Aile-Sağlık |
Çocuklar, gribe karşı balık yemeli GENEL Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Atilla Yılmaz, kar yağışı ve aşırı soğuk havanın etkisine giren İstanbul’da, sebze ve meyvelerin yanısıra herkesin haftada en az üç kez balık yemesi gerektiğini belirterek, “Balık yemeyen, cerrahın neşterini yer. Son günlerde özellikle çocuklarda sıklıkla görülen gribal enfeksiyonlara karşı, balık tüketimi daha da artırılmalı. Balık, tam anlamıyla doğal bir antibiyotik etkiye sahip” dedi. Balık yemenin soğuk algınlığı enfeksiyonuna bağlı hastalıklara karşı, büyük bir direnç sağladığına işaret eden Beylikdüzü Kolan Hastanesi Başhekimi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Atilla Yılmaz, İstanbul bu hafta yoğun kar yağışı ve soğuk havanın etkisine girdi. Hastanemize özellikle çocuklarda gribal enfeksiyon şikâyetiyle gelenlerin sayısı oldukça arttı. Onlara bol sebze ve meyve tüketiminin yanısıra, içerdiği Omega 3 yağı ve fosfor sayesinde en doğal antibiyotik etkiye sahip olan balığı tüketmelerini öneriyoruz” dedi. Herkesin haftada en az üç kez balık yemesinin solunum enfeksiyonlarına karşı alınacak antibiyotiklerden daha etkili doğal bir çözüm olacağını ifade eden Yılmaz, “Bu havalarda beslenmesine dikkat etmeyen, özellikle sebze ve meyveler ile balık tüketimine özen göstermeyenler hastalıklara karşı daha dirençsiz olacaktır” diye konuştu.
ÇOCUKLARDA GRİBAL ENFEKSİYONLARA DİKKAT! Balıkçı Kenan’ın Gürpınar’daki Tesisleri’nde balık tezgâhından balık türleri ve mevsimsel olarak tüketim öncelikleri hakkında bilgi aktaran Op. Dr. Atilla Yılmaz, balık almaya gelen vatandaşlarla da sohbet ederek, balığın yararlarını anlatarak, çocuklara bol bol yedirilmesi önerisinde bulundu. Özellikle kış aylarında solunum enfeksiyonlarına bağlı salgın hastalık riskinin çok fazla olduğuna dikkati çeken Başhekim Op. Dr. Atilla Yılmaz, soğuk algınlıkları ve salgınlardan ileri gelen gribal enfeksiyonların semtomatik tedavisinde antibiyotik ilâçlarla tedavi yöntemine başvururuz. Ancak, hastalığa karşı tedbir alıp hiç yakalanmamış olmak herkesin istediği bir durum. Bu yüzden herkes balık yiyecek ki, doktorun neşterini yemesin” dedi.
MEVSİMİNDE YENEN BALIK ÇOK FAYDALI
“KIŞ aylarında beslenmenin başında meyve, sebze ile balık gelmelidir” diyen Op. Dr. Atilla Yılmaz, “Bu mevsimde özellikle çipura, mezgit, hamsi ve kalkan tüketilebilir. Balığı da mevsimine göre yemenin ayrı bir yararı olacaktır. Çünkü mevsiminde yenen balık içerdiği yağ ve fosfor oranı ile tüketen kişiye daha da yararlı olacaktır. Bunun yanısıra özellikle çocuklar için kılçıksız balık türleri yedirilmesi, çocukların o balığı daha çok severek yemesini sağlayacaktır” diye konuştu. |
AHMET TURAN SÖYLER 26.01.2010 |
Bebek emziren annelere uyarı YÜZÜNCÜ Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Kırımi, özellikle ilk annelik dönemini yaşayan kişilerin bilgi eksikliği ve emzirme sırasında yaptıkları hatalar yüzünden bebeklerin hayatını kaybettiğini söyledi. Prof. Dr. Kırımi, yılda, yanlış emzirildiği için servise getirilen ve hayatını kaybeden yaklaşık 10 bebek vakası ile karşılaştıklarını belirtti. Özellikle bölgede annnelerin bebeklerini yatırarak emzirmesinin yaygın olan hatalı bir uygulama olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Kırımi, şunları kaydetti: ‘’Bazı anneler, geceleri bebeği yatağına alarak yatar pozisyonda emzirmeye çalışmaktadır. Bir müddet sonra anne yorgunluk ve uykusuzluktan dolayı kendinden geçmekte ve uyumaktadır. Anne uyurken bebeğin ağzında göğsü kalmaktadır. Uyku esnasında bebeğe doğru döndüğünde ya da bebeği göğsü ile sıkıştırdığında bebek nefes alamamakta ve hayatını kaybetmektedir.’’ Özellikle bazı genç anneler ile eğitimsiz olan ya da ilk annelik dönemini yaşayan kadınların, bebekleri hatalı emzirdiğini anlatan Prof. Dr. Kırımi, şöyle devam etti: ‘’Bebeği belli bir pozisyonda beslemek gerekmektedir. Eğer bebeğin nefes alma borusunu, nefes alma yollarını kapatırsanız bebek aniden nefes almaya çalışır. Bu arada ağzındaki süt, yemek borusu yerine nefes borusuna kaçar. Fazla miktarda süt kaçtığında da akciğerler sütle dolar ve bebek havasızlıktan ölür. Özellikle ilk annelik dönemini yaşayan kişilerin bilgi eksikliği ve emzirme sırasında yaptıkları hatalar yüzünden bebekler hayatını kaybetmektedir.’’ Prof. Dr. Ercan Kırımi, Sağlık Müdürlüğü, sağlık ocakları ve hastanelerde, doğru emzirme yöntemleri konusunda eğitim verildiğine işaret ederek, ‘’Gebe annelerimiz en azından sağlık ocaklarında emzirme teknikleri konusunda hazırlanan broşürleri ücretsiz alarak bu konuda doğru bilgi sahibi olabilirler’’ dedi. |
26.01.2010 |
Rahat solunum için odalar nemli olmalı KIŞ aylarında gribal enfeksiyon şikayetleri artıyor. Bunun yanında ev ortamındaki ısınmaya bağlı olarak oluşan kuru hava, grip hastalarında daha etkili solunum güçlüğüne neden olabiliyor. Uzmanlar, buna karşın dikkatli olunmasını isteyerek evlerin kuru havaya karşı nemlendirilmesi uyarısında bulundu. Özel Sevgi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ayhan Gültekin, sağlıklı bir insanda burun yolu ile akciğerlere çekilen havanın yeteri kadar nem ve ısıya sahip olarak alveollere ulaştırıldığını ifade etti. Gültekin, bu sayede ihtiyaç duyulan oksijenin en rahat ve güvenilir bir şekilde sağlandığını vurguladı. Gültekin, Kayseri gibi kuru ve soğuk havanın hakim olduğu iklimlerde, özellikle kalorifer sistemi ile ısınan binalardaki evlerde solunan havanın daha da kurumasının, kış aylarında iyice belirginleşen hava kirliliği solunum sisteminin yükünü bir hayli artırdığına dikkat çekti. Gültekin, şu bilgileri verdi: “Sağlıklı bireylerin zorlandığı bu şartlar altında, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu bulunan hastaların hastalığa bağlı bulgu ve şikâyetleri de artış göstermekte, hastalıklar kronikleşmektedir. Evlerde, özellikle yatak odalarında kalorifer peteği üzerine ıslak bez, havlu koyma, ıslak havlu asmak, nemlendirici cihazlar kullanmak, su ısıtıcılarının çalıştırılması ile buhar elde etmek gibi işlemler ile havadaki nem oranı artırılabilir. Sobalı evlerde ise mutlaka soba üzerine su konulmalıdır. Veya işyerinde elektrikli ısıtıcılarla ısınma imkânı sağlanıyorsa, bu bölümün nemli olması adına farklı önlemler alınması iyi olur.” Gültekin, üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı belirtileri en aza indirmek için, kullanılan ilâçların yanı sıra birkaç yastık ile yarı dik vaziyette yatarak uyuma, sürekli azar azar sıvı almanın uygun olacağını belirtti. |
26.01.2010 |
Masal kitaplarını önce ebeveynler okumalı ÇOCUKLARIN gelişiminde etkili bir rol oynayan masal kitaplarının özenle seçilmesi gerekiyor. Uzmanlar, çocuklara okunacak hikâyeleri ilk olarak ebeveynlerin okuması gerektiğini söylüyor. Kocaeli Özel İlgi Hastanesi psikologu Esra Dal, çocukların düşünce ve hayal dünyasının gelişimi açısından masal kitaplarının çok önemli bir yerinin olduğuna işaret etti. Çocukların hayal dünyasının çocuğun öğrenmeye yatkın olduğu ilk dönemlerde geliştiğini söyleyen Dal, masal ve hikâye kitabı seçerken az yazılı çok renkli kitapların seçilmesi gerektiğini ifade etti. Psikolog Dal, ebeveynlerin çocuklarına masal veya hikâye kitabı aldıklarında çocuğa verip ‘al oku’ demelerinin yanlış olduğunu belirtti. Dal, “Anne ve babaların çocukları ile iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Bunun için ebeveynlerin masal ve hikâye kitaplarını birlikte okurlarsa çok daha sağlıklı iletişim kurarlar.” dedi. Alınan masal ve hikâye kitaplarını ilk olarak anne ve babalarının okuması gerektiğini aktaran Dal, bu sayede içeriğinde kötü mesajlar veren, argo kelimeler bulunan kitaplardan çocuklarını korumuş olacaklarını dile getirdi. |
26.01.2010 |