Haberler

İSTİBDADA KARŞI HÜRRİYET

Bölgede doğup büyüyen ve eğitimini de orada alan Bediüzzaman Said Nursî, Osmanlının son döneminden itibaren temel sorunlara doğru teşhisler koydu, isabetli ve gerçekçi çözümler önerdi. Dikkat çektiği en önemli noktalardan biri, her türlü istibdat ve baskının kaldırılıp hak ve hürriyetlerin önünün açılması ve insanlarda “hak sahipliği” şuurunun geliştirilmesiydi.

SANAT, MARİFET, İTTİFAK

Sorunların tesbitinde halkın görüşünün de alınması ve çözümlerin birlikte aranması gereğine işaret eden Bediüzzaman, mücadele edilmesi gereken üç temel hastalığı “cehalet, zaruret ve ihtilâf” olarak teşhis etti ve bunlara karşı “sanat, marifet, ittifak” silâhlarıyla “cihad” edilmesi gerektiğini bildirdi. Bunun için din ve fen ilimlerinin birlikte okutulacağı bir üniversite projesi geliştirdi.

IRKÇILIĞA KARŞI KARDEŞLİK

Bölücü ve ayrılıkçı fitnelere zemin hazırlayan her türlü ırkçılığı reddedip, buna karşı “doğru İslâm” anlayışına dayalı bir kardeşliğin hakim kılınması gereğine vurgu yapan Said Nursî'nin, yüz sene önce şark aşiretleriyle yaptığı sualli-cevaplı sohbetlerden oluşan Münâzarat isimli kitabı, çözüm arayışlarında hâlâ geçerliliğini ve güncelliğini koruyan bir referans özelliğine sahip.

28.07.2009

Zamlara boykot çağrısı

Son zamanlarda çeşitli kalemlere yapılan zamları protesto eden Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), tüketicilere boykot çağrısı yaparken, protestoların sokaklarda yapılmasını istedi.

Son zamanlarda çeşitli kalemlere yapılan zamları protesto eden Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), tüketicilere boykot çağrısı yaparken, protestoların sokaklarda yapılmasını istedi. Danıştay Başkanlığı binası önünde 10 kişinin katıldığı basın açıklamasında konuşan TÜDEF Genel Başkanı Ali Çetin, değerli kağıtlara yüzde 50 oranında zam yapılmasıyla, noter kağıdı, pasaport, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi gibi değerli kağıtlarının ücretlerinin de aynı oranda arttırıldığını söyledi. Akaryakıt ve şekere yapılan zamların en az 900 kalem ürünün de fiyatlarının artması anlamına geldiğini savunan Çetin, “Ücretler ise özel sektörde neredeyse sıfıra yakın zam, devlette ise yüzde 4 oranında arttırıldı. Yapılan zamların yanında ücret artışları daha gelmeden yok oldu.” diye konuştu. Ankara / cihan

28.07.2009

Hükümet İsrail’e karşı ne yaptı?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Temmuz’da Suriye’ye yaptığı gezi sırasında yaptığı açıklama MAZLUMDER’i kızdırdı. Başbakan Erdoğan’ın Suriye gezisinde söylediği, “Gazze’de 1500’e yakın insan öldü mü? Çocuklar, kadınlar, insanlar öldü mü? 5 bine yakın insan orada yaralandı mı? Yaralandı.

Peki nerede insan hakları dernekleri? Ne yaptılar? Seyirci kalmaktan öte bir şey yapıldı mı?” şeklinde ki beyanı üzerine MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, yaptığı yazı açıklamayla aynı sertlikte bir cevap verdi.

“MAZLUMDER yapması gereken her şeyi yaptı ya hükümet?” diye soran MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal, Başbakan’ın, beyanını medya kanalıyla öğrendiklerini belirterek şunları kaydetti:”Bu ifadeler karşısında bir insan hakları kuruluşu olarak yürüttüğümüz kampanya ve faaliyetlerin kamuoyunca çok iyi biliniyor olmasına rağmen sayın Başbakan’ın yeterince bilgilendirilmediğini müşahede ettik. Gazze saldırıları sırasında Türkiye’nin dört bir yanındaki şubeleriyle MAZLUMDER ve diğer insan hakları kuruluşları, ortaklaşa olarak, Türkiye halkının köyden kente her kesiminin tepkilerini, yürüttükleri kampanyalarla, hiçbir karşılık ummaksızın, doğru kanalize ettiler.”

FİLİSTİN'E HER

FIRSATTA DESTEK

MAZLUMDER’in ve Türkiye’deki insan hakları ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına desteklerini her fırsatta ortaya koyduğunu ifade eden MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal, hükümetin ise bu konuda kendisinden beklenen adımları atmadığını kaydetti. Hükümetin İsrail karşısında sergilediği anlaşılmaz tutuma dikkat çeken MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal, şu görüşleri dile getirdi:”Hükümet, insan hakları kuruluşlarının yoğun taleplerine rağmen İsrailli askerlerin Konya’da uçuş eğitimi almalarını engelleyecek herhangi bir adım atmamıştır. Hiçbir askeri-siyasi anlaşmayı askıya almamış veya iptal etmemiştir. İngiltere ve bazı batılı ülkelerin, sattıkları silahların İsrail tarafından sivillere dönük olarak kullanması nedeniyle İsrail’e silah ve askeri yedek parça satışını durdurmalarına karşı Türkiye retorik tepkilerin ötesine geçememiştir. TCK’na göre soykırım ve insanlığa karşı suç işleyen İsrailliler hakkında MAZLUMDER’in yapmış olduğu suç duyurusuna Adalet Bakanı’nın izin vermemesi nedeniyle dünyanın her yerinde merakla sonucu beklenen dava maalesef açılamamıştır.”

"Öte yandan dünyanın birçok yerinde gerçekleşen Filistin konulu toplantılarda MAZLUMDER’in ve Türkiye’de insan hakları ve insani yardım kuruluşlarının çalışmaları yakinen takip edilmiş ve bundan duyulan memnuniyet ve teşekkür çok yerde kuruluşumuz temsilcilerine iletilmiştir. MAZLUMDER yönetici, üye ve gönüldaşlarının ortaya koymuş olduğu bu çalışmalara Filistinliler ve dünya halkları tanıklık etmiştir. Sayın Başbakan’ın tanıklığına da sunulur.

İŞTE YAPILAN ÇALIŞMALARDAN BAZILARI

MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal, İsrail’in Gazze’ye saldırmasının hemen ardından yapılan faaliyetleri şöyle sıraladı:

- Gazze’de Siyonist saldırının başladığının duyulmasından hemen birkaç saat sonra başlayan ve devam eden Ankara ve İstanbul başta olmak üzere şubelerimizin bulunduğu illerde basın açıklamaları, protesto eylemleri, mitingler, toplantılar gerçekleştirilmiştir.

-Birçok uluslararası toplantıda insan hakları ve hukuk açısından değerlendirme ve çağrılar yapılmış, uluslar arası mekanizmalar ile irtibata geçilmiştir.

- Türkiye ile İsrail arasında askeri, ekonomik, siyasi anlaşmaların askıya alınması ve/veya iptal edilmesi için imza kampanyaları yapılmış ve TBMM’ne sunulmuştur.

- Türkiye hava sahasının İsrailli pilotların eğitimi için kullanılmasına son verilmesi amacıyla defalarca hükümete kamuoyu önünde çağrıda bulunulmuştur. Hatta Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden Konya’ya araç konvoyları yapılmış ve burada uluslararası televizyonlarından da canlı yayınlanan miting düzenlenmiştir.

-MAZLUMDER bir heyet oluşturmuş ve GAZZE’ye göndermiştir. Bombardıman altında GAZZE’de mazlum Filistinlilere destek olunmuş yapılan tespitler ışığında öncelikle GAZZE Ön Çalışma Raporu, sonrasında da Gazze Raporu hazırlanmıştır.

- Gazze’den bomba parçaları getiren MAZLUMDER heyeti, parçaları Yıldız Üniversitesi laboratuvarlarında inceletmiş ve İsrail’in yasaklanmış fosfor bombası kullandığını tescil ettirmiştir.

- İşlenen savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar için şubelerimizin bulunduğu illerdeki adliyelerde savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuştur. Ankara’da kabul edilen suç duyurusu yasal olarak dava açılabilmesi için Adalet Bakanı’nın iznine tabi olduğundan uzun bir süre bu izin beklenmiş, daha sonra Adalet Bakanı izin vermediğini açıklamıştır.

-Özellikle Avrupa ülkelerinden insan hakları kuruluş ve aktvistlerinin Gazze’deki kuşatmayı delmek için yürüttüğü Free Gazza çalışmasına MAZLUMDER de destek vermiş ve irtibat halinde olmuştur. İstanbul / Yeni Asya

28.07.2009

Polis, sahadan çekiliyor

Yeni sezondan itibaren polisler, spor müsabakalarının yapıldığı sahalara girmeyecek. Yeni çıkarılan Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanuna göre, polis, sadece stad dışında güvenliği ve trafik akışını sağlamak maksadıyla görev yapacak.

Herhangi bir olay çıkmasına karşılık tedbir olarak polisler, stadlarda oluşturulacak ve her türlü konforun sağlanacağı “Güvenlik Bekleme Odaları”nda bekleyecek.

SPOR Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanma koşulları da netleşmeye başladı. Yeni sezondan itibaren, polis kesinlikle spor müsabakalarının yapıldığı alanlara girmeyecek. Polis, sadece stat dışında güvenliği ve trafik akışını sağlamak amacıyla görev yapacak. Ayrıca stat kapılarında bir kadın, bir de erkek polis, tribünlere giren seyircileri aramak için görevlendirilecek. Ayrıca statların bulunduğu spor komplekslerinde, Türkiye Futbol Federasyonu Stadyum ve Güvenlik Kurulu talimatının 160. maddesi gereğince, 250 kişilik kolluk kuvvetleri için ''Güvenlik Bekleme Odaları'' oluşturulacak. Bu odalar, klimalı ve tuvaletli olacak. Tüm karşılaşmalarda, sahalara girmeyecek 250 çevik kuvvet ve diğer görevleri yapacak 200 polis stat dışında bekleyecek. Spor alanlarında polis yerine görev yapacak özel güvenlik görevlisi sayısının artması, kulüplere ekstra ekonomik yük getirecek. Önem ve risk derecesine göre A ve B tipi olarak isimlendirilen müsabakalarda görev yapacak özel güvenlik görevlilerinin sayıları ''Güvenlik Amiri''ne bildirilecek. Ankara için bu rakamlar, Turkcell Süper Lig karşılaşmaları için A tipi maçta 700 özel güvenlik görevlisi, B tipi maçta ise 350 güvenlik görevlisi olarak belirlendi. Öte yandan, Bank Asya 1. Lig'de A tipi maçlarda 120, B tipi maçlarda 60, 2. ve 3. Liglerde A tipinde 50 ve B tipi karşılaşmalarda 25 özel güvenlik görevlisi görev yapacak. Yeni sezonda spor alanlarında tütün ve tütün mamullerinin kullanılmasına ve satışına kesinlikle izin verilmeyecek. Spor alanlarında satılması yasak olan maddelerin listesi okunaklı bir şekilde seyircilerin görebileceği yerlere asılarak duyurulacak. Büfelerde pet şişe ve kutu ambalajlı içecekler satılamayacak. Orhan Karadağ / Ankara

28.07.2009

Hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmeyin

Özerk Diyanet Evkaf Sendikası Genel Sekreteri Abdurrahim Çelik, müftülüklerde sendika ve menfaat odaklaşmalarına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini belirterek; müftülere, hakkın hatırını her hatırın üstünde tutmaları ve siyasîlerin hatırına kurban etmemeleri çağrısında bulundu.

28.07.2009

KOPAN PARMAĞI İÇİN 5 HASTANE DOLAŞTI

SULTANGAZİ’DE evlerinin çatısından merdiven boşluğuna düşen 12 yaşındaki Doğan Ay’ın serçe parmağı koptu.

Kopan parmağı bir poşete koyan aile, çocuklarını hemen hastaneye götürdü. Ancak, gidilen 5 hastane de parmağı dikmeyi kabul etmeyince küçük Doğan parmağını kaybetti. Konuyla ilgili olarak, en son kendi hastanelerine gelen çocukla ilgili olarak konuşan 500 Evler Şafak Hastanesi İdari Müdürü Engin Kaplan, yaralı çocuğun kendi hastanelerine geldiğinde, parmağın dikilmesi için geç kalındığını ifade etti. Yaralı çocuğu ameliyata aldıklarını belirten Kaplan, “Hasta bize geldiğinde sağ elinin serçe parmağı kopmuş halde idi. Hasta yakınları bize gelmeden önce 4-5 hastane dolaştıklarını söylediler. Kopan parça ile birlikte en son bize geldiler. Parmak tamamen ayrılmış durumda. Kopan parçayı ekibimiz inceledi. Tıbben artık geç kalınmış. İlk müdahale sırasında doğru yönlendirilseydi, 12 yaşındaki çocuk için daha iyi şeyler söyleyebilirdim. Şuan çocuğa psikolojik destek veriyoruz” diye konuştu.

İstanbul

Cihan

28.07.2009

Ergenekon dâvâsı kayıp yakınlarına umut oluyor

Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Söğütlü beldesinde, 13 yıl önce bağ budamaya giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan İskan Beyaztoprak’ın yakınlarının umudu Ergenekon dâvâsı oldu.

Süleyman Beyaztoprak, kardeşi İskan Beyaztoprak’ın, oldukça güvenilir bir bölgede bulunmalarına rağmen kardeşinin ortadan kaybolduğu gün ilginç olayların yaşandığını ifade etti. Söğütlü girişinde hiç bir zaman kimlik kontrolü yapılmadığını aktaran Beyaztoprak, kardeşinin kaybolduğu saatlerde kimlik kontrolü yapıldığını hatırlattı.

Kardeşinin akşam eve gelmemesi üzerine İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’na gittiğini anlatan Beyaztoprak, kendisine ‘büyütme gelecek’ şeklinde cevap verildiğini aktardı. Ertesi gün sabah bağda bir kaç bağın budandığını ve bahçe içinde farklı ayak izleri gördüklerini dile getiren Beyaztoprak, ardından İlçe Jandarma Komutanlığı’na, Cumhuriyet Savcılığına, Mardin Alay Komutanlığı’na ve Diyarbakır Bölge Olağan Üstü Hal Valiliği’ne dilekçe verdiğini kaydetti. Süleyman Beyaztoprak, kardeşinin kaybolmasıyla ilgili o günkü dönemin Jandarma Bölük Komutanı Hilmi Kahraman ve Mardin Alay Komutanlığı’ndan Ali Can adında Jitem mensubundan şüphelendiğini söyledi.

Kardeşini bulmak için her yere başvurduğunu, ancak olayın örtbas edilmeye çalışıldığını ifade eden Beyaztoprak, Ali Can’la defalarca görüştüğünü ve sürekli kendisini oyaladığını ifade etti. Mardin/cihan

28.07.2009

KARBONDİOKSİT YERALTINDA DEPOLANACAK

ODTÜ’lü araştırmacıların da yer aldığı ve Türkiye’nin karbon envanterinin değerlendirildiği projede, maliyeti yüksek teknolojilerin Türkiye’de uygulanabilirliği araştırma kapsamına alındı.

ODTÜ Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Okandan, Türkiye’nin taraf olduğu Kyoto Protokolü’nün en önemli konusunun iklim değişikliğine sebep olan emisyonların azaltılması olduğunu kaydetti. Ülkelerin bu emisyonların azaltılması konusunda belli taahhütler aldığını, bunun için de yapılacak ilk işin, az yatırım gerektiren verimlilik konusu olduğunu dile getiren Okandan, Enerji Bakanlığı’nın başlattığı ‘’verimlilik’’ çalışmasının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Enerji Bakanlığı, ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi ve TPAO ortak yürüttüğü projede konunun karbondioksidin yerin altına enjekte edilerek depolanması olduğunu kaydeden Okandan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Karbondioksidin petrol üretimini artırma amacıyla yer altına enjekte edilmesi konusu Türkiye’de hâlen uygulanan bir yöntem. Yalnız mevcut bu teknoloji karbondioksidi depolama amaçlı olarak kullanılmıyor. Bir başka deyişle yeniden petrol üretiminde kullanılıyor. Ya da bu karbondioksit atmosfere salınıyor’’.

Türkiye’de karbondioksidin en çok termik santraller, rafineriler, çimento ve demir çelik fabrikalarından atmosfere yayıldığını vurgulayan Okandan, buradaki en önemli konunun karbondioksidin baca gazından ayrıştırılması için uygun teknolojinin seçilmesi olduğunu kaydetti. Türkiye’de yılda ortalama 250 milyon ton karbondioksidin atmosfere yayıldığını ve 2020’de ise bu durumun 600 milyon tona çıkacağının tahmin edildiği belirtiliyor. Ankara / aa

28.07.2009

Yağışlar flamingolara yaradı

DünyanIn en büyük flamingo kolonisini Türkiye’ye çeken Tuz Gölü’nde bu yıl yaklaşık 10 bin yavru dünyaya gelirken, üreme rakamı geçen yıla göre 10 kat artış gösterdi.

Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Özge Balkız, yaptığı açıklamada, 2003 yılından bu yana Tuz Gölü’nde gözlem yaptıklarını söyledi. Balkız, flamingoların üremesi için su seviyesinin çok önemli bir etken olduğunu belirterek, ‘’Konya havzasındaki yanlış su politikaları, kaçak kuyular, tarımda havzaya uygun olmayan ürünlerin kullanılması gibi uygulamaların, bölgedeki birçok canlı türüyle birlikte flamingo popülasyonunu da olumsuz etkilediğini’’ söyledi. 2000’li yılların başından bu yana, flamingo popülasyonunda, yanlış su politikaları ve kuraklığa bağlı olarak ciddi düşüş yaşandığını vurgulayan Balkız, şunları kaydetti: ‘’Bu yıl yağışa bağlı, noktasal bir iyileşme var. Yoğun yağışların flamingoların üreme başarısında önemli etkisi oldu. Geçen seneyle kıyaslandığında ciddi bir artış söz konusu ama yanlış uygulamalar düzelmezse gelecek sene yağış olmaması durumunda yine sıkıntı yaşanabilir. Bu yılki yağışlar uzun vadede kesinlikle bizi kurtarmaz. 2007 senesinde 4 bin yavru dünyaya gelmişti. Bu çok düşük bir sayı, daha sonrasında alandaki gözlemlerde bunlardan 500’ünün kuraklıktan öldüğünü gördük. Kuraklıktan kaynaklı ölümlerin bu sene de olma olasılığı var.’’ Konya / aa

28.07.2009

Facebook’ta HAMAS’a sansür

PaylaşIm sitesi Facebook, Gazze Şeridi’ndeki fiili Hamas hükümetinin Başbakanı İsmail Haniye’ye destek veren bir grubu kapattı. Londra’da yayımlanan El Hayat gazetesinin haberine göre “Komutan İsmail Haniye” adlı Facebook grubunun, 10 binden fazla destekçisi bulunuyordu. Grup üyelerinden biri, El Hayat gazetesine, Facebook yönetiminin grubun kaldırılmasıyla ilgili olarak kendilerine hiçbir açıklamada bulunmadığını söyledi. Aynı kişi, Facebook’un Hamas’la bağlantılı diğer sayfa ve grupları da kaldıracağı endişesini dile getirdi. Bu grupların arasında, Hamas’ın Şam’da yerleşik Siyasi Büro Şefi Halid Meşal’e destek veren bir grup da bulunuyor. Söz konusu grubun 17 bin dolayında destekçisinin olduğu belirtiliyor. “Komutan İsmail Haniye” grubunun kaldırılmasına rağmen, Haniye’ye destek veren ve 3415 üyeli başka bir grup ise hâlâ faaliyette. Hamas’a karşı veya destek veren onlarca grup da hâlâ Facebook bünyesinde yer almaya devam ediyor. İstanbul / aa

28.07.2009

Çin’den Arapça kanal atağı

Çİnce, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca dillerinde dört uluslararası kanal üzerinden dünyaya ulaşan Çin devletine ait resmi Çin Merkezi Televizyonu Kanalı (CCTV), Cumartesi günü itibariyle Arapça kanalını hizmete açtı. CCTV tarafından yapılan resmi açıklamaya göre 24 saat yayın yapacak Arapça kanalın Arabsat ve Nilesat üzerinden Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya, Chinasat 6B ile de Asya-Pasifik bölgesine ulaşacak. Toplam 22 Arap ülkesindeki 300 milyona yakın kişinin CCTV’ye ait Arapça kanalı izleme imkânı olacak. Çin’in yeni kanal ile Arap ülke ve bölgelerinde yaşayan nüfusa ulaşacağı haber ağırlıklı yayın kültür ve eğlence programlarıyla desteklenecek. Kanalın dört kategoride hazırlayacağı 9 program, teknolojiden Çin haberlerine kadar birçok konuyu işleyecek. Uzmanlar, yeni kurulan Arapça kanal ile Çin hükümetinin uluslararası medyada Çin ile ilgili çıkan ‘taraflı’ haberlerin etkisini kırmayı da hedeflediğini belirtti. Pekin / aa

28.07.2009

Deniz anaları erken geldi

Ege ve Marmara kıyılarının ardından Akdeniz’in Mersin ve Hatay sahillerinde de deniz analarının yoğunlukta görünmeye başlaması tatilcileri tedirgin ediyor. Çoğunlukla her yıl Eylül ayında görülen deniz analarının, bu yıl hava sıcaklıklarındaki ani düşüş ve yükselişin etkisiyle erken görünmeye başlandığı tahmin ediliyor. Vücut şekilleri çoğunlukla yayvan ya da kubbeli bir şemsiye şeklinde olan küçük balıkların yanı sıra sahillerdeki kanalizasyon atıklarıyla beslendikleri için kıyıya yakın yerlerde görünen deniz anaları, Ege sahillerinin ardından Hatay’ın İskenderun ilçesi ile Mersin’in Taşucu sahillerinde de denize girenlere korkulu anlar yaşatıyor. Özellikle küçük çocuklar, deride tahriş, kızarıklık, kaşıntı, şişme ve ağrıya sebep olan deniz analarını gördüklerince can havliyle kıyaya kaçarken, vatandaşlar, deniz analarını sopalarla kıyaya sürükleyerek etkisiz hâle getiriyor. Hatay / aa

28.07.2009

ABD kablosuz yaşıyor

YapIlan bir araştırmaya göre, ABD’de yaşayan Amerikan vatandaşlarının yüzde 56’sı internet ortamına kablosuz ağlar üzerinden bağlanmayı tercih ediyor. Pew Araştırma Şirketi’nin son raporuna göre, Amerikalılar, hayatın ‘’olmazsa olmazı’’ haline gelen sanal dünyaya en çok kablosuz internet ağları üzerinden giriyor. Bundan bir kaç yıl önce bilgisayarlarına ethernet kartı arayan ABD vatandaşları artık kablosuz internet bağlantısına imkân tanıyan elektronik cihazlarıyla sanal dünyada ‘’cirit atıyor’’. Washington / aa

28.07.2009

Çocuklarda hipertansiyon büyük risk

Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferah Sönmez, çocuklarda fark edilemeyen hipertansiyonun çok önemli hastalık riski oluşturduğunu söyledi. Sönmez, yaptığı açıklamada, günümüzde çocukluk döneminde hipertansiyonun teşhis ve tedavisinin erişkin dönemdeki damar sertliği, kalp ve beyin damar hastalıklarının görülmesini azaltacağını, çocuklarda hipertasiyonun yetişkinlerdeki gibi baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, burun kanaması gibi durumlarda teşhis edilebileceğini bildirdi. ‘’Çocuklarda hipertansiyon fark edilemezse kalbe, böbreğe ve beyne kalıcı zarar verebilir’’ diyen Sönmez, şu bilgileri verdi: ‘’Son yıllarda özellikle çocuklarda şişmanlık, hareketsiz hayat ve kötü beslenme alışkanlıklardaki artış sebebiyle ergenlik döneminde hipertansiyon görülme oranı artmıştır. ’’ Aydın / aa

28.07.2009

Bayburt’ta ‘buz mağarası’ açıldı

Bayburt Valisi Kerem Al, şehir merkezine 33 kilometre uzaklıktaki Helva köyünde bulunan ve bugüne kadar yolu olmadığı için araçla ulaşılamayan Buz Mağarası’nın yapılan çalışmaların ardından turizme açıldığını bildirdi. Vali Al, ‘’Buzlarla kaplı sarkıt ve dikitlerden oluşan mağara, otantik görüntüsüyle görsel açıdan büyüleyen bir güzelliği yansıtmakta. İl Genel Meclisi kararı ve Valiliğimiz onayı ile iş makineleri ve teknik ekibinin çalışmalarıyla, yaklaşık 250 bin lira harcama ve 40 günlük uğraşla 1 kilometrelik yol kırma ve düzeltme sonucu Helva köyündeki Buz Mağarası turizme açılmıştır’’ dedi. Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ise mağaranın geçmişten bugüne insanlar için büyük katkı sağladığını ifade ederek, yolu olmaması sebebiyle çoğu insanın gelemediği mağarayı, köyde yaşayan insanların geçmiş zamanlarda buzdolabı olarak kullandığını belirtti. Bayburt / aa

28.07.2009

Tekrar veresiye defterine döndük

DAR ve orta gelirli ailelerin alım gücünün düşmesiyle borç yazmaya başlayan ve, bakkalların yıllardır tuttuğu veresiye defterlerinden edinen pazarcı esnafı, son aylarda borç defterinin iyice kabardığını belirtiyor. Son yıllarda özellikle dar ve orta gelirli aileler, kredi kartı borçlarının artması, alım güçlerinin azalmasına bağlı olarak tekrar veresiye defterlerine borç yazdırmaya yöneldi. Birçok aile market yerine ‘’bakkal amcaya’’ giderken, bakkalın borç defterine yazdıranların sayısında son aylarda artış görüldü. Dar ve orta gelirli aileler, bakkaldan sonra artık pazarcıya da borç yazdırmaya başladı. Kırklareli’nde yıllardır pazarcılık yapan Onur Kay, her pazarcının, pazarın kurulduğu bölgede sabit müşterisinin bulunduğunu, bu müşterilere ayrı önem verdiğini söyledi. Müşterilerinden gelen talep üzerine veresiye defteri tutmaya başladığını anlatan Kay, birçok pazarcının da bakkallar gibi borç defteri tutmaya başladığını, artık pazarlarda veresiye satışların giderek arttığını söyledi. Vatandaşın borcunu ödeyememesi nedeniyle veresiye defterlerinin her geçen gün kabardığını ifade eden Kay, “Veresiye defteri de olmasa 10 kilo domatesten, 5 kilo biberden başka satamayız. Pazarcı esnafının yüzde 70’inde de veresiye defteri mevcut’’ şeklinde konuştu Kırklareli /aa

28.07.2009

Açlık sınırı 738 TL oldu

TÜRK-İŞ Temmuz ayında dört kişilik bir aile için açlık sınırını 738, yoksulluk sınırını 2 bin 404 TL olarak hesapladı. ‘’Türk-İş tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarı ile elde edilen gelir arasındaki farkın, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olduğu’’ belirtildi. Açıklamada, mevsim koşullarının olumlu etkisiyle özellikle sebze-meyve fiyatlarındaki uygun fiyatın sürmesine bağlı olarak açlık ve yoksulluk sınırı tutarının, Temmuzda ‘’nispi’’ olarak fazla değişmediği ifade edildi. Türk-İş, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken ve ‘’Açlık sınırı’’ şeklinde adlandırılan harcama tutarını ise 738 TL 25 Kr olarak hesapladı. Ankara /aa

28.07.2009

OYP’de 1. yerleştirme tamamlandı

ORTAÖĞRETİME Yerleştirme Puanlarına (OYP) göre, fen, anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine 1. yerleştirme için 764 bin 623 aday tercihte bulunurken, bu adaylardan 253 bin 708’i bir okula asıl olarak yerleşmeye hak kazandı. Ortaöğretim Kurumları Geçiş Sisteminde OYP’ye göre 1. yerleştirme için 764 bin 623 aday tercihte bulundu. Toplam geçerli tercih sayısı 5 milyon 904 bin 910 iken, adayların ortalama tercih sayısı 8 olarak belirlendi. Bütün okul türlerine göre 299 bin 587 kontenjandan 5 bin 233’ü boş kaldı. 253 bin 708 aday asıl olarak bir okula yerleşmeye hak kazanırken, 40 bin 636 aday da mülakatla giri

28.07.2009

Gurbete gidenlerin sayısı azaldı

TÜRKİYE İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre, yılın ilk yarısında kurum aracılığıyla yurt dışına gönderilen işçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48,8 azalarak, 18 bin 99’a indi. 1961 yılında Almanya ile başlayan gurbetçilerin yolculuğu, zaman içinde Doğu Avrupa, Türk cumhuriyetleri ve Arap ülkelerine yöneldi. 2000 yılında 13 bin 645 olan yurt dışına gönderilen işçi sayısı, bu yıldan sonra sürekli arttı ve 2006 yılında 81 bin 379’a ulaştı. 2007’de 75 bin 268’e düşen gurbete giden işçi sayısı, 2008’de yüzde 23,4 azalarak 57 bin 652’ye geriledi. Kurum aracılığıyla yurt dışına gönderilen işçi sayısındaki düşüş, bu yıl da devam etti. Yılın ilk yarısında yabancı ülkelere giden işçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48,8 azalarak, 18 bin 99’a indi. Bursa /aa

28.07.2009

Katsayı kararını vatandaş olumlu karşıladı

YÜKSEK Öğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversiteye girişteki farklı katsayı uygulamasını kaldırması vatandaşlar tarafından olumlu karşılandı. Farklı katsayı uygulamasının öğrenciler arasında ayrıma sebebiyet verdiğini için adaletsiz olduğunu vurgulayan Lokantacı Yaşar Sağlam, uygulamanın düzeltilerek tek katsayı uygulamasına geçilmesini olumlu bir gelişme olarak karşıladığını söyledi. Tek katsayı uygulamasını yerinde ve doğru bir karar olarak değerlendiren Tek katsayı uygulamasına geçilmesini son derece olumlu bulduğunu ve düzenlemede geç kalındığını belirten Esnaf İsa İnan, ülkede bulunan bütün çocukların bu ülkenin evladı olduğunu, her ne sebeple olursa olsun ayrım veya adaletsizlik yapılmaması gerektiğine değindi. Yeni uygulama ile mesleki liselerin önünün açılacağı açıklayan İnan, mesleki eğitimin teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Hüseyin Gündüz de, YÖK’ün yeni tek katsayı uygulamasını yerinde bir karar olduğunu dile getirerek, görüştüğü birçok insanın kararı olumlu bulduğunu kaydetti. Samsun /cihan

28.07.2009

Kayıt parası sıkıntısı başladı

TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, ‘’(Bağış) adı altında okullarda 2 bin liraya kadar ulaşan kayıt parası alındığı yolunda birçok şikâyet alıyoruz’’ dedi. Nazım Kaya, okullara kayıtların başladığı bugünlerde, kayıt parası konusunun yeniden gündeme geldiğini söyledi. Kaya, Millî Eğitim Bakanlığı ve il millî eğitim müdürlüklerinin kayıt parası alınmaması yolunda yaptığı açıklamalara rağmen okulların buna uymadığını ileri sürdü. Bursa /aa

28.07.2009

Başkanlık için yarış başlıyor

TBMM Başkanlığı için adaylık başvurusu, 30 Temmuz Perşembe günü başlayacak. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın 2 yıllık görev süresinin 9 Ağustosta dolacak olması nedeniyle Meclis, tatilini yarıda keserek 4 Ağustos’ta toplanacak.

TBMM Başkanı adaylığı için başvurular, 30 Temmuz Perşembe gününden 3 Ağustos Pazartesi saat 24.00’e kadar Başkanlık Divanına yapılacak. Meclis Başkanı seçiminin birinci ve ikinci turları 4 Ağustos Salı günü, başkanın ilk iki turda seçilmemesi halinde üçüncü ve dördüncü turlar ise 5 Ağustos Çarşamba günkü birleşimde gerçekleştirilecek.

Genel Kurulun 4 ve 5 Ağustostaki birleşimlerinde, TBMM Başkanı seçiminin tamamlanmasının ardından Başkanlık Divanının diğer üyelerinin seçimi de yapılacak. Genel Kurul, bu seçimlerin bitimine kadar çalışacak. TBMM Başkanı seçimi gizli oyla yapılacak. Başkan seçilebilmek için ilk iki turda üye tam sayısının üçte ikisinin oyu (367), üçüncü turda ise salt çoğunluk (276) aranacak. Üçüncü turda seçilebilmek için salt çoğunluk sağlanamazsa, bu turda en çok oyu alan 2 aday dördüncü turda yarışacak. Dördüncü turda en fazla oy alan aday, başkan seçilmiş olacak. Ankara / aa

28.07.2009

PİYASALARDA RAMAZAN UMUDU

OkullarIn kapanmasıyla durgun bir seyir izleyen gıda piyasalarında, ramazan ayının yaklaşması nedeniyle hareketliliğin başladığı belirtildi. Temel gıda ürünleri fiyatlarında ramazan öncesi artış olmadığı, kanatlı eti sektöründe ise yoğun ihracatın etkisiyle firmaların zamlı fiyat listelerini açıklamaya başladığı bildirildi. Bakliyat, şarküteri, bitkisel yağ ve kanatlı eti sektörü yetkililerinden alınan bilgiye göre, 21 Ağustos Cuma günü başlayacak ramazan ayı öncesi gıda piyasalarında hareketlilik başladı. Gıda toptancı ve perakendecilerinin, yeni ürün siparişleri verdiği, ramazan ayı süresince oluşabilecek arz sıkıntılarına karşı önlem almaya başladığı belirtildi. Ramazanın sıcaklara rastlaması nedeniyle nohut, fasulye gibi bakliyat ürünleri ve pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünlerine talebin önceki yıllardan daha az olması, tüketimin taze meyve ve sebzede yoğunlaşması bekleniyor. Yetkililer, geçen yıl ramazan ayında kuraklığın etkisiyle ürün sıkıntısı yaşandığını, bunun fiyatları artırdığını, bu yıl temel gıdaya giren birçok üründe üretimin yüksek olması nedeniyle fiyatlarda artış beklenmemesi gerektiğini belirtti. Bu yıl piyasalardaki durgunluk nedeniyle üretici firmaların fiyatları artıramayacağını söyleyen gıda toptancıları, akaryakıt fiyatlarına gelen zam dışında fiyatları artırabilecek bir unsurun bulunmadığını kaydetti. İzmir / aa

28.07.2009

TÜSİAD 28 Şubat ağzıyla konuşuyor

Eğİtİm-Bİr-Sen’den yapılan açıklamada, 11 yıldır yaklaşık 6 milyon meslek lisesi öğrencisinin mağduriyetine neden olan katsayı adaletsizliğine YÖK’ün aldığı tarihi bir kararla son verildiğini hatırlatılarak, TÜSAİAD’ın bu konudaki açıklamasına tepki gösteridi. “TÜSİAD 28 Şubat ağzıyla konuşuyor” denildi.

28 Şubat süreci aktörlerinin milletin değerlerine karşı hıncının yansıması olan katsayı zulmü nedeniyle meslek liseleri her bakımdan zor günler geçirdiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Çocuklarının meslek lisesinden yükseköğrenime geçişinin mümkün olmadığını gören veliler, çocuklarını düz liseye gönderdiler. Avrupa’da % 70’e % 30 olan meslek lisesi/düz lise oranı bizde % 30’a % 70 oranına düştü. Meslek liseleri öğrenci bulamaz hale geldi. Bazı meslek liseleri ‘ne olursan ol gel’ yaklaşımıyla öğrenci toplayarak hayatiyetini devam ettirmeye çalıştı, bu da eğitim-öğretimin niteliğini düşürdü. Ailesinin tercihiyle meslek lisesine gönderilen çok zeki bazı öğrenciler de kendilerinden daha az net yapan bir düz liselinin girebildiği yükseköğrenim programına girememenin kahrını yaşadılar.”

YÖK’ün aldığı kararla yükseköğrenime geçiş sınavında herkes o anki mevcut birikimiyle ölçüleceği de vurgulanan açıklamada, “Ülkemizde zulme uğrayanların feryatları karşısında daima kulak tıkayan, elitist yapısıyla içinde yaşadığı toplumdan tamamen kopmuş ve toplumun değerlerini hedef alan çıkışlarıyla bilinen TÜSİAD’ın YÖK’ün aldığı karara ilişkin tepkisel tavrını yadırgamadık. Milletin genelinin memnuniyetini ifade ettiği, eğitimcilerden gözlerini ideoloji bürümemiş, konuya bilimsel ve pedagojik açıdan bakabilen çoğunluğun alkışladığı bu karara TÜSİAD’ın muhalefet etmesi hariçten gazel okumadır. Biz eğitimciler olarak kararın doğruluğuna bir kez daha vurgu yapıyor, imam-hatip düşmanlığını ortaya koyan TÜSİAD’ı kınıyor, ‘Meslek Lisesi, Memleket Meselesi’ diyenleri samimiyete davet ediyoruz’ denildi.

28.07.2009

Nabucco Projesi istikrar getirecek

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, dünyanın en büyük doğal gaz projelerinden Nabucco sayesinde, önceden kan akmış ülkelerde barış için, istikrar için doğalgazın akacağını kaydetti. Bakan Bağış, Elazığ Çemişgezek Dut ve Peynir Festivali’ne katıldıktan Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu’nu makamında ziyaret etti. Başkan Selmanoğlu’ndan belediye ile ilgili bilgi alan Egemen Bağış, Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin Elazığ’a çok büyük katkılar sağlayacağını kaydetti. Bakan Bağış, “Dünyanın en büyük doğal gaz projelerinden biri Nabucco projesi. Önceden kan akmış ülkelerde, şimdi barış için istikrar için doğalgaz akacak. Artık ülkeler böyle projelerle birbirlerine bütünleşmiş olacak. Ülkemiz, barışın ve hoşgörü yanında enerjinin de merkezi olmuştur” dedi. AKP Hükümetinin, yapılan işleri başarmasının en önemli nedeninin insan sevgisi olduğunu dile getiren Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunu açarken, halkın hak ettiği çağdaş standartlara kavuşmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Bakan Bağış, şöyle dedi: “Bu çalışmaları, Avrupalılar mutlu olsun diye değil, insanımız mutlu olsun diye yapıyoruz. İnsanımızın ifade özgürlüğü daha güçlü olsun, insan hakları daha yerinde olsun diye yapıyoruz. Başbakanımız, dünyadaki birbirlerine küs olan liderleri bir araya getirirken, savaşmaya ramak kalmış ülkeleri birbirleriyle barıştırırken, medeniyetler projesine eş başkanlık yaparken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine Türkiye’yi taşırken bunların altında da insan sevgisi yatıyor.” Elazığ / cihan

28.07.2009

Vekile peşin maaş Anayasa Mahkemesi’nde

DanIştay 11. Dairesi, 22 Temmuz 2007 genel seçimi öncesi vekillere 3 aylık dönem için peşin ödenen maaşın, milletvekili seçilemeyenlerden geri alınmasını engelleyen yasa hükmünün Anayasa’ya aykırılığını tespit için oybirliğiyle, Anayasa Mahkemesi’ne başvurma kararı aldı. Avukat Sedat Vural, 22 Temmuz 2007 genel seçiminde yenilenecek TBMM üyelerine 15 Temmuz 2007’de 3 aylık dönem için peşin ödenek ve yolluk ödenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmış, Ankara 16. İdare Mahkemesi ise davayı ehliyet yönünden reddetmişti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyerek Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay 11. Dairesi, ayrıca işlemin dayanağı 3671 sayılı TBMM Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emeklilerine Dair Kanun’un “Hak kazanma ve Ödeme” başlıklı 6. maddesinin 3. cümlesinde yer alan “ve çeşitli sebeplerle genel seçimin yenilenmesi” ibaresinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için oy birliğiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı kararlaştırdı.

28.07.2009

“Türkiye özel sektör eliyle kalkınacak”

Sanayİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ‘’Türkiye kalkınacaksa özel sektör eliyle kalkınacak, bizim yapacağımız tek bir şey var altyapıyı hazırlamak, önünü açmak, destek ve güç vermek’’ dedi. Ergün, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nı (SATSO) ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gelişimini özel sektörün sağlayacağını belirtti. Özel sektörün son 10 yılda çok mesafe aldığını ifade eden Ergün, şunları söyledi: ‘’Türkiye kalkınacaksa özel sektör eliyle kalkınacaktır. Türkiye’nin gelişmesini özel sektör temin edecektir. Bizim bu gücümüz, bu potansiyelimiz var. Bunu ispat ettik. Türk özel sektörü dünyaya açıldı ve dünyayı tanıdı. Dünyada çok önemli krizler karşısında büyük bir dayanıklılık ve tecrübe elde etti. 2001 krizi yaşandı. Bugün yaşanan global mali krizin etkilerini yakından gördü ve hissetti. Önemli tecrübeler, önemli bir dayanıklılık kazanarak dünyada güçlü özel sektörlerden birisi haline geldi. Artık bir takım işleri yaparken daha cesaretli, cesur ve bilinçli olacak. Özel sektörümüze güveniyoruz. Türkiye’yi o kalkındıracak. Bizim yapacağımız tek bir şey var altyapıyı hazırlamak, önünü açmak, destek ve güç vermek.’’ ‘’Devletçi bir ekonomik politika ile Türkiye’nin kalkınmasının mümkün olmadığını’’ kaydeden Ergün, ‘’Üretimi siz yapacaksınız, istihdamı siz yapacaksınız, ihracatı siz yapacaksınız. Biz size destek vereceğiz’’ diye konuştu. Sakarya / aa

28.07.2009

MTV’de son 4 gün

nMotorlu taşıtlar vergisinin (MTV) ikinci taksidini ödemede son 4 güne girildi. İlk taksidi ocak ayı içinde ödenen motorlu taşıtlar vergisinde, ikinci taksit ödemeleri 31 Temmuz Cuma günü sonra erecek. Kanun gereği Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemeleri vergi tahsilatına yetkili bankalar ile vergi dairelerine yapılabiliyor. Ödemeler Gelir İdaresi Başkanlığının internet sayfasına girilerek kredi kartıyla da gerçekleştirilebiliyor. Ankara / aa

28.07.2009

Türkiye, hızla ‘yargı cumhuriyetine’ dönüşüyoR

r

Hakİm ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplantısı devam ederken, Mazlum-Der, bina önünde eylem yaptı. ‘Susmak yakışmaz, ağlamak çare değil’ yazılı bir pankart açan şube üyeleri basın açıklaması yaptı. Ankara Şube Başkanı Üstün Bol, Türkiye’nin hızla bir ‘yargıcı cumhuriyetine’ dönüştüğünü savundu. Bol, “Devam etmekte olan bir yargılama sürecine müdahil olan müdahil olduğu davada yargılanan sanıklarla birlikte çekilmiş fotoğrafları gazetelerde yayınlanan ve sadece bu nedenle istifa etmesi gerekirken soruşturmayı sürdüren savcıları görevden almaya çalışan yargıcıları ve yargıcılar ile aynı çizgiyi koruyan diğer yargıcıları onurlu bir davranış sergilemeye ve istifa etmeye çağırıyoruz.” dedi. HSYK üyelerinin, yargı bağımsızlığına gerçekten inanıyorlarsa, yargı bağımsızlığı siyasi iktidarları köşeye sıkıştırmak için kullanılan siyasi ve ideolojik bir argüman değilse, HSYK Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Bol, “Hiçbir yargıcının sürdürülen bir soruşturmada sanıkların avukatlığını üstlenmesine de gerek yoktur. Kendi yakınları bile olsa soruşturmaya hukukçu gözüyle yaklaşmak zorundadırlar. Yargıcıların soruşturmaya ve soruşturmayı sürdüren yargıcılara yaklaşımı bu yönde değilse kendilerinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ortadan kalktığından istifa etmeleri elzemdir” diye konuştu. Ankara / cihan

28.07.2009

Güngören kurbanları anılıyor

Güngören’de gerçekleştirilen bombalı saldırının üzerinden tam bir yıl geçti. İki ayrı noktaya konulan bombaların uzaktan kumandayla patlatılması sonucu gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden 18 kişi anılıyor. Sabah saatlerinde başlayan anma programı kapsamında olayda hayatını kaybedenlerin yakınları vatandaşlara ve esnafa Türk bayrağı dağıttı. Dağıtılan bayrakları dükkanlarına ve evlerinin pencerelerine asan vatandaşlar teröre karşı birlik ve beraberlik mesajı verdi. İstanbul / cihan

28.07.2009