Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesince düzenlenen “Surre-i Hümayun Sergisi”, törenle açıldı. Topkapı Sarayı Has Ahırlar Bölümündeki serginin açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da yaşamanın sorumluluk gerektirdiğini belirterek, birçok güzelliği barındıran bu şehrin her güzelliğini önce İstanbullulara ve Türk halkına, sonra da dünya insanlığına takdim etmek istediklerini kaydetti.
Sergide, Surre-i Hümayun Alayının 1917’deki son seferi sonrası, Medine’den geri gönderilen eserlerden 90 adedinin sergileneceğini anlatan Topbaş, “Her biri birbirinden değerli eserler, her biri birbirinden farklı güzellikleri yansıtmakta. Daha depolarda gün yüzüne çıkmayı bekleyen nice eserler var. Bunu biliyoruz. Bütün İstanbulluları, Surre-i Hümayun Alayının, muhteşem, hassasiyetle hazırlanmış, mukaddes topraklara derin bir saygıyı yansıtan, heyecan verici koleksiyonunu görmeye davet ediyorum” diye konuştu. Topbaş, serginin açıldığı Topkapı Sarayı Has Ahırlar Bölümü gibi mekânların, sergi alanlarına, koleksiyonları yansıtma alanlarına dönüştürülmesinden dolayı da emeği geçenleri kutladı.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı da bu serginin açılışıyla, Osmanlı tarihinin önemli yönlerinden biri olan Surre-i Hümayunu aydınlatmayı ve halka arz etmeyi vazife bildikleri bir işi tamamladıklarını anlattı.
Surre’nin “para, kese” anlamına geldiğini dile getiren Ortaylı, “emperyal kervan, para kervanı” anlamına gelen Surre-i Hümayun Alayını, her Müslüman hükümdarın mukaddes topraklara göndermek hakkı ve görevi olduğuna dikkati çekti.
Mısır’ın fethinden değil, İstanbul’un fethinden evvel bile, bazı padişahların, düzenli olmamakla beraber, Surre-i Hümayun Alayı tertiplediğini anlatan Ortaylı, “İlk defadır ki, Yavuz Sultan Selim Han’la bu iş devamlılık kazanmıştır” dedi.
Bu görevin, Osmanlı hazinesine çok pahalıya mal olan bir görev olduğuna işaret eden Ortaylı, Surre-i Hümayun Alaylarının 1517’den, 1917’ye kadar kutsal topraklara gönderildiğini belirtti.
Ortaylı, sadece Balkanlar’dan değil, Volga boyundan, Orta Asya’dan gelen hacı adaylarının, Surre-i Hümayun Alayının başlangıç noktası olan İstanbul’a gelerek, aylarca, bu alaya katılmak için beklediğini anlattı. Surre-i Hümayun Alayının bir tanesinin de Mısır’dan yola çıktığını bildiren Ortaylı, İstanbul’dan yola çıkıp Şam üzerinden giden bu alay ile Kahire’den gelenin, Mekke’de birleştiğini ifade etti. Davetlilerle birlikte sergiyi gezen Kadir Topbaş’a, Surre-i Hümayun Alayının önünden giden devenin üzerindeki “Mahmel” denilen çadır örtüsünün ön yüzünün replikası hediye edildi.
SURRE-İ HÜMAYUN ALAYI NEDİR?
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, ilki Yıldırım Bayezid tarafından gönderilen Surre-i Hümayun Alayı, Mısır seferi sonrası Hilâfetin Osmanlı’ya geçmesi üzerine, 1517’den sonra düzenli olarak her yıl 1917’ye kadar Mekke-Medine’ye gönderilmişti. Padişahların da katıldığı ihtişamlı törenlerle İstanbul’dan yola çıkan Surre-i Hümayun Alayı, bölgeye, para ve nadir bulunan kıymetli eşyalar götürmüştü. Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917’de gönderilen son Surre-i Hümayun Alayı, Medine müdafaasını yapan Fahrettin Paşa tarafından, İngilizlerin eline geçmemesi amacıyla İstanbul’a geri gönderilmişti.
|