|
|
|
| |
Merkel’i Chirac dengeledi |
İngiliz The Financial Times gazetesi, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye karşı tavrın sertleşmesi yönündeki isteğinden Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’in iknası ile vazgeçtiğini yazdı.
Almanya’da yayımlanan gazetelerin çoğu, Başbakan Angela Merkel’in Türkiye ile müzakereler konusunda tutumunu yumuşattığı görüşünde birleşti. Gazeteler, Merkel’in Mettlach şehrinde Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Polonya Cumhurbaşkanı Leh Kaczynski ile yaptığı görüşmeden sonra, müzakerelerin şartlara bağlanmasına ilişkin katı tutumunu yumuşattığı yorumunu yaptılar.
Die Welt gazetesi, ‘’Merkel, Türkiye ültimatomunu yumuşattı’’ başlığıyla verdiği haberde, Merkel’in bir buçuk yıllık bir süre sonunda AB ülkeleri devlet ve hükümet başkanlarının müzakerelerle ilgili ortak karar alması yönünde ek şart getirme kararından vazgeçtiğini belirtti. Bununla birlikte Merkel, Chirac ve Kaczynski’nin Türkiye’ye baskı yapılması konusunda ortak görüşte olduklarını kaydeden gazete, liderlerin 2007 yılı sonundan 2009 yılı ilkbaharına kadar AB tarafından yayınlanacak bir ilerleme raporu doğrultusunda müzakerelere devam edip etmeme yönünde AB devlet ve hükümet başkanlarının ortak bir karar almaları yönünde görüş birliğine vardıklarını yazdı.
Berliner Morgenpost gazetesi, benzer görüşlere yer verdiği haberinde, ‘’Merkel rota değiştirdi’’ başlığını kullandı. Frankfurter Rundschau gazetesi ise ‘’Merkel, Türkiye’ye karşı sert tavır konusunda başarısızlığa uğradı’’ başlığı altında, üç liderin dünkü görüşmesinde Merkel’in ‘’yeni şart’’ teklifinin kabul görmediğini belirtti.
Haberde, İngiltere’nin, Merkel’in teklifi doğrultusunda alınacak bir karara karşı çıkacağını açıkça ifade ettiği kaydedildi. Süddeutsche Zeitung ve Frankfurter Allgemeine Zeitung gazeteleri, Merkel’in ültimatomdan vazgeçtiğini, ancak Türkiye’de 2007 sonbaharında yapılacak seçimler ile 2009 yılındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri arasındaki sürede bir ilerleme raporu yayınlanmasını ve bu rapora göre Türkiye ile müzakerelere devam edip edilmemesinin karara bağlanmasını istediğini yazdılar.
Bild gazetesi ise ‘’Merkel sert tutumunu sürdürdü’’ başlığıyla verdiği haberde, Almanya Başbakanının Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tutumuna karşılık ‘’Bunun sonuçları olması gerekir’’ şeklinde konuştuğunu belirtti.
|
|
/ BERLİN
07.12.2006
|
|
| |
Gates: Türkiye’yi takdir edemedik |
Irak’taki kötü gidişatı düzeltmek üzere ABD Başkanı George W. Bush tarafından ABD Savunma Bakanlığı’na ‘’taze bir bakış açısı’’ getirmesi amacıyla atanan Robert Gates, rakip Demokrat Parti ağırlıklı Senato’nun kilit komitesinde başarılı bir sınav verip komitenin onayını da aldı.
Robert Gates, komite önündeki konuşmasında, Türkiye’nin çok önemli bir NATO müttefiki olduğunu vurgularken, ‘’Türkler bize hem Orta Asya’da hem de Ortadoğu’da, aynı zamanda NATO müttefiki olarak çok şey sunmalarına karşın değerleri yeterince takdir edilmedi’’ dedi.
Türkiye gibi, ABD açısından çok önemli savunma ve ikili ilişkiler olan ülkeler olduğunu belirten Gates, bu ilişkilerin korunmasının önemine işaret etti. Senato Genel Kurulu’ndan da onay aldıktan sonra şu anda ABD Savunma Bakanlığı koltuğunda oturan Donald Rumsfeld’in yerine geçmesi öngörülen Gates, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nin sorularını cevaplarken, ‘’ABD, Irak Savaşı’nda kazanmıyor’’ tespitinde bulundu ve ABD’nin başarısızlığının Ortadoğu’da ‘’bölgesel bir yangına’’ yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gates, ABD’nin Irak’ı kendi haline bırakması durumunda bölgesel güçlerin devreye gireceğini ve durumun ABD’nin elinden çıkacağını söyledi. İran’ın, zaten şu anda Irak ile yakından ilgilendiğini, Suriye’nin ise hiç yardımcı olmadığını belirten Gates, Ortadoğu’daki Sünni Müslüman ülkelerin, Irak’taki Sünni nüfusun bir etnik temizliğe kurban gitmesine izin vermeyeceğini bildirdi. Gates, ‘’Ayrıca Türkler, Irak’ın parçalara ayrılmaya başladığını gördükleri takdirde hiçbir şey yapmadan oturmayacaklardır’’ dedi. Bölgesel bir karışıklıkta Türkiye, Suriye, İran ve Suudi Arabistan’ın devreye girmesinin kaçınılmaz olacağını kaydeden Gates, Rumsfeld’in az sayıda askerle de savaş kazanılabileceği yönündeki yaklaşımını, ABD Savunma Bakanı’nın adını vermeden eleştirdi ve ‘’ABD, yeterince askeri güçle Irak Savaşı’na girişmedi’’ diye konuştu. Bu konudaki açıklamasıyla Gates, Rumsfeld’in görüşlerine karşı çıkan ABD askeri komutanlarının tutumuna da destek vermiş oldu.
Gates, Irak’taki gelecek 1-2 yıl içindeki gelişmelerin, tüm Ortadoğu’nun geleceğini şekillendireceğini belirtti ve Irak’taki kanlı çatışmalardan ‘’bölgesel bir yangının’’ ortaya çıkmasının çok muhtemel olduğuna işaret etti.
|
|
/ WASHINGTON
07.12.2006
|
|
| |
Annan: KKTC'ye tecrit bitmeli |
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 31 Aralık’ta görevinden ayrılmadan önce yayınladığı son Kıbrıs raporunda, KKTC’ye uluslararası tecritin sona erdirilmesi ve Ada’da iki taraf arasında kapsamlı bir çözüm bulunması gereğine işaret etti.
Kofi Annan, 18 Mayıs ve 27 Kasım 2006 arasındaki 6 aylık dönemde Ada’da olanlar, BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) bu dönemdeki faaliyetleri ile kendi gözlemlerini özetlediği ve BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporunda, Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Moller’in, Ada’da iki taraf arasında kapsamlı bir çözümün bulunmasına yönelik çabalarının sürdüğünü söyledi. Annan, raporunda, siyasal işlerden sorumlu yardımcısı İbrahim Gambari’nin, Temmuz ayı başında Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ta temaslarda bulunduğunu hatırlatarak, 8 Temmuz’da Talat, Papadopoulos ve Gambari’nin üçlü görüşmesi sonunda bir ‘’ilkeler dizisi’’ üzerinde anlaşma sağlandığını vurguladı.
|
|
/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
07.12.2006
|
|
| |
Müşerref: ‘İslâmcıları sandığa gömmeli‘ |
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, gelecek genel seçimlerde İslâmcı grupların yenilgiye uğratılması gerektiğini söyledi.
Müşerref, Hindistan televizyon kanalı NDTV’ye verdiği demeçte, “Ilımlı güçler, aydınlık güçler bu dinci unsurlara karşı, cehalet isteyenlere karşı, ben onları öyle adlandırıyorum, (seçimleri) kazanmalı” diye konuştu.
Müşerref, eski başbakanlar Benazir Butto ve Navaz Şerif’in seçimlere katılmasına da izin verilmemesi gerektiğini söyledi. 2002 seçimlerinden önce 10’dan fazla milletvekili kazanamayan Pakistan’daki İslâmcı partiler, 2002 seçimlerinde mecliste ana muhalefet konumuna yükseldiler. İslâmcı partiler ayrıca bir eyalette hükümeti kurdular, başka bir eyalette ise iktidar ortağı oldular.
Müşerref, İslâmcıların bu kazanımlarının geri çevrilmesinin zamanının geldiğini belirterek, “Daha önce oldukları düzeye inmek zorundalar. Asla yüzde 3 ila 4’ten fazla oyları yoktu. Şimdi yüzde 17 ila 18 civarındalar. Eyaletlerden birini yönetiyorlar. Yenilgiye uğratılmaları zorunlu” dedi. Müşerref, seçimlerin gelecek yıl Kasım ayı ile Ocak 2008 arasında yapılacağını söylüyor.
|
|
/ İSLAMABAD
07.12.2006
|
|
| |
Fransa’ya soykırım suçlaması |
Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, Fransa’nın 800 bin kişinin öldüğü 1994’teki soykırıma aktif destek verdiği iddialarını yineledi.
İngiltere’yi ziyaret eden Kagame, BBC’ye yaptığı açıklamada, Fransa’nın soykırım güçlerine destek verdiğini, onları eğittiğini, silâhlandırdığını ve soykırımı durdurmaya çalışan güçlere karşı çatışmalara dahil olduğunu savundu.
Kagame, “Fransa soykırımı durdurmak için bir kez bile girişimde bulunmadı. Tersine, Ruanda hükümetinin desteğinde, soykırıma yol açan sürece katıldı” diye konuştu. Ruanda’daki cinayetlere karıştığı ithamlarını reddeden Fransa, askeri müdahalelerinin Ruandalılara yardımcı olduğunu savunuyor. Ruanda, 1994 soykırımını başlatan dönemin devlet başkanı Juvenal Habyarimana’nın ölümüyle ilgili olarak bir Fransız yargıcın Kagame’yi mahkemeye çağırması üzerine, geçen ay Fransa ile diplomatik ilişkilerini kesmişti. Nisan 1994’de Hutu kökenli Ruanda Devlet Başkanı Habyarimana ile Burundi Devlet Başkanı Cyprien Ntaryamira’yı taşıyan uçak, Tanzanya’daki barış zirvesi dönüşünde, Ruanda’nın başşehri Kigali’ye inerken pist kenarından atılan roketle düşürülmüştü. Bunun üzerine etnik Hutulardan oluşan ordu Tutsileri katletmeye başlamış, ılımlı Hutular bile bu katliamdan kurtulamamıştı. 7-8 milyon nüfuslu ülkede, yaklaşık 100 günde 800 bin civarında kişi öldürülmüştü.
|
|
/ LONDRA
07.12.2006
|
|
| |
Meğer Yunan ve Bulgarlarla akrabaymışız |
Bulgar Profesör İvo Kremenski, yaptığı araştırma sonucunda Türk, Bulgar ve Yunanlar’ın genlerinin aynı olduğunun ortaya çıktığını savundu.
Bulgaristan’da “Mayçin Dom” hastanelerine bağlı genetik laboratuvarlarının müdürü ve genetik konusunda ulusal danışman olan Profesör İvo Kremenski, Bulgarlar’ın, Türk, Romen, Rum ve Macarlar’la aynı gen yapısına sahip olduklarını iddia etti. Bulgar bilimadamı Profesör İvo Kremenski, gen benzerlikleri üzerine yaptığı çalışmanın ardından ilginç bir iddia ile gündeme geldi.
|
|
/ SOFYA
07.12.2006
|
|
| |
Abdullah: İslâm saldırı altında |
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, İslâm’ın saldırı altında olduğunu savunarak, Müslümanlar’ın tüm güçleriyle İslâm’ı koruması gerektiğini söyledi.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanı ve Hazreti Muhammed’in Sünnetlerinin Korunması ve Çağdaş İslâm Çalışmaları Başkanı Prens Nayef Bin Abdülaziz ile görüşen Kral Abdullah, İslâm’ın saldırı altında olduğunu ileri sürdü. Abdullah, saldırıların kimden geldiğini söylemezken, “Müslümanlar, İslâm’ı korumaları şartıyla inançlarından herhangi bir korku duymamalı” diye konuştu.
|
|
/ RİYAD
07.12.2006
|
|
| |
Fransa: İran’a yaptırım uygulanacak |
Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, İran’ın nükleer programı sebebiyle yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını, ancak bunun boyutu konusunda hâlâ bir anlaşma sağlanamadığını söyledi.
Douste-Blazy RTL Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Sorun yaptırımların boyutu hakkında, ama yaptırımlar olacak” dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi Daimi üyeleri ile Almanya arasında dün İran’a uygulanacak yaptırımlar konusunda yapılan görüşmelerde “önemli ilerlemeler” sağlandığı, ancak anlaşmaya varılamadığını açıklamıştı.
|
|
/ PARİS
07.12.2006
|
|
|
|
