|
|
|
| |
'Dövizle oynayanın eli yanar' |
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, ''Dövizle oynanmaz, oynayanın eli yanar. Döviz cinsinden gelirleriniz varsa, döviz cinsinden borçlarınız ve yükümlülükleriniz olabilir. Ancak döviz cinsinden geliri olmayanlar, döviz cinsinden borçlanmaktan kaçınmalı'' dedi.
Bolat, MÜSİAD şubesinin 11. Genel Kuruluna katılmak üzere geldiği Mersin'de, dünya genelinde yaşanan döviz krizine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ''Dövizle oynanmaz, oynayanın eli yanar'' diyen Bolat, ''döviz cinsinden gelirleri olanların, döviz cinsinden borçlarının ve yükümlülüklerinin olabileceğini, ancak döviz cinsinden geliri olmayanların ise döviz cinsinden borçlanmaktan kaçınmalarını'' önerdi.
Dünya borsaları ve ABD'de de yaşanan piyasalardaki mali kriz ve çalkantıların, Türkiye ekonomine etkisinin şu ana kadar sınırlı olduğunu, ancak yatırımcılar ve tüketiciler açısından bir tedirginlik uyandırdığını belirten Bolat, "Bu tedirginliğin aşılması lazım bu noktada Merkez Bankasının faiz indirimleri, hükümetin de piyasalara biraz kaynak girişi yoluyla bu tedirginliğin aşılmasında öncü olmaları lazım'' dedi.
KÖRFEZ SERMAYESİNİ ÇEKMEK İÇİN GEREKLİ ORTAM HAZIRLANMALI
Türkiye'nin Arap sermayesini de çekmeye başladığını anlatan Bolat, son 3 yılda 10 milyar dolardan fazla Arap sermayesinin Türkiye'ye yöneldiğini
ifade etti. Türkiye'nin bundan daha fazlasını çekebilme kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Bolat, şunları kaydetti: ''Bunun için gelir ortaklığı senetleri, kira sertifikası enstrümanı çıkartılmalı. Bunun yanında başta KOBİ'ler olmak üzere imalat sanayi sektörlerine de körfez sermayesini çekmek için gerekli ortam hazırlanmalı. Biz MÜSİAD olarak lobi çalışmalarını yapıyoruz. Diğer kurumlarda yapmalı. Hükümet zaten bu konuda gerekli çalışmaları yapıyor. Körfez sermayesi batıdaki çalkantıları da gördükten sonra, Türkiye istikrarını korursa ve büyümesini devam ettirirse, Türkiye'ye daha fazla gelecektir.''
ENERJİ YATIRIMLARI HIZLANDIRILMALI
Bolat, tekstil sektörünün şu andaki en büyük handikabının düşük kur olduğunu söyledi. 2008 yılında hükümetten KOBİ'lerin rahatlatılması, desteklenmesi, istihdamın artabilmesi için kamu yüklerinin azaltılması, özellikle girdi üreten imalat sektörünün desteklenmesi, böylece dış ticaret açığının ve cari açığın kısmen azaltılmasının mümkün olabileceğine dikkati çeken Bolat, ''Ülkemizde enerji yatırımları da hızlandırılmalı. Bu, bizim en büyük beklentilerimizden biri'' diye konuştu.
|
|
/ MERSİN
27.01.2008
|
|
| |
Esnaf tedirgin |
Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus, küresel gelişmelere bağlı olarak ekonomideki dalgalanmaları değerlendirerek, ''Ekonomimiz zaten diken üstündeydi, eğer gereken önlem alınmazsa bu, büyük bir krizin habercisi olabilir'' dedi.
Çelikus yaptığı yazılı açıklamada, Türk esnaf ve sanatkârların 2001 krizinde ''bitme noktasına'' geldiğini belirterek, yeni bir krizin esnaf ve sanatkarların yok olması anlamına geldiğini savundu. Ekonomide özellikle 2007'nin ikinci yarısından sonra bir duraklamanın olduğuna dikkat çeken Çelikus, Türkiye'nin ekonomide 2008 yılına da pek de iyi girmediğini ifade etti. Son yapılan zamlarla enflasyon yeniden eskisi gibi iki haneli olacağına işaret eden Çelikus, büyüme hızının yüzde 5'in altında olduğunu, cari açığın yine başlı başına bir sorun olmaya devam ettiğini, üretimin durma noktasında olduğunu ve işsizlik artığını kaydetti.
Tüm bunlara rağmen bütçenin dörtte birinin hala faizlere gittiğini belirten Çelikus, ''Türkiye'yi karanlık günler bekliyor, derhal önlem alınmalıdır'' dedi.
|
|
/ ANKARA
27.01.2008
|
|
| |
Dünyada işsiz sayısı artacak |
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu'nda, ekonomik sarsıntı sebebiyle 2008 yılında işsizlerin arasına 5 milyon kişinin daha katılabileceği belirtildi.
ILO'nun, 2008 yılına ilişkin Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu'nda, 2007 yılındaki ortalama yüzde 5,2'lik küresel ekonomik büyümeyle tahminen 45 milyon kadar yeni iş oluşturmasına rağmen işsiz sayısının 189,9 milyona çıktığı tahmin edildi. Gelişmiş ekonomilerde ortaya çıkan, kredi piyasalarındaki kargaşaya ve petrol fiyatlarının yükselmesine bağlanan büyüme hızındaki düşüşün, ekonomi ve istihdamdaki büyümenin sürdüğü Asya tarafından telafi edildiği vurgulanan raporda, bu duruma karşın ''2008 yılında büyümede beklenen yavaşlama sonucunda küresel işsizlik oranı yüzde 6,1'e çıkabilir ve böylece dünyadaki işsiz sayısına en az 5 milyon kişi daha eklenebilir'' uyarısında bulunuldu. Raporda, ayrıca ''487 milyon çalışan, bütün çalışanların yüzde 16,4'ü, halen kendilerini ve ailelerini günde 1 dolarlık yoksulluk sınırının üzerine taşıyacak durumda değil. 1,3 milyar çalışan da (yüzde 43.5) günde 2 dolarla belirlenen sınırın altında kalmaktadır'' denildi.
ILO Genel Direktörü Juan Somavia da konuyla ilgili değerlendirmesinde, ''Küresel büyüme her yıl milyonlarca yeni iş oluştururken işsizlik kabul edilemez ölçüde yüksek düzeyde kalmaktadır ve üstelik bunun daha önce görülmeyen düzeylere ulaşması olasılığı da vardır" dedi.
|
|
/ ANKARA
27.01.2008
|
|
| |
İşsizlik artışında dünya ikincisiyiz |
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye'nin son 10 yılda işsizlik artışı oranlarına bakıldığında dünya ikincisi olduğunu belirledi.
TİSK'ten yapılan açıklamaya göre, TİSK Araştırma Servisi'nce yapılan inceleme, 1997-2006 döneminde işsizlik artışı açısından Türkiye'nin dünyada ikinci sırada geldiğini ortaya koydu. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yayınlanan "Uluslararası Ekonomik Göstergeler" dokümanının verilerine göre, küresel rekabet piyasasında etkili olan 39 ülkedeki işsizlik oranlarının 1997-2006 dönemindeki durumu karşılaştırıldı. Karşılaştırma ILO tanımlı resmi veriler üzerinden yapıldı. Türkiye'de resmi işsizlik oranı 1997 yılında yüzde 6,8 iken, 2006 yılında 3,1 puan artışla yüzde 9,9'a yükseldi. Bu sonuçla Türkiye, söz konusu dönemde işsizlik oranı 3,4 puan artan Polonya'nın ardından ikinci sırada yer aldı.
2006 yılı resmi işsizlik verilerine göre Türkiye yüzde 9,9 işsizlik oranı ile 39 ülke arasında işsizlik oranı en yüksek altıncı ülke konumunda bulundu. En yüksek işsizlik oranı yüzde 13,9 ile Polonya'da ölçüldü.
Avrupa Birliği ülkelerinin işsizlikle mücadelede başarılı oluşları, çalışma mevzuatında esnekliğe yönelmeleri, istihdam üzerindeki vergi-prim yüklerini azaltmaları ve eğitim-istihdam bağlantısını güçlendirmeleriyle mümkün oldu. Öte yandan, yüksek katma değer oluşturan sanayilerin gelişmesi ve bunun hizmetler sektörüne yansıması; yenilikçilik ve AR-GE'nin desteklenmesi de çok etkili oldu. AB İstihdam Stratejisi bu faktörleri esas aldı ve AB, katı çalışma mevzuatından "güvenceli esnekliğe" yöneldi.
|
|
/ ANKARA
27.01.2008
|
|
| |
Kırmızı ette kuraklık tehlikesi |
Çayır ve meraların kuraklık sebebiyle azalması sonucu yeteri kadar beslenemeyen hayvanlardan verimli et alınamadığı, bu durumun et fiyatlarına yansıyarak tüketimi düşürdüğü bildirildi.
MKÜ Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Erdoğan, Türkiye'de yaklaşık 11 milyon büyük ve küçükbaş hayvanın bulunduğunu söyledi. Hayvancılıkta son yıllarda yaşanan sıkıntılara dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: ''Küresel ısınma nedeniyle çayır ve meralar her geçen gün azalıyor. Bu durumda hayvan yetiştiricileri meraların yetersiz kalması nedeniyle beslenme değeri düşük tahıl samanına yöneliyor. Bu durumda hayvan yeteri kadar beslenemediği için istenilen et verimi alınamıyor. Meraların azalması ve yem fiyatlarının artması nedeniyle bir çok yetiştirici sektörü terk etti.''
"ET TÜKETİMİNDE AFRİKA
ÜLKELERİ DÜZEYİNDEYİZ''
Türkiye'de günlük kişi başına 22, Batılı ülkelerde ise 28,8 gram hayvansal kökenli protein tüketildiğini vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye
hayvansal kökenli protein tüketiminde dünya ortalamasının altında. Pahalıya mal edilen hayvanların eti ve sütü, tüketicilerin de alım gücünü olumsuz etkiliyor. Hayvansal kökenli protein tüketiminde bu nedenle Afrika ülkeleri düzeyinde bulunuyoruz'' diye konuştu.
|
|
/ HATAY
27.01.2008
|
|
| |
OECD: FED yeni faiz indirimine gidebilir |
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Başkanı Angel Gurria, ekonomideki kötüleşmenin devam etmesi durumunda ABD Merkez Bankasının gelecek hafta yeni bir faiz indirimi yapabileceğini söyledi.
Gurria, geçen hafta faizlerde beklenmedik bir şekilde indirime giden ABD Merkez Bankasının (FED) bu doğrultuda devam edip etmeyeceği sorusu üzerine, "Ellerinde ekonomideki zayıflamanın tahmin ettiklerinden daha büyük olduğunu gösteren bilgi varsa, yapabilirler'' dedi. Gurria, geçen haftaki faiz indiriminin ardından borsalarda görülen toparlanmanın FED'in kararını etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise "borsalarda olup bitene bakarak politika dayatamayız'' karşılığını verdi.
|
|
/ DAVOS
27.01.2008
|
|
| |
İran gazı hava şartlarına bağlı |
İran Millî Gaz Şirketi Halkla İlişkiler Müdürü İbadullah Ganberi, kış şartlarının normale dönmesi durumunda bir hafta içerisinde Türkiye'ye tekrar gaz verebileceklerini bildirdi.
Türkiye'ye verilen doğal gaz konusunda yaşanan sorunlara ilişkin soruyu cevaplayan Ganberi, şunları söyledi: "Bu yıl Türkiye'ye verdiğimiz gazda kesinti olmaması için bazı tedbirler almış ve kesinti yaşanmayacağını öngörmüştük. Kesinti olmaması için geçen yıl gaz iletim hatlarına 600 kilometrelik boru hattı ekledik. Ama Türkmenistan bize verdiği doğal gazı kesince ülkenin kuzey ve kuzey batı kesimlerinde sıkıntı yaşadık. Bu yüzden de Türkiye'ye gaz ihracatımızda sorun yaşandı.''
İran'ın Türkiye'ye günlük 20-25 milyon metreküp gaz vermeyi taahhüt ettiğini, ancak bu düzeye şimdiye kadar fazlaca ulaşalımadığını söyleyen Ganberi, Türkiye'nin gaz talebinin yaz aylarında düşük, kışın ise yüksek olduğunu kaydetti. Kış aylarında İran'daki iç tüketimin de artması nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Ganberi, ''İran hiçbir zaman Türkiye'ye verdiği gazı nedensiz kesmedi. Biz, mümkün oldukça Türkiye'nin talebini karşılamak istiyoruz. Hiçbir zaman bu konuda siyasî bir hedef peşinde olmadık'' dedi.
Türkiye'ye verilen gaz konusunda yaşanan sorunun bizzat Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından takip edildiğini belirten Ganberi, kesin bir tarih vermenin teknik olarak mümkün olmadığını, ancak hava şartlarının normale dönmesi durumunda bir hafta içerisinde Türkiye'ye tekrar gaz verebileceklerini bildirdi.
|
|
/ TAHRAN
27.01.2008
|
|
| |
Denetim birimlerinde birleşme rahatsızlığı |
Maliye Bakanlığında merkezi denetim birimleri yeniden düzenleniyor. Yürütülen çalışmalarda müfettişlerin Hesap Uzmanları Kurulu bünyesine alınması, bu birimin de Gelir İdaresi Başkanlığına bağlanması düşünülüyor.
Maliye Bakanlığında, merkezi denetim birimlerinin yeniden yapılandırılmasına dönük bir çalışma başlatıldı. IMF'nin de istediği ve ilgili birimlerle koordinasyon içinde yürütülen bu çalışmada, çeşitli alternatifler üzerinde duruluyor. Şubat'ın ilk yarısına kadar sonuçlandırılarak, bir taslağa dönüştürülmesi planlanan çalışmada, Teftiş Kurulu Başkanlığından vergi inceleme yetkisinin alınması planlanıyor. Başkanlıkta görev yapan maliye müfettişlerinden isteyenlerin Hesap Uzmanları Kurulu bünyesine geçmesi, geri kalanların da ileri ki bir süreçte iç denetçi olması üzerinde duruluyor.
Halen Maliye Bakanına bağlı faaliyet gösteren Hesap Uzmanları Kurulunun da yeni bir organizasyona tabi tutulacak olan Gelir İdaresi Başkanlığı içinde şimdiki gibi merkezi denetim birimi olarak görev yapması düşünülüyor.
Yeni yapılanma sırasında Gelirler Kontrolörlerinin de Gelir İdaresi Bölge Teşkilatlarında denetim faaliyetinde bulunması öngörülüyor. Bu arada merkezi denetim birimlerinin bu düzenlemelerden rahatsızlık duyduğu belirtilirken, 3 birimin tek bir çatı altına alınması ve Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak çalışması isteniyor.
|
|
/ ANKARA
27.01.2008
|
|
| |
Süt fiyatları piyasa şartlarında oluşuyor |
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, süt sektöründeki fiyatların kendi piyasa şartlarında oluştuğunu belirterek, ''Ona çok fazla müdahale olmaz'' dedi.
Karataş ilçesi yakınlarında iş adamı Necati Kurmel'e ait Saray çiftliğine yaptığı ziyarette bir soru üzerine yaptığı açıklamada, son aylarda süt fiyatlarındaki artışı yakından takip ettiklerini belirtti. Eker, bazı kesimlerin iddia ettiği gibi fiyat artışının kuraklıkla ilgisinin olmadığını ifade ederek, ''Süt sektöründeki fiyatlar kendi piyasa şartlarında oluşuyor. Ona çok fazla müdahale olmaz. Kuraklığın etkisi yoktur. Fiyatlar yine piyasa tarafından kendi kendine dengelenir'' diye konuştu.
|
|
/ ADANA
27.01.2008
|
|
| |
ABD'den enerji uzmanları geliyor |
TÜBİTAK'ın düzenlediği "Temiz Enerji Konferansı" için ABD'den gelen enerji uzmanları, Pazartesi günü TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi'nde seminer verecek.
ABD Enerji Bakanlığı'ndan, üniversitelerinden ve araştırma merkezlerinden 20 uzmanın vereceği seminerde temiz enerji teknolojileri alanında iki ülke uzmanları arasında bilgi paylaşımının sağlanması ve işbirliklerinin oluşturulması amaçlanıyor. Seminerde, "Yenilenebilir Enerji Kaynakları", "Enerji Verimliliği", "Temiz Kömür Teknolojileri", "Rüzgar", "Biyoyakıtlar", "Hidrolik Enerji", "Güneş Enerjisi", "Nükleer Enerji" konuları ele alınacak.
|
|
/ ANKARA
27.01.2008
|
|
|
|
