İNGİLTERE'NİN başşehri Londra’da düzenlenen G-20 Zirvesine çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katılıyor.
Londra’nın en büyük fuar merkezi olan Excel’de yapılan zirvede, ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner, Avustralya Başbakanı Kevin Rudd, Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz İnnacio Lula Da Silva, Kanada Başbakanı Stephen Harper, Çin Devlet Başkanı Hu Cintao, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hindistan Başbakanı Mahmohan Singh, Endonezya Devlet Başkanı Susilo Bambung Yudhoyono, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Japonya Başbakanı Taro Aso, Meksika Cumhurbaşkanı Felipe Calderon Hinojosa, Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz El Suud, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Kgalema Mothlanthe ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigez Zapatero ile AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso yer alıyor.
Dünya Bankası, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü gibi finansal kuruluşların başkan ve direktörlerinin de hazır bulunduğu zirvede AB Konseyi’ni de Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek temsil ediyor. Zirvede ayrıca bölgesel temsil dengesinin sağlanabilmesi için Afrika’nın Kalkınması için Yeni Ortaklık (NEPAD) ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliğinin (ASEAN) başkanları da hazır bulunuyor. Bizzat İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un 20 Şubatta mektup yazarak davet ettiği konukların, kendilerinin yanı sıra, kendi durumlarında olan ve zirvede devlet ya da hükümet başkanı bulunmayan ülkelerle daha yoksul ülkelerin sorunlarını da gündeme getirmesi bekleniyor. 20 milyon sterline mal olması beklenen ve sadece logosunun hazırlanması için 6 bin sterlin harcanan zirveden önce düzenlenen toplantılarda görüşlerini dile getiren İngiltere Maliye Bakanı Alastair Darling, küresel ekonomik kriz karşısında sadece küçük bir grup gelişmiş ekonomi değil, gelişmekte olan ekonomilerle de işbirliği yapılması gerektiğini vurgulamıştı. Yapılan açıklamalarda ve yayımlanan sonuç bildirgelerinde, küresel büyümenin canlandırılması, borçlanmanın desteklenmesi, küresel finansal sistemin güçlendirilmesi, her türlü korumacılıkla mücadele, çabaların süreklilik arz etmesi, serbest ticaretin önünün açılması, bankalara likit desteği gibi unsurlar G20 zirvesine katılan liderlerin dikkatine sunulacak öncelikli konular olarak belirlenmişti. Zirve öncesindeki tartışmalara, ABD ve İngiltere’nin desteklediği mali teşvike Avrupa’da özellikle Fransa ve Almanya’nın başını çektiği bir grubun karşı çıkması hakim olmuştu. Söz konusu ülkelerin itirazıyla İngiltere ve ABD’nin G-20’nin sonuç bildirgesinde yer almasını teklif ettikleri 2 trilyon dolarlık teşvik paketinin bildirgeden çıkartılması bekleniyor.
|