Haberler

Kim bu MGK yetkilisi?

İsrail gazetesi Haaretz, Türk MGK’sından bir yetkilinin “Biz Türklerin bölgeye karşı hâlâ Osmanlıcı bakışımız var. Bu yüzden Araplarla değil de İsrail'le bağlarımız olması çok doğal” dediğini aktardı.

“İSRAİL GERÇEK MÜTTEFİKİMİZ”

Gazeteye göre aynı MGK yetkilisi, "Arapların Osmanlıya ihaneti hâlâ bilinçaltımızda yatıyor. İran ile kültürel rekabet de gayri resmî eğitimimizin bir parçası. İsrail ve Yahudiler, bizim gerçek müttefikimiz" ifadelerini de kullandı.

23.02.2009

Askerlik süresi kısalsın

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, askerlik süresinin uzunluğundan şikâyet ederek, “Hepimiz bu ülke için seve seve canımızı veririz, ancak neden korkuluyor, Türkiye’nin etrafında hangi tehdit var? Yunanistan tehdidi mi var? Orada askerlik dokuz aya indiriliyor” dedi.

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, askerlik süresinin uzunluğundan şikâyet ederek, “Hepimiz bu ülke için seve seve canımızı veririz ancak neden korkuluyor, Türkiye’nin etrafında hangi tehdit var? Yunanistan tehdidi mi var? Yunanistan da askerlik dokuz aya indiriliyor. Hâlâ benim gencim, on beş ay askerlik yapıyor” dedi.

DP Genel Başkanı Soylu, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, 30 Mart sabahı yeni bir şafakla uyanacağını ifade ederek, “Siyasetteki kirli havayı, kaset, şantaj, tehditler, her türlü kirliliği bu millet, kıratla temizleyecek” dedi.

Türkiye’de marifetin, meydanlarda nara atmak değil, özgürlükleri sağlamak olduğunu söyleyen DP lideri, “Bu ülkede yolunda gitmeyen her şeyi düzeltmek, DP’ye düşmektedir. Türkiye, sabahtan akşama, bağırıp, çağıran, tehdit, şantaj yapan bir Başbakana tahammül etmeyecektir” diye konuştu.

Soylu, tırnakları ile kazıyarak, 39 yaşında DP Genel Başkanı olduğunu ifade ederek, “Bu nedenle, Türkiye’de gençleri en iyi anlayan benim” dedi. Askerlik süresinin uzunluğundan da şikâyet eden Soylu, şunları söyledi:

“Hepimiz bu ülke için seve seve canımızı veririz, ancak neden korkuluyor, Türkiye’nin etrafında hangi tehdit var? Yunanistan tehdidi mi var? Yunanistan da askerlik dokuz aya indiriliyor. Hâlâ benim gencim, on beş ay askerlik yapıyor. Biz yepyeni bir Türkiye arıyoruz. Sivilliğin, barışın, demokratlığın Türkiye’sini, hep birlikte oluşturacağız.”

YAŞANANLARDAN AKP KADAR, CHP DE SORUMLU

AKP ve CHP’nin al gülüm, ver gülüm münasebeti içinde bulunduğunu söyleyen DP Genel Başkanı Soylu, Türkiye’de yaşananlardan en az AKP kadar, CHP’nin de sorumlu olduğunu kaydetti. Soylu, “Çarşafın altından bile yolsuzluk çıkaran bir CHP, nasıl Türkiye’yi idare edecek. Oturarak, yolsuzluklara bulaşanları muhafaza ederek mi? 2002’de görev sadece AKP’ye değil, CHP’ye de verilmiştir. Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıları çözmek konusunda, her ikisinin beraber ortaya koyduğu hiçbir şey yok. 29 Mart sadece AKP’ye değil, CHP’ye de cevap olacaktır” diye konuştu.

23.02.2009

Meclisin gündemi yoğun

MECLİS'TE ‘’Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’’ kurulması, KOSGEB’in hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelere de destek sağlamasını içeren düzenlemeler, bu hafta TBMM’nin önemli gündem konularını oluşturacak.

TBMM Genel Kurulunda, yarın, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifi görüşülecek. Bu teklifin ardından görüşmeleri yarım kalan, Mecliste ‘’Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’’ kurulmasını içeren yasa teklifine devam edilecek. Bu teklifin ardından, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşülecek. Tasarı, hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin de KOSGEB desteklerinden yararlanmasına imkan sağlıyor.

AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç’ın, Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapılması hakkındaki yasa teklifi de Genel Kurulda görüşülecek. Özel Öğretim Kurumları Kanunu İle Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının da bu hafta ele alınması bekleniyor. TBMM Genel Kurulunda, 26 Şubat Perşembe günü ise çalışmalarını tamamlayan uyuşturucu araştırma komisyonunun raporu görüşülecek, ardından bir saat süreyle sözlü soru önergeleri cevaplanacak. Genel Kurul; yarın 15.00-20.00, 25 Şubat Çarşamba ve 26 Şubat Perşembe günü ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM Dışişleri Komisyonu, 25 Şubat Çarşamba günü Türkiye ile Yemen ve Tunus arasında imzalanan bazı uluslar arası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunduğuna dair yasa tasarılarını görüşecek.

23.02.2009

Kartlı geçişi sevdik

BOĞAZ köprüleri ile paralı geçiş olarak hizmet veren otoyollardan kolaylıkla ve nakit para ödemeden geçiş imkanı sağlayan kartlı geçiş sistemi (KGS) ile Otomatik Geçiş Sistemi (OGS) kullanım sayısı giderek artıyor.

1989 yılında ilk olarak paralı otoyolların bazı kesimlerinde uygulanan ancak daha sonra boğaziçi köprüleri ile bütün otoyollara yaygınlaştırılan otomatik geçiş ile kartlı geçiş sistemi abone sayısının 2008 yılı sonu itibariyle 4 milyon 215 bin 362 olduğu öğrenildi. Karayolları Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 20 Ocak 2009 tarihi itibariyle bütün otoyol ve köprülerde otomatik geçiş sistemi kullanıcı abone sayısı 1 milyon 617 bin 566 olurken aynı dönemde kartlı geçiş sisteminden yararlanan sürücü sayısı ise 2 milyon 597 bin 796 olarak gerçekleşti.

23.02.2009

Varlık barışında son hafta

GELİR İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, varlık barışı uygulamasını, “bir daha ele geçmeyecek fırsat” olarak nitelendirdi ve “Mükellefler 2 Mart’a kadar başvursun.

Paranın ak mı, kara mı olduğunu araştırmayacağız” dedi. Ulusoy, yaptığı açıklamada, kamuoyunda “varlık barışı” olarak bilinen “Bazı Varlıkların Millî Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” kapsamındaki uygulamalardan faydalanmak isteyenler için başvuruda son haftaya girildiğine işaret ederek, mükelleflerin başvuru konusunda ellerini çabuk tutmalarını istedi. Beyan edilen varlıklardan hareketle herhangi bir vergi incelemesi ve araştırması ile vergi tarhiyatı yapılmayacağının altını çizen Ulusoy, ayrıca başka sebeplerle vergi incelemesi yapılması durumunda da beyan edilen farkın, bulunan farktan tenzil edileceğini söyledi.

23.02.2009

TPAO, uluslar arası denetime açılıyor

TÜRKİYE'DE ham petrol ve doğal gaz faaliyetlerinin yanı sıra bağlı kuruluşları aracılığı ile çeşitli enerji projelerinde faaliyette bulunan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürlüğü, uluslar arası denetime açılıyor.

TPAO Genel Müdürlüğü ve bağlı şirketleri “malî denetim hizmet alımı” için bu hafta içinde ihale açtı. Hizmet alımı ihalesi ile hem TPAO Genel Müdürlüğü hem de bağlı kuruluşları olan TPOC, TPSCP, TPTBC kuruluşlarının 31 Aralık 2008 tarihli malî tablolarının uluslar arası muhasebe standartlarına göre denetimi ve raporlanması çalışmaları yaptırılacak. Uluslar arası denetim firmalarının katılımına açık olabilecek ihale, 11 Mart 2009 tarihinde TPAO Genel Müdürlüğünde yapılacak.

23.02.2009

İthalatta denetim anlaşmazlığı

DIŞ Ticaret Müsteşarlığının (DTM), ithalatta standart denetimlerine ilişkin yılbaşında yaptığı bazı düzenlemelere, Gümrük Müsteşarlığı (GM), “gümrük iş ve işlemlerini olumsuz etkilediği ve gereksiz belge istendiği” gerekçesi ile karşı çıktı.

GM’nin bağlı olduğu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı imzası ile Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar’a gönderilen yazıda, “Gümrük müsteşarlığının görüşü hilâfına ve gümrük iş ve işlemlerini olumsuz etkileyecek düzenlemelerden vazgeçilmesini” istedi.

23.02.2009

Başkan Levent'ten Yeni Asya'ya ziyaret

İHSANİYE Belediye Başkanı Ahmet Levent, Yeni Asya'yı ziyaret ederek gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ve Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz ile görüştü.

Başkan Levent ziyaret yaptığı konuşmada, Gölcük'e bağlı İhsaniye Belediyesinin belde belediyelerinin kapanmasını öngören kanunun gereği kapatılacağını belirterek, 29 Mart'ta yapılacak Yerel İdareler Seçimlerinden Demokrat Parti'den Gölcük Belediye Başkanı Adayı olduğunu söyledi. Ahmet Levent 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nde de başkan olduğunu hatırlatarak, Değirmendere'deki projesini yaptıkları bir binanın yıkılması sebebiyle yargılandığını ve beraat ettiğini anlattı. Binanın, yan taraftaki apartmandan dolayı yıkıldığını, bilirkişi raporunda da yüzde 10 kusurlu görüldüğünü anlattı. Ahmet Levent, yargılanması sonucunda beraat ettiğini, ancak kararın Yargıtay'da bozulduğunu, yeniden yargılandığı dâvâda, 1,5 yıl hapis cezası aldığını ve tazminata mahkûm olduğunu anlattı. Depremde belediye başkanı olarak bir tek kendisinin ceza aldığını belirten Ahmet Levent, adil yargılanmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat ettiğini anlattı. Yargıtay'da görevli bir hakimin kızının enkazda öldüğünü hatırlatan Levent, depremin ardından enkazın hemen kaldırıldığını, raporların alelacele hazırlandığını, itirazlarının ise kabul edilmediğini söyledi. Dâvâda, isnat edilen suç olmamasına rağmen mahkûm edildiğini dile getiren Levent, raporlarda, yüzde 35 belediye, yüzde 25 Bayındırlık İmar ve İskân Bakanlığı'na yüzde yandaki binaya, yüzde 10 müteahhide, yüzde 10 da belediyeye kusur bulunduğu buna rağmen, bir tek kendisinin ceza aldığını söyledi. Başkan Levent 9 ay 18 gün kaldığı cezaevinden tahliyesinin ardından tekrar görevine döndüğünü belirtti.

23.02.2009

İşsizler tarıma sığındı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın kriz ortamında işsizler için geçim kapısı haline geldiğini belirterek ‘’krizde işsizler tarıma sığınıyor ‘’ dedi.

23.02.2009

AİHM’e 6 yılda 262 işkence başvurusu

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in verdiği bilgiye göre, AİHM’e Türkiye’den son 6 yılda “işkence ve kötü muamele” sebebiyle 262 başvuru yapıldı, bunlardan 123’ü hakkında ihlâl kararı verildi, 46’sı “dostane” çözüme kavuşturuldu.

AİHM’e 262 ‘işkence’ başvurusu

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM), Türkiye’den son 6 yılda ‘’işkence ve kötü muamele’’ sebebiyle 262 başvuru yapıldı, bunlardan 123’ü hakkında ihlal kararı verildi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in yazılı soru önergesine cevap verdi. Şahin’in verdiği bilgiye göre, AİHM, 2002-2008 yılları arasında Türkiye ile ilgili 1485 karar verdi. Mahkeme, 2002’de 104, 2003’te 120, 2004’te 168, 2005’te 286, 2006’da 344, 2007’de 315 ve 2008’de 148 davayı sonuçlandırdı. AİHM’e, son 6 yılda işkence ve kötü muamele nedeniyle de 262 başvuru yapıldı. 2002’de 24, 2003’te 29, 2004’te 35, 2005’te 38, 2006’da 54, 2007’de 55 ve 2008’de 27 işkence ve kötü muamele konulu başvuru gerçekleşti. Başvurulardan 123’ü ihlal kararıyla sonuçlandırıldı, 46’sı da ‘’dostane’’ çözüme kavuşturuldu. Ayrıca, Adalet Bakanı Şahin, 2002-2008 yılları arasında işkence suçu sebebiyle 9 emniyet mensubunun mahkum olduğunu, 90 personelin yargılanmasının ise halen devam ettiğini bildirdi.

23.02.2009

2008’in olayı “Ergenekon’’ soruşturması

İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği’nin (MAZLUMDER) ‘’2008 Yılı Türkiye İnsan Hakları Raporu’nda, ‘’Ergenekon’’ soruşturması, 2008 yılının en önemli olayı olarak gösterildi.

MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mola Otel’de düzenlediği basın toplantısında, dernek tarafından hazırlanan ‘’2008 Yılı Türkiye İnsan Hakları Raporu’’nu açıkladı. Türkiye’de 2008 yılı içinde gelişen olayları izlediklerini ve sınıflandırarak değerlendirmelere tabi tuttuklarını belirten Gergerlioğlu, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasının 2008 yılının en önemli olayı olduğunu söyledi. Gergerlioğlu, ‘’Yakın tarihimizin birçok karanlık ilişkilerini, faili meçhul olayları ve ölümünü aydınlatması muhtemel olan davanın Türkiye demokrasisinin istikbali hakkında önemli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyoruz. Hukuk devleti olma yolunda önemli bir kilometre taşı olan bu dâvânın gerçek anlamda adil bir yargılama ile devam ettirilmesi ve delillerin karartılmaması gerektiğine inanıyoruz’’ diye konuştu. Rapora göre, ‘’geçtiğimiz yıl yaşanan en olumsuz olay, yüksek öğrenimde öğrencilere kılık kıyafet serbestliği getiren, Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerindeki değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi olarak’’ gösterildi.

23.02.2009

İsrail: Vatikan’dan özür diliyoruz

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem’in alay konusu yapıldığı televizyon programıyla ilgili olarak Vatikan’dan özür diledi. Olmert, “Bir komedi şovundan bile söz ediyor olsak belli ölçüde hassasiyet gösterilmesini ve ölçülü davranılmasını talep etme hakkı vardır” dedi.

Olmert, Vatikan’dan özür diledi

İSRAİL Başbakanı Ehud Olmert, Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem’in alay konusu yapıldığı televizyon programıyla ilgili olarak Vatikan’dan özür diledi. Olmert, İsrail’in Kanal 10 televizyonunda yayımlanan ve Vatikan’ın büyük tepkisini çeken talk show programına atıfta bulunurken, ülkede basın özgürlüğünü sınırlandırmak gibi bir niyeti olmadığını belirtirken, “Bir komedi şovundan bile söz ediyor olsak belli ölçüde hassasiyet gösterilmesini ve ölçülü davranılmasını talep etme hakkı vardır” dedi. İsrail Başbakanı, haftalık olağan bakanlar kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, “Hristiyanlığı ve özellikle de İsrail’de bizimle birlikte yaşan Hristiyan toplumunu hedef alan açıklamaları esefle karşılıyorum” derken, Vatikan’ı gücendiren programı onaylamadığını belirtti.

23.02.2009

Çin’de maden kazası: 73 ölü

ÇİN’İN Şanşi eyaletindeki kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında 73 işçi hayatını kaybetti.

Resmi Şinhua haber ajansı, 113 işçinin hastaneye kaldırıldığını ve bunlardan 21’inin durumunun ağır olduğunu bildirdi. Eyaletin merkezi Tayyüen şehri yakınlarındaki Tunlan ocağında patlama sırasında 436 işçi bulunuyordu. Enerji ihtiyacını büyük ölçüde kömürden sağlayan ve ocaklarda en çok kazanın olduğu ülke Çin’de 2007 yılında kömür ocaklarında meydana gelen kazalarda 3 bin 786 kişi öldü. Binlerce güvenliksiz küçük ocağın kapatılması sonucu bu rakam geçen yılın ocak ve ekim ayları arasında 2 bin 690’a düştü. Şinhua haber ajansı, son patlamanın meydana geldiği ocağın çelik sektörü için üretim yaptığını ve yıllık üretim kapasitesinin 5 milyon ton olduğunu bildirdi.

23.02.2009

Cumhurbaşkanı Gül, Tanzanya'da

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Kenya'nın ardından resmi ziyarette bulunmak üzere Tanzanya'nın Darüsselam şehrine geldi.

Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindekileri taşıyan THY'ye ait özel uçak, Darüsselam Julius Nyerere Havalimanı'na indi. Gül, burada Tanzanya Cumhurbaşkanı Jakaya Kikwete tarafından resmi törenle karşılandı. 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşlarının çalınmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül, tören birliğini denetledi. Daha sonra iki ülkenin milli marşları tekrar çalındı ve tören birliği resmi geçit yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, törenin ardından Tanzanya'nın üç bölgesine ait yerel halk gösterisini izledi.

23.02.2009

Refah sınır kapısı açıldı

MISIR ile Gazze arasındaki Refah sınır kapısı geçici bir süre için açıldı.

Sınır kapısındaki yetkililerin sözcüsü Adil Zurab, Mısırlı yetkililerin, öğrencilerle hastalar ve diğer Arap ülkelerinin Gazze’de mahsur kalan vatandaşlarının geçişine izin vermeye başladığını söyledi. Zurab, Mısır’ın yurt dışında okuyan 500 öğrenciyle geçerli belgeleri bulunan 500 kişinin bugün geçişine izin vermeyi kabul ettiğini belirtti. Sözcü, bugün de 800 hastanın geçişine izin verileceğini ifade etti. Mısır, Hamas’ın Haziran 2007’de Gazze Şeridi’nin kontrolünü tamamen ele geçirmesinden sonra Refah kapısını kapatmıştı. Sınır kapısı zaman zaman geçici sürelerle açılıyor.

23.02.2009

İş için yurtlarından ayrılıyorlar

TÜRK Sağlık-Sen, kamuda sözleşmeli çalışanların sorunlarını tespit etmek amacıyla 12 bin 662 kişinin katıldığı bir araştırma yaptı.

Sözleşmeli personelin büyük bölümü, çalışmak için hem yaşadığı şehri terk etmek hem de ailesinden ayrı yaşamak zorunda kalıyor. “Sözleşmeli olarak çalışmak için yaşadığınız şehirden ayrıldınız mı?” sorusuna, katılımcıların yüzde 87’si “evet” cevabı verdi. Katılımcıların yüzde 84’ü de işi sebebiyleailesinden ayrı yaşadığını bildirdi. Sözleşmeli personele, ailelerini hangi sıklıkla görebildikleri de soruldu. Söz konusu personelin yüzde 13’ü her gün, yüzde 10’u haftada bir, yüzde 20’si ayda bir, yüzde 34’ü 6 ayda bir, yüzde 21’i ise yılda bir kez ailesiyle görüşebildiğini belirtti. Sözleşmeli istihdamın çalışanların hayatlarına etkilerinin de belirlenmeye çalışıldığı araştırmada, katılımcılara “Sözleşmeli çalışmanın size yaşattığı en önemli sorun nedir?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 40’ı “gelecekten ümitsizim” derken, “sözleşmeli çalışmanın geleceklerini kararttığı” değerlendirmesinde bulundu. Sözleşmeli istihdam sebebiyle çalışanların yüzde 36’sı “aile düzenlerinin bozulduğunu”, yüzde 14’ü “evlenemediğini”, yüzde 8’i “sosyal hayatının bittiğini” dile getirdi.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sözleşmeli personelin kronikleşmiş sorunlarından kurtulabilmesi için bir an önce kadroya geçirilmesi gerektiğini savundu. Kahveci, “Türk Sağlık-Sen olarak 28 Şubatta Ankara’da sözleşmeli personele kadro verilmesi talebiyle bir eylem gerçekleştireceğiz. Sesimizin daha güçlü çıkması için eylemimize tüm sözleşmeli personeli davet ediyoruz” dedi.

23.02.2009

Tebliğin yolu Risâle-i Nur’dan geçer

DÜNYANIN en büyük ikinci kitap fuarı olan Kahire Uluslar arası Kitap Fuarı bu yıl da kitapseverlerle buluştu. Bu yıl 40. kez kapılarını ziyaretçilerine açan fuar, 21 Ocak - 5 Şubat tarihleri arasında kitap okurlarına hizmet verdi.

Dünyanın birçok ülkesinden gelen ziyaretçiler ve Mısır’ın kendi halkı geniş bir kompleks yapı olan fuar alanını doldurdu. Bu sebeple Kahire Fuarı, dünyada en çok ziyaretçisi olan kitap fuarı olma özelliğini de elinde bulunduruyor. Özellikle Suriye, Lübnan, Ürdün gibi ülkeler başta olmak üzere birçok Arap ülkesi en önde gelen yayınevleriyle fuardaki stantlarını her sene kuruyorlar. Bir ülkenin toplumunu, insanını, kültürünü yansıtan en önemli araç olan kitaplar yoluyla oluşan sentezi tam olarak gözlemleyebiliyorsunuz böylece fuarda.

Bazı ülkelerin açtığı birkaç stant ya da önemli yayınevleriyle o fuarda varlıklarından söz ettirmeleri insanın ilgisini çekiyor ister istemez. İşte o zaman aslında temsil gücü çok yüksek olması gereken Türk yayınevlerinin stantlarını insanın gözü arıyor. Türkiye Büyükelçiliğinin kültür standının haricinde var olan üç Türk kitabevi yüreklerimize su serpiyor tam da bunları düşünürken. Bu üç yayınevinin de Risâle-i Nur satışı yapması bizleri ayrıca sevindiriyor. Sözler, Nil ve Altınbaşak yayınlarının Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hayatı ve Risâle-i Nur Külliyatının Arapça basımlarını böyle bir fuarda sergilemeleri gerçekten çok önemli bir eksikliğin giderilmesi olarak görülmelidir. Bunu fuarda dolaşırken Türk olduğumu anlayıp yanıma gelen Mısırlı bir amcanın sarf ettiği cümlelerden sonra daha iyi anladım. Risâle-i Nurları tanıyıp tanımadığımı sorarak, kendisinin Sözler’i okuduğundan bahsetti. Ve bu eserlerin çok kıymetli olduğu ve değerinin zamanla anlaşılacağına dair kanaatlerini benimle paylaştı.

Daha sonra fuarda dolaşırken Sözler Kitabevinin standında Hollanda İslâm Üniversitesinin kurucusu Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün olduğu bilgisini alıyoruz. Kendisi de değerli vaktini bizim için ayırınca hoş bir sohbet gerçekleşiyor. Mısır’daki ve Arap dünyasındaki Osmanlı algısı üzerine konuşuyoruz. Kendisinin kaleme aldığı, Arapça’ya da tercüme edilip fuarda sergilenen “Bilinmeyen Osmanlı” kitabının değişen Osmanlı algısı üzerindeki olumlu etkisini de belirtmeden geçmeyelim.

Kendisine fuar ile ilgili izlenimlerini sorduğumuzda, birçok fuara katıldığını fakat Kahire Kitap Fuarının İslâm âleminin en önde gelen fuarı olduğuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. Akgündüz’ün yaptığı diğer tesbit ise Türkiye’nin katılımının az olduğu yönünde. Ayrıca fuarda sergilenen binlerce kitaptan Türk okuyucuların özellikle de İlahiyat camiasının habersiz olduğundan yakınıyor.

Akgündüz, Kahire Kitap fuarının önemini özellikle üç başlık altında topluyor. İlki dünyanın ilk İslâm üniversitesi olan Ezher’in burada kurulmuş olması. İkincisi İslâm halifelerinin burayı merkez edinmesi. Son olarak da halkın Arap olmasının etkisini sayıyor.

Fuarın atmosferini ise şu sözlerle anlatıyor: “Bu fuar müthiş bir hazine. Bu hazinenin hiç olmazsa gezip kokusunu almak bile büyük kazanç. Elhamdülillah yine de Türkiye’den üç yayınevi var. Bunlar çok güzel şeyler. Gelecek sene ümid ediyorum, daha çok katılım olur Türkiye adına. Özellikle Osmanlı’yı anlatan kitapların sayısı artar.”

Kahire’de tanıştığı üç profesörün sözlerini aktarıyor son olarak Prof. Dr. Akgündüz: “‘Risâle-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri artık sadece Türkiye’nin değil, bütün İslâm âleminin büyük rehberi ve ışık kaynağıdır. Bunun biz ilk defa farkına vardık. İslâmı anlatmanın ve tebliğin yolu Risâle-i Nur okumaktan geçer’ diye itiraf ettiler, hayran kaldım.”

Ahmet Akgündüz Hocamıza bize ayırdığı değerli vakti için teşekkür edip, bu sene fuarın şeref konuğu olan İngiltere’nin yerini gelecek sene Türkiye’nin almasını ümid ederek fuardan ayrıldık.

MELİHA KÜÇÜKOĞLU

23.02.2009

Bakan Şahin, kameraman oldu

ANTALYA'DA seçim çalışmalarına katılan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, habercilerle bir süre sohbet etti.

Habercilerin zor şartlarda çalıştıklarını belirten Şahin, daha sonra bir kamerayı alarak çekim yaptı. Bunun üzerine kendisinin de eski bir gazeteci olduğunu söyleyen Türel, eline mikrofonu alarak esnaf Sebahattin Kömürcü ile röportaj yaptı. 1974 yılında İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilik yaptığı dönemlerden beri fotoğraf çektiğini söyleyen Şahin de, “35 yıldır fırsat buldukça fotoğraf çekiyorum. Kamera kullanıyorum. Evimde çok büyük bir arşivim oldu. Eski makinelerim hâlâ duruyor. Bu vesile ile geçmiş günleri yad ettik” dedi.

23.02.2009

İstanbul’da 2 kaza, 2 ölü

MALTEPE ve Şişli’de meydana gelen trafik kazalarında, biri kadın 2 kişi öldü.

E-5 Karayolu Maltepe Köprüsü altından yolun karşısına geçmek isteyen Ayşe Demirci’ye (27), Kadıköy yönüne giden bir minibüs çarptı. Yaklaşık 50 metre savrulan Demirci, aynı yönde ilerleyen bazı araçlar tarafından da ezildi. Ayşe Demirci olay yerinde vefat etti. Öte yandan, Şişli Cumhuriyet Caddesi Harbiye mevkisinden karşı yöne geçmek isteyen Tacettin Kurt’a (40) da Mecidiyeköy yönüne giden ve plâkası alınamayan bir otomobil çarptı. Kurt, olay yerine gelen sağık ekiplerinin müdahalesine rağmen vefat etti. Fırında çalıştığı öğrenilen Kurt’un cesedi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

23.02.2009