|
|
|
| |
Olmert'ten Esat’a gizli mesajlar |
Likud partisi başkanı ve İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in, geçen yıl iki ülke arasındaki barış görüşmeleri konusunda Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın nabzını yoklamak amacıyla 20 dolayında mesaj gönderdiği bildirildi.
İsrail’in Haaretz gazetesi, güvenlik kabinesi üyesi de olan bir bakana dayanarak verdiği habere göre, Esad bu mesajlara verdiği cevaplarda, İsrail’in beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı. Aynı kaynak, Olmert’in şu aşamada, Suriye ile barış görüşmelerini başlatmanın mümkün olmadığına inandığını da belirtti.
Esad’a gönderilen mesajların içeriğinin, ülkesinin iki ülke (İsrail-Suriye) arasındaki ilişkiler ya da İran, Hizbullah ve Filistinli militan gruplarla ilişkilerinde bir seçim yapmasına yönelik olduğu kaydedildi.
Ancak aynı bakana göre, İsrail’in bu mesajları karşılığında aldığı cevaplar, içeriği tam olarak ortaya çıkmamakla birlikte, İsrail’i memnun etmedi. Bakan, “Şam’dan her biri eli boş döndü. Aldığımız izlenim, Esad’ın, Suriye yönetiminde İsrail’le görüşmelere karşı olanların elinde olduğu ve İran’la ittifakı bozmak istemediğidir” dedi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da, dün Şam’da çalışmalarına başlayan Arap Birliği zirvesinde (Filistinlilerle) süreçte bir ilerleme sağlanamaması sebebiyle İsrail’i suçlamış ve “İsrail, tüm barış girişimlerini reddetti” derken, İsrail’in tüm bunlara katliamlar ve yerleşimlerde inşaatlarla karşılık verdiğini söylemişti.
|
|
/ KUDÜS
31.03.2008
|
|
| |
Hahamlardan karma orduya izin yok |
İsrailli bazı din adamlarının oluşturduğu “Yahudi Halkının Yüksek Yargı Mahkemesi” adlı kurul, İsrail ordusunda kadınlara yer olmadığını savundu.
Kendilerini yüzyıllar öncesinin dini Yahudi yargı mahkemesi “Sanhedrin” olarak da adlandıran, ancak yasal bir niteliği bulunmayan kurul, bu konuda bir fetva (halaka) da yayımladı.
Yedioth Ahranot gazetesinin haberine göre, Sanhedrin, kadınların askerlik hizmetine alınmamasını ve halihazırda bu hizmeti yapanların da ordudan uzaklaştırılmasını istedi.
Haberde, fetvanın, İsrail’in koyu dindar kesiminden 3 askerin, Hesder Yeşivat adlı dindarlara ayrılan birliklerde, kadın eğitmenler tarafından verilen derslere katılmayı reddetmesi ve hapisle cezalandırılması sonrasına geldiğine işaret edildi.
Sanhedrin oluşumundaki hahamlar, kadınların karma birliklere kabul edilmesiyle İsrail ordusunun, siyasi ve ideolojik taleplere boyun eğdiğini öne sürüyor.
Fetvada, “hahamlar ve ebeveynlerin, kadın ve erkeklerin birlikte görev yaptığı orduya oğullarını göndermeyecekleri” belirtilerek, bu konuda bir esnekliğe ve uzlaşmaya yer olmadığı vurgulandı.
Sanhedrin meclisi üyelerinden Prof. Hillel Weiss, kadın ve erkekleri ayırmanın da yeterli olmayacağını, kadınların ordudan ayrılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“İhtiyat görevi için çağrıldığımda, ağır makineli tüfekleri nasıl kullanacağımı göstermek üzere kadın eğitmenleri göndermişlerdi. Ağır makinelinin horozunu bile kaldırmayı becerememişlerdi. Şimdi, kadın askerlerle karşılaştığımda, Zırhlı birliklerde veya tank sınıfında olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. Bu bir şaka.”
Prof. Weiss, kadınların orduda görev almalarına kesinlikle karşı olduğunu belirtmesine karşın, kadınların ordunun teknoloji birimleri ve diğer bölümlerinde görev alabileceğini, ancak bunun askerlik görevi çerçevesinin dışında tutulması gerektiğini ifade etti.
Orduna görev alamayan veya istemeyenler için gönüllülük esasına dayanarak, kamu hizmetlerinde çalışmak gibi bir alternatif de bulunduğunu hatırlatan Sanhedrin üyesi Profesör, burada görev alacak kadınlara bile üniforma giydirilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Sanhedrin’in fetvasında, İsrail ordusunun savaş alanındaki başarısızlıklarına da değinilerek, (kadın-erkek) karma birliklerin oluşturulmasının, inançların zayıflamasına yol açtığı savunuldu. Fetvada, “Dostla düşmanı karıştırmakla farklı cinsiyetleri karıştırma arasında bir bağlantı var görünüyor. Bu karmaşa, cinsiyet ayırımını ırkçılık olarak gören Siyonizm sonrası İsrail ordusunun özelliğini yansıtıyor” denildi.
Edinilen bilgiye göre, kendilerini Sanhedrin (veya devamı) olarak tanımlayan hahamlar kurulunun resmi bir niteliği bulunmuyor. Kendi atamalarını kendileri yaparak, İkinci Süleyman Mabedi’nin yıkılması sonrası ortadan kalkan yüksek dini mahkeme kurulunu (Sanhedrin) canlı tutmaya çalışıyor.
|
|
/ KUDÜS
31.03.2008
|
|
| |
AB dışişleri bakanları "Fitne" filmini kınadı |
AB Dışişleri Bakanları, İslâm karşıtı “Fitne” filmini kınadı. Yapılan açıklamada “ifade özgürlüğü diğerlerinin inançlarına saygı çerçevesinde kullanılmalı” denildi.
AB Dışişleri Bakanları, İslam karşıtı “Fitne” filmini kınadı. Slovenya’da yapılan gayrı resmi dışişleri bakanları toplantısından sonra yapılan açıklamada, Hollandalı milletvekili ve Özgürlük Partisi lideri Geer Wilders tarafından yapılan filmin İslam’la şiddeti aynı kefeye koyduğu belirtilerek, bu bakış açısının şiddetle reddedildiği kaydedildi. Açıklamada, Müslümanların önemli bölümünün aşırıcılığa ve şiddete karşı olduğu belirtildi. İfade özgürlüğüyle dini özgürlüğün vazgeçilmez temel değerler olduğu belirtilen açıklamada, bununla birlikte “ifade özgürlüğü diğerlerinin inançlarına saygı çerçevesinde kullanılmalı” denildi. Dışişleri bakanları, Tibet’teki şiddete son verilmesi ve Çin’in Tibet’in kültürel ve dini hakları konusunda diyaloga girmesi çağrısında da bulundular.
|
|
/ BRDO
31.03.2008
|
|
| |
Zimbabwe de Kenya olma yolunda yürüyor |
Zimbabve'de ana muhalefet partisi Demokratik Değişim Hareketi, yapılan genel seçimlerde önde olduğunu ileri sürdü. Partinin Genel Sekreteri Tendai Biti, yaptığı açıklamada, kısmi sonuçlara göre Devlet Başkanı Robert Mugabe’nin önünde gittiklerini söyledi.
Biti, başkent Harare ve Bulawaya ile iktidarın bazı kalelerinde parlamentodaki sandalyelerin tamamına yakınını kazandıklarını söyledi. Seçimler sonrasında şiddet olaylarının çıkmasından endişe eden güvenlik yetkilileri, resmi olmayan sonuçların açıklanmaması uyarısında bulunmuştu. Seçimler, Zimbabve’yi İngiltere’den bağımsızlığını elde ettiği 1980 yılından bu yana yöneten Devlet Başkanı Robert Mugabe’nin en büyük ve zor sınavı olarak değerlendiriliyor.
|
|
/ HARARE
31.03.2008
|
|
| |
Kuzey Kore önleyici darbeye karşı hazırlıklı |
Kuzey Kore’nin resmi haber ajansı, “savaş çığırtkanlarının” muhtemel önleyici saldırısı karşısında ordunun “eli boş oturmayacağı” uyarısında bulundu.
Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansının adı açıklanmayan askeri yorumcusunun açıklamasında, “Bizim önleyici savaşımız başladığı vakit, her şey sadece ateş denizine dönmeyecek, aynı zamanda küller içinde kalacak” ifadesine yer verildi. Açıklamada, Güney Kore’nin yeni genelkurmay başkanının açıklamaları geri çekilmez ve bunun için özür dilenmezse Koreler arası diyaloğun askıya alınacağı tehdidinde bulunuldu.
|
|
/ SEUL
31.03.2008
|
|
| |
Hillary Clinton yarışı bırakmayı reddetti |
ABD'deDemokrat Partinin başkan adaylarından Hillary Clinton, rakibi Barack Obama’yı destekleyenler tarafından yarışı bırakması için yapılan çağrıları reddetti.
Bayan Clinton, Indiana eyaletinin Indiapolis kentinde bir lisede yaptığı konuşmada, yarışı bırakmak niyetinde olmadığını bildirdi. Başkan adayı, “Herkese seslerini duyurmak için bir şans verilmesi gerektiğinin önemini hepimiz biliyoruz” diye konuştu. Demokrat Partinin etkili isimlerinden ve Obama’nın destekçilerinden senatör Patrick Leahy ise Clinton’un yarışta kalarak Cumhuriyetçi Partiye yardım ettiğini ileri sürdü.
|
|
/ WASHİNGTON
31.03.2008
|
|
| |
Barak : İlk hedefimiz Suriye ile masaya oturmak |
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Suriye ile İsrail arasında müzakerelerin başlamasının, ülkesinin dış siyasetinin ana hedefi olduğunu söyledi.
İsrail Savunma Bakanlığı, Barak’ın cuma günü Avrupalı büyükelçilerle görüşmesinde konuşulanları yazılı bir açıklamayla duyurdu. Açıklamada, Barak’ın, “İsrail Suriye ile müzakerelerin başlamasını ve bu ülkenin aşırı uçtan çıkarılmasını dış siyasetinin ana hedefi olarak değerlendirmektedir” dediği kaydedildi. Barak’ın İsrail’in Suriye’nin desteğiyle Lübnan’daki Şii Hizbullah örgütünün güçlenmesi başta olmak üzere kuzeyde olup bitenleri de yakından izlediğini söylediği belirtilen açıklamada, İsrail’in bölgedeki en güçlü ülke olduğu ve bu konumunun İsrail’i, Suriye ile uzlaşmaya çalışma durumuna getirdiği belirtildi.
|
|
/ KUDÜS
31.03.2008
|
|
| |
Aliyev : Türkler 'büyük Ermenistan' kurbanı |
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerileri tarihi topraklarından çıkarmak ve bu topraklarda “Büyük Ermenistan” kurmak amacıyla Ermenilerin yüz yıllar boyunca planlı şekilde Azerbaycanlılara karşı soykırım siyaseti uyguladıklarını belirtti.
Aliyev, “31 Mart Azerbaycanlıların Soykırımı Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Azeri ve Türk halklarının yıllarca Ermenilerin ideolojik ve askeri saldırılarına maruz kaldıklarını” kaydetti. İlham Aliyev, Azerbaycan topraklarında Ermenistan devletinin kurulması, 1905 ve 1918 olayları, Sovyetler Birliği döneminde 1920’li yıllarda Zengezur’un Ermenistan’a verilmesi, 1948-1953 arasında yüz binlerce Azerbaycanlının bugünkü Ermenistan içinde yer alan topraklarından zorla çıkarılması gibi olayların tarihin kanlı sayfalarından olduğunu bildirdi. Yukarı Karabağ bölgesini zorla Ermenistan’la birleştirmek amacıyla 1988 yılında Ermenilerin Azerbaycan’a karşı saldırılara geçtiklerini de anlatan Aliyev, 1992 yılında Ermeni güçleri tarafından Hocalı’da benzeri görülmemiş vahşet ve katliam uygulandığını, bunun insanlık tarihinde kara bir leke olarak kalacağını kaydetti.
|
|
/ BAKÜ
31.03.2008
|
|
|
|
