Kültür-Sanat |
HİCAZ VE BAĞDAT’A GİDEN YOLLAR RAYDAN |
Daha önce Ankara ve Adana’da açılan ve yoğun ilgi gören ‘’Hicaz ve Bağdat Demir Yollarının 100. Yılı’’ fotoğraf sergisi, Haydarpaşa Garı’nda da açıldı. BAŞBAKANLIK Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM), TCDD ve Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği işbirliğiyle düzenlenen ‘’Hicaz ve Bağdat Demir Yollarının 100. Yılı’’ fotoğraf sergisi, Haydarpaşa Garı’nda açıldı. Açılışta konuşan Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habip Soluk, daha önce Ankara ve Adana’da izlenime sunulan serginin üçüncüsünü, Alman firması tarafından yapılan tarihî Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Türk demir yolu tarihinin genç kuşaklar tarafından anlaşılmasını sağlayan sergiye emek verenleri kutlayan Soluk, Hicaz demir yolunun, Türk demir yolu tarihinde müstesna bir yere sahip olduğunu ifade etti. Hicaz demir yolunun öz kaynakla inşa edildiğini söyleyen Soluk, İstanbul-Medine demir yolu olarak yapımına 1 Eylül 1900’de başlanan demir yolunun 1908’de tamamlandığını kaydetti. Soluk, 4,5 milyon Osmanlı lirasına (8 milyon sterlin) mal olan projeye 2. Abdulhamit Han’ın kendi birikimleriyle katkıda bulunduğunu, demir yolunun, İran Şahı’nın desteği, İstanbul esnafı ve kadınlarının takılarını vermesiyle borçsuz olarak tamamlandığını anlattı. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckard Cuntz da tarihî Haydarpaşa Garında Hicaz demir yolu sergisinin açılışını yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, garın, Türk-Alman işbirliği ve dostluğunun sembolü olduğuna işaret etti. Konuşmasını Türkçe yapan Cuntz, ‘’Uzun bir ortak geçmiş bizi bağlıyor. 100 yıllık bir geçmişe sahip Hicaz ve daha eski Bağdat demir yolu, el ele neleri başardığımızın resmidir. Bugün bir altyapı projesi olarak anılıyor ve büyük kısmı günümüzde hâlâ kullanılıyor’’ dedi. Cuntz, Haydarpaşa Garı’nın, Bağdat demir yolunun hareket noktası olduğunu belirterek, ‘’İran, Irak ve Suriye’ye uzanan demir yollarının başlangıcıdır. Sultan 2. Abdulhamit’in talimatıyla Alman firması tarafından Rönesans tarzında inşa edilmiştir’’ dedi. BYEGM Basın Yayın Dairesi Başkanı Hüseyin Topal da Ankara ve Adana’da yoğun ilgi görmesi dolayısıyla Haydarpaşa Garı’nda açılan sergide, Bağdat Hicaz demir yollarının 100. yılı vesilesiyle fotoğraf san'atçısı Peter Heigl tarafından derlenmiş tarihî fotoğraflar, Dr. Jürgen Franzke’nin 2000 yılı Ekim ayında demir yolu boyunca yaptığı gezinin fotoğrafları ile BYEGM ve TCDD arşivinden yararlanıldığını söyledi. Sergi, 19 Nisana kadar gezilebilecek. |
09.04.2010 |
Maalesef okumayan bir toplum olduk |
BURSA Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Düşünce Seminerleri’ne konuşmacı olarak katılan araştırmacı yazar Dr. Mehmet Doğan, kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesi gerektiğini söyledi. ‘Kelimelerin büyülü dünyası’ adlı oturumda konuşan Doğan, “Maalesef okumayan bir toplumuz.” dedi. Cumhuriyet döneminden bugüne kadar okur-yazar oranının en yoğun olduğu yıllarda yaşadığını ve bundan duyduğu memnuniyeti dile getiren Doğan, “Ülkemizde eskisine nazaran okur-yazar oranı arttı ama yine de bu oran yeterli değil. Toplumdaki herkes, kitaba aşina ancak çoğu kişi gerçek anlamda kitap okumaya ilgi duymuyor” ifadesini kullandı. Milâttan önce 5000 yıllarında ilk kitabî eserlere rastlandığını ifade eden Doğan, o günden bugüne kadar dünya medeniyet tarihinde olup biten her şeyin kitaplarda muhafaza edildiğini kaydederek, toplumların gelişmesinde kitap okumanın önemli olduğunu vurguladı. Medeniyetlerin belirlenmesinde en önemli etkinin kitap sayesinde gerçekleştiğinin altını çizen Doğan, toplumda kitap okuma oranının düşük olduğunu dile getirdi. |
09.04.2010 |
95 yıl sonra Çanakkale’de |
95 yıl önce Çanakkale Savaşlarında kullanıldıktan sonra İzmir’in kurtuluşu için Ege Denizi savunması için bölgeden götürülen tarihî top, 4 yıl süren yazışmaların ardından yapılan protokolle Çanakkale’ye geri getirildi. 1915 yılında Çanakkale Kara Savaşları’nda kullanılan, etkili menzili 18 kilometre olan 1888 Alman yapımı tarihî top, İzmir’in kurtuluşunda kullanılmasının ardından 95 yıl sonra asıl görev yeri Çanakkale’ye getiriliyor. Tarih araştırmacısı Arkeolog Ömer Yörükoğlu, 8 metre 40 santimetre uzunluğunda ve 35,5 milimetre çapındaki topun, Ege Ordu Komutanlığı’na bağlı İzmir Menteş’te bulunan askerî birlikten alınarak Çanakkale’ye getirildiğini söyledi. |
09.04.2010 |
Cimcime Sultan Kümbeti’nin kapısı 80 yılın ardından açıldı |
ERZURUM Cumhuriyet Caddesi’ndeki Cimcime Sultan Kümbeti’nin taşla kapalı kapısı 80 yıl sonra açıldı. Erzurum Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, 80 yıldan bu yana taşla kapalı Cimcime Sultan Kümbeti’nin kapısındaki taşları yıktırdı. Kümbete geçici olarak ahşap kapı yaptırıldı. Rölöve ve Anıtlar Erzurum Bölge Müdürü Suat Bakır, 2 yıl öncesine kadar bir mağazanın kısmen işgal ettiği kümbetin kapı duvarlarının, yaklaşık 80 yıl önce taşla kapatıldığını ifade etti. Bakır, Yakutiye Belediyesi’nin kümbetin çevresini açmasıyla birlikte, taşla kapatılan kapı kısmını yıktırdıklarını belirtti. Kümbetin rölöve ve restorasyon projesinin çıkartılması amacıyla Kültür Bakanlığı’nca 4 bin TL ödenek ayrıldığını dile getiren Bakır, “Kültür ve Turizm Bakanlığı doğrudan temin yoluyla kümbetin kapısını orjinaline uygun yaptıracak. Hazırlanacak projenin Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylanmasının ardından geçici olarak yaptırdığımız kapının yerine orijinaline yakını monte edilecek.” dedi. |
09.04.2010 |