|
|
|
Uludağ'da “yeni”lendik |
Yeni Asya Mali, Yayın, Eğitim, Sosyal (MAYES) 23 bölge temsilcilerinin katılımıyla Uludağ- Ağaoglu’nda yapılan iki günlük Yenilenme ve Sistem Seminerleri tamamlandı. Seminer sonunda bölge temsilcilerine ayrı ayrı sertifikaları verildi. Seminerle ilgili bazı temsilcilerin görüş ve düşüncelerini aldık.
Habip Artan:
Bursa Uludağ’daki seminerde bugüne kadar 3-4 yılda yapılan çalışmaların özetini dinleme ve anlama fırsatı buldum. Verilen seminerlerden azami derecede istifade ederek bu bilgileri kendi bölgeme hızlı bir şekilde aktarmak, bu konuda hiç gecikmeye mahal vermeden çalışmam gerektiğini anladım.
Nejat Eren:
Teorileri pratiğe döndürmek en büyük eksikliğimiz görünüyor. Disiplinli ve gayretli bir faaliyetle çok daha ileri noktalara ulaşabiliriz. Emeği geçen herkese teşekkürler.
İsmail Özdemir:
MAYES Uludağ toplantısı çok yoğun ve faydalı geçmiştir. Akademik bir çalışma olduğuna inanıyorum. Kendi görüşüm olarak bakış açımın güçlendiğini zannediyorum.
Bursalı kardeşleri samimi olarak tebrik ediyorum.
Fuat Yapalak:
Toplantı gerçekten de Risâle-i Nurun bu asırdaki metodları kullanarak insanlığa, camiamıza ve alem-i İslâma nasıl anlatılacağını, nasıl anlatılması gerektiğini gösterdi.
Mehmet Kovancı :
Yapılan organizasyon için Allah razı olsun derim. Mükemmeldi.
Ali Kanıbir :
Bursa’ya vasıl olduğumuz andan itibaren her şeyin en mükemmel şekilde planlandığını ve uygulandığını büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim.
Adem Şahintür:
Bursa bölgemizin ev sahipliği yapmış olduğu bu organizasyon gerek şekilde ve gerekse muhteva bakımından yüksek bir başarı ile tamamlanmıştır. “Dâvâ içi burhan” olan tatlı meşru ilgimizin anlaşılması anlatılması bakımından bu kabil faaliyetlerin fideleri sınırsızdır.
Sabahattin Boyacı:
Uzun bir zamanda şekillendirilen yeniden yapılanma hakikaten planlı bir çalışma, mükemmel bir iş çıktı. Görülmüştür ki mânâ itibariyle kendini ispat eden bir şeyin madde bulması zor değildir.
Toplantı sonunda birimlerin acil eylem planları belirlenerek, bunların hayata geçirilmesi için çalışılması kararlaşştırıldı.
|
/ BURSA
10.08.2006
|
|
|
Bayburt Kalesinin tarihi gün ışığına çıkartılıyor |
Bayburt Kalesi’nin içi ve etrafında, Erzurum Müze Müdürlüğü koordinatörlüğünde başlatılan resmi kazı çalışmalarında, kalenin tarihine ışık tutacak bulgulara rastlandı. Erzurum Müze Müdürlüğünde görevli Arkeolog Gülşah Altunkaynak, Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Bayburt Kalesi’nin restorasyonu işinin ihale edildiğini, ihale şartnamesine, restorasyon sırasında kale çevresinde bilimsel ve resmi kazı yapılması yönünde madde konulduğunu belirtti.
İhaleyi alan firmanın restorasyon ile birlikte kazı çalışmalarını da başlattığını ifade eden Altunkaynak, Bayburt’ta müze olmadığı için kazı çalışmalarının Erzurum Müze Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütüldüğünü söyledi. Çalışmaların 15 Haziran 2006’da başladığını, bugüne kadar zemin üstü yapılan arama ve kazı çalışmalarında, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait seramik eserler ve yaşamsal kalıntılar bulduklarını kaydeden Altunkaynak, ‘’Kazı sırasında genel olarak Ortaçağa ait seramiklere rastlamaktayız’’ dedi.
Altunkaynak, Bayburt Kalesi içindeki kilise önünde sürdürülen ikinci etap çalışmada, muhtemel bir kompleks yapı ortaya çıkarmak için kazı yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
‘’Yaklaşık 30 metrekarelik alanda sur dibini takip edecek şekilde kazı yapmaya devam ediyoruz. Şu an için 8 yaşamsal alana daha temel itibariyle ulaşmış durumdayız. Duvarlar taş örgü ve kerpiç şeklinde karşımıza çıkıyor. Yer yer kalede kullanılan taşların devşirme olarak bu yapılarda kullanıldığını görmekteyiz. Bu yapıların en önemli özelliği de taş zeminine oturtulmuş şekilde inşa edilmeleridir. Tabii bütün bu yapıların yorumlanabilmesi için kale içinin tümünün kazılması ve incelenmesi gerekmektedir.’’
|
10.08.2006
|
|
|
Filistin'e, İsrail'e ve Kudus'e dair |
Biri Filistinli diğeri Yahudi olan iki gencin arkadaşlıklarını ve trajik olaylarla birbirlerinden ayrılmalarını anlatan ABD, Fransa, İtalya, İngiltere ve İsrail ortak yapımı Kudüs, ilk kez 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterilecek.
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) yetkililerinden alınan bilgiye göre, film, 16-23 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali programı çerçevesinde ilk kez gösterime girecek. Ekibin savaşa rağmen filmin prömiyerini Antalya’da yapacağını kaydeden yetkililer, film için teklifin yapımcılardan geldiğini kaydettiler. Filmin içerdiği mesajın barışa en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde çok daha ayrı bir anlam taşıdığına dikkati çeken yetkililer, ABD, Fransa, İtalya ve İngiltere’nin de katkı sağladığı filmin, Dominique Lapıerre ve Larry Collins’in aynı adlı kitabından uyarlandığını bildirdiler.
Filmde, 1948 yılında, biri Filistinli diğeri Yahudi olan iki gencin arkadaşlıkları ve trajik olaylarla birbirlerinden ayrılmalarının öyküsü anlatılıyor. Elie Chouragui ve Dider Le Pecheur’un senaryosunu yazdığı filmin yönetmenliğini Fransız Elie Chouragui yapıyor. Filmin oyuncuları ise Said Taghmaoui, John Feild, Patrick Bruel, Ian Holm, Maria Papas, Tovah Feldshuh, Cecile Cassel, Peter Polycarpou, Jamie Harding.
|
10.08.2006
|
|
|
Taş evler restorasyon bekliyor |
İzmir’in Urla ilçesinde bulunan ve çoğu bakımsız durumdaki taş evlerin restorasyonu için yatırımcılar bölgeye davet edildi. Tarihi MÖ 2000’li yıllara dayanan, ilk olarak Klazomenai ismiyle kurulan ve 1390’da Osmanlıların egemenliğine geçen ilçedeki tarihi zenginliğin ortaya çıkarılması için kazı ve restorasyon çalışmaları aralıksız sürüyor.
Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, bir yandan Klazomenai şehrini ortaya çıkarmak için yapılan kazıların devam ettiğini, diğer yandan da tarihi yapıların restorasyonu ve yeniden kullanıma açılması için çalışma yapıldığını ifade etti.
Sualtında da sürdürülen kazı çalışmaları sonucu çıkarılan tüm eserlerin, eski TEKEL binasının restorasyonu ile oluşturulacak Sualtı Müzesi’nde sergileneceğini ifade eden Karaosmanoğlu, Ankara Üniversitesi’nin liderliğinde yürütülen projenin, 2007 yılında hayata geçirilmesinin planlandığını kaydetti.
|
10.08.2006
|
|
|
|