Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstiklâl Marşı’nın yazarı ‘’Vatan Şairi’’ Mehmet Akif Ersoy’un şair olmanın yanı sıra başka özellikleriyle de ön plana çıktığını belirterek, ‘’Mehmet Akif bir büyük şair, bir büyük eğitici, bir büyük ilerici, zamanının koşulları içinde bir büyük devrimcidir’’ dedi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından düzenlenen ‘’1. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu’’ başladı. MAKÜ Konferans Salonu’ndaki sempozyumun açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, Mehmet Akif Ersoy adını taşıyan bir üniversitede bulunmanın heyecan verici olduğunu ifade etti. ‘’Aslında Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan bir üniversite için bu kadar beklemiş olmak hüzün verici’’ diyen Bakan Günay, vefatından 70 yıl kadar geçtikten, nice isimler nice üniversitelere konulduktan sonra Mehmet Akif Ersoy’un isminin bir üniversiteye bu kadar geç verilmiş olmasının kendisini hüzünlendirdiğini kaydetti. Günay, ‘’Ama geç de olsa bunu akıl edenlere, Mehmet Akif Ersoy’un adını bir üniversiteye verenlere minnet ve şükranlarımı sunuyorum’’ diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy’un Meclis’te görev yaptığı dönemde Ankara’da yaşadığı evin Hacettepe Üniversitesi’nin şehir içindeki kampüsünün içerisinde kaldığını, üç yıl kadar önce bir kontrol için Hacettepe Üniversitesi’ne gittiğinde, vakit geçirmek amacıyla çocuklarından biriyle Mehmet Akif’in evini ziyaret etmek istediğini anlatan Günay, şunları söyledi:
‘’Biraz yürüdükten sonra çevredeki bakımsızlığı görüp, çocuğumdan utanıp eve gitmekten vazgeçmiştim. Çocuğum da bana ‘Akif’e Türkiye’nin verdiği değer bu mu’ diye içimi acıtan bir soru sormuştu. Şimdi gecikmiş bir sevinci burada paylaşıyorum. Bakanlığımın birinci yılında, geçen yıl, Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla Mehmet Akif’in evi ve Taceddin Dergâhı çevre düzenlemesini gerçekleştirdik. Evinin çevresinin yakınında ana cadde üzerine Mehmet Akif anıtı yaptık ama ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti bunları çok geç yaptı.’’
“ASIL AMACI,
HAKİKATİ SÖYLEMEKTİ”
Mehmet Akif Ersoy’un başka hiçbir şey yapmasa bile, sadece İstiklâl Marşı’nı yazmış olmasıyla ve Türkiye Cumhuriyeti Birinci Meclisi’nde 10 kez ayakta dinlenen ve o günkü şartların Ankara’sında konulan büyük para ödülünü almamış olmasıyla bir büyük ahlâk örneği olduğunu vurgulayan Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Nazım’ın söylediği gibi o, yalnızca bir büyük adam değil, bir büyük erdem örneğidir. 1920’lerin Ankarasında ısıtma şartları fevkalâde kötüyken, İstiklâl Marşı’nın yazılması karşılığında konulan o günün değeriyle iki ev değerindeki parayı alabilecek olan Akif’in Taceddin Dergâhında otururken yanan bir sobası, sırtında onu soğuktan koruyacak bir paltosu yoktur. Akif böyle bir erdemin, bir büyük ahlâkın sahibidir.’’
Mehmet Akif’in yazdığı Safahat’ın aynı zamanda bir eğitim kitabı olduğuna da değinen Bakan Günay, ‘’Onun asıl amacı hakikati söylemektir. Toplumda gördüğü, Şarkta gördüğü, bütün İslâm âleminde gördüğü hakikati ifade etmek ve iyiye doğru gelişmesini sağlayabilmektir’’ dedi.
“ONUN, ŞAİRLİĞİNİ
BEĞENMEZLER, AMA...”
Ertuğrul Günay, bazılarının Mehmet Akif’in şairliğini beğenmediklerine de dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi:
‘’Nurullah Ataç’tan Necip Fazıl’a kadar bazıları Akif’in şairliğini pek beğenmezler. Onun şairliğini pek beğenmeyip bir küçümseme duygusuna sahiptirler ama Akif’in insan yanına ilişkin bir kıskançlık olabilir bu küçümseme. Bazıları bir fikri paylaşmakla birlikte o fikre uygun hayatı yaşayamamışlardır. Akif bunu başarabilmiş ender insanlardan biridir. Kendisiyle yakın fikirdekilerin, Akif’in şairliğiyle ilgili dudak bükmelerde onun ahlâkına olan kıskançlığın olduğunu hep düşünmüşümdür. Akif için Nazım ‘Bir büyük şair... Akif inanmış insan’ diyor. Başka fikriyattan insanın böyle bir tesbiti var. Akif bütün bu inanmışlığı içinde samimî bir Müslüman ama inanmışlığı içinde hiçbir zaman mürteci bir fikre kaymamıştır. Akif hep gelişmeden, hep ilerlemeden, hep toplumun hayatının ileri gitmesinden yana ilerici bir çizgiyi temsil eden bir Müslümandır. ‘İnançlarımız, hiçbir zaman bizi geriye götürmenin aracı değildir. İçimizdeki miskinlik duygusu bizim uydurduğumuz bir hurafedir’. Bunu açıkça ifade ediyor. Teslimiyet, miskinlik, tevekkül duygusu Akif’te kesinlikle yoktur. Akif’te umutsuzluk duygusu da yok. Çalışacaksın, geleceği hak etmek istiyorsan çalışacaksın diyor. Akif bir büyük şair, bir büyük eğitici, bir büyük ilerici, zamanının koşulları içinde bir büyük devrimcidir. Sadece şiir yazan bir milletvekili değil Akif. 48 yaşında milletvekili seçildi ve Anadolu’yu adım adım dolaşıp, cephedeki mücadeleyi cephe gerisindeki halka anlatmaya çalışıyor.’’
Bakan Günay, büyük bir şair, büyük bir ahlâk örneği insan olan Mehmet Âkif adına bir sempozyum düzenlenmiş olmasını da önemsediğini bildirdi. Günay sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Âkif’i yalnızca bir şair olarak değil, bir ahlâk örneği olarak okutmamız gerektiği düşüncesindeyim. Âkif’in yaşamını eğitim kitaplarına koymamız, nasıl bir vatansever, nasıl bir insan olduğunu anlatmamız, bunu öğretmek için Âkif’in yaşamını öğretmemiz gerekiyor. Âkif’in bütün hayatını şekillendiren hak duygusudur. Safahat aslında aruzla yazılmış bir roman, aruzla yazılmış bir destan bir hikâyeler bütünüdür.’’ Burdur / aa
|
KONYA Büyükşehir Belediyesi, Konya’daki araştırmacı ve akademisyenlerden bir kurul oluşturarak, Konya ile ilgili her ayrıntının yer alacağı ‘’Konya Ansiklopedisi’’ oluşturmak için çalışma başlattı.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Mevlânâ Kültür Merkezi’nde oluşturulan Konya Ansiklopedisi Odası’nda düzenlediği basın toplantısında, belediye faaliyetlerinin belki de en önemlisini hayata geçirdiklerini söyledi.
Sosyal ve fizikî belediyeciliğin tek başına yeterli olmadığını, bunların kültürel belediyecilik ile kuşatılması gerektiğini ifade eden Akyürek, ‘’Konya’da maliyeti 300 milyon YTL’ye yakın projeler devam ediyor. Ancak bu çalışma hepsinden daha önemli ve daha kalıcı. Kültürel belediyecilik başlığını literatüre biz kazandırdık’’ diye konuştu.
Bu çalışma için geç kalındığını belirten Akyürek, şu bilgileri verdi: ‘’Bu çalışma kültürümüze büyük katkı sağlayacak. Bundan sonraki faaliyetlerimizde de bu katkının artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Ansiklopedide Konya ile ilgili her ayrıntı yer alacak. Konya ansiklopedisi ile kültürümüz yazılı hale getireceğiz ve bizden sonraki nesillere kaynak olacak. Ansiklopedi çalışmaları, Konya Ansiklopedisi Odası’nda yapılacak. Belediye olarak çalışma ekibine her türlü imkânları sağlayacağız.’’ Konya / aa
|
GAZİANTEP Vakıflar Bölge Müdürlüğünün, 2009-2010 yıllarında Gaziantep’te 18, Kilis’te 10 olmak üzere toplam 28 eserin onarım ve restorasyonunu tamamlayacağı bildirildi. Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlatılan proje çerçevesinde, 4 yılda 26 vakıf eserinin restorasyonu için 13 milyon 816 bin YTL harcadı.
Vakıflara ait boş arazilerde yapılan iş merkezleri ile restore edilen eski hanlardan elde edilecek yıllık 2 milyon 500 bin YTL kira geliriyle gelecek yılın sonunda toplam kira gelirlerinin 5 milyon YTL’ye ulaşması hedefleniyor. Tarihî ve mimarî değere sahip eserlerin ayakta kalabilmesi için restore edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, ‘’Atalarımızın emaneti tarihî yapıları restore ettirerek gelecek kuşaklara taşımak en önemli görevlerimiz arasında bulunuyor’’ dedi.
Gaziantep ve Kilis’te çok sayıda tarihî yapıyı restore ettirerek yeniden vatandaşların hizmetine sunduklarını ifade eden Güven, şöyle konuştu: ‘’Tarihî mekânları onarıp restore ederek hem yok olmaktan kurtarıyoruz hem de ekonomiyi canlandırıyoruz. Kira gelirlerimiz arttı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak geçen yıl 1,5 milyon YTL gelir elde etmiştik. Hedefimiz bu geliri bu yıl 2 milyon YTL’nin üzerine çıkarabilmek. 2009 yılı hedefimiz ise bu rakamı 5 milyon YTL’ye çıkarmak. Tabiî ki elde ettiğimiz vakıf gelirlerini de yeni restorasyon çalışmalarına harcıyoruz.’’
|