Ömür
Yine ömür sermayemizden harcadığımız bir yılı geride bırakıyoruz artık. Gelecek seneye ulaşmak veya daha ne kadarını yaşamak nasip olur Rabbimiz bilir elbette. Ben ve siz! Şu an itibarıyla ardımızda bıraktığımız, yaşadığımız ömrümüzün acaba ne kadarlık kısmını esefle, ne kadarlık bölümünü hayırla anıyoruz kim bilir? Yazıyı okumaya başladığımızdaki ben ve biz aradan geçen şu birkaç saniye sonraki ben ve biz değiliz artık.
Bediüzzaman Hazretleri demiyor mu ki "Hayat zannettiğin hâlât yalnız bulunduğun dakikadır" diye.
87 yıllık bir ömür süren Arjantinli şair Jorge Luis Borges de ilginçtir bakın ne diyor Üstad Hazretlerinden duymuş gibi adeta:
“Yaşam anlardan oluşur. Sadece anlardan. Şimdiyi yakalayın.
Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer,
Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi
Ama heyhat seksen beşindeyim artık
Ve biliyorum ki ölmekteyim…”
Bediüzzaman Hazretleri ne diyordu: “Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde senet yok ki ona maliksin. Öyle ise ömrünü bulunduğun gün bil.”
Bu noktada Ömer Hayyam’a kulak vermek lâzım sanırım, zira bakın aslında O da aynı şeyleri söylüyor:
“Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti
Dereden akan su ovada esen yel gibi
İki gün var ki bence ha var ha yok
Gelmeyen gün bir geçip giden gün iki”
Dilerseniz biraz da musîkimiz de bestelenmiş, hayata, ömüre dair şarkılara bir bakalım:
Bimen Şen, gayrimüslim bir bestekârımızdır. Hicaz bestesinde,
Ömrüm artar sana baktıkça perestişle benim
Canımın canı mısın, ruhum musun şuh-i şenim
derken, Emin Ongan sözlerini Mecdi Nevin Tanrıkorur ‘un yazdığı Bûselik Şarkısında ömrün nasıl boşa harcanabildiğini ne güzel de anlatır:
Ömrümün güzel çağı içimdeki bin heves
Her güzelin ardından tükendi nefes nefes…
Ve bir başka Hicaz bestesinde de aynı ahlar, hüsranlar vardır yine merhum bestekarın,
Ömrüm güle bülbül ile efgan ile geçti
Sevda bana rüya gibi hüsran ile geçti
Mihnetle gönül ah ile hüsran ile geçti
Cana benim ömrüm sana iman ile geçti
Yesari Asım Arsoy merhum uzun ömrüne pek çok güzel şarkıyı sığdırabilmiş önemli bir bestekârımızdır. Benim de çok sevdiğim Kürdilihicazkar şarkısında
Ömrümce o saf aşkını kalbimde yaşatsam
Kirletmem onu kendimi hicrana da atsam
dedikten sonra, Fitnat Uyar’ın şiirinde aynı bestekarımız
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır
Son darbei kalbim yine ismin olacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır.
diyecek kadar sevdiğine ömrünü verebilmeyi göze almaktadır.
Selanikli Ahmed Bey nihavend şarkısında ömrünü, gönlünü, ruhunu dahi verdiği sevdiğinden gördüğü ve ummadığı tavır karşısında hayal kırıklığını yansıtır.
Ömrümü gönlümü ruhumu sana vakfetmişken
Kalbini benden alıp başkasına verdin sen
Gayrı matem tutayım haşre kadar hicrinden
Kalbini benden alıp başkasına verdin sen
Süleyman Erguner’in o çok sevilen uşşak şarkısında Y.Kemal Beyatlı, evvel giden ahbaba selam göndermektedir:
Ömrün şu biten neşvesi tam olsun erenler
Son meclisi cam üstüne cam olsun erenler
Şükranla veda ettiğimiz cam-ı fenaya
Son pendimiz ahlafa devam olsun erenler
Caizse harabat-ı ilahide de her şey
Yaran ile rindan-ı kiram olsun erenler
Tekrar mül6ki oluruz bezm-i ezelde
Evvel giden ahbaba selam olsun erenler.
Bazı insanlar ise hayatı boyunca hep dertle yaşadığını düşünür. Tıpkı nihavend şarkısında Selahattin Pınar‘ın söylediği gibi:
Geçti ömrüm yine hala ben o bin derd ileyim.
Nihavend şarkıların usta bestekârı Osman Nihat Akın hayal içinde geçip giden hayatından şekva etmektedir.
Geçti hayal içinde bunca yıl bir gün gibi
En eski hatıralar daha henüz dün gibi
Neden gönül bu içli hayata küskün gibi
En eski hatıralar daha henüz dün gibi
Bundan 13 yıl kadar önce bestelediğim şiirinde, imani bir bakış açısıyla hayatı, ömrü nasıl anlamamız, nasıl bilmemiz gerektiğini en veciz şekilde anlatan Hülya Yakut Üstündağ hanımefendiye kulak verelim dilerseniz son olarak,
Bir veda değil midir her nefes
Akan zaman çalan saat ölümden ses
Akıl başka söyler başkadır heves
Fani kısa faydasız olmasın ömür
Kabirden başka bir yer mekân var mıdır
Para, şöhret, şan söyle yar mıdır
Vur patlasın çal oynasın hani kâr mıdır
Bir metre çukurda son bulur ömür
Adımlasak ömrü belki üç adım
Dostluğa açım ,hakka susadım
Allah'ın rızasını almak muradım
Bir kefen değil mi sonu şu ömrün.
|