|
|
|
Yunanistan’da tansiyon düşmüyor |
Yunanistan’da, 16 yaşındaki bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesi ardından başlayan olaylar 6. gününe girerken, ülkede dün de genel greve gidildi. Tepkilerin merkezindeki hükümete erken seçim baskısı artıyor.
MUHALEFET KIZGIN
Ana muhalefet PASOK’un lideri Yorgo Papandreu, “Bu ilk değil, tek neden bu yaşadığımız kriz de değil. Ne yazık ki kurumsal bir krizle, hükümetin yargıya müdahalesiyle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
Yunanistan tedirgin
YUNANİSTAN Başbakanı Kostas Karamanlis, ‘’Şiddet uygulayan vandalların demokrasi düşmanı olduğunu’’ söyleyerek birlik çağrısında bulundu. Karamanlis, bütün televizyon kanallarından canlı yayımlanan açıklamasında, 16 yaşındaki Aleksis Grigoropulos’un geçen Cumartesi gecesi polis kurşunu ile vefat etmesinin ardından Yunanistan’ı savaş alanına çeviren olaylar hakkında konuştu. ‘’Gerek hükümet, gerekse bütün siyasî partilerin görevlerinin, demokrasi karşıtlarına karşı koymak olduğunu’’ söyleyen Karamanlis, parti çıkarlarına uygun demeçlerin sırası olmadığını belirtti. Hükümetin ücret politikasını protesto etmek ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi talebiyle yarın yapılacak genel grev çerçevesinde planlanan gösterilere de değinen Karamanlis, ‘’ Çalışanların haklarını aramak için yarın yapacakları gösterilerin ertelenmesini istedim. Bunlar şiddet yanlılarınca kullanılmamalıdır. Hepimiz şiddet kullanımı, soygun, yağma, ve kundaklama gibi hareketler karşısında birlik olmalıyız. Bu bizim yükümlülüğümüzdür. Hükümet olayları kararlı ve soğukkanlı bir biçimde ele almaktadır’’ diye konuştu. Bu arada, Grigoropulos’un akşamüstü Atina’nın güneyindeki Palio Faliro semti mezarlığında toprağa verilmesinin ardından Atina’da yeniden olaylar çıktı. Yunan televizyonları, Palio Faliro semtinde bir polisin havaya ateş açtığını öne sürdü. Şehrin güney semtlerinin yanı sıra, Atina merkezindeki Sindagma meydanı ve çevre cadde ile sokaklarda, Atina Teknik Üniversitesi civarında da polisle göstericiler arasında göz yaşartıcı gaz, taş, sopa ve Molotof kokteyllerinin kullanıldığı çatışmalar çıktığı bildirildi. Yunan televizyonları yıkıp yakma olaylarını ‘’Vandalizm ve beyinsizlik’’ olarak niteledi. Hükümeti ve polisi de yetersizlikle suçlayan televizyonlar, vatandaşların mallarını ve canlarını korumak için sokağa inmek zorunda kaldığını ifade etti.
|
11.12.2008
|
|
|
DÜNYADA, KURBAN SEVİNCİ DEVAM ETTİ |
İHH İnsanî Yardım Vakfı hayırsever Türkiye halkının kurbanlarını 110 ülke ve bölgede vekâleten keserek ihtiyaç sahiplerine dağıttı.
Dünyanın dört bir yanına dağılan İHH ekipleri özellikle savaş, işgal, çatışma ve fakirliğin had safhada olduğu ülke ve bölgelerde kurban çalışmasına ağırlık verdi. Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak, Gürcistan ve Azerbaycan’daki mülteci kamplarında kurbanlar kesilerek mültecilere dağıtıldı. İşgal altındaki Gazze ve Irak’ta da kurbanlar kesildi. Kosova, Bosna, Arnavutluk, Sırbistan Sancak, Romanya, Karadağ, Makedonya ve Bulgaristan’daki Müslümanlar da unutulmadı. Buralarda da kurbanlar kesilerek bayram sevincine ortak olundu.
AFRİKALILAR GERÇEK KARDEŞLERİNİ
BULDU
Fakir Afrika ülkeleri Tanzanya, Ruanda, Nijer, Somali, Etiyopya, Cibuti, Gine, Kenya, Kamerun ve Sudan’da da Kurbanlar kesilerek ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Yüzyıllarca “Asya münafıkları ve Avrupa’nın zalimleri” tarafından iliklerine kadar sömürülen fakir Afrika halkı, Türkiyeli kardeşlerinin kendilerine yardım elini uzatmasından büyük mutluluk duydu.
Tayland, Küba, Haiti, Zimbabwe, Madagaskar, Kamboçya ve Vietnam’daki Müslümanlar da unutulmadı.
ÇEÇEN MÜLTECİLER YALNIZ BIRAKILMADI
İHH Gürcistan’da 140 hisse kurban kesti. Kurban etleri Gürcistan’ın Çeçenistan’a sınır olan bölgelerinde yaşayan Çeçen mültecilere dağıtıldı. Azerbaycan’daki mültecilere de et dağıtımı yapıldı. Afrika’nın en fakir ülkelerinden olan Cibuti’ye de hayırsever Türkiye halkının kurbanları ulaştırıldı. İHH ekibi, 50 büyükbaş hayvan keserek çalışmalarını tamamladı. Tanzanya’da Zanzibar Adasında kesilen kurbanlar ihtiyaç sahibi Müslüman ailelere dağıtıldı. Moğolistan’da Ulgi şehrinde kesilen kurban etleri Müslüman ailelere dağıtıldı.
PAKİSTAN'DA 12 BİN AİLEYE ET
DAĞITIMI
Pakistan’da ise kesilen 2 bin 100 kurbanın etleri 2,5 kiloluk paketler halinde Keşmir bölgesi, Belucistan, Skardu, İslamabad ve Revalpindi’de 12 bin aileye dağıtıldı. İHH ekipleri ayrıca Haripur bölgesinde geçici prefabrike yapılarda eğitim gören 130 yetim çocuğa bayram öncesi giysi yardımında bulundu. Revalpindi şehrinde de 90 kız çocuğuna giysi yardımı yapıldı.
47 İLDE İHTİYAÇ SAHİPLERİNE KURBAN
İHH’nın Türkiye’deki Kurban kesimleri ise Balıkesir’deki kesimhanede gerçekleştirildi. Bu merkezde 3500 hisse kurban kesildi. Kesilen kurban etleri 47 ilde ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor.
|
11.12.2008
|
|
|
Yine toplu mezar, yine iskelet |
BOSNA-HERSEK'İN katliâmla anılan Srebrenitsa şehrinin kuzeyindeki bir toplu mezarda, 30 iskelet ve çok sayıda kemik bulundu.
Yerel Savcılık sözcüsü Jasna Subotiç yaptığı açıklamada, Srebrenitsa şehrinin yaklaşık 50 kilometre kuzeyindeki Kamenitsa Köyü yakınlarındaki toplu mezardan bozulmamış 30 iskelet ve 851 insan kemiği çıkarıldığını söyledi. Kurbanların büyük bölümünün el ve ayaklarının bağlı olduğunu belirten Subotiç, toplu mezarda çok sayıda kimlik belgesi bulunduğunu kaydetti. Mezardakilerin tam sayısının, yapılacak DNA testlerinin ardından belirlenebileceği belirtildi. Bu, Kamenitsa bölgesinde Ekim ayından beri ortaya çıkarılan 12. toplu mezar oldu. Bölgedeki diğer toplu mezarlarda yüzlerce ceset bulunmuştu. Tarihin en büyük katliâmlarından birinin yapıldığı Srebrenitsa’da, Temmuz 1995’de genç ve yaşlı 8 bin Boşnak katledilmişti.
|
11.12.2008
|
|
|
“Gazze'ye özgürlük” |
AZZE'YE Özgürlük Hareketi’nin organize ettiği seferler kapsamında, Kıbrıs’tan yola çıkan 4. bot önceki gün akşam saatlerinde Gazze’ye ulaştı.
“Onur” adını taşıyan botta akademisyenler, insan hakları örgütleri çalışanları ve gazetecilerden oluşan toplam 11 kişi yer aldı. Botla ayrıca 1 ton sağlık malzemesi ile yüksek protein ihtiva eden bebek mamaları da Gazze’ye geldi. Gazze’ye ulaşan botun yolcuları arasında, Londra’nın ünlü “London School of Economics” üniversitesinden iki Yahudi akademisyen ile bir İngiliz cerrah da yer alıyor. Botu, Filistinli yetkililer ile sahili dolduran Gazzeliler coşkuyla karşıladı. Gazze’ye Özgürlük Hareketi organizatörlerinden Caohimhe Butterly, botun İsrail donanmasından herhangi bir telsiz bağlantısı almadığını, herhangi bir müdahale ile de karşılaşmadığını söyledi. Ancak, botun radarlarından, bir kaç mil ötede İsrail donanmasına ait gemilerin gözüktüğünü de ifade etti. Butterly, İsrail’in bir kaç gün önce bir Libya gemisini yoldan çevirdiğinin hatırlatılması ve neden Gazze’ye Özgürlük Hareketi’nin botuna müdahale etmediği sorusu üzerine bunu, İsrail’in söz konusu projeyi tehdit olarak algılamadığının bir işareti olarak yorumladı. İsrail, geçen hafta, Libya’dan yola çıkan, Gazze’ye 3 bin ton gıda ve ilâç getiren bir gemiyi açık sularda engellemişti. İsrailli Araplar ile İsrail Parlamentosunun Arap milletvekillerinin, yardım malzemeleri ve oyuncaklarla birlikte Gazze’ye doğru yola çıkmak üzere hazırladığı bir bota da Tel Aviv yakınlarındaki Yaffa limanında el konulmuştu. Butterly, önümüzdeki günlerde daha büyük bir yardım ve İsrail ablukasının etkilerini yerinde görmeleri için çok daha fazla sayıda insan hakları çalışanları ile birlikte Gazze’ye gelmeyi planladıklarını da kaydetti. Caohimhe Butterly, “Gazze’nin sorunu sembolik miktardaki yardımlarla değil, ablukayı yaracak doğrudan siyasî eylemlerle ancak çözülebilir” dedi. Yardım botu, önceki seferlerden daha fazla yardım taşıyabilmek amacıyla sadece 11 kişiyle yola çıktı. Bot, dönüşünde yurt dışında okuyan ancak şehirden çıkmak için izin alamayan Gazzeli öğrencileri de beraberinde götürmeyi planlıyor.
|
11.12.2008
|
|
|
Bush, 11 Eylül sonrasını savundu |
ABD Başkanı George W. Bush, Amerikan savunmasının kendi döneminde geçirdiği değişimi ve geleceğe nasıl hazırlandığını anlattı.
Bush, West Point askeri akademisinde yaptığı konuşmada, terörizmle mücadelenin, Amerikan savunma sistemini ve ordusunu nasıl değişimden geçmeye zorladığına değindi. ABD Başkanı, Soğuk Savaş’ın sonuna doğru, ‘’dünyanın gizli köşelerinde şiddet dolu kişilerin kendi radikal amaçlarını ve ideolojilerini ilerletme ideali gütmeye başladığını’’ ifade etti ve buna örnek olarak, Dünya Ticaret Merkezi’ne bomba yüklü kamyonla yapılan saldırı, Hobar kulelerine yapılan saldırı, Kenya ve Tanzanya’daki Amerikan büyükelçiliklerinin bombalanması ile Yemen’de USS Cole’a yapılan saldırıyı gösterdi. Uzun yıllar Amerika’nın bu saldırılara, ‘’istisna olay’’ muamelesi yaptığını ve sınırlı tedbir aldığını belirten Bush, arkasından gelen 11 Eylül saldırısının her şeyi değiştirdiğini söyledi. Bush, şöyle konuştu: ‘’Bir sabah, fanatiklerin, bizim yok edilmemizi içeren dünya çapında bir hareketiyle yüz yüze olduğumuzu anladık. Dünyanın öbür ucundaki baskı ve umutsuzluk şartlarının, bizim sokaklarımıza acı ve ölüm getirebileceğini gördük. Bunun sonucunda ABD, ulusal güvenlik yaklaşımını yeniden şekillendirdi. Burada, evimizde savunmamızı arttırdık ve Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı’nı kurduk. Ulusal güvenlik yetkililerimize Yurttaşlık Yasası ve teröristler arasındaki iletişimi izleme kapasitesi gibi hayatî yeni araçlar sağladık. İstihbarat camiasını yeniden düzenledik, bu teröristlere karşı savaştaki ihtiyaçlarımızı karşılayacak konuma getirdik ve sayılarını arttırdık.’’ Teröristlerin mal varlıklarını dondurup paralarını kesecek tedbirler alındığını belirten Bush, kendilerine yeni müttefikler bulmak ve karşıtlara baskı uygulamak için diplomatik girişimler başlattıklarını kaydetti.
|
11.12.2008
|
|
|
FARC militanına ödü |
KOLOMBİYA Devrimci Silâhlı Güçleri’nin (FARC), elinden 2 ay önce kaçan bir rehin-eye yardımcı olan eski FARC militanına 430 bin dolar ödül verildi.
Kolombiya Savunma Bakanlığından bir kaynağa göre, 26 Ekimde FARC’dan kaçan ve kendisiyle birlikte bir rehinenin de kaçmasını sağlayan Wilson Bueno Largo adlı militana 434 bin dolar ödül verildi. Largo, FARC’dan kaçarken, örgütün 2000 yılından beri rehin tuttuğu 63 yaşındaki eski milletvekili Oscar Tulio Lizcano’nun kaçmasına da yardım etmişti. Largo’nun bu hafta Fransa’ya giderek bu ülkeye yerleşeceği sanılıyor.
|
11.12.2008
|
|
|
“Ekonomik Güvenlik Birliği” |
IRAK hükümeti, Türkiye dahil komşu ülkelerle ‘’ekonomik güvenlik birliği’’ kurulmasını önerdi.
Irak Hhükümet sözcüsü Ali el Dabbah, ABD’deki ‘’Institute of Peace’’ adlı düşünce kuruluşunda açıkladığı teklifinde, söz konusu birliğin ‘’su paylaşımı, enerji ve diğer tabiî kaynaklar konusunda işbirliğini sağlamasını, üyeler arasındaki sorunlarda arabuluculuk üstlenmesini’’ önerdi. Bu konuda Türkiye, İran, Kuveyt ve Suriye ile ‘’gayriresmî görüş alış verişine başladıklarını’’ söyleyen El Dabbah, ‘’Suudi Arabistan ve Ürdün’ün de dahil olmasını istiyoruz, ayrıca diğer Körfez ülkeleri de katılmak isteyebileceklerdir’’ diye konuştu. AB modelini örnek alarak gündeme getirdikleri bu teklifinin amacının, ‘’bölgesel güvenlik ve ekonomik işbirliği’’ olduğunu belirten sözcü, bölgede yeni bir ‘’ortaklık ve işbirliği dönemi başlatmayı amaçladıklarını’’ kaydetti. El Dabbah, Irak’ın komşularıyla sorunlarının ‘’terörizm, sınır anlaşmazlıkları ve su kıtlığı’’ olduğunu ifade ederek, Irak içindeki şiddet ve iç savaş tehdidinin azalmakta olduğunu, ülkedeki su kaynaklarının bol olduğunu ve ‘’temel önemdeki kaynakları, diğer ülkelerle paylaşmaya hazır olduklarını’’ belirtti. Sözcü, düzenlenen basın toplantısında da bir soru üzerine İsrail’i bu birliğe katılabilecek bir ülke olarak görmediklerini söyledi, ancak sebebini açıklamadı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Gordon Duguid, ‘’Irak’ın bu konuda henüz resmî bir teklif hazırlamış olmadığını’’ kaydetti. Duguid, ‘’ancak biz bölgesel gruplaşmaları destekliyoruz’’ dedi. Sözcü, barış ve kalkınma için çaba gösterecek her tür bölgesel grubu destekleyeceklerini de ifade etti. İnstitute of Peace’in Irak programı direktörü Rusty Barber da konuşmasında bu teklifinin, bölgede istikrarı hedefleyen ‘’farklı bir Irak vizyonunun göstergesi olduğunu’’ belirtti. Washington’daki ‘’Institute for Near East Policy’’ adlı düşünce kuruluşunun başkan yardımcısı Patrick Clawson, ‘’Irak’ın bölgesel ilişkilerde yeniden aktif bir rol üstlenmeye çalıştığını’’ söz konusu teklifin, bu çabanın bir parçası olduğunu söyledi.
|
11.12.2008
|
|
|
Albright ile Cohen'e "ikiyüzlülük" iddiası |
AMERİKA Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA), soykırımı önleme amacıyla ABD’de kurulan özel bir komisyonun üyelerinin, 1915’deki olaylara ilişkin Ermeni iddialarına ilişkin tutumları sebebiyle ‘’ikiyüzlü’’ olduklarını öne sürdü.
ANCA’dan yayımlanan açıklamada, ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Madeleine Albright ile ABD’nin eski savunma bakanlarından William Cohen’in bulunduğu komisyonun hazırladığı raporun, iki eski bakanın tutumu sebebiyle, ‘’güvenilir olmadığı” iddia edildi. Albright ile Cohen, söz konusu iddialarının karşısında yer alan isimler olarak biliniyor. “Soykırımı Önleme Görev Gücü” adı altında oluşturulan komisyonun başkanları Albright ile Cohen, Washington’da Ulusal Basın Kulübü’nde bir toplantı düzenleyerek, Amerikan yönetimini, dünyada soykırımların önlenmesine teşvik etmişti. ANCA Başkanı Aram Hamparyan, Albright ile Cohen’in, soykırımların önlenmesi yönünde kayda değer bazı tekliflerde bulunmasına karşılık, 1915’deki olaylara ilişkin iddiaları kabul etmemelerinin, komisyonun amacına gölge düşürdüğünü ileri sürdü. Albright ile Cohen, geçen yıl, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’ye bir mektup göndererek Kongrede bekleyen 106 sayılı Ermeni tasarısına karşı çıkmıştı. ANCA, Cohen’in lobi firması Cohen Group’un Türkiye’nin Washington’daki lobi şirketi DLA/Piper ile stratejik bir ortaklık içinde olduğunu, eski bakanın bu sebeple Ermeni tasarılarına karşı çıktığını da iddialarına ekledi.
|
11.12.2008
|
|
|
|