Dünya

UYGURLAR CUMA NAMAZI YASAĞINA UYMADI

Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başşehri Urumçi’de Uygurlar Çin'in yasaklamasına rağmen, Cuma namazı kıldılar. Gözyaşları içinde ölenler için ve zulümlerin bitmesi için duâ ettiler. Namaz çıkışında yaşanan katliâmı protesto gösterisi yapan yüzlerce Uygur’a polis müdahale etti, bazı kişileri tutukladı. Bu arada, Türkiye’de, çeşitli şehirlerde Doğu Türkistan’da ölen Uygurlar için gıyabî cenaze namazları kılındı ve Çin zulmü protesto edildi.

ÇİN yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki camilerde dün Cuma namazının kılınmasını yasakladı. Camilere gelen Müslümanlar, kapıda “namazın iptal edildiğine” dair uyarı kâğıtlarıyla karşılaştı. Ancak Müslümanlar, Cuma namazının yasaklanması kararına uymamayı tercih etti. Camilerin önünde kalabalıkların oluşması üzerine, polisler bazı camileri açmak zorunda kaldı. Huilerin (Çinli Müslümanlar) gittiği diğer camilerin de, önlerinde toplanan birkaç yüz kişinin bağırmaya başlaması üzerine kapılarını açtığı kaydedildi.

CUMA GERGİNLİĞİ

Öte yandan Urumçi’de polis, Cuma namazından çıktıktan sonra gösteri yapan Uygurlara müdahale etti. Yüzlerce kişi Cuma namazından sonra, yüzlerce polisin çevresindeki yolları kapattığı Ak Camii’nin yakınında toplandı. Kalabalığa müdahale eden polis 5-6 kişiyi tutukladı.

11.07.2009

TÜRKİYE, ÇİN VE UYGURLAR ARASINDA ARABULUCU OLSUN

Uygur halkının barışçıl yollarla mücadelesini sürdürdüğünü belirten Rabia Kadir, “Dünyanın buna seyirci kalmaması lâzım. Türk hükümetinin Çin ile Uygurlar arasında arabuluculuk rolü oynamasını istiyoruz. Ayrıca Türk hükümetinin vize başvurusunda bulunan Uygurlara vize verilmesini özellikle istiyoruz” diye konuştu.

BAĞIMSIZ BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU

BÖLGEYE GİTSİN

Doğu Türkistan’daki durumun Filistin’de yaşananlardan daha vahim olduğunu savunan Rabia Kadir, Ankara’nın BM ve Çin nezdinde girişimlerde bulunarak, bağımsız bir araştırma komisyonunun bölgeye gönderilmesi gerektiğini hatırlattı. Kadir, “Türkiye’nin bu katliâmın durdurması için Çin’e baskı yapmasını istiyoruz” dedi.

Çin’e baskı yapılmalı

UygurlarIn anası olarak bilinen Rabia Kadir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın vize vereceklerini söylemesinin ardından Türkiye’ye gideceğini bildirdi. “Türkiye’nin, kanında Türk kanı taşıyan Uygurları satacağına inanmadığını” belirten Kadir, Ankara’nın Birleşmiş Milletler (BM) ve Çin nezdinde girişimlerde bulunarak, bağımsız bir araştırma komisyonunun bölgeye gönderilmesini istedi. Merkezi Almanya’nın Münih şehrindeki Dünya Uygur Kongresi’nin başkanı olan Kadir, durumun Filistin’de yaşananlardan daha vahim olduğunu da kaydederek, Türk halkının buna tepkisini daha geniş katılımlı gösterilerle ortaya koymasını temenni etti. Rabia Kadir, Türkiye’nin kendisine vize vermemesi ile ilgili olarak konuştu. Kendisinin Türkiye’ye gitmesine yeşil ışık yakan Erdoğan’a teşekkür eden Kadir, Erdoğan’ın açıklamasının ardından vize başvurusu yapıp Türkiye’ye gideceğini, ancak zamanının henüz belli olmadığı söyledi. Reddedilen vize başvurularını 2006-2007 yılında yaptığını ifade eden Kadir, neden böyle bir karar alındığını bilmediğini ve sebebini de sormadığını söyledi. Ancak kırgın olmadığını dile getiren Kadir, Çin’in Türkiye’ye ne kadar baskı yaptığının farkında olduğunu ifade etti.

Rabia Kadir, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Washington’a geldiği zaman görüşme imkânı olmadığını, kendisinin o zaman Amerika dışında bulunduğunu ve görüşme talep etmediğini anlattı. Kadir, Türk hükümetinden Doğu Türkistan konusunda beklentisini ise şöyle açıkladı: “Uygur halkı barışçıl yollarla mücadelesini sürdürüyor. Orada bir vahşet yaşanıyor. Dünyanın buna seyirci kalmaması lâzım. Her şeyden önce Türkiye’nin buna seyirci kalmamasını, bunu ciddiye alarak başka devletlerle birlikte bu katliamın durdurması için Çin’e baskı yapmasını istiyoruz. Ondan sonra da Çin’e uluslar arası bir araştırma komisyonunun gönderilmesini, Türkiye’nin teşebbüsü ile BM nezdinde, bir BM heyetinin orada ne kadar insanın öldüğünü ve neler olduğunu araştıracak bir heyetin gönderilmesini istiyoruz. Türk hükümetinin Çin hükümeti nezdinde de girişimde bulunarak bu Uygur meselesinin barışcıl yollarla çözülmesi için çaba göstermesi ve Çin ile Uygurlar arasında arabuluculuk rolü oynamasını istiyoruz. Bundan sonda da, Türk hükümetinin, büyükelçiliklerine talimat yollamasını ve vize başvurusunda bulunan Uygurlara vize verilmesini özellikle istiyoruz”

Rabia Kadir, Gazze olayları sonrası Türkiye’de yapılan gösterilerin benzerinin şimdi de yapılmasını isteyerek, “Bizim meselemiz Filistin meselesinden daha vahim” sözlerini sarfetti. Kadir, Türkiye’nin, damarında Türk kanı olan Uygurları satmayacağına inandığını, hükümetin ve Türk halkının son olaylara gösterdiği tepkisinden son derece memnun olduğunu ve teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

11.07.2009

NORVEÇ: ÇİN’DEKİ OLAYLARDAN ENDİŞELİYİZ

Norveç hükümeti, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşanan çatışmalardan dolayı endişelerini dile getirdi.

Hükümetin resmî internet sitesinden yapılan açıklamada, “aşırı şiddet uygulanması sonucu birçok can kaybının yaşandığı bölgedeki olaylardan duyulan üzüntü ve kuşkuların Çinli yetkililere bildirildiği” belirtildi. Çin’in yaptığı şiddet olaylarına karşı Avrupa Birliği Konseyi’nin yayınladığı bildiriyi de imzalayarak destek verdiklerini belirten Norveçli yetkililer, bölgede barış sürecinin hemen başlamasının elzem olduğunu kaydetti. Her iki tarafın da şiddetten uzak durması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, tartışmanın şiddet yöntemleriyle kesinlikle çözülemeyeceği, bir an önce barışın tesis edilmesinin gerekliliği vurgulandı. Norveç Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Elisabeth Walaas da, “Çinli yetkililere, Sincan’da tam olarak neler olduğu konusunda net bir açıklama yapmaları ve yabancı basın mensupları ile diplomatların bölgeye girerek bilgi edinmelerine izin vermeleri çağrısını yaptık” dedi.

11.07.2009

Belçika’da başörtü zaferi

Belçİka’nIn başşehri Brüksel’de devlete ait bir Flaman ilköğretim okulunun başörtülü İslâm dersi öğretmenini işten atma girişimi Danıştay’dan döndü.

Belçika Danıştayı, okul yönetiminin uyarısına rağmen okul içinde başörtüsünü çıkarmayı reddeden öğretmenin kıyafetinin “işini olumsuz etkilediğine yönelik delil bulunmadığına” hükmetti. Danıştay kararında, “başörtüsünün devlet okullarındaki tarafsızlığa ters düştüğü yönünde yasal düzenleme bulunmadığına” da işaret edildi. Belçika’da dinî ve felsefî sembollerin kullanımına ilişkin hiçbir yasa veya genel kural bulunmuyor. Anayasa, her vatandaşa inanç özgürlüğü ve bunu ifade etme hakkı tanıyor. Ancak kamu sektöründe, okullarda ve özel sektörde bazı “istisnalar” uygulama konusu oluyor. Belçika’da Türk asıllı Mahinur Özdemir, 23 Haziranda Brüksel bölge parlamentosunda başörtüsüyle milletvekili yeminini ederek ülkede bir ilk yaşanmasına sebep olmuştu.

11.07.2009

“Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılıyız”

DIşİşlerİ Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden bir yetkilinin Uluslararası Kriz Grubu’na verdiği röportajda ‘Türkiye’nin Musul vilayeti’ olabilecekleri yönündeki ifadeleriyle ilgili soruya cevap verdi.

Türkiye’nin sınırlarının belli olduğuna dikkat çeken Özügergin, “Bu tür tartışmalara kulak asmak doğru değil. Biz Irak’ın toprak bütünlüğünü en zor dönemlerinde dahi savunageldik” dedi. Önceki gün yayınlanan bir röportajda Bölgesel Yönetim’den bir yetkili Musul ve Kerkük bölgesinin Türkiye’ye “Musul vilayeti” adı altında bağlanabileceği şeklindeki bir seçeneğin masa üzerinde olduğuna dair bir açıklamada bulunmuştu.

11.07.2009

Afganistan’da Taliban avı: 22 ölü

Afganİstan’In orta kesiminde uluslar arası güç askerleriyle Taliban arasında gece boyunca süren çatışmalarda 22 Taliban’ın öldüğü bildirildi.

Gazne polis şefi Hail Boz Şerzai, militanların Gazne vilayetinde düzenlenen bir hava saldırısında öldüğünü belirtirken, ABD ordusundan çelişkili açıklamalar geldi. Amerikan ordusunun bir açıklamasında “birkaç” kişinin öldüğü kaydedilirken, ordu sözcüsü Yüzbaşı Elizabeth Mathias, Afganistan polisince açıklanan ölü sayısının biraz fazla gözüktüğünü söyledi. Mathias, çatışma sırasında hava saldırıları düzenlenmediğini sözlerine ekledi.

11.07.2009

Pakistan’da şiddetli çatışma

Pakİstan savaş uçaklarının, Afganistan sınırı yakınında düzenledikleri operasyonda 24 kişi öldü; güvenlik güçlerinin ülkenin kuzeybatısında yaptıkları baskınlarda da 40 kişi tutuklandı.

İsimleri gizli kalmak şartıyla açıklamada bulunan Pakistanlı iki istihbarat yetkilisi, Pakistan savaş uçaklarının Aurakzai adlı aşiret bölgesinde geç saatlerde düzenledikleri operasyonlarda militanlara ait bazı gizli sığınakların tahrip edildiğini ve 24 militanın öldürüldüğünü belirtti. Mohmand bölgesi yönetici vekili Seyid Ahmed Han da, bölgesinde yapılan baskınlarda Pakistanlı Taliban lideri Beytullah Mesud’a bağlı kişilerin tutuklandığını söyledi.

11.07.2009