Biyodizelde umutlar hüsrana dönüştü |
BİR DÖNEM çevresel özelliği ve uygun fiyatı ile umut haline gelen biyodizeli üretmek için büyük yatırımlar yapan firmalar, uzun süredir bekledikleri yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince milyonlarca dolarlık tesislerinin atıl duruma geldiğini bildirdiler. Biyodizel üretimi yapabilmek amacıyla aspir, kanola gibi yağ bitkilerini yetiştirebilmek için çok sayıda çiftçi ile anlaşma yapan yatırımcılar, bunun yanı sıra atık yağ toplama tesisleri de kurdular. Başlangıçta görülen ilgi dolayısıyla milyonlarca dolarlık tesislerde üretime ağırlık veren biyodizel üreticileri, bekledikleri yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince işletmelerinde üretim yapamaz hale geldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından lisans verilen ilk iki şirketten biri olan ve Adana’da kurulu Paksoy Yağ Fabrikaları Genel Müdürü Bülent Şen, yaptığı açıklamada, biyodizele olan ilginin ilk başlarda çok iyi olduğunu belirterek, bu ilginin Türkiye genelinde milyonlarca dolarlık yatırımı beraberinde getirdiğini söyledi. Şen, şöyle devam etti: ‘’2005 yılında yurt genelinde yaklaşık 2 milyon ton kurulu kapasite vardı. Çok sayıda firma çiftçiler ile anlaşma yaparak yağ bitkisi yetiştiriyordu. Biyodizel hem firmalar hem çiftçiler hem de çevrenin korunması için büyük umut olmuştu. Ancak, beklenen yasal düzenlemeler gerçekleşmeyip, biyodizel fiyatı artınca motorin ve mazot ile rekabet edemez hale geldik. Biyodizel fiyatları motorinin üstüne çıktı. Böyle olunca da ilgi azaldı. Büyük umutlarla kurulan çoğu tesis atıl duruma geldi. Yola çok iyi başlayan sektör şu an bitme noktasında.’’ |
26.02.2010 |