|
|
|
Rumsfeld’den ahlâksız teklif |
Irak savaşının mimarlarından olan, ABD eski savunma bakanı Donald Rumsfel’in, istifa etmeden önce yönetime sunduğu teklifler arasında, Irak'ın önde gelen siyasî ve dinî liderlerine, ABD güçlerine yardımlarını sağlamak için para aktarılması gerektiği de yer alıyor
ABD’de yayımlanan New York Times Gazetesi, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in, geçen ay istifa etmeden önce Beyaz Saray’a Irak’ta değişiklik önerisinde bulunduğunu bildirdi. Gazetenin internet sayfasında yer alan habere göre Donald Rumsfeld, geçen ay, istifa etmeden 2 gün önce Beyaz Saray’a Bush yönetiminin Irak’taki stratejisinin işlemediğini ifade etti ve büyük değişiklik yapılması önerisinde bulundu. Rumsfeld, 6 Kasım tarihli gizli kısa notunda, ‘’Benim görüşüme göre büyük bir değişiklik yapma zamanı. Kuşkusuz ABD birliklerinin Irak’ta yaptığı yeterince işlemiyor ve yeterince hızlı değil’’ dedi. Irak savaşının mimarlarından olan, ABD eski savunma bakanı Donald Rumsfel’in, istifa etmeden önce yönetime sunduğu öneriler arasında, ülkenin önde gelen siyasi ve dini liderlerine, ABD güçlerine yardımlarını sağlamak için, para aktarılması gerektiği de yer alıyor. Rumsfeld, ‘’en az taraf olunması gereken seçenekler’’ de sıralıyor. Rumsfeld’in pek eğilim gösterilmemesi gerektiğini belirttiği seçenekler arasında, ‘’var olan durumun devam ettirilmesi’’ veya ülkedeki ABD güçlerinin sayısının arttırılmasının yanı sıra, ‘’Şii, Sünni ve Kürtlerin, ülkede kendi etki alanlarına sahip olmalarına imkan sağlamak’’ da yer alıyor. ABD güçlerinin Irak’taki operasyonlarının yeterince işlevsel ve hızlı sonuç getiren bir durumda olmadığını belirten ve acil strateji değişikliği öneren Rumsfeld’in en çok taraf olduğu seçeneklerden bazıları şöyle:’’Ülkedeki ABD üslerinin 55 olan sayısı, Temmuz 2007’ye kadar 5’e düşürülmeli. İran’ın Irak içine etkisini azaltmak ve sınırlardan sızmaları engellemek için İran ve Suriye sınırlarına ciddi düzeyde ABD gücü yerleştirilmeli, Irak hükümetinin güvenlik ile ilgili sorumluluk alması için önlemlere başvurulmalı. Siyasi ve dini liderlere, bu güç dönemde bize yardım etmelerini sağlamak için para aktarılmalı.’’
|
/ WASHINGTON
04.12.2006
|
|
|
‘Papa kendini Türklere sevdirdi’ |
Vatikan yetkilileri, Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un, Türkiye seyahati sayesinde artık Müslümanlarca da sevilen bir dinsel kişilik durumuna geldiğini düşünüyorlar.
Papalık Hıristiyanlararası Birliği Özendirme Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper, Vatikan Radyosu’nda yayınlanan özel demecinde, ‘’Papa, Türk Müslümanlar için sevimli bir kişiliğe dönüştü. Bu, önemli bir gelişme’’ dedi. Kardinal Kasper, Papa’nın Türkiye seyahati sırasında, ‘’uygarlıkların işbirliği’’nden yana olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, ‘’Uygarlıklararası bir çatışma, tüm insanlık için felaket olur. Bu nedenledir ki önyargıları aşmak için çalışmak gerekir’’ dedi. Kasper, Papa’nın, farklı uygarlıklar arasında dostluğu geliştirmeyi önemli bulduğuna, ancak bunun ‘’senkretizme başvurulmaksın yapılması gerektiği’’ni de unutmadığına dikkati çekti. Vatikan Radyosu’ndaki söyleşide Kardinal Kasper’e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Papa arasında Ankara’da Esenboğa Havalimanı’ndaki görüşmeye ilişkin bir soru da yöneltildi. Kasper, Başbakan Erdoğan’ın, anılan görüşme sonrasında Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğinden yana olduğuna ilişkin beyanatına ilişkin soruyu ise, ‘’Papa, Vatikan’ın siyasal bir güç olmadığını ve AB üyesi bir ülke konumunda olmadığını söylemişti. Dolasıyısıyla Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Vatikan’ın doğrudan müdahalesi söz konusu olamaz’’ diye cevapladı. Başbakan Erdoğan’ın Papa’ya atfen yaptığı açıklama konusunda bu biçimde bir düzeltme yapma gereği duyan Kasper, ‘’Avrupa değerleriyle Türkiye arasındaki yakınlaşmayı sağlamaya yönelik adımlar’’ın Vatikan tarafından memnuniyetle karşılanacağını da sözlerine ekledi. Kasper, Papa’nın, Türkiye seyahatinde yaptığı tüm konuşmalarda, Hıristiyan azınlıkların dinsel özgürlükten yararlandırılması gerektiğini de mutlaka belirttiğine işaret ederek, ‘’Bu seyahat, dinsel özgürlüğün sağlanmasına ve toplumdaki azınlıklara saygıya da katkı sağlayacaktır. Papa, tüm konuşmalarında bu konuya değinmiştir’’ dedi.
|
/ VATİKAN
04.12.2006
|
|
|
ABD yine çocuk ve kadın öldürdü |
ABD ordusuna ait uçakların Irak’ın başkenti Bağdat’ın kuzeyindeki El Lihayb köyünde düzenledikleri hava saldırısında 5 direnişçi ile birlikte 2 kadın ve bir çocuğu öldürdükleri bildirildi.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada iki “yabancı savaşçı” sığınağına saldırı düzenlendiği belirtildi. Görgü tanıkları ve köy sakinleri ise ölü sayısının daha fazla olduğunu belirterek en az 24 kişinin öldüğünü ve bazı evlerin yıkıldığını kaydetti. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada “Son istihbarat raporları hedef alınan binanın yabancı savaşçıları barındırmak için kullanıldığını gösteriyordu. Raporlara göre saldırı sırasında da binada bu kişilerden bulunuyordu” denildi. Açıklamada saldırıdan sonra yapılan araştırmalarda 5 “yabancı savaşçı” ile birlikte 2 kadın ve bir çocuğun da öldüğünün tespit edildiği kaydedildi.
|
/ BAĞDAT
04.12.2006
|
|
|
Filipinler'de çamur seli |
Filipinler’in doğusunda etkili olan Durian tayfunundan sonra meydana gelen çamur sellerinde ölenlerin sayısının 1000’i aşabileceği bildirildi. Felâket bölgesindeki Kızılhaç yetkilisi Richard Gordon, felâketin en fazla vurduğu Albay eyaletindeki kasabaların belediye başkanlarından gelen bilgiler ve kendi rakamlarına göre “Kayıpların 1000’e ulaşabileceğini, hatta geçebileceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Filipinler Ulusal Kızıl Haç yetkilileri ülkenin orta kesimlerini vuran tayfun nedeniyle oluşan çamur seli ve heyelanlarda en az 800 kişinin öldüğü ya da kaybolduğunu duyurdu. Yerel Kızılhaç Başkanı Senatör Richard Gordon, bugün yaptığı açıklamada Filipinleri’in ortasındaki Albay eyaletini vuran tayfunda şu ana kadar 406 kişinin öldüğü, 398 kişinin ise kayıp olduğunu söyledi. Ölüm olaylarının çoğu Mayon yanardağının civarındaki köylerde meydana geldi. Tayfunun neden olduğu şiddetli yağmurun oluşturduğu seller, yanardağdan taşıdığı kül ve taşlarla yüzlerce insanı canlı canlı yutmuştu. Albay vilayeti yetkilileri, kaybolanların sağ kurtulması şansının çok düşük olduğuna işaret ederek, kurtarma çalışmalarının sağ kalanları değil, cesetleri aramaya yoğunlaştığını dile getirdi.
|
/ MANİLA
04.12.2006
|
|
|
MI5, Litvinenko'yu uyarmıştı |
İngiliz basınında, eski Rus ajanı Alexander Litvinenko’nun ölümüyle ilgili iddialar yer aldı. The Mail on Sunday gazetesi, İngiliz iç istihbarat teşkilatı MI5’in Litvinenko’yu ölümünden birkaç gün önce “tehlikede olduğuna” ilişkin uyardığını öne sürdü.
Haberde, benzer uyarıların CIA ajanları tarafından da yapıldığı belirtildi. The Observer gazetesi ise Litvinenko’nun elindeki eski KGB belgelerini kullanarak Rus istihbaratından ve iş çevrelerinden çok sayıda kişiye şantaj yapmaya hazırlandığı için öldürüldüğü iddiasına yer verdi. Gazete bu iddiasını, Litvinenko’nun ölümünden önce bağlantı kurduğu Londra’da yaşayan Rus akademisyen Julia Svetlichnaja’ya dayandırdı. Haberde, Svetlichnaja ile Litvinenko’nun bu yıl buluştukları, daha sonra Litvinenko’nun Svetlichnaja’ya 100’den fazla elektronik posta gönderdiği bildirildi. Julia Svetlichnaja’nın, Litvinenko’nun elinde gizli belgelerin bulunduğunu söylediği kaydedilen haberde, Litvinenko’nun Svetlichnaja’ya bu belgeleri birlikte değerlendirerek “para kazanmayı” teklif ettiği öne sürüldü.
|
/ LONDRA
04.12.2006
|
|
|
Sinyora Hizbullah baskılarına direniyor |
Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, geçen ay suikast sonucu hayatını kaybeden Sanayi Bakanı Pierre Cemayel için hükümet merkezinde düzenlenen törene katıldı. Törenin ardından konuşan Sinyora, görevine devam edeceğini vurguladı.
21 Kasım’da suikast sonucu hayatını kaybeden Sanayi Bakanı Cemayel için hükümet binasında düzenlenen tören hükümet yanlısı Future TV ve devlet televizyonundan da canlı yayınlandı. Törene, Sinyora’nın yanı sıra, birçok bakan, yardımcıları ve Cemayel ailesinin üyeleri katıldı. Törenin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Sinyora, “Protesto çözüm değildir. Çoğunluğun isteğiyle başbakan olduğum sürece, kalacağım. Umudumuz olmak zorunda. Bunun (protestonun) ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz” diye konuştu.
|
/ BEYRUT
04.12.2006
|
|
|
Taliban helikopter düşürdü |
Taliban, Afganistan’da kaybolduktan sonra kötü hava şartları nedeniyle düştüğü bildirilen helikopteri, kendisinin düşürdüğünü ileri sürdü. Taliban sözcüsü, Afganistan’da bulunan yabancı askerlere malzeme taşıyan helikopteri Kandahar civarında düşürdüklerini söyledi.
Afganistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Zemaray Beşeri ise helikopterin düştüğünü doğrulayarak, kayıplar olduğunu, ancak sayısını bilmediğini ifade etti. Uruzgan eyaletine giden helikopterin Kandahar eyaletinde düştüğünü, ancak düşüş nedeninin bilinmediğini kaydeden Beşeri, Taliban’ın iddiasıyla ilgili olarak da “bunu ne doğrulayabilirim ne de yalanlayabilirim” dedi. Helikopterde kaç kişi olduğu hakkında ise NATO ve Beşeri tarafından bilgi verilmezken, Beşeri, helikopterin Amerikan güvenlik şirketi Dyncorp’a ait olduğunu bildirdi.
|
/ KABİL
04.12.2006
|
|
|
Rus casusluğu İngiltere’yi sarstı |
İngiltere’de yayımlanan The Sunday Telegraph gazetesi, “eski Rus ajanı Aleksandır Litvinenko’nun ölümünün ardındaki en büyük zanlı olan Rus istihbarat servislerinin, İngiltere’de 30 casusluk istihbarat ağına sahip olduğunu” öne sürdü.
Haberde, bu durumun Rusya’yı İngiltere için casusluk faaliyetleri açısından en tehlikeli ülke haline getirdiği iddia edilirken, ortada sofistike bir casusluk ağının bulunduğunu ve İngiltere’nin ciddi bir espiyonaj tehdidiyle karşı karşıya olduğunu yazdı. Gazete, bu iddialarını hükümet kaynaklarına dayandırdı. Londra’da, Moskova hükümetinin resmi temsilcisi olan her beş diplomata bir casusun düştüğünü yazan gazete, Rus casusların, İngiltere’deki Putin karşıtları ve Rus göçmenlerin faaliyetlerini izlediklerini öne sürdü.
|
/ LONDRA
04.12.2006
|
|
|
Pinochet kalp krizi geçirdi |
Şili’nin önceki “diktatör” lideri Augusto Pinochet’in kalp krizi geçirdiği bildirildi.
Pinochet başkent Santiago’daki bir hastaneye kaldırılırken, hastane kaynakları eski liderin durumunun “ciddi ve sabit olduğunu” belirtti.
|
/ SANTİAGO
04.12.2006
|
|
|
|