Haberler

Gazze için ‘Kunut duâsı’na çağrı

Terörist İsrail ordusunun Gazze’de yaptığı hunharca katliâma karşı Müslüman dünyada tepkiler giderek yükseliyor. Namaz Gönüllüleri Platformu, Gazze katliâmı vesilesiyle, milletimizi ve bütün İslâm âlemini, unutulan bir sünneti ihya etmeye çağırdı.

Terörİst İsrail ordusunun Gazze’de yaptığı hunharca katliâma karşı Müslüman dünyada tepkiler giderek yükseliyor. Namaz Gönüllüleri Platformu, Gazze katliâmı vesilesiyle, milletimizi ve bütün İslâm âlemini, unutulan bir sünneti ihya etmeye çağırdı.

Bir basın bildirisi yayınlayan Namaz Gönüllüleri Platformu, Peygamberimizin hayatı boyunca birkaç kez yaptığı üzere, özellikle sabah namazında Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize duâ etmeye ve zalim İsrail güçlerine ise bedduâ etmeye dâvet etti.

Hanefi ve Hanbeli mezhebinde, normal zamanlarda Vitir namazının son rekâtinde okunan “Kunut duâsı,” Peygamber Efendimiz (asm) tarafından sıkıntı zamanlarında, sabah namazlarında okunur. (İkinci rekâtın sonunda ‘rükû’dan doğrulunca eller kaldırılarak duâ veya bedduâ edilir, cemaat de ‘amin’ der; sonra tekbir alınıp secdeye gidilir. Şafiî ve Malikî mezheplerinde normal zamanlarda da kunut bu şekilde sabah namazında okunur.) İstanbul / Yeni Asya

DUÂLARA AMİN DİYELİM

Namaz Gönüllüleri Platformu, yayınladığı bildiride şöyle dedi: “Gazze’de her gün yaklaşık yetmiş Müslümanın katledildiği bir ortamda, biz, bütün halkımızı ve İslâm âlemini, bu katliâm sona erinceye kadar sabah namazlarında camilere giderek hocalarımızın okuyacağı kunut duâlarına amin demeye çağırıyoruz. Hocalarımızı da bu konuda halkımıza öncülük etmeye dâvet ediyoruz. Bu vesileyle, bütün Müslümanları İsrail terör şebekesine karşı birlik olmaya çağırıyoruz.”

14.01.2009

Yarbaya askerî soruşturma

Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında evlerinde arama yapılan şüpheli Yarbay Mustafa Dönmez ve ele geçirilen malzemelerle ilgili olarak, askerî yargı görev alanı kapsamında derhal soruşturma emri verildiğini açıkladı.

GENELKURMAY: TUTUKLANDI VE CEZAEVİNE

KONULDU

Yarbaya soruşturma sürüyor

Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında evlerinde arama yapılan şüpheli Yarbay Mustafa Dönmez ve ele geçirilen malzemelerle ilgili başlatılan adli soruşturmanın bütün boyutlarıyla devam ettiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda şunlar kaydedildi: ‘’7 Ocak 2009 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma ile ilgili Yarbay Mustafa Dönmez’in evlerinde yapılan adlî aramalarda, silâh ve mühimmat bulunması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 9 Ocak 2009 tarihinde şüpheli hakkında, askerî yargı görev alanı kapsamında derhal soruşturma emri verilmiştir. Şüpheli, 12 Ocak 2009 tarihinde saat 10.30’da Ankara Merkez komutanlığına teslim olmuş, müteakiben askerî savcılıkça sevk edildiği Genelkurmay Askerî Mahkemesi tarafından 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun 131’inci maddesi Uyarınca saat 17.00’de tutuklanmıştır. Tutuklama işlemi, Genelkurmay Askerî Savcısı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına saat 17.40’da bildirilmiş ve şüpheli, Kara Kuvvetleri 1’inci Sınıf Askerî Ceza ve Tutukevi’ne (Mamak) gönderilmiştir. Şüpheli ve ele geçirilen malzemelerle ilgili adlî soruşturma bütün boyutları ile devam etmektedir.’’ Ankara / aa

14.01.2009

Kazılar dün de devam etti

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında yapılan arama kazılarında çok sayıda mühimmatın bulunduğu Yenikent’teki Zir Vadisi’ndeki ikinci kazı çalışmalarına yeniden başlandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Yenikent jandarma ekipleri, kazı yapılacak yeri emniyet şeridiyle çevirdi ve çevrede güvenlik tedbiri aldı. Bomba imha uzmanı polislerin de görev aldığı kazılar, saat 10.00 itibarıyla başlatıldı.

TOPRAK TESTİ BULUNDU

Polis ekipleri ve jandarma gözetiminde iş makineleriyle gerçekleştirilen kazı çalışmasına, bölge sit alanı olduğu gerekçesiyle Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden bir yetkili de katıldı. Kazı çalışması sürerken bir toprak bir testi bulundu. Müze yetkilisi, çalışmayı yönlendiren Cumhuriyet Savcısı’na bölgenin sit alanı olması sebebiyle kazı sırasında herhangi bir tarihi esere zarar verilebileceğini söyledi. Bunun üzerine kazı çalışmasına bir süreliğine ara verildi. Bu sırada alana getirilen iki köpeğe arama yaptırılmaya başlandı.

KAZMA KÜREKLE DEVAM EDİLDİ

Cumhuriyet Savcısı, kazı çalışmasına devam edilebilmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu’na yazı gönderdi. Bölgenin sit alanı olması nedeniyle bir süreliğine durdurulan kazı çalışmalarına kazma ve kürek yardımıyla yeniden başlandı. İş makinelerinin çalışması ise durduruldu. Bölgede dedektörler ve köpeklerle hassas arama yapılırken, ASKİ’ye bağlı bir kamyon da kazı alanına gönderildi. Bulunan testinin ise arkeolojik açıdan inceleneceği belirtildi.

ANITLAR KAZI İÇİN İZİN VERDİ

Anıtlar Yüksek Kurulu'nun, Ergenekon soruşturması kapsamında önceden bilgi verilmek kaydıyla Ankara genelindeki sit alanlarında kazı çalışması yapılabileceğine karar verdiği öğrenildi.

AJANDAKİ KROKİDEN YOLA ÇIKILDI

Kazı çalışması yapılacak yerin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanlığında görevli Yarbay Mustafa Dönmez’in ajandasındaki krokiden belirlendiği öğrenildi.

İş makineleriyle yapılan kazının gerçekleştirildiği alana giden yolda önlem alan jandarma trafik ekipleri, basın mensuplarının bölgeye girmesine izin vermedi. Kazı alanında Anadolu Ajansı ve TRT’nin çekim yapmasına izin verildi. Zir Vadisi’ndeki Ermeni mezarlığı yakınındaki bir alanda yapılan kazı çalışmasında, bir çukur içerisinde 30 el bombası, 9 sis bombası, 10 aydınlatma fişeği ve 800’den fazla G-3 piyade tüfeği mermisi bulunmuştu. Ankara / aa

Gönül: Mühimmatlar MKE yapımı gibi

MillÎ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan kazılarda oraya çıkan silâh ve bombaların MKE üretimi gibi göründüğünü söyledi. TBMM’de gazetecilerin sorularını cevaplandıran Millî Savunma Bakanı Gönül, ‘’Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen kazılarda bomba ve silâhların nasıl olmuş da envanterden çıkarıldığı sorulması üzerine şunları söyledi: ‘’Daha önce bulunan bombalarda numara yoktu, silinmişti. Bize gelen bilgiye göre, bu son bulunanlarda numara varmış. Mahkemenin bize sorması halinde, MKE olarak bizim malımızsa, MKE’nin ürettiği bombalarsa, bu bombaları tahsisen nerelere verdiğimize ilişkin kayıtları vardır, inceleriz ve gerekli bilgiyi mahkemeye veririz. Bizim kayıt bakımından herhangi bir zafiyetimiz yoktur’’ dedi. TSK’ye verilen bütün silah ve mühimmatın MKE’den verilip verilmediği sorusuna ise Gönül, ‘’Hayır... Dışarıdan aldıklarımız da var. Hepsinin kaydı, ithal kayıtları, her şeyi var. Ama anladığım kadarıyla bunlar öyle sofistike silahlar değiller. Anladığım kadarıyla muhtemelen MKE gibi görünüyor. Ama yazılıp sorulduğu zaman anlaşılacaktır’’ diye konuştu. Ankara / aa

14.01.2009

MİT: Kurumsal temasımız yok

MİLLÎ İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Müsteşarlığı, İbrahim Şahin ile kurumsal bir temaslarının bulunmadığını, Aktütün Karakolu’na ilişkin iddia edildiği tarzda bir bildirimin kendilerine yansımadığını ve Şahin’in bir süre önce Güneydoğu’daki bazı olaylara ilişkin duyumlarını, ‘’sosyal bir ilişki’’ üzerinden taraflarına aktardığını bildirdi. MİT Müsteşarlığından yapılan açıklamada, İbrahim Şahin’in basına yansıyan mahkemedeki ifadesine atfen, bugün bazı basın yayın organlarının konuya ilişkin yorumları çerçevesinde, bir açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’İbrahim Şahin ile kurumsal bir temasımız bulunmamaktadır. Aktütün Karakolu’na ilişkin iddia edildiği tarzda bir bildirim tarafımıza yansımamıştır. İbrahim Şahin bir süre önce Güneydoğu’daki bazı olaylara ilişkin duyumlarını, sosyal bir ilişki üzerinden tarafımıza aktarmıştır. Bilindiği gibi, çeşitli vesilelerle kurumumuza her türlü bilgi değişik kanallar üzerinden intikal etmektedir.’’ Ankara / aa

14.01.2009

Bu bombalar, silâhlar neyin nesi?

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, “Ergenekon” soruşturması ile ilgili olarak sürecin tamamen hukuk ve Anayasa ile ilgili yasalar çerçevesinde işlediğini belirterek, ‘’Hükümet, siyasetçi ve vatandaş olarak da bize düşen, hukuk kurallarının en sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olmaktır’’ dedi.

Mafyalarla çetelerle mücadelelerinin, asla bir intikam hırsına dayalı olmadığını kaydeden Erdoğan özetle şunları kaydetti: ‘’Allah aşkına, günlerdir çukurlardan çıkarılan bu bombalar, silâhlar, haritalar neyin nesi? Birilerini vurmaya, öldürmeye, katletmeye yönelik bu planlar neyin nesi? Güvenle, cesaretle, vicdanının sesine uyarak adımı atan herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum ve hayırlı olsun diyorum. Yargı, yürütmeye böyle bir görevi vermiş ve yürütme de bunu sümen altı etmeden, meydana çıkarmışsa, o zaman bizim polisimizi, jandarmamızı alkışlamanız, tebrik etmeniz, teşekkür etmeniz gerekir. Hangi kurumun içerisinde olursa olsun, eğer bunu yapanlar ve istemiş olanlar varsa, bunun karşılığını görmesi lâzım. Ama kişilerin işlemiş olduğu suçlar sebebiyle kimse de kurumları zan altında bırakma yetkisine sahip değildir. Dün gece olanları görüyorsunuz. Lav silâhlarından tutunuz, el bombalarına, binlerce mermiye varıncaya kadar... Harbe migidiyoruz ya, nedir bu? Bunlar daha işin başı. Güvenle, cesaretle, vicdanının sesine uyarak adımı atan herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum ve hayırlı olsun diyorum.’’ Ankara / aa

14.01.2009

Bakan Şahin: Hakim ve savcıları rahat bırakalım

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün görevden alınacağı”na ilişkin iddiları yalanlayarak “Lütfen hakim ve savcıları rahat bırakalım” dedi. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplantısı çıkışında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Şahin, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten ‘’İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün görevden alınacağına ilişkin iddialar ve operasyonların polis tarafından yönlendirildiği yönündeki” eleştirilerin sorulması üzerine şunları söyledi: “Bunların hiç birine katılmıyorum. Emniyet güçleri savcı talimatı ile çalışır. Emniyet yargı kararı olmadan kimsenin evini arayamaz. Kamuoyundan ve siz basın mensuplarından beklentim spekülatif haberlere itibar edilmemesidir. Lütfen hakim ve savcıları rahat bırakalım. Türkiye ortaya çıkan bulgularla önemli bir süreçten geçiyor. Lütfen bu süreci demokrasi adına bir fırsat olarak görelim. Türkiye bir hukuk devletidir. Her şey kurallara bağlıdır. Bana şurada bir hukuksuzluk yapıldı diye bir şikâyet şu ana kadar gelmedi.” Ankara / aa

14.01.2009

Kutlular: Türkiye için tam hukuk devleti diyemem

YENİ ASYA Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, adaletin maslahata göre karar verdiğini ifade ederek, “Türkiye için tam hukuk devleti diyemem” dedi. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Kutlular, Airport TV’de yaptığı konuşmada, demokrasinin gerçek hürriyetin adaletin, eşitliğin, millî iradenin, seçimin olduğu, hukuktan herkesin eşit şekilde faydalandığı evrensel değer olduğunu söyledi. Demokrasiyi yakalayan rejimlerin huzuru yakaladığını belirten Kutlular, Türkiye’nin ise henüz gerçek mânâda demokratikleşemediğini kaydetti. Kutlular, bir soru üzerine AKP’nin AB konusuna hızlı girdiğini ifade ederek “Sonra durakladı. AB’ye girmemiz lâzım. Hem coğrafî olarak, hem de demokratikleşmek için önemli. 40 seneden beri hakim güç Türkiye’nin önünde engel olmuştur” dedi. Mehmet Kutlular, Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk’un “Adalet maslahata göre karar veriyor” dediğini hatırlatarak, “Türkiye için tam hukuk devleti diyemem. Marmara depremi için ‘İlâhi ikaz’ dedim. 2 sene bir gün hapis cezası aldım. Aynı şekilde Diyanet ‘İlâhi uyarı’, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ise ‘İlâhi şamar’ dedi. Onlar ceza almadı. Çünkü onların görüşü devletin görüşüyle uyuşuyor. AİHM’e gittim beraat ettim. Adalet olmayınca böyle sonuçlar çıkıyor” diye konuştu. İstanbul / Yeni Asya

14.01.2009

Bahçeli: Olan bitenin farkındayız

PARTİSİNİN grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ergenekon operasyonunu değerlendirdi. Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket, olan bitenin farkında ve şuurundadır. Süreci dikkatle ve sükunetle takip etmektedir. Adına (Ergenekon) denilen dâvânın, varsa demokrasimiz üzerindeki gölgesini ortadan kaldıracak, sorumlularını bulup ortaya çıkartacak adil yargılanma süreci önemli ve ciddiye alınması gereken bir gelişmedir. Gerekçesi ne olursa olsun, çok zor ve sancılı mücadelelerin eseri olarak bugünlere ulaşan demokrasimiz üzerinde dolaşan kara bulutları ortaya çıkartmak, antidemokratik arayışların önünü kesmek, elbette ki çözümü siyaset içinde gören ve görmesi gerekenlerin en önde gelen görevi ve demokrasi borcu olmalıdır” diye konuştu. Ankara / aa

14.01.2009

Bakan Atalay: Yeni yerler çıkabilir

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen kroki ve dokümanlar incelendikçe yeni yerlerin varlığının ortaya çıkması halinde buraların aranabileceğini söyledi. TBMM’de gazetecilerin sorularını cevaplayan Atalay, soruşturma kapsamında Ankara’da bazı yerlerin kazılması sonucu silâh ve mühimmat ele geçirildiğinin hatırlatılarak başka yerlerin kazılıp kazılmayacağı sorularına, “Krokiler, eldeki dokümanlar incelendikçe yeni yerler çıkabilir. ‘Şurada, burada var’ diyebileceğimiz bir şey yok. Kazılardan çıkan mühimmat çıktıkça inceleniyor. Yeni yerler de çıkarsa, gerekirse aranabilir” karşılığını verdi. Yeni doküman ve krokiler olup olmadığı sorularına, “Bilmiyorum” karşılığını veren Atalay, bunlarla ilgili bilgisi olmadığını belirterek, “Onları bilemeyiz. Soruşturma sürecini yürüten savcıların denetimindedir” dedi. Ankara / aa

14.01.2009

Acar: Öz’e suç duyurusu yapmadık

YARGITAY 9. Ceza Dairesi Başkanı Mahmut Acar, bazı basın yayın organlarında yer alan kendisinin ve daire üyelerinin ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten ‘’İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) suç duyurusunda bulunduğu’’ şeklindeki haberlerin ‘’gerçek dışı’’ olduğunu bildirdi. Acar, yaptığı açıklamada, kendisinin veya daire üyelerinden birinin herhangi bir basın mensubuna konuya ilişkin açıklama yapmadığını söyledi. Savcı Öz hakkında HSYK’ya suç duyurusunda bulunmadıklarını vurgulayan Acar, ‘’Dairemizin başkan ve üyelerinin ‘Savcı Öz hakkında HSYK’ya suç duyurusunda bulunduğu’ şeklindeki haberler gerçek dışıdır’’ dedi. Ankara / aa

14.01.2009

İş kazaları can yakıyor

Zonguldak, Bartın ve Karabük’te faaliyet gösteren 70 bin civarındaki iş yerinden ağırlıklı maden ocakları, demir çelik fabrikaları ve inşaat sektöründe her yıl onlarca ölümlü ve yaralanmalı iş kazası yaşanıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Zonguldak Bölge Müdürlüğü görevlileri, kazaların en aza indirilmesine yönelik işletmeleri işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden denetleyerek, yönetmeliklere uymayanlara para cezası uyguluyor. 2004-2008’de 102 kişinin öldüğü, 17 bin 197 kişinin yaralandığı Zonguldak, Bartın ve Karabük’te, 699 iş yeri sahibine toplam 2 milyon 484 bin 645 TL para cezası verildi.

Söz konusu yıllarda en fazla ölümlü kaza 24 kişiyle 2007’de, en az da 19 kişiyle 2006 ve 2008’de, en az yaralamalı kaza ise 2 bin 794 kişiyle 2005’de, en fazla da 4 bin 329 kişiyle 2007’de oldu. Zonguldak’ta 5 yıl içerisinde yaşanan iş kazalarında 82 kişi, Karabük’te 14 kişi, Bartın’da da 6 kişi öldü. Aynı dönemde Zonguldak’ta 13 bin 607, Karabük’te 3 bin 174 ve Bartın’da da 416 kişi yaralandı. Ölümlü ve yaralanmalı kazalarda Zonguldak ilk sırada yer aldı. Kazaların iş kollarına göre dağılımı incelendiğinde, en fazla ölümlü kaza 51 kişiyle madenlerde, 17 kişiyle metal iş kolunda ve 10 kişiyle de inşaatlarda meydana geldi. Kentteki tersanelerdeki kazalarda ise 5 kişi hayatını kaybetti. Zonguldak / aa

“DENETİMLER SÜRÜYOR”

ÇalIşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Zonguldak Bölge Müdür Vekili Gönül Demirsu, söz konusu 3 şehrin sorumluluk alanlarında olduğunu, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki denetimleri yerine getirdiklerini söyledi. Müdürlük olarak iş veren ve çalışanlarıyla diyaloglar çerçevesinde sorunların üstesinden gelmeye çalıştıklarını anlatan Demirsu, şunları kaydetti: ‘’Sosyal ve teknik müfettişler tarafından 1295 iş yeri işin yürütümü, 1576 iş yeri de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda denetlendi. Kazaların en aza indirilmesi konusunda yaptırımlarımızın yanı sıra diyalogla da sıkıntıların giderilmesine gayret ediyoruz. İşletme sahiplerine yapılması gereken yasal zorunlulukları anlatıyoruz. Yaşadıkları problem ve sorunları birebir görüşerek çözümlenmesine katkı sağlıyoruz. Denetimlerimizi periyodik olarak sürdüreceğiz.’’

14.01.2009

Düsseldorf’ta Türkiye’ye büyük ilgi

Bu yıl 47. si düzenlenen Düsseldorf Promosyon Ürünleri Fuarı’na (PSI) ağırlıklı ülke statüsüyle katılan Türkiye, fuarın ilk gününden yoğun ilgi gördü.

Promosyon sektörünün en büyük faaliyeti olarak kabul edilen PSI Fuarı 7 Ocak 2008 tarihinde kapılarını ziyaretçilere açtı. Her yıl 70 ülkeden 210 bin kişinin takip ettiği fuarda bu yıl 903 fırma ürünlerini 40.900 metrekarelik alanda sergiliyor. Ekonomik krize rağmen sergi alanında bir yıl öncesine göre yüzde 13 genişleme kaydedilirken katılımcı firma sayısında da 47 yılın en yüksek rakamına ulaşıldı.

“Turkish Promotional Products” adı altında İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) öncülüğünde bir araya gelen Türkiye merkezli 38 firmanın yanı sıra çeşitli Avrupa ülkelerinden çok sayıda Türk firması da fuarda temsil ediliyor. İstanbul / Yeni Asya

14.01.2009

“1 milyon iyi insan aranıyor

”

KIzILay’In “İyilik Aşkına.. Haydi Gönüllü Kan Bağışçısı Olmaya” söylemiyle yola çıktığı ve “1 Milyon İyi İnsan Aranıyor” sloganıyla taçlandırdığı kampanyası, İstanbul’un kültür ilçesi Küçükçekmece’de yoğun bir katılımla start aldı. Küçükçekmece Belediye Başkanlık binası önüne kurulan gezici Kızılay aracı önünde sabahın erken saatlerinde oluşan gönüllü kuyruğu ilerleyen saatlere kadar devam etti. Organizasyon sorumlusu Dr. Koray Mutlu İyibilek, bir günlük seans sonunda amaçladıkları kotanın üzerinde bir bağış sayısı yakaladıklarını vurgularken, Küçükçekmecelilere teşekkür etti. İstanbul / Yeni Asya

14.01.2009

Antalya Büyükşehir’den dilenci operasyonu

Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri, şehir merkezinde bulunan cami, türbe, park ve kavşaklarda dilenci operasyonu düzenledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler şehir merkezinde bulunan cami önleri, türbe, park, kavşak ve kaldırımlarda vatandaşların dini duygularını istismar ederek yardım isteyen dilencilere yönelik operasyon düzenledi. 16 zabıta personelinin katıldığı operasyonda çocukları ile birlikte dilenerek haksız kazanç elde eden 23’ü bayan 28 dilenci yakalandı. Zabıta ekipleri dilencileri Büyükşehir Belediyesi Zabıta Merkezi’ne getirerek üst araması yaptı. Yapılan aramada dilencilerin üzerinden 130 TL para çıktı. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı yetkilileri, dilencilerle ilgili çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtti. Antalya / Müşerref Aksoy

14.01.2009

Gazze’ye yardım seferberliği

Kİmse Yok Mu Derneğinin, Gazze’de mağdur olan sivil halk için başlattığı yardım kampanyası devam ediyor.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Türk halkından sağlanan ilaç, çocuk maması ve çocuk bezinden oluşan yardımların belli aralıklarla açılan ve sadece ilaç geçişine izin verilen Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nda Gazzeli yetkililere teslim edildiği ve ambulanslarla şehir merkezine ulaştırıldığı belirtildi.

Derneğin 5 Ocak 2009’da başlattığı kampanya kapsamında sağlanan 2 kamyon ilaç, 1 kamyon çocuk bezi, 1 kamyon çocuk maması, 1 kamyon makarna (20 ton), 1 kamyon pirinç (20 ton) gibi temel yardım malzemelerini kapsayan yardımlarının

artarak devam ettiği kaydedildi.

Gazze sınırındaki Ariş kentinde Kimse Yok Mu Derneği yetkilileri ve gönüllü pskiyatrist doktorların, buradaki hastaneye getirilen 22 Gazzeli yaralıyı ziyaret ve muayene ettiği bildirildi.

BAĞIŞ YOLLARI

Kimse Yok Mu Derneğinin Filistin halkı için başlattığı yardım kampanyasına destek olmak isteyenler, ‘’www.kimseyokmu.org.tr’’ adresinden kredi kartıyla online bağışta bulunabiliyor. Sitedeki banka hesap numaralarına banka aracılığıyla havale de yapılabiliyor. Turkcell faturalı, Vodafone ve Avea faturalı ve kontörlü telefonlardan 5777’ye ‘’FILISTIN’’ yazıp kısa mesaj atılarak, 5 TL bağışta bulunulabiliyor. İstanbul / aa

14.01.2009

En büyük milliyetçilik zenginliktir

Kayserİ Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, en büyük milliyetçiliğin zenginlik olduğunu belirtti.

Boydak, Arif Molu Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi’ndeki konferansında, Türkiye’nin gelişmesi gerektiğini, bunun için de yetişmiş insan gücüne ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye’nin eğitim düzeyini yükselttikçe zenginleşeceğini vurgulayan Boydak, şöyle devam etti:

‘’Bizim Türkiye olarak bir mücadelemiz var. Ülke olarak zenginleşmek, fakirlikten kurtulmak istiyoruz. Fakirlikten kurtulmanın yolu da çalışmaktan geçiyor. Bedenimizi çalıştırdığımız gibi kafamızı da çalıştıracağız. Çünkü fakirlikten çok çektik. Geçmişe şöyle baktığımız zaman Osmanlı’nın son yıllarından yakın tarihimize kadar gariban bir ülkeydik. Genel olarak halkımız yoksuldu. Bunu açık söylemek lazım, ama Allah’a şükür son 15-20 yıldır Türkiye’de müthiş bir atılım var. Türkiye her geçen gün zenginleşiyor. Özellikle son 7-8 yıldır daha da iyiye gidiyoruz. Son aylarda moralimiz çok yerinde değil ancak, zenginleşme yolundaki yolculuğumuz devam ediyor.’’

Türkiye’nin zenginleşmesinin bölünmez bütünlüğüne de katkısı olacağına işaret eden Boydak, ‘’Zengin ülkelere, teknolojisi gelişmiş ülkelere dokunulamıyor. Eğer siz zayıfsanız, geri kalmışsanız, içinizde problemler yaşıyorsanız size dokunuluyor. Müslüman olsanız da dokunuluyor, Müslüman olmasanız da dokunuluyor. Bunun için en büyük milliyetçilik zenginliktir. Ülkemizi zenginleştirmemiz gerekiyor’’ diye konuştu.

Boydak, Türkiye’nin AB’ye girmeyi de zenginleşmek için istediğini vurgulayarak, bundan geri dönüş olmaması gerektiğini kaydetti. Kayseri / aa

14.01.2009

Müzakereleri bitiremeyen ülke yok

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, şimdiye kadar AB üyelik müzakerelerine başlayıp da bitiremeyen ülke olmadığını belirterek, ‘’Türkiye de istisna olmayacaktır’’ dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) işbirliğinde ‘’Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğuna Odaların Katkısı: Türkiye-AB Oda Forumu Projesi’’ konulu toplantının açılışında konuşan Bağış, yeni görevine atandıktan sonra yoğun bir şekilde çalışmalara başladıklarını belirtti. Bağış, önümüzdeki pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Brüksel’e giderek temaslarda bulunacaklarını hatırlatarak, bunun 1996’dan bu yana ilk Türkiye-AB ikili zirvesi olacağını söyledi. AB ile tam üyelik müzakerelerinin felsefesinin altında Türkiye’nin daha güçlü ve müreffeh bir ülke olması hedefinin yattığını ifade eden Bağış, AB projesinin tüm kurumların ve halkın sahip çıkması durumunda gerçekleşebileceğini, ancak Türkiye içerisinde bu konsensüs sağlanırken, AB içinde de aynı konsensüsün oluşmasını beklediklerini vurguladı.

‘’TAM ÜYELİK KONUSUNDA

KARARLIYIZ, AZİMLİYİZ’’

Egemen Bağış, vize sorununa ilişkin ise şunları söyledi: ‘’Gerçekten insanı üzüyor. Ama bunların arkasında bizim de kendi aramızda güç birliğine gitmemiz lazım. Artık günümüzde haklı olmanın değil, güçlü olmanın esas olduğu bir dönemdeyiz. Biz kendi içimizde güçlü olmak zorundayız. Her kafadan bir ses çıkarsa, herkes farklı bir mesaj verirse olmaz. Tabii ki burada devletiyle, hükümetiyle, muhalefetiyle, iş dünyasıyla sivil toplum kuruluşlarıyla önemli olan kendi aramızdaki istişare mekanizmalarını iyi çalıştırmak. Tek ses, tek güç olarak müzakerelerde de omuz omuza vereceğiz. Bu uzlaşmanın, bu uyumun ortak payda ve menfaatlerimizi birlikte korumanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.’’ Bağış, artık ticari ilişkilerin, siyasi ilişkilerin geliştirilmesinde önemli rol oynadığına işaret ederek, burada iş dünyasına büyük görev düştüğünü söyledi. Başmüzakereci Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Biz Türkiye’nin gerçekten tam demokrasiye kavuşmasını istiyoruz. Eğer daha fazla demokrasinin riski varsa, o riski üstlenmeye hazırız. Ama onlar da (AB) bu süreçte adil olmalılar. Oyun devam ederken oyunun kuralları değişmemeli. Bizden evvel aday olan ülkeler tam üyeliğe kavuşana kadar hangi şartlarla bu müzakereleri yürütmüşlerse, biz o şartları göğüslemeye hazırız. Biz bunu ülkemizin, milletimizin hak ettiği standartlara kavuşması için yapıyoruz. Artık Türkiye Avrupa’nın hasta adamı olmaktan çıkıp, AB’nin onurlu bir üyesi olma sürecindedir. Tam üyelik sürecinde birtakım sıkıntılar yaşayacağız, ama bu konuda kararlıyız, azimliyiz. Şunu da biliyoruz ki; şimdiye kadar üyelik müzakerelerine başlayıp da bitiremeyen ülke yok. Türkiye de hiçbir zaman istisna olmamıştır, olmayacaktır. Müzakerelerin bittiği gün Türkiye çok farklı bir Türkiye olacak. AB de çok farklı bir Avrupa olacak. Şimdiden o günle ilgili tasavvurlarda bulunmaktansa, günümüze, müzakerelere, işimize odaklanalım.’’ İstanbul / aa

14.01.2009

Danıştay, Gökçek hakkında soruşturma izni istedi

DANIŞTAY, İçişleri Bakanlığının su kesintileri ve Kızılırmak suyuyla ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan hakkındaki suç duyurularını işleme koymama kararını kaldırdı. Danıştayın konuya ilişkin kararında, Gökçek ve Fincan hakkında, “ön inceleme” başlatılması için izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ankara / aa

14.01.2009

Yök Genel Kurulu, ÖSS'yi görüşecek

YÖK Genel Kurulu, 15 Ocak yarın gerçekleştirilecek toplantıda ‘’ÖSS’’yi görüşecek. YÖK Genel Kurulu, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplanacak. Toplantıda, ÖSS’de yapılması planlanan değişliklerin ele alınacağı öğrenildi. Toplantının ardından konuya ilişkin açıklama yapılması bekleniyor. YÖK Başkanı Özcan daha önce yaptığı açıklamada, ÖSS’de 2009 yılına özgü bazı küçük değişiklikler olacağını, geniş kapsamlı değişikliklerin daha sonraki yıllar için düşünüldüğünü açıklamıştı. Ankara / aa

14.01.2009

Akfırat’ta 23 kişi tutuklandı

İSTANBUL Jandarma Komutanlığının 5 aylık çalışması sonucu gözaltına alınarak, nöbetçi mahkemeye çıkartılan, eski Akfırat Belde Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 23 kişinin tutuklanmasına karar verildi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde nöbetçi mahkemece sorguları tamamlananlardan Hilmi Yıldız ve oğlu Enes Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 23 kişi tutuklanırken, 8 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklanan Yıldız ve beraberindeki 22 kişi cezaevine gönderildi. İstanbul / aa

14.01.2009

Rusya vanaları açtı

RUS gaz şirketi Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderdiği gaz akışını 6 gün aradan sonra yeniden başlatırken, gazın Avrupa’ya 24 ve 36 saat arasında ulaşacağı bildirildi. Rus televizyonları, Gazprom’un dün yerel saatle 10.00’da (TSİ 09.00) Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderilen gaz akışını yeniden başlattığını belirttiler. Rus Gazprom’dan bir yetkili de, İngilizce yayın yapan ‘’Russia Today’’ televizyonuna yaptığı açıklamada, gönderilen gazın 24 ve 36 saat içinde Avrupa’ya ulaşmasını beklediklerini söyledi. Ukrayna ile 2009 gaz fiyatı ve geçmiş döneme ait gaz borcu sorununu çözemeyen Rusya, 1 Ocak’tan itibaren Ukrayna’ya verdiği gazı kesmişti. Moskova / aa

14.01.2009

TÜSİAD: İsabetli bir karar

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Avrupa Birliği Başmüzakereciliği görevinin, Devlet Bakanlığı yapısı çerçevesinde yürütülmesine ilişkin kararın, son derece isabetli bir karar niteliğinde olduğunu ve kararın, Türkiye’nin AB sürecine yeni bir ivme kazandıracağını bildirdi. TÜSİAD’tan, AKP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’ın, AB makamlarıyla yapılan tam üyelik görüşmelerinde başmüzakereci görevini yürütmek üzere Devlet Bakanlığına atanmasının ardından konu ile ilgili yazılı açıklama yapıldı. TÜSİAD’ın, AB ile katılım müzakerelerinin başlamasından bu yana, Türkiye gibi dış politika gündemi yoğun olan bir ülkede, müzakere sürecinin verimi açısından, AB Başmüzakerecisi ile Dışişleri Bakanlığı görevinin aynı kişide birleşmesinin doğru olmadığı düşüncesini savunduğu belirtildi. İstanbul / aa

14.01.2009

Açlık sınırı bin 72 TL

TÜRKİYE Kamu-Sen’in yaptığı araştırmada, açlık sınırı Aralık 2008’de bin 72 TL olarak belirlendi. Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamaya göre, araştırmada, 2007 Aralık ayında 895 TL olan açlık sınırının 2008 Aralık ayında bin 72 TL’ye yükseldiği belirlendi. Böylece, son 1 yıl içinde vatandaşların zorunlu harcama kalemlerindeki artışın yüzde 20 seviyesine ulaşarak, TÜİK tarafından açıklanan yüzde 10 enflasyon oranını ikiye katladığı savunuldu. Fiyat artışlarının ardından, 2008’de yoksulluk sınırı, bir önceki yıla göre yüzde 18 artışla bin 395 TL’ye; dört kişilik ailenin asgari geçim sınırı ise 2 bin 758 TL’ye çıktı. Ankara / aa

14.01.2009

Yenikent’teki kazılara ara verildi

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında Sincan Yenikent’teki boş bir arazide gerçekleştirilen kazı çalışmalarına ara verildi. Alınan bilgiye göre, dün sabah saatlerinde başlayarak yaklaşık 6 saat süren kazı çalışmalarına, Ankara Üniversitesinden toprak altını görüntüleyebilen ve röntgen çekme özelliklerine sahip bir aletin getirilmesiyle devam edilecek. Söz konusu aletle kazı alanının zemini ve toprağın altı detaylı bir aramadan geçirilecek. Öte yandan kazı çalışmalarına katılan bir emniyet görevlisi ayağının takılması sonucu düştü. Emniyete ait bir otomobille hastaneye kaldırılan görevlinin bacağının kırılmış olabileceği kaydedildi. Ankara İl Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Erdal Eren de zaman zaman kazı bölgesine gelerek çalışmaları izledi. Ankara / aa

14.01.2009

İKÖPAB İcra Komitesi olağanüstü toplanacak

İSLâM Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) İcra Komitesi, meclis başkanları düzeyinde, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını görüşecek. İcra Komitesi, bu amaçla, bugün İstanbul’da olağanüstü toplanacak. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın çağrısıyla toplanacak İKÖPAB İcra Komitesi toplantısına, komite üyeleri Türkiye, Mısır, Mali, Azerbaycan, İran, Cezayir, Suudi Arabistan, Çad ve Benin’in yanı sıra, İKÖPAB üyesi 24 ülkeden 12 meclis başkanı, 5 meclis başkan yardımcısı ve 105 temsilcinin katılması bekleniyor. İstanbul Hilton Otelinde gerçekleştirilecek toplantı, saat 09.30’da açılış oturumu ile başlayacak. Köksal Toptan’ın açılış konuşması yapacağı oturumun ardından, Gazze’ye yönelik saldırıların değerlendirileceği 1. ve 2. çalışma oturumları gerçekleştirilecek. Toplantının ardından, Gazze’deki son durum ile ilgili ortak bir deklarasyon yayınlanması bekleniyor. Toplantıya, icra komitesi üyeleri dışında, İKÖPAB üyesi 41 parlamentoya davetiye gönderildi. Ankara / aa

14.01.2009

Windows 7’ye büyük ilgi var

Microsoft şirketi, yeni işletim sistemi Windows 7’yi indirmek isteyenlerin gösterdiği büyük ilgi üzerine web sitesinin çökmesinin ardından yeni sunucular ekleyerek indirmeleri yeniden başlattı. Windows’un yeni modeli Windows 7’nin “beta” versiyonunun cuma günü kullanıcıların hizmetine sunulmasının ardından büyük ilgi gösterildiğini belirten Microsoft şirketi, aşırı talep yüzünden sorunlar yaşayan web sitesindeki sıkışıklığın aşılması amacıyla, yeni sunucular eklenmesi için indirme işleminin geçici olarak durdurulduğunu kaydetti. Microsoft, indirme işleminin yeniden başlatıldığını ve daha fazla kullanıcının faydalanması için ilk iki hafta 2,5 milyon kopya indirme limitinin kaldırıldığını açıklarken, yeni programı şu ana dek kaç kişinin indirdiğinin henüz bilinmediğini bildirdi. Ekrana dokunma teknolojisiyle birlikte kullanıcılara sistemi daha çok kişiselleştirme imkânı sağlayan Windows 7 işletim yazılımı, program ikonunun üzerine ilmecin getirilmesiyle tek bir uygulamadan tüm pencereleri açan yeni görev çubuğu gibi birçok yeni kullanıcı dostu özellikler sunuyor. Ankara / aa

14.01.2009

Su sıcaklığı, vücut ısısına yakın olmalı

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, banyo yapmanın ciltteki nem miktarının azalmasında önemli bir etken olduğunu belirterek, ‘’Sık banyo yapmak, sıvı sabun ve duş jelleri gibi kuvvetli deterjan özelliğine sahip temizleyiciler kullanmak, sıcak suyla yıkanmak, ciltteki kuruluğu daha da artırıyor’’ dedi. Anadolu, deri kuruluğunu önlemek için banyo yapılacak suyun ılık olmasına ve vücudun defalarca sabunlanmamasına özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:

‘’-Suyun sıcaklığı vücut sıcaklığına yakın olmalı. -Yıkanma süreleri, özellikle kış aylarında kısa tutulmalı. -Banyo sonrasında nemlendiriciler kullanılmalı. -Radyatörlerin kenarlarına su rezervuarları takılabilir, sobanın-kaloriferin üzerine bir kap içine su konulabilir ya da ıslak havlu asılabilir. -Dış ortama çıkarken, cildi koruyabilen atkı, şapka, bere gibi giysiler kullanılmalı. -Cildin doğrudan rüzgâr almamasına dikkat edilmeli. -Kuşkusuz, tüketilen sıvı miktarı yüksek tutulmalı. Gün içerisinde en az 3 litre sıvı tüketilmeli.’’ Ankara / aa

14.01.2009

Fazla şeker, bağışıklık sistemini bozuyor

Fazla miktarda şeker tüketmenin, bağışıklık sistemini bozduğu bildirildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Klinik Şefi Prof. Dr. Necat Yılmaz, yaptığı açıklamada, yaklaşık 100 gramlık rafine şeker tüketiminin olumsuz etkilerinin ilk yarım saat içinde başladığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, olumsuz etkinin 5 saat boyunca devam ettiğini, genelde şeker yemekten 2 saat sonra akyuvarların yabancı maddeleri (virüs, bakteri) hücre içine alıp parçalama yeteneğini yüzde 50 oranında azaltığını belirtti. Akyuvarların enfeksiyonlara karşı kullanılan savunma mekanizmasının temeli olduğundan tabiî olarak bağışıklık sisteminin baskılandığını ve hastalıklara yakalanma oranının arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Yılmaz, ‘’Başka bir deyişle ne kadar çok şeker tüketirseniz, bağışıklık sistemi de o denli olumsuz etkilenir’’ dedi. Antalya / aa

Uçan otomobille seyahat hayali

nİngİlİz maceraperest, genç bir mucidin tasarımı olan uçan otomobille Londra’dan Batı Afrika’ya ulaşmaya çalışacak. Emekli SAS komandosu Neil Laughton, bu hafta içinde başlayacağı macerasında, paraşütü ve dev pervaneli motoru bulunan Skycar ile Pireneler’i, Cebelitarık Boğazı’nı, Fas’taki Atlas Dağları’nı ve Sahra Çölü’nü aştıktan sonra Batı Afrika ülkesi Mali’nin Timbuktu şehrine varmak için uğraş verecek. Laughton, 42 gün sürmesi beklenen ve 6400 kilometrelik yolculuğunun ardından Senegal üzerinden ülkesine dönecek. Dünyanın ilk biyoyakıtla çalışan yasal uçan otomobili olan Skycar’ın sürücüsü ve pilotu Laughton, masalsı yolculuğu sırasında sıfırın altında 30 dereceye kadar düşen dondurucu soğuk ve 50 dereceye ulaşan sıcaklıkla mücadele edecek. Sponsorların yardımıyla 380 bin dolar harcanarak geliştirilen iki koltuklu Skycar’ın 29 yaşındaki mucidi Gilo Cardozo da Laughton’a gezinin Afrika ayağında yardımcı pilot olarak katılacak. Londra / aa

14.01.2009

Avrupa’da inanç mücadelesi

İngİltere’de ateistlerin belediye otobüslerine “Tanrı muhtemelen yok; siz dertlenmeyi bırakıp hayatın tadını çıkarmaya bakın...” şeklinde ilân vermelerinin ardından İspanya’da da ateistler ve inananlar arasında belediye otobüslerine verilen radikal ilânlarla benzer bir savaş yaşanıyor. Başşehir Madrid’in güney dış semtlerinde çalışan bazı belediye otobüslerine 24 Aralık’tan itibaren “Evet Tanrı var. Hz İsa ile hayatın tadını çıkarın” diye ilân verilmesinden sonra, dünden beri de Barselona şehir merkezinde “ateistlerin otobüsleri” dolaşmaya başladı.

Madrid’deki girişimin sahibi Papaz Fuenlabrada Paco Rubiales, Londra’daki ateist belediye otobüsü kampanyasının kendilerine ilham verdiğini ve bu şekilde cevap vermek istediklerini belirterek, asıl hedeflerinin başşehir merkezinde çalışan belediye otobüslerine ilân vermek olduğunu kaydetti.

Papaz Rubiales, 3 ay için 2 bin avro tutan ilan giderinin inananların bağışlarıyla karşılandığını söyledi.

Kampanyalardan esinlenen İspanya Ateistler ve Özgür Düşünenler Birliği (UAL) de Barselona şehir merkezinde çok sayıda otobüse, Katalan dilinde, İngiltere’deki gibi “Tanrı muhtemelen yok; siz dertlenmeyi bırakıp hayatın tadını çıkarmaya bakın” ilânını verdi.

UAL’ın Başkanı Albert Riba, kampanyalarının inananlara yönelik olmadığını, hatta onlara hitap bile etmediğini belirterek, ilânların, kuvvetli Katolik baskısının yaşandığı ülkede cehennemle, ebediyete kadar yanmak ve başka işkencelerle tehdit edilen ateistlere yönelik olduğunu kaydetti. Kampanyalarını gelecek bağışlar ölçüsünde Madrid, Valencia, Bilbao ve Sevilla’ya yaymak istediklerini belirten Riba, “(inanmayanlara) Sakin olun, Tanrı muhtemelen yok demek istiyoruz” dedi.

E-Hristiyanlar adlı bir derneğin de ateistlerin otobüslerine karşı yeni bir kampanya başlatılması için bağış çağrısı yapması, İspanya’daki bu ilân savaşının iyice kızışacağını gösteriyor. İngiltere’de bir Hristiyan grubu, belediye otobüslerine “Tanrı muhtemelen yok; siz dertlenmeyi bırakıp hayatın tadını çıkarmaya bakın...” şeklinde ilân veren ateistlerden, Tanrı olmadığına dair “delil” istemişti.

“Hristiyan Sesi” adlı grubun lideri Stephen Green, otobüslere ve Londra metrosuna asılan afişlere reklâm denetleme kurulu nezdinde itiraz etmiş, afişlerin reklâm kurallarına uymadığını öne sürmüştü. İngiltere’deki ilân kampanyasına, komedi yazarı Ariene Sherine öncülük ediyor. Londra / aa

14.01.2009

Bir ayda 14 bin 528 SMS yolladı

ABD’de bir baba, gelen faturayla 13 yaşındaki kızının geçen ay 14 bin 528 SMS gönderdiğini öğrenince büyük şaşkınlık geçirdi. California’dan Greg Hardesty, 440 sayfalık faturayı görünce önce güldüğünü ancak bunun gerçek olduğunu görünce şoke olduğunu anlattı. Geçen ay günde 484 ve 2 dakikada bir SMS gönderen kızı Reina’nın 12 ve 13 yaşlarındaki kız çocuklarında sıklıkla görülen “SMS takıntısı”na yakalandığını anlayan Hardesty, kızının cep telefonu kullanımına kısıtlama getirdiğini belirtti. New York / aa

14.01.2009