Aile-Sağlık |
Elma sirkesi kolesterolü dengeliyor Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi üçüncü sınıf öğrencileri, altı ay süren bir çalışmayla elma sirkesinin menopoz döneminde ve diyabet hastalığında bozulan kolesterolü dengelediğini ispat ettiler. Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, yaptığı açıklamada, menopoza giren kadınlarda ve diyabet hastalarında elma sirkesinin rolünü araştırmak için üçüncü sınıf öğrencileri tarafından bir proje hazırlandığını belirtti. Halk arasında elma sirkesinin faydalarına ilişkin çeşitli bilgiler anlatıldığını, ancak bugüne kadar bunun bilimsel bir çalışmayla kanıtlanmadığını ifade eden Nazıroğlu, öğrencilerin fareler üzerinde çalışma yaparak elma sirkesinin hem menopoz döneminde, hem de diyabet hastalarında kolesterol dengeleyici olarak etkisini ortaya koyduklarını söyledi. Nazıroğlu, menopoz döneminde yağ, kolesterol metabolizma dengesinin bozulduğunu ve elma sirkesinin dengeleme gibi özelliğinin ortaya çıkarıldığını dile getirerek, şeker hastalığında da benzer bir durumun söz konusu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, artan glikozun dokulara yayılmamasından dolayı kolesterolün kanda arttığını ve bunun da kalp hastalıklarının oluşmasına, gözdeki dokuların bozulmasına sebep olduğunu, ana değerlendirme sonucunda da elma sirkesinin şeker hastalarında kolesterolü dengelediğini ve koruyucu etki oluşturduğunu gördüklerini bildirdi.
TÜBİTAK’TAN DESTEK VAR
HazIrlanan iki projenin TÜBİTAK tarafından desteklendiğini anlatan Nazıroğlu, 22-25 Haziran tarihlerinde SDÜ’nün ev sahipliğinde Uluslararası Hücre Zarları Kongresi yapılacağını ve bu çalışmanın burada bildiri şeklinde sunulacağını söyledi. Nazıroğlu, bilimsel verilerin değerlendirilmesinden sonra uluslar arası bir dergide çalışmanın yayımlanacağını kaydetti.
ŞEKER HASTALARINA ELMA SİRKESİ TAVSİYESİ
Öğrencİler Zübeyir Yozgat, Ömer Ören ve Osman Kanatsız, ‘’Streptozotocin ile diyabet oluşturulan farelerde elma sirkesinin kan lipit profili ve lipit peroksidasyon düzeyleri üzerine etkileri’’ isimli projeyi hazırladı. Diyabet hastalarında artan kolesterol değerlerinin düşürülmesi üzerinde elma sirkesinin etkilerini araştıran öğrencilerden Zübeyir Yozgat, 32 fare üzerinde deney yaptıklarını belirtti. Önce fareleri şeker hastası yaptıklarını anlatan Yozgat, daha sonra günde tok karna binde 6 oranında elma sirkesi içirdiklerini söyledi. Altı aylık çalışma sonunda farenin kalp, göz, karaciğer, böbrek, beyin, sinir, damar ve kan doku örneklerini alarak inceleme yaptıklarını ifade eden Yozgat, ‘’Şeker hastalığında dengede tutulmayan kolesterol, organlara zarar verir. Elma sirkesi uyguladığımız farelerde organların kolesterolden etkilenmediğini gördük. Şeker hastalığının yan etkilerinin organ ve dokularda oluşmadığını saptadık’’ dedi. Ömer Ören ise elma sirkesini insanların da çok rahat bir şekilde kullanabileceklerini, ancak sirkenin tok karna ve yenilen yemeklerin binde 6’sı kadar alınmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ören, aksi takdirde fazla alınan sirkenin vücuda zarar verebileceğine işaret etti. |
11.06.2010 |
Yaşlı ve hasta bakımı kadrosu büyüyor İstanbul İl Özel İdaresi’nin öncülüğünde, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü’nce hayata geçirilen ‘’Özel Meslekî ve Teknik Eğitim Kursları Projesi (ÖZİMEK)’’ kapsamında ‘’Hasta ve Yaşlı Bakımı Eğitimi Kursu’’ alan 47 mezuna, düzenlenen törenle sertifikaları verildi. Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Genel Meclis Başkanı Hasan Hüsamettin Koçak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, ÖZİMEK Yürütme Kurulu ve İl Genel Meclisi üyeleri katıldı. İTO Meclis Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, projenin içinde Darülaceze’nin yer aldığını, Tam Gün Yasası’nın çıkarılmasının ardından Darülaceze’de doktor veya hemşire çalıştırmanın güç olabileceğini belirterek, burada yapılacak hizmetlerin kalitesini daha da yükseltmek için bakım elemanlarının böyle güzel birlikteliklerle eğitildiğini anlattı. 82 okulda ve 164 branşta devam eden ÖZİMEK Kursları’ndan bugüne kadar 22 Bin 112 kursiyer mezun oldu. Bugün gelinen konumda kursiyer sayısı 24 Bin 093’e ulaşan ÖZİMEK, meslek eğitiminin kapılarını aralamaya devam ediyor. |
11.06.2010 |
Otizmin karmaşık genetik kökenleri var Otİzmİn karmaşık genetik kökenlerinin olduğu belirtildi. Oxford Üniversitesi’ndeki Wellcome Trust İnsan Genetiği Merkezi’nin liderliğiyle, ailelerinde otistik kişiler bulunanlarda yapılan geniş kapsamlı gen taramasının sonuçları, Nature dergisinde yayımlandı. Ailelerinde otizm bulunan insanlar üzerinde yapılan dünyanın en büyük araştırması, birçok otistik kişinin, benzersiz genetik değişimlere sahip olduğunu, bu değişimlerin tam anlamıyla aileden kalıtımsal olarak geçmediğini gösterdi. Araştırmanın sonuçları, otizmde genlerin güçlü bir rol oynadığı tezini desteklerken, aynı zamanda küçük genetik bozulmaların ebeveynlerin yumurta ve spermlerinde başlayabileceğini ortaya koydu. Otizm Genom Projesi için 12 ülkede 60 enstitünün 3 yıl süreyle, tamamı Avrupa kökenli, 966 otistik ve 1287 sağlıklı kişinin genlerini incelediği belirtildi. Araştırmada, otizm hastası kişilerin genetik yapılarında daha fazla kayıp ve düzensizliğin görülme eğiliminin yüksek olduğu, bunların genlerin işleyişini bozabileceği gözlendi. Araştırmacılardan California Üniversitesi’nde görevli doktor Stanley Nelson, her çocuğun farklı bir gende farklı bir bozukluk gösterdiğini belirtirken, araştırmanın sonuçlarının, gelecekteki tedavi yöntemleri için ipuçları sunabileceği belirtildi. Ancak araştırma, genetik değişikliklerin nasıl meydana geldiği sorusuna cevap vermedi. |
11.06.2010 |
Kolesterolden beyin de sorumlu Kandakİ kolesterol seviyesini kısmen beyinin belirlediği ortaya çıktı. Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan araştırmada, beyindeki açlık hormonunun kanda dolaşan kolesterol için “uzaktan kumanda” işlevi gördüğü belirtildi. Araştırma, ‘’kolesterolün sadece yiyip içtiklerimiz ve karaciğerdeki kolesterol üretimiyle bağlantılı olduğu’’ inancıyla zıtlık oluşturuyor. Cincinnati Üniversitesi’nden bir grup bilim adamının fareler üzerinde yaptığı deneyde, açlık hormonu “ghrelin” seviyesinin artmasının, hayvanların kanındaki kolesterol miktarının yükselmesine yol açtığı ortaya çıktı. Kandaki kolesterol seviyenin yükselmesinin sebebinin, beynin karaciğere daha az kolesterol depolaması emri vermesinden kaynaklandığı belirtildi. Gherlin hormonunun, gıda alımı ve enerji tüketimini düzenleme rolünü yerine getirirken beyindeki bir reseptörü engellediği biliniyor. Fareler üzerinde yapılan başka bir deneyde, bu reseptörün bloke edilmesinin de kandaki kolesterolü arttırdığı gözlendi. Araştırma başkanı Prof. Dr. Matthias Tschoep, uzun zamandır kolesterolün besinlerin emilimi veya sentezi ile karaciğer salgıları tarafından düzenlendiğine inanıldığını hatırlatarak, araştırmanın ilk kez, kolesterolün aynı zamanda merkez sinir sisteminin doğrudan kumandası altında olduğunu gösterdiğini belirtti. Bu araştırmaların, kolesterolü düşürmek için yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasını sağlayabileceğine dikkat çekiliyor. |
11.06.2010 |
DSÖ’den Bursa’ya övgü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) heyeti, Bursa’daki aşı muhafaza ve dağıtım sisteminin Türkiye’ye örnek teşkil ettiğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü 25 kişilik heyet, Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan’ı ziyaret etti. ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, İsviçre, Mısır, Tayland, Brezilya, Küba, İtalya ve Türkiye’den katılan uzmanların bulunduğu heyete, ildeki çalışmaları anlatan Akan, 1., 2. ve 3. basamakta yapılan çalışmalar ve planlamalar hakkında bilgi verdi. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün aşı muhafaza ve dağıtım sistemini yerinde inceleyen heyet, inceleme sırasında beğendikleri konuları not aldı. DSÖ heyeti, ziyaretin ardından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Uzmanlar, aşı muhafaza ve dağıtım sisteminin Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacağını vurguladı. |
11.06.2010 |
Türkiye’de ilk, dünyada altıncı vak'a Türkİye’de ilk kez Diyarbakır’da 6 çocuk annesi bir kadında ‘’romatizmal kalp kapak hastalığı ile kalp tümörü rahatsızlığı’’ aynı anda tesbit edildi. Dünyada altıncı vak'a olduğu bildirilen kadın ameliyatla sağlığına kavuştu. Özel Alman Hastanesine nefes darlığı ve çarpıntı şikâyetiyle gelen 47 yaşındaki Gazali Ertaş’ın muayene ve tahlil sonuçlarında ileri düzeyde romatizmal kalp hastalığının yanı sıra kalbin sol kulakçığında 4 santimetre büyüklüğünde kalp tümörü (miksoma) tesbit edildi. Ertaş’ın, yaklaşık 3,5 saat süren ameliyatı başarılı geçti. Dr. Hacı Çiftçi gazetecilere yaptığı açıklamada, kalp tümörü rahatsızlığının görülme oranın çok düşük olduğunu belirterek, vak'anın Türkiye’de ilk, dünyada ise altıncı vak'a olduğunu söyledi. Ameliyatı yapan Dr. Fikri Kutlay ve Dr. Cantürk Çakalağaoğlu ise romatizmal kalp kapak hastasında kalp tümörü rahatsızlığının çok ender görüldüğünü ifade ederek, ‘’Sol kulakçık içindeki tümörün çıkarılmasından sonra ileri derecede kireç plâkalarıyla dolu mitral kapağı çıkarıp yerine yapay kapakçık yerleştirdik. Hastamızın sağlığı şu anda çok iyi, 3 gün içerisinde taburcu edilecek. Bu iki hastalığın bir arada bulunması çok nadir bir durumdur’’ dedi. Gazali Ertaş da nefes darlığı şikâyetiyle hastaneye başvurduğunu kaydederek, ‘’Yapılan tahlillerin ardından beni ameliyat ettiler. Kendimi çok iyi hissediyorum. Ameliyat öncesi yaşadığım başta nefes darlığı olmak üzere tüm şikâyetlerim sona erdi. Sağlığıma kavuşmama katkı sunan herkese teşekkür ediyorum’’ diye konuştu. |
11.06.2010 |