Spor |
Formula 1'e bu ilgisizlik neden? |
Haberiniz var mı, hafta sonunda İstanbul'da Formula 1 Türkiye Grand Prix'i yapılacak. Organizasyonun yanıbaşımızda yapıldığından habersiz olmak, sporseverlerin suçu mu, yoksa neredeyse hiç bir tanıtım yapmayarak tribünlerin boş kalmasına göz yuman organizatörlerin hatası mı? Formula 1 Türkiye’de hiçbir zaman önde gelen spor dallarından birisi olmadı. Organizasyona dâhil olduğumuz 2005 yılına kadar Formula 1, hep uzaktan baktığımız, ekran başından takip ettiğimiz ve özellikle ünlü pilot Michael Schumacher sayesinde biraz da olsa heyecan duyduğumuz bir spor dalıydı. Çarşamba akşamı Türk futbolunun 90'lı yıllardaki en tanınmış, en büyük yıldızlarından oluşan kadrosuyla Formula 1 pilotları arasında oynanan gösteri maçında, Ali Sami Yen Stadı’nda en fazla 2-3 bin kişinin bulunması ilgisizliğin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Ülke tanıtımı için büyük bir fırsat olan Formula 1 yarışlarının Türkiye ayağının çok büyük bir ihtimalle, seyirciyi çekecek acil değişiklikler yapılmadığı taktirde, en geç birkaç yıl içinde sona erecek olması, acı ancak gerçektir. 2009'da Formula 1 Türkiye Grand Prix’sini sadece 32 bin kişi izledi. Ekonomik kriz tüm ülkelerde bilet satışlarını etkiledi ama, Türkiye’de yarışın ve pistin pazarlanmasıyla ilgili bir eksiklik olduğuna da şüphe yok. Yarışa bırakın yurtdışını, İstanbul dışından ve hatta içinden gelenler bile tek tek sayılabilecek kadar azdı. Bu durum Türkiye'nin bu spora evsahipliği yapmaya hazır olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Evet, Formula 1 lüks bir spor dalı. Pist kurulurken baz alınan en ucuz bilet fiyatları Macaristan’dan örnek alınmıştı. Ona rağmen tribünler yine dolmuyor. Sponsor firmaların alıp dağıttığı biletler olmasa söz konusu rakam nerelere düşer kimse bilemez. Formula 1'e olan ilgisizlikteki aslan payı, bu organizasyonun başında bulunan yöneticilerimize ait olduğunu düşünüyorum. 2005 yılında başarılı bir reklam anlayışı sonrası ortalama 150 bin kişi bu yarışı tribünden takip etti. Bu organizasyon, 4-5 yıl aradan sonra televizyon başında bile izlenmeyecek duruma geliyorsa hatanın bizden kaynaklandığını kabul etmemiz gerekiyor.
EROL DOYRAN [email protected] |
27.05.2010 |