Dünya

URUGUAY DA DARBECİSİNİ MAHKûM ETTİ

Askerî rejim sırasında insanlık suçu işlemekten açılan dâvâ çerçevesinde tutuklanarak cezaevine konulan Uruguay’ın eski diktatörü Gregorio Alvarez, 25 yıl hapse mahkûm edildi.

24.10.2009

URUGUAY DA DARBECİSİNİ MAHKûM ETTİ

Askerî rejim sırasında insanlık suçu işlemekten açılan dâvâ çerçevesinde tutuklanarak cezaevine konulan Uruguay’ın eski diktatörü Gregorio Alvarez, 25 yıl hapse mahkûm edildi.

Eski diktatöre 25 yıl ceza

Askerİ rejim sırasında insanlık suçu işlemekten açılan dava çerçevesinde tutuklanarak cezaevine konulan Uruguay’ın eski diktatörü Gregorio Alvarez’in, 25 yıl hapse mahkûm edildiği bildirildi. Dâvâcıların avukatı Oscar Lopez Goldaracena, Gregorio Alvarez’in, 37 cinayet suçundan 25 yıl hapse mahkum edildiğini söyledi. Haklarında benzer dâvâlar açılan Juan Carlos Larcebau’nun da 29 cinayet suçundan 20 yıl hapse mahkum edildiği kaydedildi. 1981-1985 yılları arasında iktidarda olan ülkenin eski kara kuvvetleri komutanı Alvarez, 1978 yılında 20 kadar siyasal mahkûmun Buenos Aires’ten Montevideo’ya kaçak yollardan getirilmeleri ve öldürülmelerine yardımcı olmak suçlamasıyla 2 yıl önce tutuklanmıştı.

24.10.2009

İsrail’in ‘Goldstone’ telâşı

İsraİl ordu radyosunun verdiği habere göre Avigdor Lieberman, BM Genel Sekreteri Ban’ı önceki gece arayarak, raporun BM Güvenlik Konseyine veya Genel Kurula getirilmesinin, Orta Doğu barış çabalarına zarar vereceğini öne sürdü.

Lieberman, daha önce de Goldstone raporunu “barış sürecinin önünde bir engel” olarak nitelendirmişti. Liberman, BM Genel Sekreterine “Filistinlilerin, bir taraftan İsrail’e karşı uluslararası arenada mücadele verirken, diğer taraftan İsrail’le müzakereler yapmaları kabul edilemez” dedi.

“Uluslararası toplum, önyargılı ve iki yüzlü davranıyor” diye konuşan Lieberman, “bütün uluslararası kurumlarda insan haklarından çok uzak Küba, Bangladeş, Pakistan ve Suudi Arabistan gibi devletlerin otomatik bir çoğunluk kazandığını” belirtti ve “Böyle çarpık bir durum ortaya çıktı” ifadesini kullandı. Lieberman, “Bu durumun nasıl düzeltilmesi gerektiğini düşünmeliyiz” dedi.

BM Genel Sekreteri Ban’ın Lieberman’a cevabı konusunda bilgi verilmedi. Rapor, İsrail ile Gazze Şeridi’nde yönetimde bulunan Hamas’ı birlikte savaş suçları işlemekle suçluyor ve her iki tarafı da bu konuları araştırmak üzere bağımsız soruşturma komisyonları oluşturmaya çağırıyordu. Goldstone raporu, BM İnsan Hakları Konseyinde oylanarak geçen hafta kabul edilmişti. Konseyin başkanlığını yapan Güney Afrikalı Yahudi yargıç Richard Goldstone, İsrail-Filistin barış sürecinin bozulduğunu görme arzusundaki Lieberman’ın, bu tahkikatı bu yönde bir kılıf olarak kullanmakla suçlamıştı. Goldstone, geçen pazar günü ABD’de düzenlenen bir konferansta yaptığı açıklamada, Lieberman’ın suçlamalarını “tutarsız, doğru olmayan suçlamalar” olarak nitelendirmiş ve “Hangi barış sürecinden bahsediyorlar? Bir barış süreci yok. İsrail Dışişleri Bakanı hiç (barış) istemiyor ki” demişti.

BARIŞIN ÖNÜNDE ENGELLER VAR

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Orta Doğu’daki taraflar arasında barış görüşmelerine yeniden başlanmasının önünde hâlâ engeller olduğunu bildirdi. ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’da bir araya gelen Clinton’ın Obama’ya Orta Doğu ile ilgili bir rapor sunduğu belirtildi. Adının açıklanmasını istemeyen bir Beyaz Saray yetkilisi, Clinton’ın Obama’ya, ABD’nin, tarafların barış görüşmelerine yeniden başlaması için çaba sarf etmeyi sürdürdüğünü, ancak barış görüşmelerinin önünde hâlâ engeller olduğunu anlattığını söyledi.

24.10.2009

Fransa’da Müslüman mezarlığına saldırı

Fransa’nIn kuzeybatısındaki Manche bölgesinde bulunan Montjoie-Saint-Martin kasabasındaki belediye mezarlığında, Müslümanlara ayrılan bölümde 8 mezar taşı tahrip edildi.

İkinci Dünya Savaşı’na Fransız ordusundaki birliklerde katılan 8 Faslıya ait olduğu belirtilen mezar taşlarının üzerine, ırkçı Nazi sembollerinin çizildiği bildirildi. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, dün yaptığı yazılı açıklamada, saldırıyı nefretle kınadığını bildirdi. Sarkozy açıklamasında, yetkililerden suçluları en yakın zamanda yakalayarak, adalete teslim etmelerini istedi. Fransa’da muhalefetteki Sosyalist Parti ve ırkçılıkla mücadele derneği de, yaptıkları açıklamalarla saldırıyı kınadı. Fransa’da son olarak 2008 yılının Aralık ayında Arras kasabasındaki askeri mezarlıkta, Müslümanlara ait çok sayıda mezar taşı, üzerine ırkçı sloganla çizilerek tahrip edilmişti.

24.10.2009

Honduras’ta siyasî çözüm tıkandı

Hondorus’ta, siyasî krizi çözmek için yapılan görüşmeler, darbeyle uzaklaştırılan Devlet Başkanı Manuel Zelaya’nın iktidara dönmesi konusu sebebiyle tıkandı.

Zelaya’nın temsilcisi Mayra Mejia, 3 haftadır görüşmelerin sürdüğü Tegucigalpa otelinin lobisinde yaptığı açıklamada, “Şu andan itibaren diyalog aşamasını bitmiş olarak görüyoruz” dedi. Kosta Rika Devlet Başkanı Oscar Arias arabuluculuğunda ve Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) tarafından desteklenen önceki görüşmeler de çıkmaza girmişti. Zelaya tarafı, ülkede Haziran ayında yapılan darbe sonrası devlet başkanlığını geçici olarak üstlenen Roberto Micheletti’ye yeni bir öneri getirmesi konusunda ültimatom vermiş, önerinin ülkesine dönen ve Brezilya Büyükelçiliğine sığınan Zelaya’nın eski görevine dönmesini içermemesi durumunda masadan kalkacaklarını belirtmişti.

24.10.2009

Şanghay fuarında helâl gıda noktaları

Çİn’de önümüzdeki yıl düzenlenecek olan “Şanghay EXPO 2010” fuarında Müslümanlara özel helal gıdanın satılacağı altı satış noktası kurulacak.

Çin Uluslararası Radyosunun fuarın organizasyon komitesine dayanarak verdiği haberde, fuar alanındaki Müslüman yemekleri satış noktalarının yerleri “Çing cın (Helal) lokantaları” ve işletmecileri belirlendi. “Şanghay EXPO 2010” fuarı 1 Mayıs 2010 tarihinde açılacak. Fuara 192 ülke ile 48 uluslararası kuruluş katılacak. Müslümanlar için helâl ürünlerin tedarikiyle ilgili çalışmaların başlatıldığı ve Müslüman katılımcıların ağırlanmasıyla ilgili diğer düzenlemelerin hızlandırıldığı kaydedildi. Çin, 2008 Pekin Olimpiyatları sırasında da benzer uygulamalar yapmış, Olimpiyat Parkında Müslümanlar için helâl gıda temin edebilecekleri lokantalar ile mescitler açılmıştı. Ülke genelinde Müslümanlara hizmet veren restoran ve marketler çok yaygın. Bu işletmeler için “temiz ve gerçek helâl gıda” anlamına gelen “Çing cın” ifadesi kullanılıyor.

24.10.2009

Hollanda ve Danimarka Afganistan’a asker yollamıyor

NATO üyesi Hollanda ve Danimarka, Afganistan’da meşru bir hükümet oluşturulup, ABD Başkanı Barack Obama yeni Afganistan stratejisini belirleyinceye kadar bu ülkeye asker yollamayacağını bildirdi.

NATO savunma bakanları toplantısı için Slovakya’nın başşehri Bratislava’da bulunan Hollanda Savunma Bakanı Eimert Van Meddelkoop, Afganistan’da devlet başkanı seçiminin 7 Kasımda yapılacak ikinci turunun kesin sonucunu beklediklerini, “çünkü Afgan hükümetinin meşruiyetinin önemli olduğunu” söyledi. Van Meddelkoop, Obama yönetiminin Afganistan’la ilgili kararının da kilit önemde olduğunu belirtti. Hollanda’nın Afganistan’da halihazırda 2160 askeri bulunuyor. Danimarka Savunma Bakanı Soeren Gade de Afganistan’daki yeni hükümet NATO’nun hedeflerine bağlı olduğunu garanti edinceye kadar, müttefiklerinin bu ülkedeki asker sayısını artırmayacağını kaydetti. Gade, “Afganistan’a kim takviye birlik gönderirse bunların bazı şartlar koyacağını sanıyorum” dedi. Danimarka’nın da Afganistan’da 690 askeri bulunuyor. Afganistan’da 4200’ün üstünde askeri olan Almanya’nın Savunma Bakanı Franz Josef Jung de ülkesinin Afganistan’daki asker sayısını artıracağını sanmadığını söyledi.

24.10.2009