Dünya

Kimsesiz Haitili çocuklar, Türkiye’ye evlatlık gelecek

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın Haiti’den gelecek 200 çocuğun bakımını üstlenebileceklerini Dışişleri Bakanlığına bildirdiklerini açıklamasının ardından Haitili aileler çocuklarının Türkiye’ye gönderilmesi ile ilgili düşüncelerini açıkladılar. Çocuklarının iyi bir ülkede ve iyi şartlarda yetişmesini ümit ettiklerini belirten aileler, bunun iyi bir fikir olduğunu söylüyorlar.

Kimsesiz Haitili çocuklar, Türkiye'ye evlâtlık

gelecek

DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın Haiti’den gelecek 200 çocuğun bakımını üstlenebileceklerini Dışişleri Bakanlığı’na bildirdiklerini açıklamasının ardından Haitili aileler çocuklarının Türkiye’ye gönderilmesi ile ilgili düşüncelerini açıkladılar. Çocuklarının iyi bir ülkede ve iyi şartlarda yetişmesini ümit ettiklerini belirten aileler, bunun iyi bir fikir olduğunu söylüyorlar.

Haitili aileler, çocuklarının Türkiye’ye bakılmak üzere gönderilmesi teklifi üzerine, bunun iyi düşünce olduğunu, ancak çocuklarıyla irtibatı kesmek istemediklerini belirttiler. Depremin ardından zor şartlar altında yaşayan aileler, çocuklarının gelişmiş ülkelerde ve iyi şartlarda yetişmelerini istediklerini belirterek, çocukların Haiti’de büyümesinin şu anda ve gelecekte önemli problemler doğuracağı düşüncesinde olduğunu söylediler. Bu konuda yardıma ihtiyaçlarını olduğunu söyleyen aileler, çocukların bakımı için Türkiye’nin güzel bir ülke olduğunu da söylüyorlar.

Konuyla ilgili düşüncelerini belirten Dose Carrine, “Umarım Türkiye bu düşüncesini gerçekleştirir. Böylelikle çocuklar iyi bir eğitim alır ve daha iyi bir hayata kavuşur. Benim 2 ayrı kocamdan toplam 4 çocuğum var. 1 kocam depremde öldü. Ondan olan çocuklarımın bakacak kimsesi yok. Onları alabilirsiniz” şeklinde konuştu. Carrine’nin çocuğu Jackson Carine ise “Evlatlık olarak Türkiye’ye gitmek ister misin?” şeklindeki soruya gülerek “Evet” cevabını verdi.

Çocukların gönderilmesi fikrine olumlu bakmayan Wounal Derrice ise, “Şu anda Haiti hükümeti hâlâ bir kriz yaşamaktadır. Bu tür durumlarda sağlıklı kararlar alınamaz. Ben eğer böyle bir karar alınacaksa kesinlikle bunun yasal yollardan devlet tarafından alınması gerektiğini düşünüyorum. Ve tabi ki devletimiz sağlıklı karar verebileceği bir zaman sonra alınması taraftarıyım” dedi.

Konuya sıcak bakan Derice Derice adlı Haitili kadın da, “Gerçekten çok güzel bir düşünce, ama bu götürülen çocuklar ileride yakınlarıyla görüşebilecekler mi?” diyerek endişelerini belirtti. Haitili bir sanatçı olan Boula Wolcart da, “Şu an burada gerçekten büyük bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Depremde kimsesiz kalan çocuklara yardım edemiyoruz. Eğer Türkiye böyle bir iş yaparsa gerçekten çok güzel olur” dedi.

Jeume Faliola adlı Haitili bir başka kadın, “Türkiye’yi bu düşüncesinden dolayı tebrik ederiz. Lütfen çocuklarımıza iyi bakın ve onlara iyi eğitim verin” şeklinde konuşurken, Jeuemo Heroldson da “Türk annelere evlâtlarımıza bakacakları için minnettarım. Onların kimseleri yok. Sokaklarda yaşıyorlar. Türkiye’nin böyle bir girişimde bulunması beni çok sevindirdi. Çünkü depremde yakınlarını kaybeden çocuklar burada zorla çalıştırılıyor ve dövülüyor. Böyle bir düşünce sonuçlanırsa bu Haitili çocuklar için çok iyi olur” dedi.

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, geçtiğimiz günlerde TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarafından düzenlenen ‘Kadın Hakları Konusunda Genel Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Meclis’te, Haitili çocuklarla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’nın kendilerine bir yazı gönderdiğini söylemiş ve Dışişleri Bakanlığı’nın çocukların 200’ünün bakımını üstlenebileceklerini belirtmişti.

07.02.2010

AFGAN POLİSİ SİVİLLERİ VURDU

AFGANİSTAN'DA Pakistan sınırı yakınlarında odun toplayan bir grup köylüye direnişçi olduğunu sanarak ateş açan sınır polisi, 7 sivili öldürdü.

Afganistan’ın güney sınırındaki polis güçlerinin komutanı General Abdul Razik, olaya karışan 6 polisin tutuklandığını ve soruşturma açıldığını söyledi.

Polislerin Kandahar vilayetinin Şorabak bölgesine giderken 7 kişilik grubu tespit ettiklerini ve direnişçi olduklarını sanarak ateş açtıklarını belirten Razik, saldırının ardından yapılan incelemede ölenlerin üzerinde silah bulunmadığını ifade etti. Razik, bölge sakinlerinin de öldürülen kişilerin militan olmadığını teyit ettiğini vurguladı.

07.02.2010

Gazze raporu BM’ye sunuldu

BM Sözcüsü Martin Nesirky, Genel Sekreter Ban Ki-mun’un, BM Genel Kurulunun kendisinden istediği Gazze soruşturmalarına ait raporu tamamlayarak Kurul’a sunduğunu, bundan sonra ne karar alacağına 192 üyeli Genel Kurulun karar vereceğini belirtti.

Sözcü Nesirky, İsrail ve Filistin tarafından Aralık 2008-Ocak 2009’da Gazze’deki çatışmalarda işledikleri suçlarla ilgili olarak bağımsız ve güvenilir soruşturmalar açmalarını isteyen Goldstone raporu doğrultusunda, iki tarafın açtıkları soruşturmalarla ilgili olarak BM’ye gelen bilgileri içeren raporun Genel Kurul’a gönderildiğini belirtti.

Genel Sekreter Ban, 72 sayfalık raporun kendisi tarafından yazılan ilk 3 sayfasında Gazze’deki çatışmaların ardından bölgeye gittiğini, orada yaşanan ölümlerden ve yıkımdan derin üzüntü duyduğunu belirtiyor. İlke olarak insani hukuk kurallarına tam saygı gösterilmesi ve sivillerin her durumda korunması gerektiğini belirten Ban, Genel Kurulun iki taraftan da kendi içlerinde soruşturma açmalarını isteyen 5 Aralık 2009 tarihindeki 64/10 sayılı kararının ‘’söz konusu soruşturmaların bağımsız, güvenilir ve uluslar arası standartlara uygun olmasını teşvik etmesini umut ettiğini’’ ifade ediyor.

07.02.2010

Ermeni Tasarısı Mart’ta oylanacak

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde, 1915 olaylarının ‘’soykırım’’ olarak tanınmasını isteyen tasarının gelecek ay oylanması planlanıyor.

Komitenin başkanı, Demokrat Parti California milletvekili Howard Berman, 252 no’lu tasarıyı komitede 4 Mart’ta oylamaya sunmaya niyetli olduğunu bildirdi.

Bu gelişmeyle ilgili olarak, Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) Başkanı Ken Hachikian, ‘’ABD Kongresi’nin, ‘Ermeni soykırımı’ konusunda gerçekleri ve adaleti reddetme çabalarına ortak olmayacağı yönünde Türkiye’ye açık mesaj vermek için bu cesur adımı atarak sergilediği vizyon ve kudretten dolayı Başkan Berman’a teşekkür ederiz’’ açıklamasını yaptı.

Hachikian, tasarının hem Dışişleri Komitesi hem de Temsilciler Meclisi Genel Kurulunca onaylanmasını sağlamak için Ermeni topluluğu üyeleri olarak harekete geçtiklerini kaydetti

07.02.2010

Monaçehr Mutteki’den uranyum mesajı

İRAN Dışişleri Bakanı Monaçehr Mutteki, nükleer programları için kullandıkları uranyumu yurt dışında zenginleştirebileceklerinin sinyalini verdi.

Mutteki, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile yaptığı görüşmeden sonra, uranyumun yurt dışında zenginleştirilmesi konusunda siyasî iradenin mevcut olduğunu söyledi. ‘’Her iki taraf için de garantilerin olması lâzım’’ diyen Mutteki, zenginleştirilmiş uranyumun nerede, ne miktarda ve ne zaman İran’a teslim edileceğinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Mutteki, uranyumun yurt dışında zenginleştirilmesinin, nükleer programlarının uluslararası alanda daha sıkı kontrol edilmesini sağlayacağını sözlerine ekledi.

07.02.2010

Clinton: 10 ABD’liyi kurtarmaya gelmedim

Haiti’ye ziyarette bulunan eski ABD Başkanı Bill Clinton, çocuk ve mahkum kaçırmakla suçlanan 10 Amerikan vatandaşını kurtarmaya gelmediğini belirtti.

BM Genel Sekreteri Ban-Ki-mun tarafından Haiti için uluslararası yardım koordinatörü olarak atanan Clinton, yıkılan başkentin merkezindeki geçici Haiti başbakanlık binasında Haiti Devlet Başkanı Rene Preval’in eşliğinde çıkışı sırasında yaptığı açıklamada, ABD’nin bu konuda temaslarını sürdürdüğünü bildiğini, ancak 10 Amerikalı’nın serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla bu ülkeye gelmediğini söyledi. Birleşmiş Milletler’in Haiti’deki başkanını, yardımcısını ve çok sayıda çalışanını depremde kaybettiğine dikkat çeken Clinton, ülkenin yönetildiği yerlerin de yerle bir olduğunu, bu nedenlerden ötürü uluslar arası yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında gecikme ve sıkıntı yaşandığını belirtti. 10 Amerikan vatandaşı, yaşları 2 ile 14 arasında değişen 33 Haitili çocukla Dominik Cumhuriyeti sınırı yakınlarında yakalanmıştı. Bu çocukların çoğunun ailelerinin bulunduğu bildirilmişti.

07.02.2010

K. Kore, ABD’li mahkûmu bıraktı

KUZEY Kore’de, ülke topraklarına kaçak girdiği gerekçesiyle aralık ayı sonlarında gözaltına alınan Amerikalı Robert Park serbest bırakıldı.

Güney Kore Yonhap haber ajansının kaynağını açıklamadığı haberinde, Park’ın serbest bırakıldıktan sonra uçakla Pekin’e hareket ettiği ve burada ABD Büyükelçiliğine gideceği kaydedildi. Çin ile Kuzey Kore arasındaki sınırı geçen Park, ‘’Pyongyang’ın insan hakları ihlallerine dikkati çekmeyi amaçladığını’’ söylemişti.

07.02.2010

Karzai’den Gül’e teşekkür telefonu

AFGANİSTAN Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda Afganistan’a ilişkin sözleri sebebiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e telefon ederek teşekkür etti.

Gül, NATO toplantısında yaptığı konuşmada, Afganistan’ın sorunlarının çözümünün sadece askeri yollarla mümkün olmadığını dile getirerek, asker gönderen ülkeleri Afganistan’da okul ve hastane yapmaya çağırmıştı. Cumhurbaşkanlığı sitesinde yer alan açıklamada,”Cumhurbaşkanı Karzai, Sayın Cumhurbaşkanımızı arayarak, Ocak ayı sonunda İstanbul’da yapılan Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü zirveler sürecinin dördüncü toplantısı ile “Asya’nın Kalbi”nde Dostluk ve İşbirliği Zirvesine ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etmiştir. Cumhurbaşkanı Karzai ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul’da gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları gayriresmi toplantısında yaptıkları konuşmada Afganistan’a ilişkin ifadelerinden büyük memnuniyet duyduğunu dile getirmiştir” ifadesine yer verildi.

07.02.2010

Sri Lanka silâhlanıyor

SRİ LANKA Devlet Başkanı Mahinda Rajapaksa, Rusya’dan silâh almak için 300 milyon dolarlık kredi anlaşması imzalamak üzere Moskova’ya hareket etti.

Tamil gerillalarıyla onlarca yıl süren iç savaştan geçen yıl Mayıs ayında galip çıkan Sri Lanka’daki başkanlık yetkilisi, silâh üretmediklerini vurgulayarak, Sri Lanka’nın silâhlı kuvvetleri için silâha ihtiyacı olduğunu, silâh alımının güvenlik güçleri için yasal zorunluluk olduğunu ifade etti. Rusya haber ajansı RIA, Sri Lanka ile 300 milyon dolarlık sil3ah anlaşmasının Rajapaksa’nın ziyareti sırasında imzalanacağını duyurmuştu. RIA, Rusya’nın Seylan çayının en büyük alıcıları arasında olduğunu da bildirmişti.

07.02.2010

Etiyopya uçağının parçaları bulundu

LÜBNAN'DA 25 Ocakta düşen Etiyopya uçağının karakutusunu ve deniz dibinde bulunan enkazını bulma çalışmalarını sürdüren araştırma ekipleri, uçağın ana parçalarının yerini tespit etti.

Lübnan Ulaştırma Bakanı Gazi Aridi, Etiyopya Havayollarına (ETHA.UL) ait uçağın ana parçalarını denizin 45 metre derinliğinde tesbit ettiklerini belirterek, bunun çok büyük ilerleme olduğunu söyledi. Aridi, tespit edilenler arasında uçak gövdesinin olup olmadığı konusunda yöneltilen soruya ise “Bunu belirlemek için henüz çok erken” yanıtını verdi. Aridi, “Ocean Alert” gemisinin uçağın enkazını bulmak için Akdeniz’i taradığını, araştırma ekipleri için fotoğraflar çektiğini ifade etti. Etiyopya’nın başşehri Addis Ababa’ya giden Boeing 737-800 tipi uçakta bulunan çoğu Lübnan ve Etiyopya vatandaşı 90 kişinin tamamı vefat etmişti. Kazadan sonra 15 kişinin cesediyle bazı ceset parçalarına ulaşılmıştı. Amerikan Donanmasına ait Ramage gemisi 27 Ocakta uçağın karakutularının denizin 1300 metre altında olduğunu tesbit etmişti.

07.02.2010

Rusya: Avrupa'da güvenlik azaldı

RUSYA Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, son yirmi yılda Avrupa-Atlantik güvenliğinin daha kötüye gittiğini ve mutlaka değişime ihtiyacı olduğunu söyledi.

Münih’te gerçekleşen ‘Güvenlik Konferansı’nda konuşma yapan Lavrov, “Dondurulmuş sorunların yeniden patlak verme riski var” uyarısında bulundu. Sovyetler Birliği’nin ve Varşova Paktı’nın dağılmasının bütün Avrupa bölgesinde tek ve herkes için eşit güvenlik öngören bir yapının kurulması için büyük fırsatlar tanıdığını kaydeden Lavrov, “Maalesef şimdi bu durum NATO’nun genişlemesi anlayışı ile yıkılıyor. Burada sadece Avrupa’nın keskin çizgilerle bölünmesi yok, bunun doğuya doğru ilerletilmesi de hedefleniyor” eleştirisi getirdi. Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in 2007 yılında gerçekleştirdiği Münih Güvenlik Konferansı konuşmasının ardından Moskova, NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan üyelikleri ile genişlemesini durdurmuştu. Avrupa güvenliğinin her bakımdan son 20 yılda daha zayıf hale geldiğini ifade eden Lavrov, “Silâhların kontrol edilmesi ve sınırlandırılması rejimi zarar görüyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü’nün etkinliği köreliyor. Ciddî çatışmalar çıkabiliyor. Bunların kontrolsüz bir şekilde yayılma riski var. Dondurulmuş sorunların yeniden alevlenme ihtimali yüksek” dedi.

07.02.2010

"Romanya’ya füze kalkanı" endişesi

RUSYA Dışişleri Bakanlığı, Romanya’nın Amerikan füze kalkanının bazı unsurlarına evsahipliği yapacağı açıklamasından sonra “endişesini” dile getirdi ve “açıklama beklediğini” bildirdi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu ciddiyetle analiz edeceğimiz önemli bir konu. Anlaşıldığı üzere bizde endişe oluşturdu. Bir açıklama yapmanın gerekli olduğu ortada. Bunu Amerikalı ve Avrupalı ortaklarımızla temaslarımızda dile getireceğiz” denildi. Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu, yeni Amerikan füze savunma projesi kapsamında balistik füzeleri belirleyen unsurların konuşlandırılmasını kabul edeceklerini açıklamış, bu ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından da teyit edilmişti. Rusya, önceki Amerikan Başkanı George W. Bush yönetimi sırasında Avrupa’ya Amerikan füze kalkanı kurulmasına karşı güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle mücadele vermişti.

07.02.2010

Putin, iktidarı azarladı

RUSYA Başbakanı Vladimir Putin, hafta sonunda Kaliningrad’da muhalefet partilerinin bir araya gelerek hükümeti protesto etmeleri sebebi ile iktidar partisi Birleşik Rusya’nın yöneticilerini fırçaladı.

Novo Ogaryovo devlet rezidansında parti yöneticileri ile bir araya gelen Putin, halkla temas halinde olmalarını, tutamayacakları sözleri veren basit siyasetçi konumuna düşmemelerini istedi. Rusya ekonomisinin 2009’un ikinci yarısından itibaren düzlüğe çıkmaya başladığını, 2010’nun sonunda da sosyal alanda önemli iyileşmeler olacağını ifade eden Putin, parti yöneticilerinin özellikle bölgelerde halkla yakın temas halinde olmalarını ve şikâyetlere de kulak vermeleri gerektiğini söyledi.

07.02.2010

Portekiz’de ETA şüphesi

PORTEKİZ güvenlik güçleri, Obidos kenti yakınlarında bir evin garajına gizlenmiş 500 kilo patlayıcı ele geçirdi. Jandarma yetkilileri, ülkenin orta kesimlerinde yer alan Obidos yakınındaki Casal da Averela’daki bir evin garajına gizlenmiş yarım ton civarında patlayıcı ile bomba yapımında kullanılan malzeme ele geçtiğini belirttiler.

Operasyonda ayrıca kullanmaya hazır bomba da ele geçti. İspanyol terörle mücadele yetkilileri, ele geçen patlayıcı ve diğer malzemenin ayrılıkçı Bask örgütü ETA’ya ait olduğunun tahmin edildiğini belirttiler.

07.02.2010