"Gerçekten" haber verir 01 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Basından Seçmeler

ÖNCE LAİKLİK DERSİ

2007 seçimlerinde AKP yüzde 47’ye varan bir oy patlaması yapmıştı, son seçimlerde ise yüzde 39’a düştü. Türk seçmeninin reflekslerini anlamak bakımdan, AKP’yi yüzde 47’ye çıkaran ve yüzde 39’a indiren dinamikleri analiz etmek çok önemlidir.

AKP için önemlidir, diğer partiler, hatta ‘kurumlar’ için önemlidir.

AKP’yi yüzde 47’ye çıkaran 2007 seçimlerini hatırlayalım:

- Ekonomik büyüme devam ediyordu.

- Ordu “e-muhtıra” vermiş, hükümet pusmamış, aksine, dik durmuştu.

- Cumhuriyet mitingleri laiklik diye yeri göğü inletiyordu.

- Anayasa Mahkemesi parlamentonun cumhurbaşkanı seçmesini engelliyordu. Cihet-i askeriyeden telkinler geldiği görüşü yaygındı.

- Erdoğan ve arkadaşları bu baskılar altında ve ‘mağdur’ görünümündeydi.

Halk da AKP’ye sahip çıkarak yüzde 47 oy vermişti. Demek ki, siyasette ekonomik büyüme çok önemli...

Demek ki, seçmen, milli iradeye kurumların ipotek koyma girişimine tepki gösteriyor. Bakın, bütün askeri ve yargısal müdahalelerden sonra halk daima böyle yapmıştır.

Baskıya tepki oyları

Türkiye 2002 seçimlerine giderken Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yargı gücünü kullanarak AKP’nin ve Erdoğan’ın önünü kesmeye çalışmıştı. O dönemde Trabzon’da seçim çalışmaları yapan DSP’li Hikmet Sami Türk’ün telefonda bana söylediklerini hiç unutmam:

- Ankara’da devlet görevlileri, Tayyip Erdoğan’a yüklendikçe, burada Erdoğan’ın oyları birkaç puan daha artıyor!

2007 seçimlerine de aynı baskı atmosferinde girilmişti; muhtırayla, yargısal müdahalelerle... Cumhuriyet mitingleriyle... Halk da buna tepki olarak AKP’ye yüzde 47 oy vermişti!

Demek ki, laikler laiklik savaşı ile AKP’nin ekmeğine yağ sürmüşlerdi!

Siyasi istikrar ve ekonomik büyüme devam ederken, bu laiklik savaşları hem haksızlık hem oyunbozanlık olarak algılanıyor, AKP’nin oyları artıyordu.

Laikçi cephe “aklın ve bilimin rehberliğinde” nakaratıyla, akla da siyaset bilimine de aykırı davranışlarda bulunarak AKP’yi güçlendirmişti!

Liberal laiklik

2009 yerel seçimleri ise çok farklı bir ortamda yapıldı. Ekonomik büyüme ekonomik küçülmeye dönüşmüştü. Laiklik savaşları da yapılmamıştı bu seçimlerde. Hatta CHP, çarşafa “Altı Ok” takıyor, türbana kapılarını açıyordu! Âşık Veysel’in kıyafeti yüzünden Atatürk döneminde Ankara’ya sokulamamasını artık Baykal eleştiriyordu!

Kemal Kılıçdaroğlu “Türbanlılarda ben irtica görmedim” diyordu!

Prof. Tarık Yılmaz’ın bulgularına göre, 8 mitingde toplam 35 bin kelime tutan konuşmalarında Baykal, sadece bir tek defa “laiklik” kelimesini kullanmıştı; otuz beş binde bir! Erdoğan ise sadece iki defa!

Dar, baskıcı ve militan bir laiklik anlayışının yarattığı kutuplaşma böyle biraz yumuşayınca, ekonomik krize tepki duyan kitlelerin AKP’den kopması kolaylaştı, AKP 8 puan geriledi.

Bundan laiklik savaşçılarının çıkarması gereken çok önemli ve öğretici iki ders var: Bakın, laiklik kavgasını bırakıp ekonomik ve siyasi konularla ilgilenince irtica gelmiyor, aksine, demokrasinin işlevselliği güçleniyor!..

Ve, “cahil halk”, ‘doktrin’le şartlanmış devlet elitlerinden daha sağduyuludur; kurumlar da halka güvenmeli, yasakçı değil liberal bir laikliği benimsemelidir artık.

Milliyet, 31.3.2009

Taha Akyol

01.04.2009


AK Parti’ye ne oldu?

Baskın yorum şu: “Sandık siyasi iktidarı uyardı…” Bu aynı zamanda doğru yorum… Seçim sonuçlarını çeşitli vurgularla ele almak elbet mümkün…

AK Parti’nin hâlâ açık ara birinci parti olması bu vurgulardan birisi. AK Parti’nin son seçimlerden bu yana, yüzde 7’lik bir oy kaybına uğramış olması da diğer önemli bir vurgu.

Bu partinin Türk siyasetinde son 7 yıldır kendisiyle yarışan taşıyıcı güç olduğu dikkate alınırsa, bu gücün aldığı hasar ve bunun anlamı diğer vurgu ve unsurlar karşısında çok daha önemlidir…

O zaman soru şudur:

AK Parti bu hasarı neden almıştır, bunun anlamı nedir?

İki gündür en çok altı çizilen faktör, ekonomik kriz.

AK Parti’nin oy kaybını doğrulamak isteyenler de AK Parti’yi ağır hasarlı göstermek isteyenler de bu faktöre aşırı önem veriyorlar. Söylenen şu: AK Parti 2007 seçimlerinde olumlu ekonomik göstergelerin ve güven ortamının meyvasını toplamıştı, şimdi ise tersi oldu, krizin etkileri, Başbakan ve hükümetin ağırlık koymamasıyla artan güvensizlik olumsuz şekilde oylara yansıdı.

Bu, elbet ciddiye alınması gereken bir faktördür.

Ancak kanımızca ne tek başına açıklayıcıdır ne de asli faktördür.

Asli faktörlere gelince…

Önce merceği 2007 Temmuz seçimleri ile 2009 Mart seçimleri arasındaki ortam ve durum farkına yöneltmek gerekir.

2007 seçimleri, askeri bir muhtıra, 367 krizi, erken seçim gibi unsurlarla “siyaset dışı ve karşıtı bir dalga”nın karşısında AK Parti’yi dikmiştir. AK Parti bu dalga karşısında “siyasi alanı, siyaseti ve demokrasi”yi temsil eder bir konuma gelmiş ve ortaya yüzde 47’lik sonuç çıkmıştır.

Başka bir ifadeyle, 2007 seçimleri siyaset ve değişim istikametinde AK Parti etrafındaki oluşan ittifak rüzgârının estiği seçimler olmuş, siyasi iktidar kendisini aşan bir oy oranına ulaşmıştır. Nitekim ittifak yapanlar arasında kentli liberaller, sol libe-raller, özellikle Kürtler önemli bir yer tutmuştur.

Ancak hemen belirtmek gerekir ki, bu ittifak sadece siyaset dışı müdahalelerin değil, aynı zamanda AK Parti’nin 2003-2007 yılları arasında izlediği reformcu politikaların da eseriydi.

AK Parti’nin oy kaybını açıklayan “asli faktör” tam bu noktada karşımıza çıkmaktadır. 2009 seçimlerinde siyasi iktidarın yaşadığı oy kaybının asli nedeni bu ittifakın sekteye uğraması, ittifakın sekteye uğramasının asli nedeni ise AK Parti’nin 2007 sonrası daha az reformcu, daha sistemci ve devletçi, hatta zaman zaman otoriter bir görüntü çizmesidir.

Toleransı daha az, çatışmacı, partiden çok liderini öne çıkaran, kendi özgül ağırlığının altını fazla çizen bir AK Parti, söylemde ve tartışmalarda, hatta zaman zaman uygulamalarda kendisine yapılan uyarılara rağmen gerilemeye devam etmiştir.

Kürt meselesi ve söylemi bunlar arasında özel bir yer tutmaktadır.

Zira bu söylem, reformcu ve özgürlükçü bir tutuma, en azından devlet söyleminden farklı bir konuşma ve görme biçimine işaret ederek, ülkedeki “demokrat siyasanın haritası”nı yönlendirmektedir. Sadece Güneydoğu’daki oyları değil, Türkiye genelindeki liberal ve demokrat oyları da harekete geçirmektedir.

2007’de öyle olmuştur.

2009’da aynı tablo bu kez tersten çalışmıştır.

Steril bir hizmet vurgusu, kimlik politikasının, dolayısıyla kimlik fikrinin külliyen reddi, buna karşın 2007 Ağustos’undan, yani Dağlıca baskınından itibaren askeri tarz ve dilin devreye girmesi, DTP’yle sürdürülen dışlayıcı kavga, bu çerçevede ortaya çıktan “ya sev ya da terket”i andıran bir söylem, Aktütün meselesinde kullanılan askercil dil, özür kampanyasına tepki ve benzerleri bu ters çalışmada, AK Parti’nin yaşadığı imaj eroz-yonunda önemli bir yer tutmuştur..

İkinci gerileme faktörü de budur…

Yeni Şafak, 31.3.2009

Ali Bayramoğlu

01.04.2009


“DP yeni birleşme adresi olabilir

Hasan Celal Güzel: DP’nin oylarının tamamen silinmeyip yüzde 3-4 civarında seyredebilmesi, 29 Mart’ın dikkate değer sonuçlarından. (Radikal)

Abdullah Muradoğlu: ANAP silindi, DP ise direniyor. (Yeni Şafak)

İsa Yazar: Süleyman Soylu çabaları sonucunda anketlerde yüzde 1 civarında gösterilen DP’nin oylarını yüzde 3.7’ye çıkardı. (Zaman)

Abdurrahman Dilipak: DP de beklenenin üzerinde oy aldı. Hatta ANAP ve DYP ile birlikte DP sağda yeni birleşme adresi bile olabilir. (Vakit)

01.04.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis