“Ne istiyorlar sivillerden anlamıyorum” diyen doktor, “Suyumuz yok, elektriğimiz yok,ekmeğimiz de... Arabayı bırak ambulansla çıkamıyoruz. Üstümüzde uçaklar, karadan tanklar, denizden gemiler vuruyor. Sanıyorlar ki, Gazzelileri sıkıştırınca bunlar Hamas’ın üzerine yüklenecek. Tam tersi oluyor. Gazze’deki insanlar, El Fetihlisi, Hamaslısı, artık aralarında bir ayırım olmadığını anladı. İsrailliler hiçbir Filistinliyi sağ bırakmak istemiyor. Bu anlaşıldı” dedi. “Amerika, İsrail’e gemilerle silâh gönderiyor ama birkaç kilometre öteden, Refah sınırından bize ilâç, tıbbî malzeme sokulmuyor” diyen ve artık artık Gazze’de “yoklar”dan bahsetmek istemediğini söyleyen doktor, şöyle devam etti: “4 aylık bebeğime pilav yedirdim. Süt yok. Karın ağrısından sabahtan beri ağlıyor. Bebek bağırsağı bu tür yemeği hazmetmiyor ama çare yok. Susturmak için ağrı kesici veriyorum. Bütün bunlara rağmen, Allah sabır vermiş sabrediyoruz. Ekmek de istemiyoruz, elektrik de... Sadece normal bir insan gibi yaşamak istiyoruz.”
Doktor, yaşadıklarının kendisinde oluşturduğu etkiyi şu çarpıcı sözlerle aktardı: “Artık alıştım. Her şeye alıştım. Hiçbir şeysiz yaşamaya alıştım. Ölümlere alıştım. Hissizleştim... Sanki ailemi bile vursalar etkilenmeyeceğim, öyle bir duygu. Anlamı yok hiçbir şeyin.”
|