Konya’ya ziyaretlerinde Hz. Mevlânâ’nın eserlerinden etkilenen ABD, İsviçre, İtalya, İsveç ve Meksikalı 7 kişinin Müslüman olması belgesel haline getirildi. Ziyaret vesilesiyle Müslüman olanların değerlendirmeleri şöyle:
Meksikalı Federiko Stocktan: “Mevlânâ’nın yolu bizi İslâma ve güzelliğe götürdü. Dünya zulümlerden ancak Mevlânâ’nın felsefesi ile kurtulur.’’
İsviçreli Anna Cunz: “Aradığım cevapları İslâmda buldum. Yaradanı, yaradılanı sevmeyi Mevlânâ’dan öğrendik. Mevlânâ’yı anlamak İslâmla şereflenmek çok güzel.’’
ABD’li Sher Gamard: “İnsanların mutluluğu, İslâmın emirleri, Hz. Muhammed’in (a.s.m.) sözleri ve Mevlânâ felsefesindedir.’’
Konya’ya ziyaretlerinde Mevlânâ’dan, eserlerinden ve felsefesinden etkilenen ABD, İsviçre, İtalya, İsveç ve Meksikalı 7 kişinin Müslüman olması, bir müzik firması tarafından belgesel haline getirildi. Konya’da sufi müziği albümleri ile bilinen Çetiner Müzik Film Yapım’ın sahibi Hikmet Çetiner, yaptığı açıklamada, Mevlânâ ve Mevleviliğin tanıtımı amacıyla bugüne kadar birçok eser hazırladıklarını söyledi.
Çetiner, ‘’Peter Cunz ve eşi Anna Regard Cunz (İsviçre), Elizabeth Gubelman (İsveç), Federiko Stocktan (Meksika), Sher Gamard (ABD), Brigitte Schlappi (İsviçre), Monica Belli (İtalya), Mevlânâ ve ardından İslâm ile nasıl tanıştıklarını ve hayatlarında ne gibi değişiklikler olduğunu anlattı. 3 yıl gibi uzun bir çalışmanın ardından hazırladığımız bu belgesel Türkçe anlatımlı ve İngilizce alt yazılı olarak yapıldı. DVD formatında hazırladığımız belgeseli önümüzdeki günlerde piyasaya sunacağız.’’ dedi. İsviçre’den Peter Cunz, belgeseldeki konuşmasında, Konya’ya ilk kez öğrencilik yıllarında geldiğini belirterek, şu bilgileri veriyor: ‘’Arkadaşlarla Mevlânâ Müzesi’ni ziyaret ettik. Bir süre sonra Konya’ya yine geldim ve Mevlânâ’yı araştırdım. Mevlânâ’yı araştırırken aslında İslâm’ı araştırdığımı anladım. Mevlânâ’nın felsefesi İslâm’ın kendisidir. Mevlânâ, İslâm’dan farklı bir şey söylemiyordu. İsviçre’ye dönüşte araştırmaya devam ettim. Müslüman olmaya karar verdim.’’
Peter Cunz’un eşi Anna Regard Cunz ise kendisini Mevlânâ aşığı olarak tanımlıyor. Daha önce tutucu Hristiyan olduğunu ifade eden Cunz ise belgeselde şunları belirtiyor: ‘’Zamanla bazı sorularımın cevabını Hristiyanlıkta bulamadım. Eşimden de etkilenerek İslâmı ve Mevlânâ’yı inceledim. Aradığım cevapları İslâm’da buldum. Son dönemlerde İslâm’a yönelik eleştirilere çok üzülüyorum. Avrupa’da insanların kafasında çok farklı bir İslâm var. Anlattığım ile kendi bildikleri İslâm arasında fark olduğunu söylüyorlar. İslâm birdir. Önemli olan onu doğru anlamak.’’
ABD’li Sher Gamard da 7 yıl önce yıl önce eşinin Müslüman olması üzerine İslâm’ı araştırdığını ve zamanla büyük hayranlık duyduğunu anlatıyor. İslâm’ı tanıdığı için şükrettiğini belirten Gamard, şöyle konuşuyor: ‘’Eşimle namaz kılıyorum. Bütün sıkıntılarımdan kurtulup huzura kavuşuyorum. Eşim İslâm’ı tanıyınca hayatımız tamamen değişti. Mevlânâ’nın eserlerini, Kur’ân-ı Kerim’i okudum. Çok önemli mesajlar var. İnsanların mutluluğu, İslâm’ın emirleri, Hz. Muhammed’in sözleri ve Mevlânâ felsefesindedir.’’
İtalyan Monica Belli, yıllar önce Konya’ya, Mevlânâ’ya geldiğinde dünyada hiçbir yerde hissetmediği duyguları hissettiğini söylüyor. Konya’da bulunmaktan çok mutlu olduğunu ifade eden Belli, ‘’Mevlânâ sevgisi beni mıknatıs gibi çekiyor. Mevlânâ’yı tanımadan önce İslâm’ı farklı biliyordum ama Mevlânâ’nın eserlerini okudukça düşüncelerim değişti. Mevlânâ İslâm’ı anlatmak için anahtar’’ diyor. Konya / aa
|