Denizli ve Konya maçlarında Galatasaray maçının yarısı kadar bile oyun üretemeyen Trabzonspor'u kendine Galatasaray getirdi. 2-2 bitti, denk kuvvetlerin mücadelesi gibi görünse de Trabzonspor bu maçı çok rahat söküp alabilirdi. Üstelik de 1-0 da öne geçmesine rağmen.
Bir takım, maça 1-0 önde başlıyorsa, 2 ve 3.goller de hazırdır demektir ama 1-0'dan sonra biraz Galatasaray biraz da hakem bastırınca Trabzonspor kalesinde golü gördü. Bir metre dibinde Alanzinho'ya Mehmet Güven'in çift dalmasını görmemek ne demek! Görmek istemiyorum demek. Galatasaraylı oyuncular bile bir ara duraksadı ve hakem faul çalacak sandı. İlk yarıda hakemin bariz hataları çok oldu. Alanzinho'nun biçilmesine faul çalmayan hakem hem kendi dengesini bozdu, hem de stadın. Trabzonsporlu oyuncular da bu karardan nasibini aldı. O dakikaya kadar oyunu kontrol eden Trabzonspor, bozulan psikolojisiyle kontrolü Galatasaray'a verdi. Yine de buna rağmen pozisyonlar buldu.
Yattara'nın yokluğunda Alanzinho ne yapacak diye bekleyenler, bir gol bir asistle oynayan Brezilyalı'yı bu kez alkışladı. Daha üç hafta önce Denizli maçında oyundan çıkarken yuhalanan Alanzinho, kendini affettirdi. Sol çizgiden içeriye doğru attığı ters çalımlarda ya faulle durduruldu ya da o çalımlardan sonraki toplar gol pozisyonuna dönüşemedi. Ama Yunus Yıldırım çoğu kez Alanzinho'nun düşürülmesine inanmadı. Tıpkı Milan Baros'un düşmelerine inanmadığı gibi.
Trabzonspor Alanzinho ve Colman ile iki gol buldu. Bu goller hem bir hazırlanışın ürünüydü hem de jeneriklik gollerdi. Oysa Galatasary'ın golleri maalesef ve maalesef, 'Bu goller yenir mi' cinsindendi. Galatasaray'ın ilk golünde Arda'nın pasına diyecek bir şey yok ama büyük takım böyle yakalanıp golü yememeliydi. İkinci golde Sylva zamanlama hatasının kurbanı oldu. Bu da bordo mavililere pahalıya patladı.
Maçtan önce herkes Galatasaray yorgun olacak, Trabzonspor'un şansı fazla diye düşünüyordu. Yorgun, sarı kart cezalıları, zemin kötü gibi klişeler dönemi geride kaldı. Galatasaray bugüne kadar yüzlerce böyle maç oynadı. Trabzonspor, Bülent Korkmaz'ın yenilmemek için Avni Aker'e getirdiği bu Galatasaray'ı elinden kaçırmaması gerekiyordu. Ersun hoca sadece Arda ve sadece Ayhan'a sıkı önlem alsaydı, yine bu maç Trabzonspor'un olurdu. Bir de Barış Memiş'ten faydalansa, daha farklı bir sonuç olabilirdi. Trabzonspor'un forvetleri ne zaman gol atacak, ben de çok merak ediyorum. İkinci yarıda Isaac'in kaçırdığı golün aynısını Baros aynı yerden gol yapmadı mı? Sonuç olarak, Alanzinho'nun sürüklediği bir Trabzonspor ile Arda'nın sürüklediği Galatasaray arasında geçen maç oldu. Maçın özeti bu iki oyuncuda gizli. Trabzonspor yine de Galatasaray'ı elinden kaçırdığı için üzülmeli ama şampiyonluk yarışının tam ortasında olduğu için de sevinmeli.
|