Ergenekon sanığı emekli üst düzey komutanların görevde oldukları dönemde bazı medya patronlarıyla bir araya gelerek telkinlerde bulunduklarına ve kendilerine yakın gördükleri gazetecilerin astronomik ücretlerle istihdamını istediklerine dair kayıtlar, Ergenekon bağlantılarının yeni boyutlarını gözler önüne seriyor.
ERUYGUR GERÇEKTEN HASTA DEĞİL Mİ?
Eruygur'un eşiyle GATA Beyin Cerrahîsi Klinik Şefi arasında geçtiği öne sürülen görüşmedeki diyaloglar ise hem Eruygur'un sağlık durumuyla ilgili olarak kamuoyuna açıklanan bilgilerin doğruluğu hakkında soru işaretleri uyandırdı, hem de “GATA, yargıdan kaçırılmak istenen şüphelilerin sığınağı mı oldu?” istifhamına yol açtı.
“O MAHKEMELER BİZDEN, ÖTEKİ DEĞİL”
Yine Eruygur'un eşine atfedilen “12 ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri bizden” şeklindeki beyan ile, tartışmalı tahliye kararlarının 12. Ağır Cezadan çıkması, yargının güvenilirliği açısından ciddî sıkıntılar doğurdu. İddiaların, “Ergenekon, yargı dahil her kuruma sızmış ve dal budak salmış” algılamasını güçlendirdiği belirtiliyor.
Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, “Bu ülkenin, üst düzey paşaların iş takibi yaptığı; karşılığında medya patronlarını kendi programları doğrultusunda yönlendirdiği; GATA askeri hastanesinin tutuklu sanıklara isterlerse taburcu, isterlerse yatış kararı verebildiği, böylece gerektiğinde kaçmalarına imkan hazırladığı; baroların darbeci çetelerin hizmetine amade olduğu; mahkemelerin çete mensuplarına yakınlıklarına göre tasnif edildiği bir ülke, bir tür militarist bataklık olarak kalmasına razı mısınız, değil misiniz? diye sordu.
Ergenekon davası ile ilgili gelişmeleri değerlendiren Özgür-Der Genel Başkanı Şekerci, yaptığı yazılı açıklamada, Ergenekon davası çerçevesinde ardı ardına ortaya çıkan belgelerin, ifşaatların, itirafların Türkiye’nin darbeci çeteciler eliyle nasıl vahim bir hukuksuzluk denizinde yüzdüğünün açık bir göstergesi olduğunu iddia etti. Ergenekon sanığı Org. Levent Ersöz ile Çukurova Holdingin sahibi Mehmet Emin Karamehmet arasında yaşanan görüşmelerin ve Jandarma Komutanı Org. Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur’un GATA beyin cerahisi klinik şefi Kıdemli Albay Nusret Demircan ile diyaloğunun basına yansıdığını hatırlatan Şekerci, açıklamasına şöyle devam etti: “ Medyaya yansıyan ve kamuoyunun ayrıntısıyla vakıf olduğu bu görüşmelerin ayrıntılarını bir kenara bırakıp, net biçimde ortaya çıkan manzaraya baktığımızda şunu görüyoruz: Ergenekon zihniyeti ve yapılanması bu ülkede medyadan yargıya, barolardan askeri hastanelere kadar pek çok alan ve kurumu istila etmiştir. Ve hala hiç utanmadan, uslanmadan gerek medya ayağıyla, gerekse de askeri-sivil bürokratik uzantılarıyla çeteci zihniyet kendisini korumaya, mensuplarına sahip çıkmaya çalışmaktadır. Ergenekon’un korkunç bir bataklıktan farksız olduğunun açığa çıkmasına rağmen hala birileri bu bataklıkta debelenmeye devam etmektedirler.
Bu noktada eğer hala hukuktan bahsedebiliyorlarsa, ahlakilik anlamında bir kaygı taşınıyorsa herkesin konumunu netleştirmesi ve bir karar vermesi şarttır: Bu ülkenin, üst düzey paşaların iş takibi yaptığı; karşılığında medya patronlarını kendi programları doğrultusunda yönlendirdiği; GATA askeri hastanesinin tutuklu sanıklara isterlerse taburcu, isterlerse yatış kararı verebildiği, böylece gerektiğinde kaçmalarına imkan hazırladığı; baroların darbeci çetelerin hizmetine amade olduğu; mahkemelerin çete mensuplarına yakınlıklarına göre tasnif edildiği bir ülke, bir tür militarist bataklık olarak kalmasına razı mısınız, değil misiniz?
Yok, razı değiliz, diyorsanız, derhal gereğini yapın! Ergenekon çetesini medya aracılığıyla savunmaktan, yasal mevzuat demagojileriyle sahiplenmekten, sahte raporlarla kollamaktan, şaibeli kararlarla rahatlatmaktan vazgeçin! Ve öncelikle de içinize sinmiş, vicdanınızı köreltmiş darbeci zihniyetle hesaplaşın!”
|