklayacağına ve dünyada itibar sağlayacağına inanmanın da çok güç olduğunun altı çizildi.

16.06.2010

Sırp katiller hâlâ dışarıda

Bosna-Hersek’in Vişegrad kentinde, 1992 yılında Çetniklerce yakılarak katledilen 72 Boşnak kadın ve çocuk, aileleri ve yakınlarınca anıldı. Tecavüze Uğramış Savaş Mağduru Kadınlar Derneği Başkanı Bakira Haseçiç, konuyla ilgili olarak, “Savaş suçları için kurulan mahkemeler, bu olayda ve yaşanan diğer benzer olaylarda çok yavaş hareket ediyor. Çünkü savaş suçluları ya normal hayatlarına devam ediyor, ya da ‘inanılmaz bir şekilde’ başarılı olarak adaletten kaçmayı beceriyor’’ diye konuştu.

Bosna’da acı bir anma töreni

Bosna-Hersek’İn Vişegrad şehrinde, 1992 yılında Çetniklerce kapatıldıkları evde tecavüz edildikten sonra yakılarak katledilen 72 Boşnak kadın ve çocuk, aileleri ve yakınlarınca anıldı. Bosna-Hersek genelinde faaliyet gösteren, savaş sırasında tecavüze uğramış Boşnak, Hırvat ve Sırp 1800 kadının üye olduğu Tecavüze Uğramış Savaş Mağduru Kadınlar Derneği’nin, acı olayın 18. yıl dönümünde düzenlediği törene, Dernek Başkanı Bakira Haseçiç, kendisi gibi tecavüz mağduru olan kızı, dernek üyesi kadınlar ile vahşi olayda yakınları vefat eden aileler katıldı. Dernek Başkanı Bakira Haseçiç, bu suçları işleyenlerin sadece Milan Lukiç (Lahey’deki mahkemece ömür boyu hapis cezası verildi) ve Sredoye Lukiç’in (Lahey’deki mahkemece 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı) olmadığını ifade etti. Failler arasında Vişegradlı diğer Çetniklerin de bulunduğunu ve onların şu anda serbest olduklarını dile getiren Haseçiç, şöyle konuştu: “Her yıl burada toplanırsak, yakınlarımızı diri diri ateşe veren bu suçlular, davamızdan vazgeçmediğimizi anlayacaktır. Her zaman birileri gelip bu suçların işlendiği yerleri ziyaret edecektir. Çünkü hepimizi öldüremediler. Müslüman anneler, Çetniklerin öldürdüğünden daha fazlasını dünyaya getirdi ve getirmeye devam edecektir.” Çetniklerin “iğrenç eylemlerini gizlemek için” evdeki bütün kadın ve çocukları yaktıklarını anlatan mağdur kadın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evin içinde yananlar komşum veya akrabalarımdı. Bu insanlara bu zulmü yapanlar da Vişegradlı Çetnikler Milan Lukiç, Mitar Vasilyeviç ve ekipleridir. Savaş suçları için kurulan mahkemeler, bu olayda ve Bosna-Hersek’te yaşanan diğer benzer olaylarda çok yavaş hareket ediyor. Savaş suçluları ya normal hayatlarına devam ediyor, ya da inanılmaz bir şekilde adaletten kaçmayı beceriyor.’’

16.06.2010

Fransa’ya ayrımcılık uyarısı

Avrupa Konseyi Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı ile Mücadele Komisyonu, Fransa’yı, Müslümanlara yönelik ön yargılardan dolayı uyardı.

Komisyon, Fransa ile ilgili yayımladığı raporda, peçeli çarşafın kamuya açık yerlerde yasaklanmasına ilişkin tartışmanın ‘’Müslümanlara yönelik ayrımcı duyguları körüklediği’’ yorumu yapıldı. Raporda, ‘’bu tartışmanın, Müslüman kadınların toplum dışına itilmesi tehlikesi taşıdığı’’ uyarısında bulunuldu. Fransa’da ırkçılıkla mücadelede bazı ilerlemeler sağlandığı ifade edilen raporda, bununla birlikte bazı konuların ciddi endişe kaynağı olduğu bildirildi. Raporda, polisin yabancılara yaklaşımı, Müslümanlarla ilgili ön yargılar ve göçle ilgili tartışmaların ciddî kaygı uyandırdığı belirtildi.

16.06.2010

NETANYAHU KANDIRIYOR

İsraİl hükümeti, 31 Mayısta 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırıyı soruşturmak üzere kurulan komisyonu oy birliğiyle onayladı.

İsrail Yüksek Mahkemesi eski yargıçlarından Yaakov Turkel başkanlığında oluşturulan komisyonda, ikisi yabancı gözlemci 5 kişiden oluşuyor. Yabancı gözlemciler oturumlara ve müzakerelere katılabilecekler, ancak oy hakları olmayacak. Bu arada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, soruşturma komisyonunun asıl amacının, “İsrail’in yasalara uygun, sorumlu ve şeffaf bir şekilde hareket ettiğini bütün dünyaya göstermek olduğunu” savundu.

16.06.2010

ABD YİNE MEMNUN

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısını soruşturmak üzere komisyon oluşturmasını “ileriye doğru önemli bir adım” olarak nitelendirdi.

Crowley, “İsrail’in, hükümet olarak güvenilir, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma yürütecek kurumlara ve yeteneğe sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bunun (komisyonun kurulmasının), BM Güvenlik Konseyi başkanlık açıklamasında çağrısı yapılan hususta, ileriye doğru önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

16.06.2010

BM: TEKLİFİMİZ HÂLÂ MASADA

Bİrleşmİş Milletler (BM) Sözcü yardımcısı Ferhan Hak, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere yaptığı saldırıyı kendisinin soruşturacağına yönelik haberler üzerine, “Bizim uluslar arası soruşturma açılması teklifimiz hâlâ masada” dedi.

Ferhan Hak, 9 Türk’ün öldüğü Mavi Marmara gemisindeki saldırıyı İsrail’in kuracağı komisyonun soruşturacağı yönündeki haberlere BM’nin tepkisinin ne olduğunun sorulması üzerine bir açıklama yaptı. Hak, Genel Sekreter Ban’ın, İsrail’den yapılan bu yöndeki açıklamayı not ettiğini, İsrail’in kendi yapacağı soruşturmanın Genel Sekreterin güvenilir ve tarafsız soruşturma açılması talebine uygun olabileceğini, ancak kendisinin uluslar arası soruşturma açılmasına yönelik teklifinin hâlâ masada olduğunu ve İsrail’den olumlu cevap almayı umut ettiğini söyledi.

16.06.2010

DIŞİŞLERİ: İSRAİL’İN BUNA YETKİSİ YOK

DIşİşlerİ Bakanlığı, İsrail’in Özgürlük Konvoyuna karşı düzenlediği askeri saldırıyı soruşturmak üzere İsrail vatandaşı üyelerden ve iki yabancı gözlemciden oluşan bir komisyon kurma kararının, Türkiye’nin bu konudaki net talebini ve uluslar arası toplumun beklentilerini hiçbir şekilde karşılamadığını bildirdi.

Açıklamada, “Uluslar arası sularda işlenmiş bir suçla ilgili olarak İsrail’in ulusal nitelikli bir komisyon atama yetkisi yoktur. Böyle bir komisyon tarafından yapılacak soruşturmanın tarafsız, adil, saydam ve güvenilir olması da mümkün değildir” denildi.

16.06.2010