Dünya |
Yaşananlar Çin’in provokasyonu mu? |
Sİncan Uygur Özerk Bölgesi hükümeti tarafından Cumartesi günü basına verilen görüntülerde, 3 Uygur’un büyük bir çantayla, 5 Temmuz’daki şiddet olaylarının yaşandığı yerlerden Jiefangnanlu caddesindeki Ak Cami’ye, yerel saatle 14.35’te girdikleri görülüyor. Güvenlik kamerasına takılan anlarda, Uygurlardan biri ayağa kalkarak getirdikleri çantanın içinden bir madde çıkarıyor ve camidekilerin getirdikleri kesici aletleri alarak kendilerine katılmasını istiyor. Cemaatten bazıları buna itiraz ediyor ve 3 Uygurun dışarı çıkmasını talep ediyor. O anda söz konusu 3 Uygur, getirdikleri çantanın içinden döner bıçakları çıkarıyor ve kalabalıkla beraber dışarı çıkıyorlar. Görüntülerde, 3 Uygur’un ellerindeki bıçaklarla tekbir getirerek caminin dışındaki caddeye çıktığı ve kalabalığın da korkudan kaçıştığı yer alıyor. Dışarıdaki silahlı askerler de hemen kargaşanın olduğu yere yaklaşıyor. 3 Uygur ellerindeki kesici aletlerle bariyerleri atlayarak polis ve askerlerin üzerine doğru koşuyor. Önden giden Uygur açılan ateş sonucu önce yere düşüyor, kalkıyor ve tekrar koşarken açılan diğer ateşle yere yığılıyor. Arkadan gelen diğer Uygur da düşen arkadaşının önünden geçerek polis ve askerlere doğru koşuyor. Aldığı kurşunlarla yaralanan ve yere düşen bu Uygur da arkadaşı gibi olay yerinde vefat ediyor. Daha sonra polis, olayda yaralanan diğer Uygur’u hastaneye kaldırıyor. Olayın hemen ardından camiye giden polis, ölen Uygurların getirdikleri çantada 20 adet döner bıçağı buluyor. Olaydaki bazı noktalar, akıllarda soru işaretleri bırakacak nitelikte. Görüntülerde polislerin caminin kapısında durdukları görülüyor. 5 Temmuz’daki şiddet olaylarının ardından Çin polisi ve askeri, özellikle Ak Cami’nin olduğu yerde çok sıkı güvenlik tedbirleri almıştı. Öldürülen Uygurların, camiye girerken iki kişinin taşıyabildiği büyük çantayı, nasıl herhangi bir kontrolden geçmeden camiye soktuları merak konusu. Çin polisi, otel, lokanta ve diğer alış veriş merkezleri önünde, bu tür çantaları muhakkak kontrol ediyor. Ayrıca bu 3 Uygur, neden camiye girer girmez hemen çantadakileri çıkarıp cemaati galeyana getirmek istiyor? Ayrıca Uygurlar, camiden çıkar çıkmaz trafiğe kapalı caddedeki silâhlı askerlerin üzerine, şuursuzca, sanki öleceklerini bile bile koşuyor. Bu da, saldırganlara, olayı gerçekleştirmeden önce uyuşturucu ilâç verilmiş olabileceği fikrini akıllara getiriyor. Urumçi / cihan
Türkiye’nin tutumundan memnunuz
Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir, Türkiye’nin Çin’in Sincan bölgesinde meydana gelen olaylara ilişkin benimsediği tutumdan çok memnun olduklarını belirterek, bunun için Türkiye’ye teşekkür etti. Washington’da Ulusal Basın Kulübü’nde basın toplantısı düzenleyen Kadir, Çin’in, ekonomik gücünü kullanarak, dünya ülkelerinin Sincan bölgesinde meydana gelen olaylara tepki göstermesini engellemeye çalıştığını savundu. Rabia Kadir, bu çerçevede birçok ülkenin olaylar karşısında sessiz ve kayıtsız kaldığını vurgulayarak, ABD’nin Çin’e karşı sesini yükseltmesini istedi. Kadir, Türkiye’nin tutumunu değerlendirmesinin istenmesi üzerine, Türkiye’nin adaletin ve doğrunun yanında durmasından dolayı büyük memnuniyet duyduklarını kaydederek, ‘’Türkiye’ye verdiği destekten dolayı çok müteşekkiriz’’ diye konuştu. Washington / aa |
22.07.2009 |
NATO: Ukrayna ve Gürcistan üyeliğe hazır değil |
Rusya, uzun züre mücadelesini verdiği Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliklerini engelleme konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, kendileri için NATO üyeliğinin artık hayal olduğunu açıklamasının ardından, NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer da Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğine hazır olmadıklarını söyledi. ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’ın Ukrayna ve Gürcistan’a gerçekleştirdiği ziyaretle eş zamanlı olarak yapılan açıklamalar dikkat çekiyor. İki ülkede de siyasî yapının fazlaca komplike olduğuna değinen Scheffer, NATO üyeliği için bir kısım şartların bulunduğunu hatırlattı. NATO’nun yeni genel sekreterliği koltuğuna oturmaya hazırlanan Anders Fogh Rasmussen ise Rusya’ya mesaj verdi. Rus basınında yer alan haberlere göre Rasmussen, “NATO ve Rusya birbirinin düşmanı değil. Birbirinin karşıtı değil. Ben Rusya ile NATO arasında ilişkilerin gelişmesine yoğunlaşmak istiyorum.” dedi. Moskova / cihan |
22.07.2009 |
Nalbantyan: Türkiye ile ilişkilerin düzelme şansı var |
Ermenİstan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan, Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin “düzelme şansının” hâlâ var olduğunu söyledi. Merkezi Erivan’da bulunan Mediamax ajansının haberine göre Nalbantyan, Güney Kafkasya bölgesini ziyaret kapsamında Ermenistan’da bulunan AB dönem başkanı İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt başkanlığındaki AB heyetiyle görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında, ‘’Türkiye ile ilişkilerin düzelme şansı hâlâ var’’ dedi. Nalbantyan, Ermenistan ile Türkiye arasında ilişkilerin normalleşme sürecinde Azerbaycan’ın tutumunu değerlendirirken de, ‘’İlişkilerin normalleşmesi bölgenin refahını olumlu yönde etkileyecek, Azerbaycan da bu bölgenin bir parçasıdır’’ dedi. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine yönelik olarak iki ülke arasında herhangi bir belgenin imzalanmadığını ifade eden Nalbantyan, böyle bir belgenin imzalanmasına karar verilmesi durumunda, belgede diplomatik ilişkilerin kurulması, sınırların açılması ve hükümetler arası ortak bir komisyonun oluşturulması konularının yer alacağını söyledi. Erivan / aa |
22.07.2009 |
Myanmar’da cuntacıların hedefi nükleer güç |
DünyanIn en fakir ülkelerinden biri olan Myanmar’ın, müttefiki Kuzey Kore’nin yardımıyla yeni bir nükleer güç olma yolunda ilerlediğinden endişe ediliyor. Kuzey Kore gemisinin bu ülke istikametinde yaptığı ve engellenen yolculuğu, muazzam tünellerin bulunduğunu gösteren fotoğraflar ve son derece gizli yapılan toplantılar, askerî cunta ile son derece sıkı şekilde yönetilen Myanmar’ın nükleer güç sahibi ülkeler kulübüne katılma niyetinde olabileceğine işaret ediyor. Uzmanlar, Burma adıyla da bilinen Myanmar’ın yakın bir zamanda atom bombasına sahip olma ihtimali üzerinde durulmadığını, ancak Güneydoğu Asya ülkesinin bu yöndeki muhtemel çalışmalarının artık “radara takıldığını” söylüyor. Merkezi Washington’da bulunan Bilim ve Uluslararası Güvenlik adlı düşünce kuruluşunun başkanı David Albright, Kuzey Kore ile Myanmar arasında artan işbirliğine değindiği açıklamasında, Myanmar’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili şüphelerin arttığını belirtti ve iki ülke arasındaki yakınlığın nükleer işbirliğine uzanabileceği uyarısında bulundu. Bazı uzmanlar, siyasî yaklaşımı dolayısıyla eleştirilen ve yönetimin sivillere devredilmesine ilişkin girişimlere göz açtırmayan Myanmar’daki askerî yönetimin, nükleer güce sahip olarak ABD ve dünyanın geri kalanıyla mücadele etme şansına sahip olma niyetinden şüphe duyulmadığını savunuyor. Washington / aa |
22.07.2009 |
Domuz gribinde ölü sayısı 700’ü aştı |
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), domuz gribinden ölenlerin sayısının 700’ü aştığını bildirdi. DSÖ, ay başından bu yana hastalıktan 300 kişinin daha öldüğünü, vak'a sayısının ise ülkelerden bilgi almayı geçen hafta durdurması sebebiyle bilinmediğini açıkladı. Örgüt sözcüsü Aphaluck Bhatiasevi, hastalığın yayılmasını engellemeye yönelik olarak ülkelerin alabileceği tedbirler üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Okulların kapalı tutulmasının da bu tedbirler arasında yer alabileceğini belirten Bhatiasevi, bununla birlikte ülkelerin uygun gördükleri tedbirleri almada serbest olduklarını söyledi. Cenevre / aa |
22.07.2009 |