|
|
|
100 kazanıp, 130 harcadık |
İHRACAT, turizm, taşımacılık, yurt dışı müteahhitlik gibi bütün alanlardan elde toplam döviz geliri, yaptığı döviz harcamaları içinde sadece ithalatın faturasını bile karşılamaya yetmeyen Türkiye’nin, cari açığını finanse edebilmek için, yabancı sermaye girişlerine ihtiyacı giderek büyüyor.
Küresel ve yurt içi ekonomik şartlardaki kötüleşme sebebiyle yabancı sermaye girişinin hız keserken, döviz gelir gideri arasındaki makasın iyice açılmasının, Türkiye’yi izleyen dönemde çok daha büyük bir açmazla karşı karşıya bırakabileceği belirtiliyor. Yılın ilk altı ayında toplam döviz geliri ithalat faturasının yüzde 89.3’ünü, toplam döviz giderinin ise sadece yüzde 77’sini karşılayabildi.
Türkiye, Ocak-Haziran döneminde 72 milyar 921 milyon doları ihracat yoluyla olmak üzere toplam 90 milyar 782 milyon dolar döviz geliri elde ederken, 101 milyar 716 milyonu ithalata toplam 118 milyar 129 milyon dolarlık döviz harcaması yaptı. İhracat gelirleriyle ithalat faturasının sadece yüzde 71.7’sinin karşılanabildiği anılan dönemde, toplam döviz geliri ise ithalatın ancak yüzde 89.3’ünü karşılamaya yetti. Toplam döviz geliri toplam döviz harcamasının ise yüzde 76.8’ini karşıladı. Buna göre toplam döviz harcaması, toplam döviz gelirinin yüzde 130’u düzeyinde gerçekleşti. Diğer bir deyişle Türkiye kazandığı her 100 dolara karşılık 130 dolarlık harcama yaptı. İhracat dışındaki döviz gelirlerinin 7 milyar 469 milyon dolarını turizm, 3 milyar 294 milyon dolarını uluslar arası taşımacılık, 1 milyar 114 milyon dolarını faiz, 468 milyon dolarını yurt dışı müteahhitlik geliri, 674 milyon dolarlık bir bölümünü de işçi dövizi girişleri oluşturdu. Diğer alanlardan elde edilen döviz gelirlerinin toplamı ise 4 milyar 842 milyon dolar oldu.
İTHALAT DIŞI GİDERLER DE 16.4 MİLYAR $
Yılın ilk altı ayında ithalat dışındaki döviz giderlerinin ise 5 milyar 960 milyon dolarını faiz ödemeleri, 3 milyar 618 milyon dolarını taşımacılık giderleri, 1 milyar 812 milyon dolarını turizm, 5 milyar 23 milyon dolarını da diğer döviz harcamaları oluşturdu. Geçen yılın aynı dönemine göre ithalat 27 milyar 718 milyon, taşımacılık giderleri 1 milyar 21 milyon, faiz ödemeler 766 milyon, turizm giderleri 237 milyon, diğer harcamalar da 1 milyar 171 milyon dolar arttı.
|
12.08.2008
|
|
|
Doğal gazı en pahalı kullanan ülkeyiz |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Enerji Meclisi Başkanı Mahmut Yılmaz, doğal gazı en pahalı kullanan ülke olduğunu söyledi.
Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden Bursa OSB’nin enerji ihtiyacını karşılayan BOSEN Enerji Elektrik Üretimi Otoprodüktör Grubu AŞ bünyesinde, 200 milyon avroya mal olacak ikinci doğal gaz santrali kurulması için çalışma başlatıldı. Bursa OSB bünyesinde kurulması planlanan ikinci santralin, mevcut santralin yaklaşık 3,5 katı büyüklüğünde olacağı bildirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan TOBB Enerji Meclisi Başkanı Mahmut Yılmaz, doğal gazı en pahalı kullanan ülke olduğunu söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti: ‘’Ülke en pahalı alıyor mu bilmiyorum? Çünkü alım fiyatları tam açık, şeffaf değil. Ama ödediğimiz para en pahalı bunu biliyoruz. ÖTV ve diğer ücretler var, nakil ücretleri yüksek. Dolayısıyla ben şimdi son doğal gaz zammı için şunları söylüyorum; dünyada petrol fiyatları düşüyor. Eğer petrole bağlı bir fiyat artışıysa bunun mantığı yok. Petrol fiyatları 150 dolara kadar çıktı, şimdi 120, hatta 120 doların altına indi, belki de 80 dolara kadar inecek. Bunun yansımasını da göreceğiz. İnşallah BOTAŞ fiyatları daha sonra indirir. İkincisi, dolarla ithal edilen bir ürün. Halbuki dolar yılbaşından bu yana dünya kadar değer kaybetmiş. Peki o zaman dolar düşüyor, petrol düşüyor, enflasyondan da yüksek zam yapıyorsunuz. Bunun kabul edilmesi mümkün değil.’’
|
12.08.2008
|
|
|
En kazançlı yatırım, çevre |
KÜRESEL ısınma, petrol fiyatlarındaki artış, petrol rezervlerinin azalması ve bu gelişmelere paralel olarak tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin çevreyle uyumu konusuna önem verir hale gelmesi gibi global gelişmeler ve şirketlerin uzun vadeli karlılık hedefi, çevreye duyarlı ürünlerin ve üretim süreçlerinin giderek önem kazanmasına sebep oldu.
Çevre bilinci ve sürdürülebilirlik anlayışı, son yıllarda firmaları çevre dostu olduğu kadar, enerji maliyetlerini aşağıya çeken ürünlere yoğunlaştırdı. Otomotivden beyaz eşyaya, yapıdan aydınlatmaya kadar birçok sektörde yapılan bu yöndeki yatırımlarla çevrenin korunması ve uzun vadeli kârlılık hedefleniyor.
|
12.08.2008
|
|
|
Borcu olmayanın SSK primine yüzde 5 indirim |
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, “Devlete borç takmayan doğru çalışan bütün işverenlerin SSK primlerini yüzde 5 indireceğiz” dedi.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) tarafından ilki Bitlis’te önceki gün düzenlenen ‘Genç İşadamları Soruyor’ toplantısına katılan Bakan Şimşek, hükümetin yeni dönemdeki çalışmalarına değindi. “Devlete borç takmayan doğru çalışan bütün işverenlerin SSK primlerini yüzde 5 indireceğiz” diyen Şimşek, işverenlerin üzerindeki zorunlu istihdam yükümlülüklerinin hafifletildiğini ifade etti. Şimşek, “Sadece bir tek özürlü çalıştırma zorunluluğu kaldı. Bu da Hazine tarafından ödenecek” diye konuştu.
ORTA DÖNEMDE ENFLASYON TEK HANEYE İNER
Dünde bir televizyon programında soruları cevaplayan Şimşek, Türkiye’nin IMF’den kaynak kullanmaya ihtiyacı olmadığı görüşünü yineledi. Bir anlaşmayla sonuçlanacaksa ihtiyati stand-by’ın uygun olduğunu kaydeden Şimşek, yeni bir anlaşma yapılması halinde detayların Eylül-Ekim aylarına kadar tamamlanacağını söyledi. “Kısa dönemde enflasyonu yükselten faktörler maalesef hâlâ etkili” diyen Şimşek, şunları söyledi: “Enerji fiyatlarının ve gıdanın gecikmeli de olsa etkisi var. Tekrar çift hanede olmamız hoş değil. Fakat dünyada geçen yıl enflasyon yüzde 3.5 civarındaydı. Öngörüler bu yıl yüzde 6’yı aşacağı yönünde; yani ikiye katlanacak. Türkiye’de bence şu anki gidişat, bizim performansımızın iyi olduğunun göstergesi. Gıda ve petrol sonsuza kadar yüksek devam edemez. Biz orta dönemde tekrar tak haneli rakamlara döneceğiz.”
Giderek artan cari işlemler açığının yapısal bir sorun olduğunu yineleyen Şimşek, bu sorunun ağırlıklı olarak enerjide dışa bağımlılıktan kaynaklandığını, yapılan ve yapılacak olan reformlarla orta vadede cari açığın makul seviyelere çekilebileceğini söyledi. Devlet Bakanı Şimşek, global ekonomideki durum ve dava nedeniyle yaşanan belirsizliğin yabancı sermaye girişinde azalmaya neden olduğunu ifade etti. Şimşek, yıl sonunda 12-14 milyar dolarlık doğrudan yatırım girişi beklediklerini büyümeyi de yüzde 4.5 civarında öngördüklerini kaydetti. Kredi kartları konusunda da hem bankaları, hem de tüketicileri uyaran Şimşek, “Özellikle yıllık faiz konusunda bankaların tüketiciyi güzel bir şekilde bilgilendirmesi lazım. Bizim vatandaşa bu duyarlılığı vermemiz lazım. Sonunda her ne kadar plastik bir kartsa da sonunda bu sizden istenecek. Yani bunu kullanarak refah seviyenizi kalıcı olarak artırmanız zor” dedi.
|
12.08.2008
|
|
|
Günlük ihracatımız 400 milyon dolar |
DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye’nin günde 400 milyon dolar ihracat yapar hale geldiğini belirterek, ihracatın olmaması halinde sanayinin çarklarının duracağını söyledi.
Tüzmen, Avrupa ekonomilerindeki gelişmeleri dikkatle izlediklerini bildirdi. Bakan Tüzmen, ihracattaki gelişmeler ve Avrupa ülkelerinde ekonomilerinde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, Türkiye ekonomisinin motorunun ihracat olduğunu kaydederek, sanayinin çarklarını yağlayıp çalıştıranın da ihracat olduğuna işaret etti. Son dönemde değerli YTL nedeniyle, önemli miktarda ithal ara mal kullanılsa da fabrikaların çalıştığını ve ara malların işlenerek ihraç edildiğini kaydeden Tüzmen, sanayicilere mümkün olduğunca yerli ara malı kullanma çağrısı yaptı. Tüzmen, 125 milyar dolarlık ihracat hedefinin son 12 aylık ihracat baz alındığında, şimdiden 2 milyar dolar aşıldığını belirterek, şöyle devam etti: ‘’Şu anda, son 12 aylık ihracat 127 milyar doları aşmış durumda. Son aylarda ortalama aylık 12 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. Diğer bir deyişle, günde 400 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Yılın 7 ayında (Ocak-Temmuz), sadece üç sektördeki ihracatımız 40 milyar dolara ulaşmıştır. Otomotiv ve yan sanayi, hazır giyim ve konfeksiyon ve demir-çelik ihracatımız 7 ayda 40 milyar dolara ulaşmıştır. Bu ülkemiz açısından çok önemlidir.’’
|
12.08.2008
|
|
|
Bank Asya'nın 6 aylık net kârı 100 milyon YTL |
BANK Asya’nın 2008 yılı ilk altı ayındaki net dönem kârının, 100 milyon YTL olarak gerçekleştiği bildirildi.
Bank Asya Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, bankanın vergi öncesi kârının da, 130 milyon YTL olduğu kaydedildi. Açıklamada, Bank Asya’nın 2007 yılı ilk altı ayında 83 milyon YTL olan net kârının, 2008 yılı aynı döneminde yüzde 20,49 artışla 100 milyon YTL’ye yükseldiği belirtildi. Yıl sonuna göre Bank Asya’nın öz kaynaklarının yüzde 47,19 artışla 1 milyar 257 milyon YTL’ye, aktif toplamının yüzde 25,68 artışla 7 milyar 868 milyon YTL’ye, cari ve katılma hesapları yoluyla topladığı fonların da yüzde 23,11 artışla 5 milyar 783 milyon YTL’ye yükseldiği aktarıldı. Bank Asya’nın nakdi krediler toplamının, 5 milyar 584 milyon YTL’ye, gayri nakdi krediler toplamının ise, 10 milyar 14 milyon YTL’ye ulaştığı ifade edildi. Bankanın ikinci çeyrekte ödenmiş sermayesini 300 milyon YTL’den 900 milyon YTL’ye çıkardığı ve öz kaynaklarını güçlendirdiği vurgulanan açıklamada, alt yapı çalışmalarına 2008 yılında da devam eden bankanın, aynı dönem içinde şube sayısının, 124’e, personel sayısının 3 bin 563’e yükseldiği bildirildi.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
12.08.2008
|
|
|
“Türkiye, kredi kartında borç tuzağına düşebilir” |
TÜRKİYE'DE kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ve borçlanan insanların yaşadığı sorunlar, Amerikan New York Times gazetesine konu oldu.
Gazete, Türkiye’de kart başına kârın Amerikan bankalarına göre daha yüksek olduğunu belirtti. New York Times “Borç tuzağı” başlığını kullandığı haberinde, eskiden borçlanmanın hiç hoş karşılanmadığı Türkiye’de bir “kültür değişimi”nin yaşandığını, kredi kartlarının yayıldığını belirtti. Kredi kart kullanıcılarının borç sorunlarına Türkiye’den çeşitli örnekler veren gazete, Güney Kore’de 2003 yılında ödenemeyen kredi kart borçlarının artmasının ulusal bir krizi tetiklediğini hatırlattı. “Sektör uzmanları, Türkiye ve Çin gibi hızla yükselen piyasalarda da benzer tehlike görüyor” diye yazan gazete, Türkiye’de 2003-2006 döneminde kredi kart borcu nedeniyle 41 insanın ya intihar ettiğini ya da öldürüldüğünü vurguladı.
|
12.08.2008
|
|
|
Kapasite kullanımında gerileme |
İMALAT sanayinde kapasite kullanımı, Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre 1,9 puan azalarak yüzde 80 olarak gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ‘’İmalat Sanayinde Eğilimler 2008 Temmuz Ayı’’ sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 2007 yılı Temmuz ayında yüzde 81,9 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı 1,9 puan azalarak geçen ay yüzde 80 olarak hesaplandı. Kapasite kullanımı, 2008 yılının Haziran ayında ise yüzde 82,3 düzeyinde idi. Temmuz ayında, işyerlerinin, tam kapasiteyle çalışmamasının sebebleri arasında talep yetersizliği ilk sırada yer aldı. Hammadde yetersizliği, malî imkânsızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenler olarak sıralandı. Temmuzda imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, devlet sektöründe yüzde 93,3, özel sektörde ise yüzde 78,1 oldu.
|
12.08.2008
|
|
|
PO, Karadeniz’de doğal gaz arayacak |
PETROL Ofisi, ABD’li Toreador’dan 80.25 milyon dolar bedelle gaz arama hissesi alıyor.
Petrol Ofisi, Akçakoca açıklarındaki doğalgaz üretim sahalarının da yer aldığı toplam 8 adet deniz arama ruhsatını kapsayan projede ABD merkezli Toreador’un Türkiye’deki iştiraki Toreador Türkiye’nin sahip olduğu yüzde 36.75 hissenin yüzde 26.75’lik bölümünün KDV hariç 80.25 milyon dolar bedelle satın alınması konusunda bir niyet mektubu imzaladığını açıkladı. Petrol Ofisi’nin İMKB’ye yaptığı açıklamada ise satın alma bedelinin karşılıklı pazarlık usulüyle tesbit edildiği ve ödeme şartlarının hisse devir anlaşmasının imzalanması esnasında belirlenerek kamuya duyurulacağı belirtildi.
|
12.08.2008
|
|
|
Ruble yüzde 1,3 değer kaybetti |
GÜRCİSTAN Gürcistan ile Rusya arasındaki askeri çatışma sebebiyle Rus rublesi yüzde 1,3 değer kaybetti. Rusya’da borsa da düştü.
RTS Endeksi açılışın ardından ilk 15 dakikada yüzde 4,24 gerileyerek 1.649,75 puan oldu. Böylece, borsa 2006 Kasım ayından bu yanaki en düşük seviyesine inmiş oldu. MICEX Endeksi de 1282,38 puana gerileyerek, 2006 yılı Eylül ayından bu yanaki en düşük seviyeye geriledi.
|
12.08.2008
|
|
|
|