|
|
|
Irak’ta kara liste savaşı |
Yeniden yapılanma çalışmalarına hız veren Irak’ın, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin firmalarını ‘kara listeye’ almaya başladığı bildirildi. Mersin’de kurulu Türkiye Irak İş adamları Derneği (TIRİAD) Başkanı İhsan Ünat, yaptığı açıklamada, savaş sonrası ‘’ne koparırsam kâr’’ mantığıyla hareket eden bazı firmaların yaptığı olumsuzlukların, dürüst çalışan ve marka haline gelen firmaların pazar payına büyük darbe vurduğunu söyledi.
Ünat, 2005 yılı başlarında Erbil Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 530 yabancı firmadan 388’inin Türk firması olduğunu, ancak bu sayının Ekim ayı itibariyle 270’e düştüğünü ifade etti. Sayının her geçen gün düşmeye devam ettiğini belirten Ünat, ‘’Ehil olmayan firmaların kapanması ve Türk firmalarına karşı oluşan güvensizlik nedeniyle yüzde 80-90’lara varan pazar payı yüzde 30’lara kadar geriledi. Pazarda şimdi daha çok Almanya, Ürdün, Güney Kore ve İran gibi firmalar var. Bu ülkeler Irak pazarında söz sahibi olmak için temsilcilikler açtılar’’ dedi.
Ünat, yeniden yapılanma çalışmalarına hız verilen Irak’ta, Erbil Ticaret ve Sanayi Odası’nın güven vermeyen aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin firmalarını kara listeye almaya başladığını belirtti. Odaya kayıtlı 270 Türk firmasından yaklaşık yüzde 25-30’unun kara listeye alındığını anlatan Ünat, bu firmalara iş verilmediğini kaydetti.
Güvenin yeniden kazanılması şart
Tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu ve uluslar arası çok sayıda firmanın iş yapmak için uğraşı verdiği Irak pazarında yeniden söz sahibi olmak istediklerini ve bu yönde çalışmalar yapmaya başladıklarını anlatan Ünat, şöyle konuştu: “Irak’lıların büyük çoğunluğu savaştan önceki yıllarda olduğu gibi yine Türk firmalarıyla çalışmak istiyorlar. Biz de bunu bildiğimizden çalışmalarımızı hızlandırdık. Dernek olarak Irak pazarında birebir hareket ederek, Erbil’de yarı fuar şeklinde değerlendireceğimiz bir sergi merkezi açmak için bina kiralayacağız. Burada değişik dönemlerde 30-40 firmanın standını açıp ürünlerini sergilemelerini sağlayacağız. Aracıları çıkartarak, Irak pazarında tüketiciyle üreticiyi bir araya getireceğiz.
Yapacağımız bu çalışmaların yanında yetkililerden Iraklılar’ın Türkiye’ye gelişleri sırasında sınır kapılarında zorluk çıkartılmamasını talep ediyoruz. Bu yöndeki sıkıntıları giderip, dernek olarak yapacağımız olumlu çalışmalarının ardından yeniden Irak pazarının lideri olacağız.’’
|
/ ADANA
04.11.2006
|
|
|
Misstanbul’dan san'ata destek |
İstanbul’da sayıları her geçen gün artan konut projeleri içerisinde dikkat çeken Misstanbul Evleri kendi alanında bir ilke imza atıyor.
Eski İstanbul kültürünü yaşatmayı hedefleyen proje kapsamında 5 Kasım 2006 Pazar günü kültürel bir etkinlik düzenlenecek. Şantiyenin satış ofisi yanında kurulan Osmanlı Otağ Çadırında gerçekleştirilecek faaliyete, projeden ev alan konut sahiplerinin yanı sıra geniş bir dâvetli topluluğunun katılması bekleniyor. Etkinliği “San'ata Destek” parolasıyla başlattıklarını belirten Misstanbul Evleri Pazarlama Müdürü Ayşe Bakıcı, san'atsal faaliyetlerin Misstanbul Evlerinde bir gelenek haline gelmesini arzu ettiklerini belirtti.
24 blokta 936 daireden oluşan projede, 2+1, 3+1, 4+1 ve çatı dubleksler olmak üzere, farklı metrekarelerde (100 m2’den 236 m2’ ye kadar) dört tip konut bulunuyor. Sitenin sosyal tesisleri ve spor alanları içinde dinlenme alanları, yeşil alanlar, yürüme parkurları, bisiklet parkurları, sauna, fitness salonu, açık ve kapalı yüzme havuzu, çocuklar için oyun alanları, ıhlamur ve lale bahçeleri yer alıyor. Misstanbul Evleri TOKİ iştiraki olan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile gelir paylaşımı esasına göre projelendirildi. Tek Çelik A.Ş. tarafından inşa edilen Misstanbul Evleri’nin resmî teslim tarihi olarak da01 Ocak 2008 belirlendi.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
04.11.2006
|
|
|
İLO’dan çarpıcı rapor: Gençler yoksul ve işsiz |
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Gençliğin İstihdamında Küresel Eğilimler” raporuna göre, dünyada işsiz gençlerin sayısı yükseliyor; yüz milyonlarca genç de çalışıyor olmasına karşın yoksul.
Çalışmaya göre, genç işsizlerin sayısı 1995’te 74 milyonken, 2005’te 84 milyona yükseldi. 300 milyonu aşkın gençse, yoksulluk sınırı olan günlük 2 ABD dolarının altında yaşıyor. ILO, 15-24 yaş arasındakileri genç olarak tanımlıyor. Dünyada yaklaşık 1,1 milyar genç var.
Raporda yer alan bazı bulgular şöyle:
* 1,1 milyar gencin yaklaşık üçte biri ya iş arıyor ama bulamıyor ya iş aramaktan tamamen vazgeçmiş durumda ya da çalışıyor ama yoksul.
* Dünyanın genç nüfusu 1995’ten 2005’e yüzde 13,2 arttı; ama gençlerin istihdam oranı aynı dönemde yalnızca yüzde 3,8 artarak 548 milyon kişiye ulaştı.
* İşsiz gençler dünyadaki toplam işsiz nüfusun yüzde 44’ünü oluşturuyor. Oysa, genç nüfus 15 yaş üstü çalışabilir nüfusun yalnızca yüzde 25’ini oluşturuyor.
* Genç nüfusun üretim potansiyelini karşılamak için 400 milyon yeni ve daha iyi işe ihtiyaç var.
* Çalışacak insanca bir işin olmamasıyla erken yaşta tanışmak, gençlerin gelecekteki çalışma şartlarını da kalıcı olarak sekteye uğratıyor. İlk deneyimi uzun süreli işsizlik olan bir gencin çalışma yaşamını işsizlikle düşük ücretli işler arasında sürdürme ihtimali yüksek.
YANLIŞ BİLİNEN GERÇEKLER
Rapor gençler ve istihdamla ilgili yanlış bilinenler olduğunu, gençlerin işsizliğinin yalnızca buzdağının tepesi olduğunu söylüyor ve şunlara dikkat çekiyor:
* Eğitime erişim birçok genç için hâlâ büyük bir sorun. Birçok gelişmekte olan ülkede okur yazarlık düzeyinin artması gerekiyor.
* Yüksek öğretim iş bulmayı, özellikle de insanca bir iş bulmayı garantilemiyor.
* Ekonomik büyümenin düşük olduğu veya ekonomi büyürken istihdamın daraldığı durumlarda, gençler için iş güvenliği iş tatmininden önce geliyor.
* İşsizlik oranları tek başına anlamlı değil. Çünkü, çalışan yoksullarla engellenmiş, caydırılmış gençlerin nüfusu işsizlerden daha yüksek.
* Tarım sektörü ve kırsal alanlar, hâlâ dünyadaki istihdamın yüzde 40’ını oluşturuyor. ILO, kırsal alanlarda istihdam oluşturmanın gençliğin istihdamı ve yoksulluğun azaltılması stratejilerinde önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyor. Kırsal ekonomide ücretlerin iyileştirilmesi ve yoksulluğun azaltılmasıyla genç nüfusun şehirlere göç etmesinin de önüne geçilebileceğini söylüyor.
İŞSİZ GENÇLER İSLÂM
ÜLKELERİNDE ÇOĞUNLUKTA
İşsiz genç nüfusun en yoğun olduğu bölge, yüzde 25,7’yle Ortadoğu ve Kuzey Afrika. İkinci sırada yüzde 19,9’la Avrupa Birliği dışındaki Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri geliyor. Bu oran, Sahra Altı Afrika’da yüzde 18,1, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 16,6, Güneydoğu Asya ve Pasifik’te yüzde 15,8, gelişmiş ülkeler ve AB’de yüzde 13,1, Gübey Asya’da yüzde 10, Doğu Asya’daysa yüzde 7,8. Gençler için çalışıyor olmak hayatlarını ekonomik olarak sürdürebilmek anlamına gelmiyor. Çalışan gençlerin yüzde 56’sı yoksul. Aynı zamanda, uzun çalışma saatlerine, geçici veya enformel sözleşmelere, düşük ücrete, sosyal güvencesizliğe, çok az iş eğitimine ve işyerinde ses çıkarmamaya zorlanıyorlar. “Özetle, iş insanca iş demek değil” diyor ILO raporu.
Raporda “kaygı verici” diye nitelenen bir başka durum da ne çalışan ne de okuyan gençlerin sayısı. Orta ve Doğu Avrupa’da genç nüfusun yüzde 34’ü ne okuyor ne de çalışıyor. Bu oran Sahra altı Afrika’da yüzde 27, Orta ve Güney Amerika’da yüzde 21, gelişmiş ülkelerde ve AB bölgesindeyse yüzde 13.
|
/ CENEVRE
04.11.2006
|
|
|
Şemsi Bayraktar: Çiftçinin zararı telâfi edilsin |
Son haftalarda tüm yurdu etkisi altına alan aşırı yağışların sebep olduğu sel suları birçok ilimizde can ve mal kaybına sebep olurken aynı zamanda tarım arazilerini de sular altında bıraktı.
Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Muş, Van, Bitlis, Mardin, Şırnak, Mersin, İstanbul, Kilis, Antalya, Adana, Nevşehir, Hakkarî, Muğla, Aydın illerinde görülen aşırı yağışlar başta pamuk olmak üzere, kışlık buğday, patates ve sebzeler sular altında kaldı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, “Suların çekilmesini takiben tarım arazilerinde oluşan zararların tesbitlerine bir an önce başlanılarak en kısa zamanda üretici zararları karşılanmalıdır. Ancak, 2090 sayılı Kanun için yeterli kaynak ayrılmaması ve geçmiş yıllarda oluşan zararlara ilişkin ödemelerin halen yapılmaması bu zararların karşılanamayacağını göstermektedir. Kalıcı çözüm üretilmesi ve yaralarının sarılması bakımından maddî kayıplarının en kısa sürede telâfi edilmesi için bu iller afet bölgesi kapsamına alınarak bütçeden gerekli kaynak aktarılmalıdır” diye konuştu. Şemsi Bayraktar, birçok ilde halen yağmurların devam etmesinin hasar tesbitlerinin yapılmasını engellediğine dikkat çekerken, “Yeni çıkarılan Devlet destekli Tarım Sigortaları Kanunu ile sel bu yıl kapsama alınmadığı için çiftçilerimizin zararları 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilecektir. Ancak bu yasa da ihtiyaca cevap vermeyecektir” dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
04.11.2006
|
|
|
Kırsal kalkınmada ‘hibe’ avantajı |
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının, 65 ilde uygulamaya koyduğu ve 250 milyon YTL kaynak ayırdığı ‘’Kırsal Alan Kalkınma Projesi’’nin kırsala yatırımı özendirdiği bildirildi.
Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, yaptığı açıklamada, proje kapsamında, bakanlığın, kırsala yapılacak yatırımların yüzde 50’sinin, devlet tarafından ‘’hibe’’ adı altında karşılandığını bildirdi.
Keskin, projenin ilk etabında bakanlıktan onay gören proje olmadığını ancak, ikinci etaba sadece özel şirketlerin değil üretici birliklerinin de büyük ilgi duyduğunu ifade ederken, bu kapsamda Adana’da 25 proje başvurusu olduğunu, bunlardan uygun görülen 6’sının bakanlıkça onaylandığını ifade etti.
Toplam 6 projeye 752 bin 121 YTL’lik hibe desteği sağlandığını, Bakanlıktan gönderilen onayın 5 gün içinde yatırımcılara bildirileceğini, 15 gün içinde yatırımcılarla sözleşme imzalanacağını vurgulayan Keskin, yatırımların ise 12 ayda tamamlanacağını kaydetti.
|
/ ADANA
04.11.2006
|
|
|
Sabancı Holding’ten Çin’e ilk adım |
Sabancı Holding iştiraki Kordsa Global’in, Çin’de faaliyet gösteren ABD menşeili Invista Grubuna ait olan 20 milyon dolar ciroya sahip, IQNE Qingdao Nylon Enterprise Limitedin yüzde 99,5 oranındaki hissesini satın almasına ilişkin anlaşmaya varıldığı bildirildi.
Sabancı Holding’den yapılan açıklamada, Kordsa Global’in iştiraki olan Kordsa Mauritus tarafından yürütülen satın alma sürecinin, gerekli izinlerin alınmasıyla tamamlanacağı kaydedildi.
Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grup Başkanı Turgut Uzer, bu satın almanın, Kordsa Global’in Uzak Doğu pazarına üretici olarak girişi için atılmış ilk adım olacağını ifade etti.
Kordsa Global’in Çin’deki ve Uzak Doğu’daki operasyonlarını büyüterek devam ettirmekte kararlı olduğunu vurgulayan Uzer, açıklamasında şöyle dedi:’’Hedefimiz, Çin’in Qingdao bölgesinde faaliyet gösteren fabrikada üretilen naylona ek olarak, Uzak Doğu’da PET HMLS üretimini de gerçekleştirmektir. Kordsa Global bu kapsamda, uzun süreli yeni işbirlikleri için görüşmelerini sürdürmektedir.’’
|
/ İSTANBUL
04.11.2006
|
|
|
Cargill, mısır alımlarını durdurdu |
ABD sermayeli Cargill’in, Bursa’nın Orhangazi ilçesindeki mısır işleme tesisinin, yargı kararları doğrultusunda Bursa Valiliği’nce faaliyetinin durdurulması üzerine Türkiye’de mısır alımlarını durdurduğu bildirildi.
Cargill Türkiye Proje ve Yatırım Müdürü Kemal Özbelli, yaptığı açıklamada, faaliyeti durdurulan tesisin doğrudan ve dolaylı olarak bin kişinin ‘’ekmek kapısı’’ olduğunu söyledi.
Tesisin kapatılması üzerine 13 Kasıma kadar ücretli izne çıkarılan işçilerin Cargill’in diğer tesislerinde 2 gün dönüşümle çalıştıklarını anlatan Özbelli, tesisin faaliyetinin durdurulması yüzünden sadece işçilerin değil çiftçilerin de mağdur duruma düştüklerini öne sürdü.
Özbelli, Orhangazi’deki küçük esnafın, taşıyıcıların, Orhangazi Esnaf ve Sanayi Odası üyelerinin tamamının da ‘’infial halinde olduğunu’’ iddia etti. Gargill’in Türkiye’de üretilen mısırın yüzde 10’unu satın aldığına değinen Özbelli, tesisin faaliyetlerinin durdurulması nedeniyle 30 Ekim itibariyle mısır alımlarını durdurduklarını ifade etti. Özbelli, ‘’Bu hafta başı itibariyle mısır alımlarımızı durdurduk, Türkiye’de mısır fiyatları düştü’’ dedi.
Orhangazi Mısır İşleme Tesisinin bir gecekondu olmadığını, tamamen yasal zemin üzerine, bütün izinler alınarak kurulmuş, imar izni 3 kez, üretim izni 2 kez yenilenmiş bir tesis olduğunu anlatan Özbelli, tesisin imarla ilgili bir mahkeme kararına dayanılarak idare tarafından ‘’hatalı bir kararla’’ faaliyetinin durdurulması üzerine Bursa 1. İdare Mahkemesi’ne açtıkları davanın sonucunu beklediklerini söyledi.
|
/ BURSA
04.11.2006
|
|
|
|