Haberler |
TOLON, AYGÜN, PAKSÜT, BALBAY, SAÇAN... |
İlk duruşmada Emekli Org. Hurşit Tolon, ATO Başkanı Sinan Aygün, Emin Şirin, AYM Başkanvekili Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'ün de aralarında olduğu 28 tutuksuz sanık ile, Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve eski polis şefi Adil Serdar Saçan'ın dahil olduğu 16 tutuklu sanık hazır bulundu. ERUYGUR, ERSÖZ VE UĞUR KATILMADI
ERUYGUR, ERSÖZ VE UĞUR KATILMADI
Tutuklu sanıklardan emekli Tuğg. Levent Ersöz ve emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile tutuksuz sanıklar emekli Org. Mehmet Şener Eruygur, İlker Güven, emekli Albay Arif Doğan duruşmaya gelmedi. Hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Turhan Çömez yakalanamadığı için duruşmada hazır edilemedi.
TUNCAY ÖZKAN'A ALKIŞ, HAKİMİ KIZDIRDI
Üniversite mezunu olduğunu belirten sanık Tuncay Özkan, Yeni Parti Genel Başkanı olduğunu ve gazetecilik yaptığını bildirdi. Bu sırada duruşma salonunun izleyici bölümünde oturan bazı kişiler, Özkan'ı alkışladı. Başkan Köksal Şengün de, ''Burası duruşma salonu, hepinizi dışarı attırırım'' diyerek uyarıda bulundu.
GÜRBÜZ ÇAPAN: PROFESYONEL SUÇLUYUM
Sanık Gürbüz Çapan, Mahkeme Başkanının mesleğini sorması üzerine “Ben suç işlerim. Türkiye’de ne kadar suç varsa ben işlerim. Mafya diye yargılandım. Profesyonel suçluyum” dedi. Sosyal güvence sorusunu önce “Ergenekon emeklisiyim” diye cevaplayan Çapan, sonra “Pardon, devlet emeklisiyim” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanık Tanju Güvendiren, emekli albay olduğunu belirterek, aylık gelirinin de 14 bin TL olduğunu söyledi. Tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan da kimlik tespiti sırasında Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün ikametgâh adresini sorması üzerine, ikametgâhının Silivri Cezaevi olduğunu ifade etti. Üniversite mezunu olduğunu belirten Özkan, Yeni Parti Genel Başkanı olduğunu ve gazetecilik yaptığını bildirdi. Bu sırada duruşma salonunun izleyici bölümünde oturan bazı kişiler, Özkan’ı alkışladı. Başkan Şengün de, ‘’Burası duruşma salonu, hepinizi dışarı attırırım’’ diyerek uyarıda bulundu. Özkan da ‘’10 aydır göremedikleri bir insan için müsamaha gösterin efendim’’ dedi. Başkan Şengün ise duruşma salonunda alkışa izin vermeyeceğini söyledi. Tuncay Özkan, soru üzerine kitaplarıyla birlikte aylık gelirinin 4 bin TL olduğunu belirtti. Tutuklu sanıklardan Adil Serdar Saçan da Polis Akademisi mezunu olduğunu ve Hukuk Fakültesi’ni bitirdiğini ifade etti. Başkan Şengün’ün aylık gelirini sorduğu Saçan, ‘’Buraya gelmeden önce avukattım. Fiilen avukatlık yapmıyorum. Polislikten atıldım. Mesleğe geri döndüm, ama başlamadan tutuklandım. Gelirim yok, emekli değilim’’ dedi.
‘’ERGENEKON EMEKLİSİYİM’’ Tutuklu sanıklardan Gürbüz Çapan da Başkan Şengün’ün mesleğini sorması üzerine şöyle konuştu: ‘’Doktorum. Ben suç işlerim. Türkiye’de ne kadar suç varsa ben işlerim. Daha önce Dev-Yol sanığı olarak yargılandım. Ergenekon çıkar, oraya sanık yaparlar. Mafya diye yargılandım. Profesyonel suçluyum. 10 yıldır mahkemelerdeyim. Bütün gelirimi avukatlarımla beraber paylaşıyoruz. Benzin istasyonum ve kiradaki mülklerimle beraber aylık 20 bin TL gelirim var.’’ Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün sosyal güvencesini sorması üzerine Çapan, önce ‘’Ergenekon emeklisiyim’’, daha sonra da ‘’Pardon’’ diyerek ‘’devlet emeklisi’’ olduğunu söyledi. Yaşlı ve hasta olduğunu belirten Çapan, devlet ne zaman çağırırsa geldiğini ama tutuklandığını ifade etti. Tutuksuz sanıklardan Mesut Özcan da kalp cerrahı olduğunu belirterek, aylık gelirinin 20 bin TL olduğunu bildirdi. Yine 21 yıllık gazeteci olduğunu belirten tutuksuz sanık Adnan Bulut ise dâvâ nedeniyle işsiz kaldığını belirtti. Tutuksuz sanıklardan Mahir Akkar da Başkan Şengün’ün mesleğini sorması üzerine ‘’Savcılar bana iddianamede bazı meslekler tayin etmişler. Onları mı söyleyeyim?’’ dedi. Mağdur olduğunu ifade eden Akkar, alt komşusuyla yaptığı konuşmaların iddianamede yer aldığını, basın kökenli olduğunu, ancak dâvâ nedeniyle çalışamadığını, babasını kaybetmesinin ardından ‘’Ergenekon’’da sanık olarak yer aldığını dile getirdi. Tutuksuz sanıklardan Fatma Sibel Yüksek de nüfusa kayıtlı olduğu yeri elindeki not kağıdından okuyarak, evlendiğini söyledi. Tutuklu sanıklardan Osman Gürbüz de çay bahçesi işlettiğini, kira geliriyle birlikte aylık kazancının 3 bin TL olduğunu belirtti. Yine tutuksuz sanıklardan Ertaç Giray da avukatlık yaptığını ve aylık gelirinin 5 bin 500 TL olduğunu kaydederken, tutuklu sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu ise kirada oturduğunu ifade etti. Özoğlu, ‘’Bir yıldır rehin olarak tutuluyorum. Kiraya zam gelmiştir. Yazarım, yayınevim var. Aylık gelirim 2 bin TL’’ dedi. Tutuklu sanıklardan Kemal Aydın da Kızılay Genel Merkezi’nden başmüfettiş olarak emekli olduğunu, tutuklu sanık Neriman Aydın ise bu dâvâ nedeniyle bankacılık mesleğinden emekliye ayrıldığını dile getirdi. Tutuklu sanık Mehmet Ali Çelebi, muvazzaf subay, tutuksuz sanık Önder Koç muvazzaf subay, tutuksuz sanık Noyan Çalıkuşu TSK’da görevli asker olduğunu belirtti. Tutuksuz sanık Hasan Hüseyin Uçar da muvazzaf subay olduğunu ve Siirt’e tayininin çıktığını söyledi. Tutuksuz sanık Yaşar Tozkoparan da Kara Harp Okulu öğrencisi olduğunu ifade ederken, öğrenci olduğunu belirten tutuksuz sanık Doğukan Yorulmaz ise aylık gelirinin de Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan aldığı 180 TL olduğunu bildirdi. Tutuksuz sanık Ercüment Ovalı da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğunu ve aylık gelirinin 18 bin TL olduğunu anlattı. İstanbul / aa |
21.07.2009 |
3. İddianame 1454 sayfa |
“Ergenekon” soruşturması kapsamında üçüncü iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan açıklamada, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamenin 1454 sayfadan oluştuğu belirtildi. İddianamenin 37’si tutuklu 52 şüpheli hakkında hazırlandığı kaydedildi. “ERGENEKON” soruşturması kapsamında 52 şüpheli hakkında üçüncü iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, iddianamenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği bildirildi. ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında 37’si tutuklu 52 şüpheli hakkında hazırlanan üçüncü iddianame, 1454 sayfadan oluşuyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamada, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye ilçesinde patlayıcı maddelerin ele geçirilmesiyle ilgili başlatılan soruşturma sonucu ortaya çıkarılan ve önceki incelemelerde 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş bir silahlı terör örgütü olduğu iddia edilen ‘’Ergenekon’’ isimli organizasyonla ilgili olarak bugüne kadar 2 ayrı iddianameyle kamu davası açıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, ‘’17 Temmuz 2009 tarih ve 2009/565 sayılı üçüncü iddianame, 20 Temmuz 2009 tarihinde UYAP sistemin üzerinde önceki davalarla ilgili fiili ve hukuki irtibatı sebebiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine tevzi edilmiştir’’ denildi. İddianameyle ilgili teknik bilgilere de yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’1454 sayfadan ibaret iddianame ile 52 şüpheli hakkında dava açılmış olup, bunların 37’si halen tutuklu olup, tutuklamalar 10 Ocak 2009 ile 17 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Şüphelilerden tutuklanan 4 kişi daha sonra tahliye olmuş, 11 şüpheli de hiç tutuklanmamıştır. İddianamenin giriş bölümünde örgüt çerçevesinde daha önce yapılan soruşturmalar ve açılan davalar özetlenmiş, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemler, gerçekleştirdiği eylemler, suikast planları ve el konulan silahlar anlatılmıştır.’’ İddianamenin ikinci bölümünde şüphelilerin bireysel durumlarının da anlatıldığı belirtilen açıklamada, isnat edilen suçlar ve uygulanması talep edilen yasa maddelerine de yer verildiği bildirildi. Her şüpheli için ‘’arama ve el koyma işlemlerinde bulunan delillerin anlatımı, el konulan delillerin incelenmesi (inceleme tutanakları, bilirkişi ve ekspertiz raporları...), teknik takip işlemleri (iletişimin dinlenmesi ve tespiti, gizli izleme...), tanık ifadeleri, diğer delillerin anlatılması, şüphelilerin emniyet ve savcılık ifadeleri ile hakim huzurundaki sorgusu, hukuki durumun anlatımı, netice ve talep’’ konuları da ele alınıyor. |
21.07.2009 |
Sigara yasağının faydası 50 yıl sonra anlaşılacak |
KARADENİZ Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sigara yasağının kapsamının genişletilmesiyle ilgili olarak alınan kararın sonuçlarının 50 yıl sonra görüleceğini söyledi. Özlü, yaptığı açıklamada, 19 Temmuz 2009 tarihinin Türkiye açısından bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Toplum sağlığı açısından Türkiye tarihinde en önemli adımlardan birinin atıldığını vurgulayan Özlü, ‘’Türkiye daha sağlıklı bir gelecek için çok önemli bir kazanım elde etmiştir. Alınan bu kararın sonuçları 50 yıl sonra görülecektir. Başlatılan dumansız hava sahası, kanserler, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalıkları, felç gibi nice ölümcül ve yaşam kalitesini ciddî olarak bozan hastalıklardan genç kuşaklarımızı uzak tutacaktır’’ dedi. Bu sayede gençlerin, bugünkü yetişkinlere göre daha sağlıklı, verimli, üretken, kaliteli ve daha uzun yaşayacaklarını ifade eden Özlü, ‘’Başlatılan uygulama, en başta sigara içenler olmak üzere herkesin yararınadır. Yaşamı seven, ülkesini seven, çocuklarına daha sağlıklı ve yaşanılır bir dünya bırakmak isteyen herkes bu kararın yanında olmalıdır’’ diye konuştu. Özellikle yasanın yetkili kıldığı tarafların, üzerlerine düşen sorumluluğun bilinciyle, yasanın eksiksiz olarak uygulanması için gerekenleri yapması gerektiğine ve yetkilerini kullanmalarının önemine dikkati çeken Özlü, şunları kaydetti: ‘’Bunun yanında her vatandaş da sigara dumanından arındırılmış temiz hava soluma hakkının takipçisi olmalı, hukuki ve medeni ölçüler içerisinde dumansız hava sahasının korunması için çaba sarf etmelidir. Tiryakiler de bunu fırsat bilip sigarayı bırakmalıdır. Aslında sigara içenlerin büyük çoğunluğu, sigara içtiği için huzursuzdur ve bırakmayı ciddî olarak arzulamaktadır. Sigara kullananların 3’te biri her yıl sigarayı bırakmayı denemektedir.’’ Sigarayı bırakanların tekrar geri dönmelerinde en büyük sebeplerden birinin, bıraktıktan sonra sigara içilen mekanlarda bulunmaları ve etraflarında sigara içenlerin bulunması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özlü, ‘’Bu yasa, sigarayı bırakmak isteyenlere büyük bir fırsat sunmaktadır. Artık sigarayı bıraktıktan sonra zorlanmayacaksınız. Çünkü, çevrenizdeki herkes, sizin gibi sigara içmiyor olacak. Bu olumlu rüzgarı arkanıza alın ve yelkenleri şişirin. Özlediğiniz sigarasız yaşama kavuşun’’ şeklinde konuştu. Trabzon / aa |
21.07.2009 |
e-posta ile koku |
e-posta ile koku göndermek yakında gerçek oluyor. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Ericsson Türkiye Genel Müdürü Yiğit Kulabaş, Ericsson olarak şu anda var olmayan üç ürün üzerinde çalıştıklarını belirterek, “yakında” e-posta ile koku göndermeye başlayacaklarını bildirdi. Erİcsson Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Kulabaş, Ericsson olarak şu anda var olmayan 3 ürün üzerinde çalıştıklarını belirterek, ‘’yakında’’ e-posta ile koku da göndermeye başlayacaklarını bildirdi. Ericsson TIR’ının Türkiye’deki ilk durağı olan İzmir Çeşme’de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kulabaş, bugüne kadar gelen ve 240 yıllık geçmişe sahip olan teknolojinin gelişimine dikkati çekerek, günümüzde mobil genişbant kullanıcı sayısının 3,2 milyara ulaştığını belirtti. Kulabaş, internetin mobil çağının başladığına inandıklarının altını çizerek, özellikle genişbantın kurulum döneminden sonra yayılma dönemine geçtiğini gördüklerini söyledi. İzmir / aa |
21.07.2009 |
RAMAZAN HEDİYELERİNİZ HAZIR |
Yenİ Asya’nIn, Ramazan ayında okuyucularına hediye edeceği “100 Soruda Ramazan Orucu,” “Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri,” “100 Soruda Zekât” kitaplarının baskısı sürüyor. Yeni Asya A.Ş. Matbaa Sorumlusu Said Aydın, kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada, Ramazan’ın ilk Cuma'sında “100 Soruda Ramazan Orucu” adlı kitabın, ikinci Cuma'da Bediüzzaman Said Nursi’nin telif ettiği “Ramazan, İktisat, Şükür Risaleleri” eserinin, üçüncü Cuma'da ise “100 Soruda Zekât” eserinin verileceğini belirterek, sözkonusu kitaplarda Ramazan ve orucun hikmetine dair birbirinden değerli bilgilerin yer aldığını kaydetti. Promosyon hazırlıklarına, ilk baskıları yapıp bir an önce Anadolu’daki temsilciliklere gönderebilmek için erkenden başladıklarını belirten Said Aydın, kitapların ilk 50’şer binlik baskılarını bitirdiklerini sözlerine ekledi. Şu an ilk üç kitabın iç baskılarının bittiğini ve kapaklarının basıldığını, ciltlenme aşamasına girdiklerini söyleyen Aydın, “Bu hafta sonuna kadar bütün ciltler formalanarak hazır hâle gelecek” dedi. Kampanya kitaplarının herkese zamanında yetişmesini sağlamak için geceli gündüzlü olarak, vardiyalı olarak çalıştıklarını; normalde durgun geçen yaz döneminde, yıllık izinleri erteleyerek, ilk baskıları yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Aydın, “İlk parti kitap-larımız önümüzdeki hafta hazır olacak” dedi. Ramazan’ın ilk Cuması ilk kitap olan “100 Soruda Ramazan Orucu”nun abonelere verileceğini bildiren Aydın, ikinci ve üçüncü kitapların da birer haftalık periyotlarla Cuma günleri verileceğini söyledi. Süleyman Kösmene’nin yazdığı “100 Soruda Ramazan Orucu” adlı kitabın, oruç hakkında her zaman merak konusu olan yüz genel soruya çok güzel ve doyurucu cevaplar verdiğini ifade eden Said Aydın, “100 Soruda Zekât” kitabında da zekâtla ilgili bilinmesi gereken her türlü bilginin bulunduğunu belirtti. Aydın bütün personelin böyle bir hizmette istihdam edilmenin mutluluğunu yaşadığını da sözlerine ekledi. |
21.07.2009 |
Her yıl bin kişi boğuluyor |
AVRUPA Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Dr. Ülkümen Rodoplu, Türkiye’de deniz, göl, gölet, kanal, baraj gölü ve evlerdeki küvetlerde her yıl ortalama bin kişinin boğularak yaşamını yitirdiğini söyledi. Dr. Rodoplu, yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla birlikte, Türkiye’de suda boğulmalarda belirgin artış görüldüğünü ifade etti. Suda boğulmanın çoğunlukla 5-32 yaş arasında görüldüğünü belirten Rodoplu, Türkiye’de boğulmanın en sık görülen beşinci ölüm sebebi olduğunu kaydetti. Acil servislere 10 yıl içerisinde yapılan başvuruların rakamsal istatistiklerini incelediğini anlatan Dr. Rodoplu, yaptığı bu incelemede Türkiye’de yılda ortalama bin kişinin boğularak yaşamını yitirdiğini tespit ettiğini dile getirdi. Dr. Rodoplu, Türkiye’de deniz, göl, gölet, kanal, baraj gölü ve evdeki küvette boğulmanın, Avrupa ülkeleri arasında en fazla Türkiye’de görüldüğüne işaret etti. İzmir / aa |
21.07.2009 |
AKP krizi iyi yönetemiyor |
DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Özden Özbilun, aralarında turizmin de bulunduğu sektörlerde yapılan zamların, hükümetin ekonomik krizi iyi yönetemediğinin tescili olduğunu ileri sürdü. Özbilun, Hükümetin turistik işletmelerde KDV oranını yüzde 10’dan yüzde 18’e yükselttiğini ifade ederek, bunun sektörü zor duruma sokacağını savundu. Akaryakıttan alınan ÖTV oranının yükseltilmesini ve enerji girdilerinde yüzde 8’lik zam uygulamasını eleştiren Özden Özbilun, turizm sektöründeki işletmelerin bu iki zam uygulaması sebebiyle kayıplarının en az yüzde 25 oranında olacağını öne sürdü. AK Parti’nin son yerel seçimlerde turistik bölgelerde beklediği sonuçları elde edemediğini ve yöre halkını cezalandırdığını iddia eden DP Genel Başkan Yardımcısı Özbilun, şunları kaydetti: ‘’Turizmde fiyatların bir yıl önceden belirlenmesi nedeniyle, KDV artışının tüketicilerden talep edilmesi mümkün değildir. Getirilen artış, ekonomik kriz yüzünden fiyatlarını bir önceki yıla göre düşürmek zorunda kalan turizm işletmelerini daha güç duruma sokacaktır. Diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektörüne de yapılan zamlar, AKP hükümetinin ekonomik krizi iyi yönetemediğinin ve ekonomi politikasının iflasının tescilidir. Bu arada, başarısızlıklarını örtmek için sezon ortasında turizm sektörüne yüklenmesi, iktidar partisinin aynı zamanda kaynak bulmakta zorlandığının da göstergesidir. Söz konusu zamlar, AKP iktidarının sonunun yaklaşmakta olduğunu göstermektedir.’’ Ankara / aa |
21.07.2009 |
İpek yolu dijitalleşiyor |
Tarİhİ İpek Yolu’nu, ‘’Dijital İpek Yolu’’ haline getirmeyi amaçlayan CAREN (Central Asia Research and Education Network) projesinde sona yaklaşıldı. Proje ile Orta Asya ülkeleri, internet üzerinden önce Avrupa’ya sonra dünyaya bağlanacak. Alınan bilgilere göre, AB’nin desteklediği CAREN projesinde önemli aşamalar kaydedildi. Proje ile az gelişmiş Asya ülkelerinin, sadece Avrupa ile değil, tüm dünya ülkeleri ile sanal ortamda birbirine bağlanması amaçlanıyor. Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere bölge ülkelerindeki 200 üniversiteden yaklaşık 1 milyon öğrenci ve araştırmacı, yüksek hızlı internet sayesinde iletişim kuracak ve ‘’Bilgi paylaştıkça büyür’’ cümlesinin doğruluğunu ispatlayacak. CAREN, aynı zamanda Trans-Avrasya Bilgi Ağı (TEIN) gibi Asya-Pasifik bölgesindeki 10 ülkede 4 bine yakın enstitü ve 30 milyon son kullanıcıyı da bir araya getirebilecek. Bu yıl başında açıklanan CAREN projesi için, 2009-2011 yıllarını kapsamak üzere 5 milyon avroluk bir bütçe ayırdı. İstanbul / aa |
21.07.2009 |
Apollo-11 ekibi Washington’da buluştu |
Ay’a 40 yıl önce ilk kez ayak basan iki Amerikalı astronot Neil Armstrong ve Edwin Aldrin ile onları Ay yörüngesinde 1 gün bekleyen üçüncü Apollo astronotu Michael Collins, çok nadir üçlü buluşmalarını Washington’da gerçekleştirdi. Washington’da 163 yıllık bilim kurumu Smithson Enstitüsü’nün Havacılık ve Uzay Çalışmaları Müzesi’nde buluşan gruptan Armstrong, Aldrin ve Collins’in yanında, ‘’Ay ölü, Mars’a gitmek gerek, orada ‘hayat’ olabilir’’ dedi. Collins, ‘’Hep ileriye bakalım, önce Mars... Mars’ın hakikaten ilginç yer olduğunu, ileride oraya astronot göndermenin mantıklı olacağını’’ söyledi. Apollo-11’in astronot kaptan pilotu Armstrong, sadece 11 saniye maziye giderek Apollo-11 manevrası için çok kısa konuştu. Ay’a ilk kez ayak basan Apollo-11 aracı Kaptan Pilotu astronot Neil Armstrong’un hemen ardından Ay yüzeyine inen Aldrin, ‘’Fox News Sunday’’ televizyon programından verilen ilk konuşmasında, ‘’Mars’ta insanın yaşayabilmesi için elverişli ortam olabilir’’ diyerek, 1972’nin aralık ayında Apollo-17 aracı ile Ay’a bir daha insan yollamamanın gayet mantıklı olduğunu söyledi. Collins ile Aldrin, “Wright Kardeşler’in ilk uçuşundan 66 yıl sonra Ay’a indik. İleride Ay’a ilk inişten 66 yıl sonra, yani ilk hamlede 2035’te Mars’a inebiliriz, Ay’ı bırakıp ötelere bakalım” fikrini anlattı. Washington / aa |
21.07.2009 |
Diş çürüğü kalp krizi sebebi |
Dİş çürüğünün insanlarda kalp krizine bile yol açabileceği bildirildi. Almanya’da yayımlanan Bild am Sonntag gazetesinde yer alan haberde, ‘’Kötü bir diş, birçok rahatsızlığın kaynağı olabilir. Kalbi, kasları ve bağışıklık sistemini zayıflatabilir’’ denildi. Hamburg şehrindeki bir klinikte diş uzmanı olan Dr. Jürgen Reitz, ‘’Bakteriler kan dolaşımıyla vücudun her bir yanına ulaşır. Zatürreye ve kalp krizine de sebep olabilirler. Hamile kadınlarda erken doğumlar gerçekleşebilir.’’ dedi. Berlin / aa |
21.07.2009 |
2. ‘’Ergenekon’’ davası için iki ayrı grup açıklama yaptı |
İkİncİ ‘’Ergenekon’’ davasında yargılananlara destek olmaya gelen bir grup ile davayı destekleyen karşı grup, ayrı ayrı basın açıklaması yaptı. Jandarmanın, basın açıklamaları sırasında her iki grubun karşı karşıya gelmemesi için barikat kurarak güvenlik önlemi aldığı görüldü. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi adına açıklama yapan Başkan Gülseren Yoleri, darbecilerin yargılanmasını istediklerini ifade ederek şunları kaydetti: ‘’Savcılara, hakimlere, yetkililere sesleniyoruz. Üzerinizdeki baskı ya da siyasi tercihlerinizle değil, evrensel hukuk ilkelerine ve yasalara göre soruşturmayı ve davayı yürütün. Darbecileri de yargılayın, insanlığa karşı suç işleyenleri de...’’ ‘’Ergenekon’’ davasına karşı çıkan ve yargılananlara destek olmak amacıyla gelen grup arasında yer alan İşçi Partili bir grup adına da Öncü Gençlik Genel Başkanı Tunç Akkoç da, “Ergenekon’ adıyla yürütülen bu davanın Cumhuriyet tarihinin en pervasız tertibidir. Türkiye’nin Atatürkçü, devrimci, yurtsever aydınlarını ve öncülerini durdurmak, tutuklamak için bu tertip düzenlenmiştir. İkinci iddianamede, Cumhuriyet mitingleriyle hesaplaşmak adına düzenlenmiştir’’ diye konuştu. İstanbul / aa |
21.07.2009 |
Albay Temizöz’ün ilk duruşması 11 Eylül’de |
Güneydoğu’da işlenen faali meçhul cinayet ve yaşanan kayıplarla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan Kayseri Jandarma Alay eski Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre Belediye eski Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın ilk duruşması 11 Eylül’de yapılacak. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ilk duruşmada, tutuklu sanıklar Kayseri İl Jandarma eski Komutanı Albay Cemal Temizöz, Cizre Belediye eski Başkanı Kamil Atağ, oğlu Temer Atağ, itirafçılar Adem Yakin, Hıdır Altuğ ve Fırat Altın (Abdulhakim Güven) ile tutuksuz yargılanan sanık Kukel Atağ ilk kez savunma yapacak. Sanıklar ayrıca Şırnak’ın Cizre ilçesinde 1993 - 1995 yılları arasında işlendiği belirtilen 55 faili meçhul cinayetle ilgili de savunmalarını sunacak. İddianamede, ‘’Tükenmez kalem’’ ve ‘’Sokak lambası’’ adı verilen iki gizli tanık ile Midyat Cezaevi’nde hükümlü olan sanık Kamil Atağ’ın kardeşi olan, ancak yakınlarının nüfusuna kayıt edilen Mehmet Nuri Binzet’in ifadeleri de yer alıyor. Diyarbakır / cihan |
21.07.2009 |
Ahıska Türkleri için süre uzatıldı |
Gürcİstan Parlamentosu, İkinci Dünya Savaşı sırasında topraklarından sürülen Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüşü için çıkarılan yasanın süresini 2010’a kadar uzattı. Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) üyesi ve Gürcistan Ahıska Türkleri Derneği (Vatan Cemiyeti) Başkanı İsmail Moridze, 1 Temmuzda sona eren başvuru süresinin 1 Ocak 2010’a kadar uzatıldığını açıkladı. Moridze, Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Akaki Minaşvili ve iktidar partisinin Grup Başkanı Petre Tsiskarişvili ile yaptıkları görüşmeler sonucu, başvuru süresinin uzatılmasının parlamentoda onaylandığını belirtti. İsmail Moridze, Akaki Minaşvili ile yaptığı görüşmede, Ahıska’ya dönecek ailelerin beraberinde getirecekleri ev eşyası ya da traktör gibi tarım araçları için gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve vergi alınmaması konusunu da gündeme getirdiklerini, Minaşvili’nin bu öneriye sıcak baktığını ve konuyu Maliye Bakanlığına götüreceğini söyledi. Moridze, daha önce bölgeye yerleştiği halde hala vatandaşlık alamayan Ahıskalıların işlemlerinin hızlandırılması konusunda da Gürcü yetkililerden söz aldıklarını kaydetti. Başvurusu süresinin bir kez daha uzatılacağını sanmadığını belirten Moridze, bugüne dek yaklaşık 2 bin 300 ailenin başvurusunun kabul edildiğini, çalışmaların hızlanması halinde 6 aylık sürenin yeterli olabileceğini belirtti. Tiflis / aa |
21.07.2009 |
Kıbrıs'ta barış için, Türkiye’nin garantisi şart |
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, Kıbrıs’ta Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin, varılacak çözümle sağlanacak barış ve istikrarın vazgeçilmez unsuru olacağını bildirdi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 35. yıl dönümü dolayısıyla, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen aracılığıyla bir mektup gönderdi. Mektubuna, ‘’Sayın Cumhurbaşkanı’’ hitabıyla başlayan Gül, Kıbrıs Türkü’nü hürriyetine kavuşturan Barış Harekatı’nın 35. yıl dönümü nedeniyle, Türk Milleti ve şahsı adına Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en samimi duygu ve dileklerle kutladığını belirtti. Kıbrıs Türkü’nün, baskı, terör ve sindirme teşebbüslerine boyun eğmeyerek, mevcudiyetini, hürriyetini ve Ada’nın eşit sahibi olarak hukukunu muhafaza etme mücadelesini azimle sürdürdüğünün altını çizen Gül, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdiği Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü’nün kendini yönetme hakkının güvencesini teşkil ettiğini ifade etti. Ankara / aa |
21.07.2009 |
Kıdem tazminatı tartışması |
ÇalIşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Bilim Komisyonu tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı Fonu Kanunu taslağının, bakanlıklara gönderilerek, görüşlerinin istenildiğini belirtti. Dinçer, CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, kıdem tazminatının kaldırılacağına yönelik iddiaları gündeme getirdiği soru önergesine, yazılı cevap verdi. Kıdem tazminatının; kimlere, hangi koşulların gerçekleşmesi halinde ve ne miktarda ödeneceğinin İş Kanununda düzenlendiğine işaret eden Dinçer, ‘’İşçi, İşveren ve Hükümeti temsilen 9 öğretim üyesinden oluşturulan Bilim Komisyonunca hazırlanan ve değerlendirilerek son şekli verilen Kıdem Tazminatı Fonu Kanunu Tasarısı ve gerekçesi, bakanlıklara gönderilerek, görüşleri istenilmiştir’’ dedi. Bakan Dinçer, konuyla ilgili değerlendirme çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. Dinçer, 2004’te toplanan 9. Çalışma Meclisinin gündemine bu tasarının da alınarak, görüşüldüğünü anımsattı. Ankara / aa |
21.07.2009 |
El Aksa yayını 300 milyon kişiye ulaştı |
Mİraç Kandili’nde El Aksa’dan canlı yayın yapan ilk yabancı televizyon kanalı da TRT oldu. TRT’nin canlı yayını, TRT-1 Televizyonu ile yeni yayına başlayan TRT Avaz kanalının yanısıra, Irak Kerkük Türkmeneli Televizyonu’ndan da naklen verildi. Böylece kandil programı Türkiye, Balkanlar, Orta Asya ve Ortadoğu’da 300 milyondan fazla kişiye ulaştı. El Aksa’dan ortak yayın sırasında, caminin içine LCD ekranlar kurularak, Eyüp Sultan’daki yayın da El Aksa’daki cemaate aktarıldı. Kandili El Aksa’da kutlamak için Türkiye’den yaklaşık 500 kişi geldi ve ortak programı izledi. El Aksa’da bulunmaktan çok mutlu olduklarını belirten Türk izleyicilerden kimileri, okunan Kur’ân-ı Kerim ve ilahiler sırasında gözyaşlarını tutamadı. Miraç Kandili, Arap dünyasının kimi ülkeleri ile birlikte Filistin’de de Pazar gecesi kutlandı. Miraç Kandili ve aynı zamanda ‘’El Aksa’nın Çocukları’’ adlı faaliyet sebebiyle Miraç gecesi el Aksa’da 15 binden fazla kişi toplanmıştı. TRT’nin ortak programında Eyüp Sultan’da Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı, El Aksa’da ise Kübbet-üs Sahra imamı Abdülkerim Zurba konuşmalarını yaptılar. Zurba ayrıca, Kur’ân-ı Kerim ve kasideler okudu ve programın Küdus tarafındaki son duâsını yaptı. Mescid-i Aksa’nın müezzini Firas Gazzaz ve Kudüs’ün seçkin hafızları da Kur’ân-ı Kerim, ilâhî ve kasideler okudular. Ortak yayın için Kudüs’te bulunan TRT Din ve Ahlak Programları Müdürü Adem Özkan, ‘’Program gayet sağlıklı ve güzel geçti. Ne izinler, ne anlatım ne de programın içeriğiyle ilgili herhangi bir sıkıntı oldu’’ dedi. Özkan, yayın sırasında Türkiye ve dünyanın birçok yerinden çok sayıda kutlama telefonları aldıklarını belirterek, ‘’Arayanlar, böyle bir güzelliğe ilk kez imza atıldığı için büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler. Türkiye’ye de yakışan başkalarının yapamadığını yapmasıdır’’ diye konuştu. Özkan, naklen yayınlarla kandil programının 300 milyondan fazla kişiye ulaştığını bildirdi. Ankara / aa |
21.07.2009 |