|
|
|
Irak halkı huzur istiyor |
Ocağın sonunda yapılan Irak Eyalet Meclis Üyeleri Seçimine uluslar arası gözlemci olarak katılmak üzere THY’nin tarifeli uçağı ile Bağdat’a uçtuk.
Irak halkı, artık istikrar ve huzur istiyor
Uçak yolculuğu yaklaşık 3 saat sürdü ve sorunsuz bir yolculuktu. THY’nin artan kalitesi belirgin idi. Ayrıca İstanbul havalimanında Bağdat yolcuları için uygulanan ekstra güvenlik dikkatimizi çekti. Bağdat havalimanında pasaport kontrolünden sonra BM’nin yetkilileri ve Amerikalı yetkililer ile birlikte bir ilk toplantı hemen yapıldı. Bu toplantıda gözlemci vazifesi kısaca anlatıldı. Görevin nisbeten pasif bir görev olduğu, can güvenliğinin en önemli olduğu vurgulandı. Gözlemci kimlik kartları verildi. Daha sonra herkes gideceği eyâlete göre ayrıldı. Ben El-Anbar eyâletine gidecektim. Bütün ulaşım ve lojistik Amerikan askerleri tarafından sağlanacaktı. Her bir gözlemciye bir çelik yelek ve çelik kask verildi. Çelik yelek Irak’taki silâh atışlarının özellikle tüfekle yapılmasından dolayı daha kalın idi. Bu çelik yelek ve kaskı taşımak için antremanlı olmak gerekli. Askerî helikopterlerle aynı gün Ramadi Askerî Üssü’ne uçtuk. Askerî üsse gelir gelmez hemen ziyaretçi kartları çıkartıldı. Bu kartlar çıkartılırken her birimizin parmak izleri, göz retinaları tarandı, cepheden ve yandan fotoğrafları çekildi. Ramadi üssünde bize eşlik eden yetkililer ile birlikte akşam yemeğini askerlerle birlikte yedik. Bizleri ağırlamalarının çok iyi olmasının yanında, yeme içmenin çok zengin olduğunu gördük. Ertesi gün bu üsteki gezinmelerimizde bu üssün (ve daha sonra göreceğimiz üzere diğer üslerin) neredeyse tam bir şehir havasında olduğunu gördük. Bu üslerde askerler ve görevliler için her türlü ihtiyaçlar karşılanmakta idi. İnternet bağlantısı, telefon uydu sistemi aracalığı ile gerçekleştirilmekte idi. Ayrıca Ramadi üssünde ve daha sonra bulunacağımız büyük çaplı üslerde giriş çıkış kontrol işlerinin Ugandalı askerlere bırakıldığını gördük. Ayrıca Ramadi üssünde bir Türk Mağazası da vardı. Amerikalı askerlerin hediye olarak alıp ailelerine gönderdikleri Türk halıları ve tekstil ürünlerini gördük. Bu üssün etrafının ve üs içerisindeki bütün ofis ve yatakhanelerin etrafları, yüksekliği yaklaşık 2,5 m olan betonlarla örülmüş. Bu üste çalışan ve bulunan herkesin üste kaldığını öğrendik. Ramadi üssünde bir gece konakladıktan sonra El-Anbar eyâleti içerisindeki şehirlere yakın üslere gitmek amacı ile ayrıldık. Her bir grupta iki Türk gözlemci, bir tane Arapça bilen (Irak asıllı Amerikan vatandaşı) tercüman, bir tane ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğinden bir yetkili ve bir tane ekibin güvenliğinden sorumlu bir sivil yetkili olacaktı. Helikopter ile Ürdün sınırına yaklaşık iki saat uzaklıktaki askerî üsse geldik. Bu üs, daha önce Amman-Bağdat otoyolunu inşa eden Koreli şirketin işçileri için inşa etmiş olduğu şantiye binaları üzerine kurulmuş ve orta büyüklükte bir üs idi. Bu üste de askerî tesisleşmenin mükemmelliği gözümüze çarptı. Kabul etmek gerekir ki; yabancı olduğumuz hiçbir şekilde hissettirilmedi. Bu üste de üssün internet imkânlarından yararlandık. Askerler ile birlikte aynı yemekhanede bulunduk. Burada bir gece geçirditen sonra askerî konvoy ile gözlemci olarak bulunacağımız Rutbah şehrine en yakın olan oldukça küçük bir askerî birliğe katıldık. Askerî araçları gören yoldaki her türlü sivil aracın hemen kenara çekilerek askeri araçlar tamamen geçinceye dek beklemeleri dikkatimi çekti. Belli ki; bütün sivil halk bu konuda iyi şekilde bilgilendirilmişti. Rutbah askerî birliği çok küçük bir birlik olmasına rağmen burada da askerler, internet ve telefon gibi bütün şahsî ihtiyaçlarını mükemmelce karşılayabilmekteydiler. Seçim gününden bir gün önce olmasından dolayı şehrin üzerinde helikopterler sürekli uçmaktaydılar. Seçim gününden bir gün önce ertesi gün ziyaret edeceğimiz seçim yapılacak okulları görmeye gittik. Bu gidişimizde önce Rutbah’daki Irak Polis merkezine geldik. Yanımıza Iraklı Polis yetkilisini de alarak seçim günü ziyaret edeceğimiz okullara gittik. Bu okulların hemen camilerin yakınlarında olması dikkatimi çekti. Okullar genel olarak küçük sınıflardan oluşmakta idi. Genel bina şartları vasat durumda idi. Bu okullara giderken etrafta Iraklıların yoğun şekilde kendilerine ev inşa etmekte olduklarını gördüm. Bu evler insan gücü ile yapılmakta ve taştan evlerdi. Bazı biten evler gerçekten çok güzel evlerdi. Hem mimari olarak, hem büyüklük olarak çok güzel evlerdi. Iraklı çocuklar askerî araçlara el sallamakta idiler. Fakat kadın erkek Iraklı halk, bu askeri araçlara son derece tepkisiz idiler. Birçoğu için sanki biz oradan hiç geçmiyorduk. Irak Ordusu, Eyalet Polis Güçleri ve Fedaral Güçler yeni yapılandırılmakta. Iraklı askerlerin, giyim kuşam, araç, silâh olarak kullanılan şeylerin yan sanayi oldukları göze çarpmakta. Ayrıca genel hâl ve hareketleri ile profesyonellikten son derece uzak idiler. Bu durum ürkütücü olabilecek şekilde idi. Eyalet Meclis Üye seçimlerinin önemi oldukça fazla. Bu eyalette yapılacak her şeye bu meclis karar verebilmekte. Bu sebeple sanki Irak’ın yarısı adaylığını koymuş durumda.
Ertesi gün seçim günü idi. Yine bir önceki gündeki gibi bir askerî konvoy ile oy kullanma merkezlerinde gözlem yapmak üzere yola çıktık. Güvenlik tedbirleri sebebiyle şehre araç girişine izin verilmemekte idi. Ayrıca kural gereği oy kullanma merkezlerinin 100 m yakınında hiçbir silâhlı kişi bulunmayacaktı. Bu sebeple Amerikan askerleri araçlarının içinde kaldılar. Sadece fotoğraf çekmek üzere görevlendirilmiş bir asker araçtan indi. Oy kullanmaya gelen herkesin üzeri okul bahçesine girmeden önce arandı. Kadınlar okul önünde kurulan bir çadır içerisinde arandılar. Genel olarak kadın erkek oy kullanmaya gelen kişiler vardı. Oy kullanma yerlerinde parti temsilcileri, yerel gözlemciler ve seçim görevlileri vardı. Seçim görevlilerinin hemen hemen hepsi bayan idiler. Genel anlamda halkın artık istikrar istediği hissedilmekte idi.
Irak seyahatimden geriye kalan bir kaç ilâve not şunlar olabilir. ABD bu ülkeyi işgal etmeden once ülkeyi iyi bilen, halkı iyi tanıyan, kültürü bilen özellikle Irak kökenli kişilere iş vermekte. Bu kişilere Hükümet Danışmanı isimli kadrolar verilmiş. Başka bir hatıram ise Iraklı yerel polis şefinin, yeğeni için askerlerden ilâç istemesi oldu. Askerler bu konuda yardımsever idiler. Gözlem yapılan merkezlerin sayısının çok az olmasından dolayı ve ayrıca gözlem sürelerinin çok kısa olmasından dolayı bu seçimlerin ne kadar güvenilir olduğunu söylemek bizler için pek mümkün değil. İnşallah bir sonraki seçimlere daha sivil şartlarda gözlemci olarak katılmak mümkün olur.
(Devamı yarın)
|
ASLAN UYGUN
16.02.2009
|
|
|
IRAK ABD’DEN 5 MİLYON DOLARLIK SİLÂH ALACAK |
AMERİKAN ordusundan yayımlanan bildiride, bu miktarın, Irak’a askerî teçhizat ve donatım satışı ile eğitimi kapsadığı belirtildi.
Amerikalı Albay Kimberly Enderle, Irak güvenlik güçlerine daha önce 1.5 milyar dolar tutarında araç, uçak parçaları, küçük kalibreli silâh, üniforma ve eğitim anlaşması sağlandığını, Iraklı güçlerin bu alanda 3.5 milyar dolarlık ek anlaşma taahhüdünde bulunduklarını söyledi. Bu açıklamanın, bu hafta Bağdat’ta düzenlenen ve Irak Savunma ve İçişleri Bakanlıkları yetkilileriyle ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı güvenlik işbirliği birimi yetkililerinin katıldığı toplantının ardından yapıldığı kaydedildi. Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Muhammed El Askari, bakanlık yetkililerinin bu anlaşmayı sonuçlandırmak amacıyla ilerleyen günlerde ABD’ye gideceklerini dile getirdi.
Bu ziyaretin tarihi konusunda bilgi vermeyen sözcü, ‘’anlaşmanın, Irak’ın silâh ve teçhizat konusundaki ihtiyaçlarını sağlama amacını taşıdığını, Irak ordusunun Amerikan silâhlarıyla donatılmasını istediklerini, çünkü bu silâhların dünyanın en iyileri olarak kabul edildiğini’’ söyledi.
|
16.02.2009
|
|
|
Şiîler, Kerbelâ’ya akıyor |
IRAK'TA yüz binlerce Şiî, Hz. Hüseyin’in (as) şehit edilişinin 40. gününün yıl dönümü (Erbain) törenlerine katılmak için ülkenin dört bir yanından Kerbalâ’ya akın ediyor.
Kerbelâ’ya yürüyerek giden kadın, erkek, yaşlı ve çocuklardan oluşan kalabalıklara, günlerce süren yolculuklarının rahat ve güvenli geçmesi için hükümet ve sivil toplum kuruluşları tarafından her tür hizmet sunuluyor. Bağdat İl Meclisi Başkanı Muin El Kazımi, Erbain törenlerine katılacak vatandaşların rahat seyahat edebilmeleri ve güvenliklerinin sağlanması için sıkı tedbirler alındığını, Bağdat İl Meclisi ve Belediyesi olarak her türlü hizmeti sunmaya çalıştıklarını söyledi.
Bağdat’ın güneyinde görevlendirilen birimlerin komutanlarından Binbaşı Ahmed Casim, Kerbelâ’ya giden bütün yollarda polis kuvvetleri ile ordu birliklerinin ortaklaşa görev yaptığını, önemli noktalara ve yüksek yerlere keskin nişancılar yerleştirildiğini bildirdi. Günlerce süren yolculukta yorgun düşen, ayakları su toplayan ve tansiyonu düşenlere gerekli tıbbî müdahalede bulunmak için de Irak Kızılayı ve Sağlık Bakanlığı her tür tedbiri almış bulunuyor. Yollarda onlarca ambulans ve çadırda sağlık hizmeti veriliyor. Kerbelâ’ya yürüyerek gidenlerden Zehra Ahmed, Bağdat’tan sabah saat 04.00’te yola çıktığını, hasta olan iki çocuğuyla birlikte eşini evde bıraktığını söyledi. Ahmed, Hz. Hüseyin’den eşi ve iki çocuğunun şifa bulmaları için dilekte bulunacağını belirtti.
|
16.02.2009
|
|
|
İsrail: Mizrahi’nin sözleri resmî görüşümüz değil |
İSRAİL ordu sözcülüğü, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Avi Mizrahi’nin Türkiye ile ilgili görüşlerinin İsrail Silâhlı Kuvvetleri’ne ait olmadığını ve orduyu bağlamadığını açıkladı.
Sözcülükten önceki akşam saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Avi Mizrahi’nin Türkiye ile ilgili görüşlerinin İsrail Silâhlı Kuvvetleri’ne ait olmadığı belirtilerek, ‘’Bunlar kendisinin kişisel görüşleridir ve orduyu bağlamaz. Bu açıklamaların İsrail Silâhlı Kuvvetleri ile bir ilgisi yoktur’’ denildi.
Açıklamada ayrıca, ‘’Toplantıya katılanlara hitaben yaptığı konuşmada General Mizrahi, ‘Dökme Kurşun’ operasyonunda İsrail asker ve subaylarının gösterdiği moral ve profesyonel davranışlarından övgüyle sözetmiştir. Türkiye’nin İsrail’e yönelttiği eleştirilerle ilgili olaraksa general, Türkiye’nin geçmişiyle ilgili eleştiri olarak yorumlanabilecek kimi şeyler söylemiştir’’ ifadesi yer aldı.
|
16.02.2009
|
|
|
Mitroviça’da bombalı patlama |
KOSOVA'NIN bağımsızlığına iki gün kala, ülkenin sorunlu bölgesi Mitroviça’nın kuzeyinde bomba patladı.
Polis kaynakları şiddetli patlamanın yerel saatle 22.00 sularına meydana geldiğini, patlamada maddî hasar oluştuğunu, ölen ya da yaralanan olmadığını bildirdi. Geniş güvenlik tedbirleri alan KFOR EOD ekipleri ile Kosova polisinin olay yerinde incelemede bulunduğu belirtildi. 17 Şubat’ta bağımsızlığının birinci yılını kutlamaya hazırlanan Kosova’da güvenlik tedbirleri günler öncesinden arttırıldı. Kosova Başbakanı Haşim Taçi de istikrarın bozulmaması için halkı sağduyuya dâvet etti.
|
16.02.2009
|
|
|
|