Dünya |
İsrailli askerler suçlarını itiraf etti |
İSRAİL ordusu, Gazze Şeridi’ndeki son “Dökme Kurşun” operasyonu sırasında bir kez daha savaş suçu işlemek ve askerlerin Filistinlileri, evlerin aranması sırasında “canlı kalkan” olarak kullanmakla suçlandı. “Sessizliği Bozmak” adlı İsrailli insan hakları örgütü, iddialarını askerlerin ifadelerine dayanarak yeniden gündeme getirdi. İsrailli eski askerlerce kurulan ve ikinci intifada sırasında topraklarındaki operasyonlarda görev alan askerlerin, bu operasyonlardaki davranışlarına ilişkin ifadelerini toplayan bir örgüt olan “Sessizliği Bozmak”, Batı Şeria’daki gerçekliği bu ifadelerle İsrail toplumuna duyurmaya çalışıyor. Örgüt, son operas-yona katılan askerlerden 54’üyle konuşarak, daha önce insan hakları örgütlerinin defalarca dile getirdiği suçlamaların benzerlerini yöneltti. 54 askerin anlattıklarının, “askerî amaç olmaksızın yüzlerce evin ve camilerin yıkılması, nüfusun yoğun olduğu yerleşimlere fosfor bombası atılması, hafif silâhlarla suçsuz insanların öldürülmesi, özel mülklerin tahrip edilmesi ve çoğunlukla komuta yapısı içinde askerlere ahlâkî sınırlama olmaksızın davranmalarını sağlayan bir atmosfer oluşturulması” gibi uygulamaları ortaya koyduğunu bildirdi. Örgütün raporuna göre birçok asker, “düşmanı gözleriyle görmeden” savaştığını anlattığı belirtildi ve bir askerin kendini karınca öldüren çocuklara benzettiği aktarıldı. Ordunun gözde tugaylarından birinde görevli bir asker de, “İsrail ordusunun Filistinlileri Gazze’de bir ev baskınında canlı kalkan olarak kullandığını” belirtirken, “teröristlerin saklandığına inanılan bir eve bir Filistinlinin gönderildiğini” ifade etti. Gazze’de bir eve yapılan baskında Filistinli sivillerin üzerine rastgele ateş açıldığını anlatan bir asker de bu ateş sırasında bir Filistinlinin öldüğünü bildirdi. Raporda, “Bu ifadeler, savaşta izlenen ve etik değerlerle bağdaşmayan yolun, bireysel olarak askerlerden değil, uygulamadaki sistemlerden kaynaklandığını ispatlıyor” denildi. Örgütten Michael Mankin, İsrail ordusundaki kural dışılıkların norm haline geldiğini, bunun üzerinde düşünülmesi ve tartışılması gerektiğini kaydetti. |
16.07.2009 |