Dünya |
Yerleşimler durmadan olmaz |
Fİlİstİn Devlet Başkanı Mahmud Abbas, önceki gece görüştüğü ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell’e, İsrail Batı Şeria yerleşimlerini genişletme faaliyetlerine son vermedikçe görüşme masasına dönmeyeceğini yineledi. Filistin basınına göre Abbas, Filistin’in bu konudaki tavrını, Ürdün’ün başşehri Amman’da bir araya geldiği Mitchell’e bir kez daha iletti. Abbas-Mitchell görüşmesinden sonra gazetecilere açıklama yapan Başmüzakereci Saib Erekat, “Başkan (Abbas) toplantıda yerleşim faaliyetlerinin devam etmesi halinde barışın mümkün olamayacağını söyledi” dedi. Erekat, “Biz görüşmelerin başlatılması için ön şart koşmuyoruz. Ancak Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasını öngören Yol Haritası temelinde barış görüşmelerinin başlatılmasını istiyoruz” diye konuştu. Filistinli Başmüzakereci Erekat, Mitchell’in Abbas’a, ABD’nin yerleşimler konusundaki tavrında bir değişikliğin olmadığını söylediğini de bildirdi. Abbas-Mitchell görüşmesi, ABD Başkanı Hillary Clinton’ın, geçen cumartesi Kudüs’te, “İsrail’in, yerleşimler konusunda eşi görülmedik ödünler verdiğini, görüşmeler için daha önce ön koşullar ileri sürülmediğini” söyleyip, bunu daha sonra dün Fas’ta düzeltmesinin ardından yapıldı. Clinton, Fas’ta Arap ülkeleri dışişleri bakanlarıyla yapılan toplantıda, İsrail’i yerleşimlerin kısıtlanmasına yönelik önerisi için yine överken, “Bu önerinin ABD’nin isteklerini karşılamakta yetersiz kaldığını” vurgulamıştı. Clinton, Obama yönetiminin yerleşimler konusundaki tutumunun değişmediğini belirtirken, “ABD, yerleşimlerin genişleme faaliyetlerinin meşruluğunu kabul etmiyor. Bunu İsraillilere, Araplara ve dünyaya defalarca net bir şekilde söyledik” demişti. |
04.11.2009 |
NORVEÇLİ PROFESÖRLERDEN İSRAİL’E BOYKOT |
Norveç Bilim Ve Teknoloji Üniversitesi (NTNU), İsrail’i boykot etmeye hazırlanıyor. Norveç’in Trondheim şehrinde bulunan ve ikinci büyük üniversitesi olan NTNU’da görevli 34 profesör, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını boykot etmeye hazırlanıyor. Boykot bildirisinin bugün bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacağı belirtildi. Boykot bildirisi 12 Kasım tarihinde ise üniversitenin yönetim kurulunca oylamaya tabi tutulacak. Öneri onaylandığı takdirde Avrupa’da ilk kez bir üniversite İsrail’i boykot etmiş olacak. Bildiride İsrail üniversitelerinin İsrail’in saldırgan poltikalarında anahtar rol oynadığı savunularak, “İsrail, tüm dünyadaki üniversitelerin ve akademisyenlerin özgürce beyanat vermelerini engelliyor” denildi. Boykot bildirisinde ayrıca, “İsrail askerleri Filistin topraklarından çekilinceye kadar İsrail’deki üniversite ve eğitim kurumlarıyla, akademik ve kültürel alanda hiç bir işbirliği veya ortak çalışma yapılmayacak” şeklinde bir uyarı maddesi yer alıyor. Bildiriye imza atan profesörler boykotun amacını şu şekilde açıklıyor: Profesörler tarafından hazırlanan bildiride şöyle deniliyor: “Bu bildiriyi imzalayan biz akademisyenler inanıyoruz ki akademik kurumlar, demokratik bir şekilde seçilen Filistin Hükümetiyle anlaşma yapmaya yanaşmayan İsrail’e uluslararası platformda baskı yapmalıdır. Yapacağımız bu boykot, İsraillilerin durumun ciddiyetini görmelerini sağlayabilir”. |
04.11.2009 |
Lizbon’un önü açıldı, dâvâ AİHM’e gidecek |
Çek Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, Avrupa Birliği’nin “anayasası” olarak da nitelenen Lizbon Antlaşması’nın ülke yasalarına uygun olmadığına ilişkin açılan dâvâyı reddetti. Çek Cumhuriyeti’nin ikinci büyük şehri Brno’da görülen dâvâ sonucunda Mahkeme Başkanı Pavel Rychetsky, tüm Avrupa’nın gözlerini çevirdiği Lizbon Antlaşması’nın ülkenin egemenliğini tehlikeye düşüreceği ve bunun da anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla dâvâda yapılan başvurunun reddedildiğini açıkladı. Antlaşmayı imzalamayan tek ülke olan Çek Cumhuriyeti’nde, bu karardan sonra Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus’un antlaşmayı imzalaması bekleniyor. Bu arada dâvâyı açan senatörler, karardan sonra davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceklerini açıkladılar. |
04.11.2009 |
Ülkesine dönen Iraklılar mutlu değil |
UluslararasI Göç Örgütü, 2003 savaşından bu yana ülkesinden göç eden Iraklı mültecilerin geri dönenlerinin yeni sorunlarla karşı karşıya kaldığını bildirdi. Örgütün sözcüsü Jemini Pandya, şu ana kadar 350 bine yakın Iraklı mültecinin ülkesine geri döndüğünü, bu rakam mültecilerin küçük bir yüzdesini oluşturmasına rağmen, geri dönenleri neredeyse mülteci durumuna düştüklerinde olduğu kadar yeni zorlu sorunların beklediğini söyledi. Pandya, çoğunun Bağdat’a geri döndüğünü, bunların yarısının sağlık hizmeti alamadığını ve işsizlikle karşı karşıya olduğunu belirtti. Sözcü, ülkesine dönenlerin üçte biri kadarının belirli bir geliri olmadığını, diğer üçte birininse kısmen hasar görmüş ya da tamamen yıkılmış evlerine döndüğünü kaydetti. Ülkeye dönen mültecilerin sadece yüzde 39’unun Irak hükümetinden bir kereliğine 840 dolarlık yardım aldığı belirtildi. |
04.11.2009 |
Sırplar Mladiç’in yakalanmasını istemiyor |
SIrplarIn çoğunun, Bosna savaşında işlenen insanlık ve soykırım suçları nedeniyle aranmakta olan savaş suçu zanlısı Ratko Mladiç’in tutuklanmasına karşı olduğu belirtildi. Sırp hükümet yetkilisi Rasim Lyayiç, bir kamuoyu araştırmasına göre Sırpların yüzde 51’inin, Mladiç’in yakalanması ve Lahey’deki eski Yugoslavya için kurulan savaş suçları mahkemesine iade edilmesine karşı olduğunu söyledi. Lyayiç, araştırmada Mladiç’in yakalanmasına destek verenlerin oranının yüzde 26’da kaldığını, geçen yıl bu oranın yüzde 50 civarında olduğunu kaydetti. Ratko Mladiç, halen Lahey’de yargılanan Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin eski lideri Radovan Karaciç ile birlikte, 1992-1995 yılları arasındaki Bosna iç savaşı sırasında, Srebrenitsa’da 8 bin Boşnak erkeğinin katledilmesi ve diğer suçlardan sorumlu tutuluyor. Ancak bazı Sırplar, Mladiç’i kahraman olarak görüyor. |
04.11.2009 |
11 Eylül ile ilgili düşünceler değişiyor |
İsveçlİ gençlerin yüzde 20’si, 11 Eylül saldırısının ardında El-Kaide’nin olduğuna inanmazken yüzde 30’u ise bu konuda kararsız. Novus Opinion araştırma şirketinin 30 yaşın altındaki İsveçlilerle yaptığı ankete göre, her beş kişiden biri 11 Eylül saldırılarının arkasında Bush yönetiminin olduğunu savunuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 51’i, 11 Eylül 2001’de ikiz kulelere yapılan saldırıların arkasında El-Kaide olduğuna inanırken yüzde 20’si ise bu saldırının Bush yönetimi tarafından organize edildiğini düşünüyor. Katılımcıların yüzde 30’u ise “kararsız” olduğunu belirtiyor. Ülkenin önde gelen kanallarından TV4’de yayınlanan “Kalla Fakta” isimli programda da, yapılan bu anket tartışıldı. Kendilerini “Doğru Hareket (The Truth Movement)” şeklinde adlandıran uluslararası bir grubun üyeleri programa katılarak, ‘11 Eylül terör saldırılarının ardında El-Kaide örgütünün olmadığını’ iddia etti. 11 Eylül Araştırma Komisyonu ismiyle de bilinen grup üyeleri, 3 bin kişinin öldüğü saldırıların ABD’nin Ortadoğu ülkelerine işgalini haklı göstermek için Bush yönetimi tarafından planlandığını belirtti. |
04.11.2009 |
Rusya, Kıbrıs Rum Kesimi ile işbirliğinde |
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bugün Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Markos Kipriano’nun daveti üzerine bu ülkeye resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Lavrov’un ziyareti çerçevesinde Rusya ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında siyasi, ekonomik, eğitim ve kültür alanlarını kapsayan işbirliği anlaşması imzalanacak. Lavrov’un Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Dmitris Hristofyas ile de bir görüşme yapması bekleniyor. Heyetler arası görüşmelerin ardından Lavrov’un iş adamları ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile de bir araya gelecek. Lavrov’un ziyaretinde önemli gündem maddelerinden birisi de turizm olacak. Yıllık 180 bin Rus turistin ziyaret ettiği Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’ye giden 2,5 milyon ve Mısır’a giden 1,9 milyon Rus turistten bir miktarını daha adaya çekmek istiyor. |
04.11.2009 |
Hristofyas: Aralık’ta her seçenek masada olacak |
KIbrIs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Aralık ya da Nisan’a kadar Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşma ihtimalinin çok zayıf olduğunu söyledi. Aralık ayına kadar bir çözüm bulunmasını imkansız gören Rum lider, KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı Nisan ayına kadar bir mutabakatın gerçekleşme ihtimalini de çok zayıf buluyor. Türkiye için kritik Aralık Zirvesi’ne doğru yaklaşılırken, Dimitris Hristofyas Samanyolu Haber’de yayınlanan “Avrupa Masası” programında Selçuk Gültaşlı’nın sorularını cevaplandırdı. Sık sık Türkiye’nin ve Türk halkının cezalandırılmasına karşı olduğunu vurgulayan Hristofyas, ancak 10-11 Aralık tarihlerinde yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi’nde bütün seçeneklerin masada olacağının altını çizdi. Ülkesinin AB üyeliğini Türkiye’ya karşı silâh olarak kullandığı yönündeki eleştirileri reddeden Rum lider, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye’nin üyeliğini desteklediğini savundu. Rum tarafının, limanlarını açmayan Türkiye’ye yönelik Aralık Zirvesi’nde ek müeyyideler konulmasını talep edeceği yorumları yapılıyor. Genişleme komiseri Olli Rehn de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Zirve’nin Türkiye için zor geçebileceğini söylemişti. |
04.11.2009 |
BDT ülkeleri toplanıyor |
BağImsIz Devletler Topluluğu (BDT) savunma bakanları toplantısı 10 Kasımda Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de yapılacak. Tacikistan Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Feriddun Mahmadaliyev, yaptığı açıklamada, BDT ülkeleri savunma bakanları toplantısının 10 Kasımda Duşanbe’de düzenleneceğini belirterek, toplantıda BDT ülkeleri arasındaki askeri-teknik işbirliğinin durumu ve perspektiflerinin ele alınacağını kaydetti. Mahmadaliyev ayrıca, 11 Kasımda Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Abiyev’in Tacikistan’a resmi ziyarette bulunacağını ve Tacik yetkililerle iki ülke arasındaki askeri-teknik işbirliğini ele alacağını belirtti. Eski Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından kurulan BDT’ye, Rusya, Belarus, Ukrayna, Moldova, Azerbaycan, Ermenistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Türkmenistan üye bulunuyor. |
04.11.2009 |