Kültür-Sanat

Dünya Mimar Sinan için geç kaldı

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, ‘’Mimar Sinan gibi bir dahinin eseri Selimiye Camii dünya mirası listesine alınmakta geç kalındı’’ dedi. Sedefçi, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’nin oluşturmasındaki amacın, bütün insanlığın malı olan değerlerin korunmasında, uluslararası işbirliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Selimiye Camii ve Külliyesi’nin, dünya mirası listesinde yer alma kriterlerinin hepsine uyduğunu ve listenin güncellenmesinde Selimiye Camii’nin de yer alması gerektiğini ifade eden Sedefçi, ‘’Selimiye Camii yaratıcı insan dehasının ürünü olmasının yanı sıra belli bir zaman diliminde veya kültürel mekânda mimarî özellikleri de taşımakta. İnsanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimarî veya teknolojik, peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması gibi birçok kriteri içinde barındıran Selimiye Camii ve Külliyesi yenilenecek listeye kesin olarak girmelidir.’’

SEDEFÇİ. UNESCO Dünya Miras Merkezi tarafından 2000 yılı içinde onaylanan geçici listede 16 tarihi ve kültürel varlığın içinde Selimiye Camii ve Külliyesi’nin de yer aldığını, bu statünün kalıcı olmasını istediklerini söyledi.

03.12.2007

Ataullah Efendi Tire’de yatıyor

Osmanlı Devleti döneminde 19. yüzyılın önde gelen hekimlerinden Şanizade Ataullah Efendi’nin mezarı, İzmir’in Tire ilçesindeki belediye mezarlığında viran halde bulundu.

Türkiye’de anatomi ve otopsinin kurucusu olarak tanınan, Arapça, Farsça, Fransızca, Almanca ve İtalyanca bilen Şanizade Ataullah Efendi, 1771 yılında İstanbul’da doğdu. Sultan 2. Mahmud’un Tire’ye gönderdiği Şanizade, 1826 yılında burada vefat etti.

Hamse (Beş Eser) diye bilinen Osmanlı’nın ilk tıp kitabını yazan Ataullah Efendi, vefat edince Tire Mezarlığı’na defnedildi; 1934 yılında ise belediyenin yaptığı yeni mezarlığa taşındı. Mezarın taşınmasını İrfan Fevzi Bey istedi. Mezarlığın hemen girişindeki Ataullah Efendi’nin kabri, şu anda terk edilmiş durumda. Görevlilerin bile Ataullah Efendi’nin mezarının orada olduğunu bilmedikleri anlaşıldı. Mezarın üzerinde bulunan mermerde, “BA Emri Ali Memur iken medfun oldu-Tire 1242. CMU İrfan Fevzi Bey tarafından ihya edilmiştir. 1934-1350” ifadeleri yer alıyor.

İstanbul’da Hekimbaşı Behçet Efendi ve kardeşi Abdülhak Efendi, Şanizade’nin devlet karşıtı bir Bektaşi olduğunu ihbar edince Sultan 2. Mahmud onu Tire’ye sürer. Şanizade, Tire’de Mihalzade Hacı Lütfullah Efendi’nin kışla yakınındaki, şimdi Yanık Konak olarak bilinen evinde kalır. 2. Mahmud, daha sonra yaptığı hatayı anlayarak af fermanı çıkarır. Hekimbaşı Behçet Efendi’den rüşvet alan 2. Mahmut’un habercisi, Şanizade’ye, “itlâkınız (salıverilmeniz)” yerine, “itlâfınıza (öldürülmenize)” ferman getirdim” der. Karara üzülen Şanizade, kalp krizi sonucu ölür. Tireliler, mezarının şehirlerinde olduğunu bilmedikleri Şanizade Ataullah Efendi’ye bugüne kadar sahip çıkmış.

03.12.2007

“Türk askeri maneviyat olmazsa savaşamaz”

Güneydoğu’daki askerî hareketliliğin bütün sıcaklığıyla gündemde bulunduğu şu günlerde, Türk askerinin savaş yeteneğiyle ilgili tam 92 yıl önce bir İngiliz generalinin yaptığı açıklama gündem oluşturacak nitelikte.

I. Dünya savaşında, Basra’nın işgalinden Kûtü’l-Amare kuşatmasının sona ermesine kadar İngiliz ordularının kumandanı olan Sir Charles Vere Ferrers Townshend, hatıratında Türk ordusunun çiçeği olan Anadolu askerinin dinî telkinler olmazsa savaşamayacağını ifade ediyor.

I. Dünya savaşında Çanakkale zaferi dışında İngiliz ordularını mağlûp ettiğimiz tek muharebe olan Kûtü’l Amare Savaşı halen İngiliz savaş kamuoyunun zihninde kara bir leke olarak yerini koruyor. 15 Ekim 1914 tarihinde Basra’nın işgaliyle başlayıp, beş aylık Kûtü’l Amare kuşatmasının sona erdiği 25 Eylül 1915’e kadar devam eden savaşın sonunda İngiliz general Charles V. F. Townshend; 5 general, 272 İngiliz Subayı, 2.592 İngiliz eri, 204 Hint subayı, 6.988 Hint eri, 3.248 silâhsız kişi olmak üzere toplam 13.309 kişilik kuvvetiyle Halil Paşa komutasındaki Osmanlı ordusuna teslim olmuştu. Öldüğü 1924 yılına kadar İstanbul – Büyükada’da hayatını sürdüren İngiliz General Townshend’in hatıratı, Yeditepe yayınları tarafından yayımlandı.

Bilgi için: Yeditepe Yayınları, 0(212) 512 33 78

03.12.2007

İpekyolu’nda renkli bir yolculuk

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 7-13 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek ‘2. Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali’nin ­İstanbul’da yapılan basın toplantısı ve tanıtım kokteyli, Türk Sineması’nın usta oyuncularını bir araya getirdi.

Ceylan Intercontinental İstanbul’da yapılan toplantıya, ünlü san'atçılar Halil Ergün, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, İzzet Günay, Ali Rıza Binboğa, Yusuf Sezgin, Fadik Sevin Atasoy, Korhan Abay, Hale Soygazi ve Şemsi İnkaya katıldı. Basın toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Hikmet Şahin, organizasyonun amacını konuklarla paylaştı. Başkan Şahin, “Anadolu incisi Bursa’dan selâmlar getirdik size” diye başladığı konuşmasında, “Bu yıl film festivalimizin 2.’sini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Biz, belediyecilik faaliyetlerimizi yerine getirirken kültür ve san'atı da unutmuyoruz. ‘Marka Kent’ olma yolunda hızla ilerleyen Bursa’yı en iyi yere getirmek için çabalarken, kültür ve san'ata da sahip çıkılması gerektiğini savunuyoruz. Bursa’da bu düşünceyle her yıl çıtası daha da yükselen kültür ve san'at aktiviteleri yapılmaktadır” dedi.

03.12.2007

Bütün haberler