|
|
|
Suudi Kralı: Politikalarımız örtüşüyor |
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz El Suud, Türkiye’nin önemli konulara ilişkin “rasyonel Türk tutumunun”, Suudi Arabistan Krallığı’nın tutumu ile mutabık olmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Kral Abdullah, “Biz de sizin gibi Filistin sorununa adil bir çözüm için çaba harcıyoruz. Biz de sizin gibi Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arınmasına çalışıyoruz. Biz de sizin inandığınız gibi medeniyetler arası diyaloğa inanıyoruz” diye konuştu.
Kral Abdullah, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onuruna Çankaya Köşkü’nde verdiği akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, kendisine ve ülkesine gösterilen sevgi ve dostluk duygularından ötürü teşekkür ederek, ‘’Sizi temin ederim ki, Suudi Arabistan halkı da, kardeş Türk halkına ve zatı devletlerine beslediğim samimi kardeşlik duygularımı
paylaşmaktadır’’ dedi. Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkilerinin asırlardan beri süregelen derin ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu ifade eden Kral Abdullah, inanç birliği, ortak tarih ve örf-adetlerin ikili ilişkilere ayrıcalıklı ve özel bir biçim verdiğini söyledi. Kral Abdullah, Türkiye ziyaretinin ikili ilişkileri daha da ileriye götürmesine katkıda bulunmasını beklediğini belirtti. Kral Abdullah konuşmasına şöyle devam etti:
‘’Yaşadığımız dünya, içerdiği tehlikeler ve sunduğu fırsatlarla birlikte, uluslararası toplum üyelerinin maceraperestlikten uzak, dengeli ve basiretli politikalar uygulamalarını gerektirir. Dünyamızın ne kadar tehlikelerle dolu olduğunun belki de en büyük kanıtı bu günlerde kardeş Lübnan halkının maruz kaldığı İsrail saldırısıdır.’’
ORTAK TUTUM
Önemli konulara ilişkin ‘’rasyonel Türk tutumunun’’, Suudi Arabistan Krallığı’nın tutumu ile mutabık olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade eden Kral Abdullah, ‘’Biz de sizin gibi Filistin sorununa adil bir çözüm için çaba harcıyoruz. Biz de sizin gibi Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arınmasına çalışıyoruz. Biz de sizin inandığınız gibi medeniyetler arası diyaloğa inanıyoruz. Biz de geliştirilmesi için başarılı çabalar gösteren kardeş Ekmeleddin İhsanoğlu’nun genel sekreterliğini yaptığı İslam Konferansı Örgütü’nüngeliştirilmesinin gerekliliğine inanıyoruz’’ diye konuştu.
Kral Abdullah, güçlü bir zemin oluşturan bu ortak tutumların, bugün ve gelecekte iki ülkenin işbirliği için sağlam bir platform oluşturduğunu belirterek, iki kardeş halkın ve tüm bölgenin menfaatine katkıda olacak işbirliğine önem verdiklerini kaydetti. Suudi Arabistan Kralı Abdullah konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Sezer’i ülkesine davet etti.
Ankara’daki temaslarını tamamlayan Kral Abdullah dün İstanbul’a geçti.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Uluslararası güç İsrail'in işine yarar |
İsrail Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi Dr. Auni Kahil, Güney Lübnan’a yerleştirilmesi öngörülen uluslararası gücün yeni krizlere yol açacağını, ama barış getirmeyeceğini belirterek, “Bunun barış gücü olabileceğini sanmıyorum. Bu güç İsrail’in yanında yer alacak, onun istediklerini yapacak ve Lübnan’a karşı olacak” dedi. Kahil, “Umarım, Türkiye bunun bir barış gücü olmayacağını anlar” şeklinde konuştu.
Dr. Auni Kahil, İsrail-Lübnan sınırına gönderilecek milletler arası bir barış gücünün çözüm getirmeyeceğini belirterek, Türkiye’nin bölgeye asker göndermek yerine politik-diplomatik baskı oluşturarak, tarafları görüşme masasına oturtması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet’ten Gamze Erbil’in haberine göre Dr. Auni Kahil, halen devam eden savaşın Lübnan-İsrail savaşı olmadığını belirterek, ABD’nin daha önce ilan ettiği ‘şer ekseni’ ülkeleri ile sürdürdüğü savaşın bir devamı olduğu kaydetti.
“İsrail ordusu Lübnan’dan çekilmeli. Lübnan yönetimiyle görüşmeye başlamalı ve her iki tarafı da gözeten bir anlaşmaya varmaya çalışmalı” diyen Dr. Auni Kahil, “Türkiye’nin asker göndermesini değil, İsrail ile iyi ilişkilerini kullanarak siyasi bir çözüm için baskı yapmasını beklerdim. Türkiye, İsrail tarafını Filistin, Lübnan ve Suriye gibi kritik sorunlar konusunda görüşmeye oturmak için ikna etmeli. Türk hükümeti İsrail politikalarını etkileyebilecek güce ve olanaklara sahip. Bunun ötesinde Türkiye İsrail, Türkiye ile iyi ilişkilerini, bölgesel liderliğini Araplara kabul ettirmek için kullanıyor. Anlaşma yapmak zorunda olmadığını, Türkiye’nin Araplara destek vermediğini söyleyerek bunu kullanıyor” diye konuştu.
Bölgeye konuşlandırılacak bir barış gücünün uzun vadede barış getirmeyeceğini ifade eden Kahil, şöyle devam etti:”Bölgeye konuşlanacak olan her güç Lübnan halkına karşı savaşacak. Umarım Türkiye bunun bir ‘barış gücü’ olmayacağını anlar. ABD ve İsrail’in istediği saldırganlığa zorlayan bir güç olacaktır bu.”
“Ancak İsrail’in de bu savaştan çıkarı var. ABD’nin sınırsız desteği ve Arap ülkelerinin sessiz onayıyla İsrail bu saldırıya uzun zamandır hazırlanıyordu” diyen Kahil, İsrail’in kaçırılan askerlerini kurtarma şeklindeki saldırı gerekçesinin sadece bir bahane olduğu ifade etti.
Lübnan’daki Hizbullah’ın işgale karşı mücadele ettiğini vurgulayan Kahil, “Hizbullah masum insanlara saldırı gerçekleştirmiyor. İsrail saldırıları olmasa Hizbullah’ın İsrail’e füze saldırıları gerçekleştirmeyeceğine eminim” diye konuştu.
DÜNYA FİLİSTİN HALKININ
TERCİHİNE SAYGI DUYMALI
Filistin konusunda Arap halklarının İsrail’e büyük öfke beslediğini savaşmaya hazır olduğunu söyleyen Dr. Auni Kahil, “Ama yönetimler İsrail ile igili tepkileri güç kullanarak bastırıyor” diye konuştu.
Filistin’de demokratik seçimler sonucunda Hamas’ın iktidara geldiğine dikkat çeken Kahil, ABD ve İsrail’in yeni yönetimi tanımadığını belirterek, “Hamas ile ideolojik farklılıklarımız var. Ancak Filistin halkının seçimine tüm dünya saygı duymalı. ... Hamas Filistin seçimlerini demokratik bir şekilde kazandı. Bu demokrasi ABD’nin işine gelmiyor” dedi.
|
10.08.2006
|
|
|
Atatürk’ü tartışmadan normalleşemeyiz |
Başörtüsü yasağını eleştiren kitabıyla dikkatleri üzerine çeken akademisyen Dr. Murat Aksoy, “Atatürk’ü, laikliği ve devrimleri tartışamamak demek, Türkiye’nin normalleşememesi demektir.
Türkiye bunları konuştuğumuz andan itibaren normal bir ülke olabilir. Başörtüsü, azınlıklar, Alevîlik sorununun çözümü de konuşmaktan geçiyor. Birbirimizi yok saymamamız gerekiyor” diye konuştu.
DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA
|
Hasan Hüseyin KEMAL
10.08.2006
|
|
|
Baykal’ın TMK manevrası |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Meclis’teki görüşmelerde oy verdiği TMK’yı eleştirerek, “Terörle Mücadele Yasası hatalıydı” dedi. Hürriyet gazetesine konuşan Baykal, “Bölge halkıyla teröristi ayıracaksınız. Örgüte terörist, bölge halkına vatandaş olarak muamele edeceksiniz” yorumunu yaptı.
Hükümetin politikalarıyla ilgili Hürriyet’in sorularını cevaplayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TMK’nın hatalı olduğuna da değindi. Gazetenin, “Hükümetin terörle mücadelede eksik bulduğunuz yanı ne?” sorusuna, “Bölgeye örgüt penceresinden bakılıyor. Örgüt rahat ettirilirse sorun çözülür, terör biter sanılıyor. Oysa sırt sıvazlanarak, bölgeye aracı konularak terör sorunu çözülmez” şeklinde cevap veren Baykal, “alt kimlik-üst kimlik” açıklamasının da yanlış olduğunu söyledi. Eve Dönüş Yasası’nı ve Terörle Mücadele Yasası’nı hatalı bulduğunu aktaran Baykal, bölge halkıyla teröristi ayırmak, örgüte terörist, bölge halkına vatandaş olarak muamele etmek gerektiğini ifade etti.
|
10.08.2006
|
|
|
Adan: Din görevlileri ülkenin çimentosu |
DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, din görevlilernin Türkiye’nin çimontosu olduğunu söyledi.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, toplu görüşmeler öncesi din görevlilerinin taleplerini iletmek üzere DYP Genel Başkan Yardımcısı Adan’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan Adan, Türkiye’nin kalkınmasının, gelişmesinin en önemli faktörünün Türkiye’nin gerçek tam bir demokrat ülke olması olduğunu belirtti. Din görevlilerinin Türkiye’nin çimentosu olduğunu vurgulayan DYP’li Adan şöyle konuştu: “Diyanet görevlilerinin grev yapması mümkün değil. Namaza nasıl grev yapacak, camiyi nasıl kapatacak bundan korkmayın. Bir takım sosyal haklardan istifade ederken en büyük fedakarlığı yapan kesimdir din görevlileri. Bu kesimin problemlerinin çözülmesi gerekmektedir.”
Adan, bugün imam hatiplinin başı önüne eğdirildiğini belirterek, “Buna hakları yoktur. Ellerinde anayasa değişikliği yapabilecek gücü elinde bulunduran iktidar takiyye yapmıştır inanıyorum ki, yeni dönem milletvekilleri halkın arasında gezdi ve bu konudaki duyarlılığı ön plana aldılar ve Mecliste Diyanet-Sen sayın Genel Başkanımızın taleplerini ciddiye alan kararları milletimizin hizmetsine sunarlar. Demokrasinin yanındayız hükümetin bu meseleyi ciddiye almasından yanayız” diye konuştu.
Daha sonra Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu’yu kabul eden Adan, AB sürecinde sivil toplum örgütlerinin önemi, memurun içinde bulunduğu şartların dikkate alınmadığını ifade edere, "Oysa esnafın durumu, memurun durumu, emeklinin durumu bunların masaya yatırılması lazımdı. Türkiye’nin gücü memurunu sefil yapmayacak kadar büyüktür. Türkiye’nin meselesini çözeceği tek görüş demokrasidir” diye konuştu.
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Ordu küçülecek |
30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanlığı’nı devralacak Orgeneral Yaşar Büyükanıt, modernizasyon kapsamında ordunun yüzde 30 küçüleceğini açıkladı.
Savunma ve Havacılık Dergisi’nin son sayısında, Kara Kuvvetleri’nin geleceği ve mevcut durumuna ilişkin bir röportajı yayınlanan Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri’nin, “Kuvvet 2014” adıyla yürürlüğe konulan bir plan çerçevesinde şekillendirileceğini söyledi.
Bu çerçevede, Kara Kuvvetleri’ni muhabere etkinliğini azaltmadan küçültmeyi hedeflediklerini belirten Orgeneral Büyükanıt, önümüzdeki yıllarda hem personel hem de kuvvet yapısı olarak yüzde 30 oranında küçülmeyi planladıklarını kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, “Kuvvet 2014” planı uyarınca nicelik olarak küçük ancak nitelik olarak modern bir kara kuvveti haline geleceklerini, kuvvetin modern silah sistemlerinden oluşan, ateş gücü yüksek tugaylardan oluşacağını ifade etti.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Başbakana tezkere hatırlatması |
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, “Sizin askerinizin terörist saldırıları önlemek için Kuzey Irak’a girmesine izin verilmeyecek ama siz, İsrail’i Hizbullah’ın saldırılarından korumak için Güney Lübnan’da görev yapacaksınız. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
Öymen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in Lübnan’a saldırısını değerlendirdi. Öymen, bölgenin en güçlü ve etkili ülkesi Türkiye’nin bu aşamada daha aktif bir politika izlemesi gerektiğini vurgulayarak, bazı ülkelerin dışişleri bakanlarının İsrail’e ve Lübnan’a gittiğini, ancak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bunu yapmadığını ifade etti.
Yurtdışına asker gönderme kararının TBMM tarafından verilebileceğini hatırlatan Öymen, “Sayın Başbakan Meclis’e danışmadan ‘oraya asker gönderebiliriz’ diyor. Anlaşılan Sayın Başbakan 1 Mart Tezkeresinden yeterince ders almamış” dedi.
Öymen, Lübnan’da kalıcı bir barış olmadığı için, Türkiye’nin bölgeye asker göndermemesi gerektiğini belirtti. ‘’İsrail Başbakanı Olmert, ‘BM bayrağı altında çarpışacak asker istiyoruz’ dedi. Sizi çarpışmaya davet ediyorlar. Türk askerini orada iki ateş arasında feda etmeye hazır mısınız?’’ diyen Öymen, bölgede bulunan BM’nin barışa katkısının olmadığını ve bugüne kadar 251 kayıp verdiğini söyledi. Türkiye’nin, bir süre önce ABD ile imzaladığı Ortak Stratejik Vizyon Belgesiyle bölgede bağımsız hareket etme olanağını kaybettiğini öne süren Öymen, şöyle konuştu:
‘’Bölgeyi bütünlük içinde düşünmeliyiz. Ortadoğu bölgesinden ülkemize yönelik terörist saldırılar var. Sizin askerinizin bu saldırıları önlemek için Kuzey Irak’a girmesine izin verilmeyecek ama siz, İsrail’i Hizbullah’ın saldırılarından korumak için Güney Lübnan’da görev yapacaksınız. Bunda bir çelişki görmüyor musunuz, böyle bir şey olabilir mi? Bu konuda adım bekliyoruz. Ancak hiç bir şey yapılmıyor.’’
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Yurt ve burs başvuru süreleri uzatıldı |
Halen bir yüksek öğretim kurumuna devam eden ara sınıf öğrencilerinin yurt, burs ve kredi başvuru süreleri 11 Ağustos 2006 tarihine kadar uzatıldı.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, öğrencilerin tatil döneminde olmaları ve müracaatlarını tanınan sürede yapamamaları dolayısıyla yurt, burs ve kredi başvuru sürelerinin uzatıldığı bildirildi.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Dünya nüfusu artıyor |
Alman Dünya Nüfus Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre her yıl 80 milyon insan dünyaya geliyor. Dünya Nüfusu’nun 6 milyar 600 milyon olduğunu duyuran vakıf, bu sayının önümüzdeki altı yıl içinde 7 milyara ulaşacağını belirtti.
Açıklamada nüfusun yoksul ülkelerde sanayi ülkelerine oranla daha hızlı artış kaydettiği kaydedildi. Rakamlar Avrupa’da nüfusunsa her yıl 900 bin azaldığını gösteriyor.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
AKP'den ANA uçağı savunması |
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın parti kongrelerinde ve programlarında ANA uçağını ve Başbakanlık’a ait otobüsleri kullandığı” şeklinde yöneltilen eleştirilere AKP’den cevap geldi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Başbakanlık uçağı ve diğer makam araçlarının makama tahsisli olduğuna işaret ederek, “Yani uçak ve makam araçları Başbakan’a tahsislidir. Başbakan bunları her gitti yer için kullanabilir” dedi.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Metroda 1,5 saatlik rötar |
Taksim-4. Levent Metrosu’nda bir metro aracında meydana teknik arıza nedeniyle seferler 1,5 saat süreyle tek yoldan gecikmeli olarak yapılabildi.
İstanbul Ulaşım A.Ş’den alınan bilgiye göre, 4. Levent’ten Taksim yönüne gitmekte olan metro aracı, saat 09.30’da sefer sırasında arızalanarak Şişli istasyonunda yolcularını indirdi. Metro aracının yoluna devam edememesi üzerine Taksim-4. Levent arasındaki hatta seferler tek yoldan gecikmeli olarak sürdürüldü. Teknik ekiplerin arızalanan metro aracını yoldan çekme işlemini tamamlamaları üzerine saat 11.00’de seferler normale döndürüldü. Bu arada, seferlerin gecikmeli olarak yapılması sırasında Levent istasyonunda çok sayıda yolcu birikti. Gidecekleri yöne metro aracı gelmeyen yolcular ile özel güvenlik elemanları arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı.
|
/ İSTANBUL
10.08.2006
|
|
|
5 yılda 664 cesedin kimliği belirlenemedi |
Ülke genelinde 2001 yılından bu yana çeşitli nedenlerle ölen 116’sı kadın 664 kişinin kimliği henüz belirlenemedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Asayiş Dairesi Başkanlığı’nca kimlikleri tespit edilemeyen cesetlerin yakınları tarafından teşhis edilmesi amacıyla geçen yıl internet sitesi hazırlandı. Sitede, ülke genelinde çeşitli nedenlerle ölen, ancak üzerinde kimliklerini belirleyecek belgeleri bulunmayan kişilere ait cesetlerin fotoğrafları, ne şekilde öldüğü ve nerede bulunduğuna ait bilgiler yer alıyor. Sitedeki bilgilere göre, 2001’den itibaren 116’sı kadın 664 kişinin kimliği henüz belirlenemedi. Bu cesetlerin yüzde 61.12’si olan 407’si İstanbul’da bulundu.
Bu arada aynı sitenin kayıp kişilerle ilgili bölümünde ise ülke genelinde 3558 kişinin kayıp olduğu görülüyor.
|
/ KOCAELİ
10.08.2006
|
|
|
Ereğli'de toprak kayması: 1 ölü, 1 yaralı |
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, üzerine çıktıkları istinat duvarını delici aletle kırdıkları sırada toprak kayması sonucu altında kalan 2 işçiden biri öldü, diğeri yaralı kurtarıldı.
Alınan bilgiye göre, Bağlık Mahallesi’nde, Şevket K’ye ait inşaatta işçi olarak çalışan Hasan Akkaya ve Recep Sarı, üzerine çıktıkları istinat duvarını delici aletle kırdıkları sırada, sarsıntının da etkisiyle duvarın üst kısmındaki toprağın kayması sonucu altında kaldılar. İnşaattaki diğer işçilerin yanı sıra bölgede doğal gaz borusu döşeme çalışması yapan işçiler ile Ereğli Belediyesi İtfaiye ekipleri tarafından başlatılan kurtarma çalışmalarında toprak altından yaralı çıkarılan Recep Sarı, Ereğli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaklaşık 1 saat süren çalışmalarda Hasan Akkaya, ölü olarak çıkarıldı.
|
/ EREĞLİ
10.08.2006
|
|
|
Cilvegözü'ne düzenleme |
Hatay Valisi Ahmet Kayhan, Cilvegözü Gümrük Sınır Kapısı’ndan 15 Ağustostan itibaren belirli bir süreye kadar sadece yolcu otobüsleri ve taksilerin geçiş yapabileceğini söyledi.
Kayhan, yaptığı açıklamada, inşaatı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılacak Cilvegözü Gümrük Sınır Kapısı’nda yer tespiti çalışmalarının tamamlandığı ve inşaat çalışmalarına başlanacağını kaydetti. 15 Ağustos 2006 tarihinden itibaren gümrük kapısından geçişlere sınırlama getirileceğini belirten Kayhan, şöyle devam etti:
‘’Bakanlığımızın almış olduğu karar doğrultusunda Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda yığılmaları önlemek amacıyla tadilat süresince nakliye araçları Kilis Gümrük Kapısı’ndan giriş yapacak. Çünkü daha önce Habur Kapısı’nda yaşanan olaylar göz önüne alınarak bakanlığımız tedbir amaçlı, izdihama sebebiyet olmaması için sadece yolcu giriş ve çıkışlarına izin verilmesini kararlaştırmıştır. Zaten inşaat 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlanacak. Bu süre zarfında vatandaşlarımızdan anlayış bekliyoruz.’’
|
/ HATAY
10.08.2006
|
|
|
İsrail'in katlettiği bin kişinin 350’si 12 yaşın altında |
Lübnan’ın Ankara Büyükelçisi Georges Habib Siam, Lübnan’da öldürülen bin kişinin 350’sinin 12 yaşının altındaki çocuklar olduğunu söyledi.
Lübnan Büyükelçisi Siam, Türk Kızılayı Genel Başkanı Küçükali’ye bölgeye yapılan yardımlardan dolayı ziyaret ederek, teşekkür etti. Ziyarette, Türk Kızılayı yardım konvoyu ile Lübnan’a giderek incelemelerde bulunan AKP Balıkesir Milletvekilive Türk Kızılayı gönüllüsü Turhan Çömez de hazır bulundu. Burada konuşan Küçükali, hafta sonunda 1’i ilaç yüklü olmak üzere insani yardımTIR'larının bölgeye hareket edeceğini bildirdi.
Lübnan’ın Ankara Büyükelçisi Siam da hükümete ve Türk insanına yardımlarından dolayı teşekkür etti. İsrail politikasını düzeltmediği sürece bölgeye barış ve huzurun gelmesini olanaksız gördüklerini belirten Siam, Lübnan’da hayatını kaybeden emzikli bir bebeğin fotoğrafını göstererek sözlerini sürdürdü. ‘’İşte modern Batı’nın empoze ettiği savaş bu...’’ diyen Siam, şöyle konuştu: ‘’Lübnan’da öldürülen bin kişinin 350’si 12 yaşının altındaki çocuklar. Bu çocuklar ölürken dünyanın geri kalanı nasıl uyuyor? Bu çocuğun annesi, kız kardeşi mi kaçırılan askerlerin sorumlusu? Neden bu kaçırılan askerler yüzünden bizim yollarımız, hastanelerimiz, bakımevlerimiz yıkılıyor? Savaş askerler arasında olmalıdır.’’
ÇÖMEZ: BÖYLE VAHŞET GÖRMEDİM
AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise Lübnan’da büyük bir vahşete şahit olduğunu söyledi. Lübnan’da gördüklerine bugüne kadar hiçbir yerde rastlamadığını anlatan Çömez, ‘’Ben o fotoğrafı paylaştım. Bugüne kadar mesleğim gereği pek çok afete tanık oldum. Ama böyle bir dram, acı, vahşet görmedim’’ dedi.
Türk insanının şefkat elini Lübnan’a uzattığını ve bu yardımların sürmesi gerektiğini belirten Çömez, ‘’Herkesi Türk Kızılayı’nın elinden tutmaya ve Lübnan’a yardım etmeye çağırıyorum’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
‘Silâh sevki’ Mecliste |
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, ABD’nin, Türkiye üzerinden İsrail’e silah ve mühimmat sevk ettiği iddialarını TBMM gündemine getirdi.
Seyhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, İsrail’in Lübnan’ı kan gölüne çevirdiği bugünlerde, ABD’nin silâh ve mühimmatları İncirlik Üssünden Taşucu’na, oradan da İsrail’e sevk ettiği; hükümetin de buna göz yumduğu yönündeki bilgilerin kamuoyuna yansıdığını iddia etti.
CHP’li Seyhan, önergesinde şu soruları sordu:
‘’Bu bilgiler ışığında; üzerinde ‘’USAF’’ (ABD Hava Kuvvetleri) ve ‘’Explosive’’ (patlayıcı) uyarısı bulunan konteynırların, 15 TIR tarafından jandarma ve özel harekat polisi eşliğinde İncirlik’ten Taşucu’na sevk edildiği doğru mudur? Bu sevkıyat konusunda Türk makamlarına bildirilen bir silâh ve patlayıcı listesi var mıdır? Bu silahların niteliği nelerdir? Bölgeden İsrail’e gönderilen silâhlar konusunda Türk yetkililerin mutabakatı alınmış mıdır, Türk Hükümetinin bir engelleme ya da uyarma girişimi olmuş mudur? Kamuoyuna yansımayan ancak, İsrail’in bölgedeki harekatına destek olmayı amaçlayan bir görüşme tarafınızdan yapılmış mıdır, ABD’ye verilmiş bir söz var mıdır?’’
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
İncirlik’ten mühimmat sevkiyatı sürüyor |
Adana'da İncirlik Üssü’nde ABD Hava Kuvvetleri’ne (United States Air Force-USAF) ait mühimmatın Mersin'in Taşucu Beldesi'ndeki NATO Limanı'na sevkıyatı dün de sürdü.
‘Kullanım süresi geçtiği’ iddia edilen mühimmatın sevkıyatı önceki gün başlamış, 17 TIR dolusu mühimmat NATO Limanı'na sevkedilmişti. Dün ise üzerinde ‘USAF - United States Air Force’ (ABD Hava Kuvvetleri) ve ‘Explosives’ (Patlayıcılar) yazılı, patlayıcı madde olduğuna dair işaret de bulunan konteynerler yüklü yaklaşık 20 TIR, İncirlik Üssü’nden trafik polisinin eskortluğunda Mersin'in Taşucu Beldesi'ndeki NATO Limanı'na götürüldü.
|
/ ADANA
10.08.2006
|
|
|
ABD Konsolosu: Fazla bilgim yok |
ABD’nin Adana Konsolosu Eric Green, İncirlik’ten TIR’larla yapılan sevkıyatla ilgili fazla bilgisi olmadığını belirterek, ‘’Bildiğim kadarıyla rutin çalışma’’ dedi.
Geçen ay sonunda göreve başlayan Green, Adana Valisi Cahit Kıraç’ı makamında ziyaret etti. Basın mensuplarının İncirlik’ten yapılan sevkıyatlarla ilgili sorularını cevaplayan Green, ‘’O konuda fazla bilgim yok. Bildiğim kadarıyla rutin bir çalışma. Askeri mühimmatların Kıbrıs Rum Kesimi’ne götürüldüğü ile ilgili iddiaların doğru olduğunu düşünmüyorum’’ diye konuştu.
‘’Amerikan yönetiminin, Türkiye, ABD ve Irak arasında, terör örgütü PKK ile mücadelede atılacak adımları koordine etmek üzere özel bir temsilci atayacağı’’ yönündeki iddiaların sorulması üzerine Green, ‘’Washington’dan bir açıklama bekliyoruz. Gazetelerde yazılanlarla ilgili söyleyecek bir şey yok. Bu konuda fazla söyleyecek herhangi bir bilgim de yok’’ dedi.
İsrail’in Lübnan’a saldırıları ile ilgili sorular üzerine Green, herkesin Birleşmiş Milletlerin bir karara varmasını beklediğini, Orta Doğu’da kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını istediklerini söyledi.
|
/ ADANA
10.08.2006
|
|
|
'Sözleşmeli', tayin istiyor |
Sözleşmeli çalışan sağlık personeli, özellikle tayin imkânlarının olmamasından kaynaklanan sorunlarına çözüm bekliyor.
Türk Sağlık-Sen, sözleşmeli sağlık personelinin sorunlarının tespiti ve çözümü için çalışma başlattı. Buna göre, sendikanın internet sitesinde yayınlanan form aracılığıyla tespit edilecek sorunlara, toplu görüşme masasında ve Sağlık Bakanlığı ile yapılacak görüşmelerde çözüm aranacak. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yaptığıaçıklamada, sözleşmeli personelin görevlendirildikleri yerden tayinlerinin mümkün olmadığını, bu nedenle birçoğunun ailesinden ayrı yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Bu kişiler arasında boşananların, evlenemeyenlerin, eğitimine devam edemeyenlerin bulunduğunu ifade eden Kahveci, sözleşmeli personelle kadrolular arasında mali, sosyal ve özlük haklar bakımından ciddi farklılıklar olmasının hem çalışma barışını bozduğunu hem de Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu belirtti. Kahveci, yetkili sendika olarak, çalışanlar arasında statü birliğinin sağlanması ve sözleşmeli personelin kadro sorunlarını toplu görüşmelerde gündeme getireceklerini dile getirdi.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
TOKİ, Pakistan’ı imar edecek |
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Pakistan’da, Garhi-Dopatta, Muzaffarabad’ta yaptırılacak hükümet binaları ve altyapı yatırımları için ihale açtı.
Edinilen edindiği bilgiye göre, 18 Ağustos’ta, saat 10.00’da idare merkezinde yapılacak ihaleye, yerli ve yabancı firmalar katılabilecek. İhalede, yerli istekliler lehine yüzde 15 oranında fiyat avantajı uygulanacak. Böylece, Türk müteahhitlerine, yurtdışında yeni bir iş imkanı çıkmış olacak. Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün hesabında bulunan Pakistan depremi için toplanan yardım fonu ile finanse edilecek projenin ihalesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayacak. İhale kapsamında, Garhi-Dopatta, Muzaffarabad’da 12 idari bina, cami, halk merkezi, alışveriş merkezi, spor salonu, misafir evi gibi 10 hizmet binası, 2 ilkokul, 2 yurt, kolej okul binası, 5 farklı tipte 40 iskan binası, lisans öğrencileri yurdu ve su tankı, atık su arıtma tesisi, trafo ve jeneratör binaları inşaatı, ayrıca buralardaki tüm elektrik ve mekanik işler dahil olmak üzere kanalizasyon ve içme suyu hatları gibi altyapı elemanları, elektrik güç hatları, harici spor alanları, oyun sahaları, sınır duvarları, iç yollar ve park alanları gibi sahaları içeren dış aydınlatma işleri yaptırılacak.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Güler: Yine aynısını yaparız |
İstanbul Valisi Muammer Güler, Boğaz kıyısında faaliyet gösteren eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültü kirliliğini önlemek için tedbir aldıklarını belirterek, ‘’Bundan sonra da aynısını yaparız. Yine para cezaları olur, yine faaliyet durdurma olur’’ dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanan 1. Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un veda ziyaretinin ardından gazetecilerin kapatılan ve para cezası verilen eğlence yerleriyle ilgili sorularını cevaplayan Güler, gürültüyü meşru kılamayacaklarını belirterek, kendilerinin kanundan aldıkları güçle kapatma ve diğer cezaları verdiklerini kaydetti.
Bu eğlence yerlerinde gürültünün giderilmesine yönelik teknik önlemlerin alınmadığını ifade eden Güler, ‘’Biz gürültüyü önlemek için tedbir alıyoruz. Bundan sonra da aynısını yaparız. Yine para cezaları olur, yine faaliyet durdurma olur. Gürültü yapanın anında gürültüsü durdurulur’’ dedi.
Güler, faaliyet durdurma ve para cezalarının kararlarının yeni yönetmelik çerçevesinde alındığını belirterek, ‘’Yeni yönetmelikte 5 ila 10 desibele kadar izin verilebiliyor. Ancak eski yönetmelikte bu sınır 90 desibele kadar çıkabiliyordu. Bazı köşe yazarları yapılan uygulamayı eski yönetmelik üzerinden yorumluyorlar’’ diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
10.08.2006
|
|
|
Eski OHAL bölgesindeki lojmanlar TBMM gündeminde |
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçe merkezinde bir güvenlik görevlisinin evine yapılan baskında teröristlerce şehit olması sonrasında ortaya atılan lojman konusunu soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.
Ersin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanmak üzere TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, terörün yoğun olduğu eski Olağanüstü Hal Bölgesindeki güvenlik görevlileri ve ailelerinin korumalı lojman eksikliği yüzünden teröristler için ‘’çok kolay lokma’’ olduklarının son olayda açığa çıktığını belirtti. Ahmet Ersin, önergesinde şu sorulara yer verdi:
‘’Eski Olağanüstü Hal Bölgesinde, güvenlik görevlileri ve aileleri için, hangi il ve ilçede kaç lojman var? Bu bölgedeki hangi il ve ilçede asker-polis kaç güvenlik görevlisi, lojman yetersizliği nedeniyle kiralık konutlarda kalıyor? Lojman yetersizliği yüzünden kiralık konutlarda kalan güvenlik görevlileri ve ailelerinin can ve mal güvenliği nasıl sağlanıyor?’’
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
İHD, astsubaya saldırıyı kınadı |
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Şırnak’ta yüzleri maskeli kimliği belirsiz kişilerce evine düzenlenen menfur saldırıda astsubay Levent Çevik’in şehit edilmesi, 8 yaşındaki oğlunun ağır yaralanmasını yaşama hakkına yönelik ciddi bir saldırı olduğunu belirterek kınadı.
İHD İstanbul Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının, bölgedeki şiddetin boyutlarını göstermesi açısından da çok önemli olduğu ifade edilerek, şöyle denildi: “Kim tarafından ne amaçla yapılırsa yapılsın bu saldırı, yaşama hakkını hiçe sayarak amacına şiddetle ulaşmaya çalışan kesimlere hizmet etmektedir. Bu saldırı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsan Hakları savunucuları olarak; bu saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyor, olayın faillerinin bulunmasını istiyoruz. Herkes, her koşulda yaşama hakkına saygı göstermelidir.”
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
10.08.2006
|
|
|
Minibüsle TIR çarpıştı: 3 ölü |
Zonguldak’ın Ereğli-Alaplı ilçeleri arasındaki kara yolunda, minibüs ile TIR’ın çarpışması sonucu 3 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Serkan Çolak yönetimindeki 34 AB 1513 plakalı minibüs, tersaneler mevkisinde, Savaş Akça idaresindeki 34 L 8724 plakalı TIR’la çarpıştı. Kazada, minibüs sürücüsü Serkan Çolak (30), yengesi Senem Çolak (26) ve yeğeni Beste Çolak (1) yaşamını yitirdi, ağabeyi Mustafa Çolak (36) Ereğli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan Mustafa Çolak, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. TIR sürücüsü Savaş Akça, gözaltına alındı.
|
/ EREĞLİ
10.08.2006
|
|
|
Ankara’yı susuz günler bekliyor |
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, barajlardaki su rezervinin her geçen gün azaldığını belirterek, kuraklığın devam etmesi halinde su kısıntılarına gitmek zorunda kalacaklarını bildirdi.
Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Gökçek, Başkentin barajlarındaki su rezervinin son yılların en düşük seviyesinde olduğunu belirtti. Gökçek, kuraklığın yanı sıra şehir nüfusundaki artışın da su gereksinimini fazlalaştırdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: ‘’Kurak geçen mevsimler, tek beslenme kaynağı yağışlar olan barajları olumsuz etkiledi. Geçen yıl barajlardaki kullanılabilir su rezervi 507 milyon metreküp iken bugün itibariyle barajlarda 323 milyon metreküp su rezervi bulunuyor.’’
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Türkiye, ABD’den SLAM-ER füzesi alacak |
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD’den, yabancı askeri satışlar kanalıyla 139 milyon dolara SLAM-ER füzesi alınacağını bildirdi.
AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in soru önergesini cevaplayan Gönül, Amerika Savunma ve Güvenlik İşbirliği İdaresinin, Türkiye’ye 50 SLAM-ER füzesi satılması konusunda Amerikan Kongresinden onay istediğinin doğru olduğunu ifade etti. Füzelerin satışı konusunda Türkiye ile ABD arasında mutabakat yapıldığını belirten Gönül, SLAM-ER füzelerinin, yabancı askeri satışlar-Foreign Military Sales (FMS) kanalıyla toplam 139 milyon dolara satın alınacağını bildirdi. Gönül, ödeme şartları hakkındaki müzakerelerin halen devam ettiğini kaydetti. Gönül, bu füzelerin havadan karaya atılabilen, uzun menzilli ve otomatik güdüm kontrollü olmasının, Hava Kuvvetleri Komutanlığının hava-yer harekat etkinliğini artıracağını ve Türkiye’ye önemli stratejik avantaj ile caydırıcılık kazandıracağını bildirdi.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Sezer’e teşekkür mektubu |
Gazeteci, yayıncı, çevirmen ve yazarlara ait altı meslek örgütü, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6 ve 7’nci maddelerinde yapılan değişikliklerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru dolayısıyla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e teşekkür mektubu gönderdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) yapılan yazılı açıklamada, TGC Başkanı Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan Sadık İpekçi, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Enver Ercan, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner,
Uluslararası PEN Türkiye Merkezi Başkanı Vecdi Sayar ve Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği Başkanı Tuncay Birkan’ın, yönetim kurulları adına imzaladıkları mektubun Cumhurbaşkanı Sezer’e gönderildiği bildirildi.
Mektupta, 3713 sayılı TMK’yı değiştiren ve 18 Temmuz 2006 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni düzenlemelerin basın özgürlüğünü sınırlandırdığı ifade edildi. Böyle bir sınırlandırmanın herkesin ifade özgürlüğü hakkını kısıtlayacağının, mektubu imzalayan kurumlar tarafından yapılan basın açıklamasıyla TBMM’ye ve kamuoyuna duyurulduğunun ifade edildiği mektupta, “TMK’yı değiştiren 5532 sayılı Yasa, Meclis Genel Kurulunun 29 Haziran 2006 günlü oturumunda ayrıntıları ile tartışılmadan kabul edildi” denildi.
Sezer’in TMK’nın 6’ncı ve 7’nci maddelerinde yapılan değişikliklerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru nedeniyle teşekkür edilen mektupta, Anayasa Mahkemesi’nin de başvuruyu bir an önce ele alması ve hukuka aykırı düzenlemelerin iptal edilmesi temenni edildi.
|
/ İSTANBUL
10.08.2006
|
|
|
Çelik’ten 406 bin bilgisayar sözü |
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bilgisayarlı eğitime destek kampanyası çerçevesinde, Eylül ayına kadar okullara 406 bin bilgisayar gireceğini bildirdi.
Bitlis’in Tatvan ilçesinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) tarafından yaptırılan okulun açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, artık karatahta, tebeşir, öğretmen, sıra ve masadan oluşan eğitim sisteminin demode olduğunu söyledi. Bilgisayarlı eğitimin önemine değinen Bakan Çelik, “Herkes uzaya giderken, uzay araçlarıyla başka alemler keşfederken, biz eski usulle gidemeyiz. Biz kağnı kullanarak, onların uzay araçlarıyla rekabet edemeyiz. Onun için bu işin yolu yordamı neyse bütün bu vasıtaları kullanmak zorundayız” dedi. Bilgisayarlı Eğitime Destek Projesi’nin, Türkiye’nin doğusundaki, batısındaki, güneyindeki, kuzeyindeki bütün çocuklara fırsat eşitliği adına büyük bir imkan getidiğini ifade eden Çelik, proje çerçevesinde Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ına ulaştıklarını söyledi. Çelik ayrıca, 2006-2007 öğretim yılına girerken Türkiye’de sekiz ve üstü dersliğe sahip olan bütün okullarda bilgisayar laboratuvarı olacağını bildirdi.
|
/ BİTLİS
10.08.2006
|
|
|
Sabah’ın haberine yalanlama |
Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Belediye Başkanı Cemburak Özgenç, belediyeye ait sosyal tesislerde bazı kuralların uygulandığını, ancak havuza mayo benzeri kıyafetler ya da haşemayla girilmesinin yasaklanmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
HAŞEMA YASAĞI YOK
Sabah gazetesinde dün yer alan, bir kadının haşemayla belediye sosyal tesislerindeki havuza alınmadığına ilişkin haberin doğruları yansıtmadığını söyleyen Özgenç, “Sosyal tesislerimizden yararlanmak isteyenlerin rahatı için bazı kurallar koyduk. Mesela, havuza elbise ya da iç çamaşırıyla girilmesini yasakladık. Çünkü bu tür kıyafetler havuzda bakteri üremesine yol açıyor. Tesislerde bazı kurallar var, ama mayo benzeri kıyafetler ya da haşemayla havuza girilmesinin yasaklanması söz konusu değil” dedi. Haberde adı geçen kadının uzaktan akrabası olduğunu, fotoğrafın çekildiği gün de selamlaşmak için yanına geldiğini belirten Özgenç, bir kaç gün önce havuz görevlisinin haşemayla havuza giremeyeceğini söylediğini, ancak yetkili kişilerin, böyle bir uygulamanın olmadığının havuz görevlisine söylemesinden sonra akrabası olan kadının havuza haşemayla girdiğini anlattı.
İZİNSİZ FOTOĞRAF ÇEKMİŞLER
Haberde fotoğrafı kullanılan Gülten Göktaş da, havuz başında Belediye Başkanı Özgenç’i görmesi üzerine, uzaktan akrabalığı dolayısıyla hal hatır sormak için yanına yaklaştığını, bu sırada izinsiz olarak fotoğrafının çekildiğini kaydetti. Gazipaşa’da denizde de havuzda da haşemayla yüzebildiğini söyleyen Göktaş, “Ben hiç kimseye bir şey söylemedim. Haberi okuyunca utanç duydum. Benim Belediye Başkanı’ndan yakınmam yok” dedi.
|
/ ANTALYA
10.08.2006
|
|
|
Atıklar değerlendiriliyor |
Diyarbakır Bağlar Belediyesi tarafından başlatılan “Kaynağında Atık Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Projesi” ile otuz beş ton değerlendirilebilir atık toplandı.
Bağlar Belediyesi Çevre Koruma Biriminde Çevre Mühendisi Hadi Cin, yaklaşık sekiz ay önce başlattıkları “Kaynağında Atık Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm” uygulamasını site yöneticileri, kapıcılar ve vatandaşlara anlatmak amacıyla toplantılar yaptıklarını ve ücretsiz poşet dağıttıklarını anlattı. Topladıkları atıklardan karton, cam, kağıt ve metalleri
Adana ve Gaziantep’teki fabrikalara geri dönüşüm sağlanması amacıyla gönderdiklerini ifade eden Cin, plastik poşetlerin de Diyarbakır’daki bir fabrikada tekrar plastik poşet olarak değerlendirildiğini belirtti. Cin, uygulama sayesinde otuz beş ton geri dönüşümü sağlanan atık toplandığını ve 3 bin 500 YTL gelir elde edildini söyledi.
|
/ DİYARBAKIR
10.08.2006
|
|
|
Gazeteci-polis buluşması |
Antalya’da görev yapan gazete, ajans ve televizyonların yöneticileri ile Antalya Emniyet müdürlüğü üst düzey yöneticileri yemekte buluştu.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğini yaptığı yemekli tanışma ve kaynaşma toplantısı Antalya Özkaymak Falez Otel’de yapıldı. Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Aslan ve yeni göreve getirilen emniyet birim müdürlerinin katıldığı katıldığı yemekte konuşan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erdoğan Kahya polis-gazeteci işbirliğinin önemine dikkat çekti. “Polisle gazeteci her ikisi de kamu görevi yapıyor. Birbirimize yardımcı olmak, birbirimize destek vermek, herşeyden önce birbirimizi çok iyi anlamak durumundayız” diyen Kahya, Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Aslan’ın yayınladığı genelgeden, Antalya’daki polis ve gazeteciler arasındaki ilişkinin iyi gelişeceğinin anlaşıldığını söyledi.
|
Müşerref AKSOY
/ ANTALYA
10.08.2006
|
|
|
Çanakkale ve Balıkesir’de deprem |
Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’nde, Kazdağları’nın yüksek kesiminde dün sabah saatlerinde hafif şiddette bir deprem meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi’nden edinilen bilgiye göre, dün sabah 06.20’de Bayramiç İlçesi’ne bağlı Evciler Köyü yakınlarında yerin 9,7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin aletsel büyüklüğünün 3,2 olduğu açıklandı. Bu arada, önceki gece 00.42’de ise Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova mevkiinde de 3,7 büyüklüğünde ayrı bir deprem yaşandı. Depremlerde can ve mal kaybı yaşanmadı.
|
/ ÇANAKKALE
10.08.2006
|
|
|
Süs havuzundaki çocuklara baskın |
Belediye zabıta ekipleri, elektrikli fıskiye bulunan süs havuzlarında yüzen çocuklarla baş edemeyince, çareyi pusuya yatmakta buldu. Kars’ta aşırı sıcaklar ve şehirde yüzme havuzu bulunmaması nedeniyle park ve bahçelerdeki elektrikli havuzlara akın eden çocukların buralara girişini önlemeye çalışan zabıta ekipleri, bir dizi yola başvuruyor.
Faikbey Caddesi üzerinde Cumhuriyet Lisesi yanındaki belediyeye ait süs havuzunda yüzen çocukları önce uzaktan izleyen zabıta ekipleri, daha sonra bir anda havuzda yüzen çocukların karşısına çıktı. Havuzda keyiflerince yüzen çocuklar, zabıtaları karşılarında görünce sağa sola kaçışmaya başladı. Çocuklardan bazıları ise havuzdan çıkma fırsatı bile bulamadı. Zabıtaların bir kısmı çocukları tutarken bir kısmı da elbiselerine el koydu. Güçlükle ikna edebildikleri zabıtalardan elbiselerini geri alan çocuklar, Kars’ta bir yüzme havuzu istediklerini söyledi. Çocuklara elektrikli havuzların tehlikeli olduğunu anlatan zabıtalar, nasihatlerde bulunmayı da ihmal etmedi.
|
/ KARS
10.08.2006
|
|
|
Nevşehir’in vazgeçilmezi, mehteran |
Nevşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Mehteran bölüğü, Nevşehir’deki çeşitli etkinliklerin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi.
Nevşehir Belediyesi tarafından düzenlenen çeşitli sosyal, kültürel amaçlı etkinliklerinin yanı sıra Nevşehir’in çeşitli ilçe ve beldeleriyle komşu bazı illerde yerel yönetimler tarafından organize edilen çalışmalarda konserler veren Nevşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü, dikkatleri üzerine toplamayı başarıyor. Tören alanlarında söyledikleri marşlarla yüreklerde coşkulu hislere ortak olan Nevşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü’nün gösterileri halkın büyük beğenisini kazanıyor.
|
Cemil YÜZER
/ NEVŞEHİR
10.08.2006
|
|
|
Örnek sürücü |
Rize’nin Pazar ilçesinde kaldırım kenarına parkeden aracın camındaki yazı görenleri duygulandırdı.
Sürücüsünün kaldırım kenarına park ettiği özel otomobilin her iki kapısına da yazdığı yazı görenlerin ilgisini çekerken, her sorumlu vatandaşın yapması gereken duyarlı bir davranış olduğu ifade edildi. Aracının camına cep telefon numarasını yazan ve “Aracım size engel oluyorsa lütfen arayın” şeklinde not bırakan sürücünün örnek bir davranış sergilediğini ifade eden vatandaşlar, “Birçok sürücü aracını uygunsuz şekilde park ederek kayıplara karışıyor. Belediye hoparlöründen araç plakası anons edilse bile sürücülerine ulaşılamıyor. Çekiciler tarafından araç bulunduğu yerden kaldırılmak zorunda kalınınca da herkes rahatsız oluyor. Bu sürücünün davranışı en uygun olanıdır” dedi.
|
Abdullah UZUN
/ RİZE
10.08.2006
|
|
|
Denizlili gazeteciler AB eğitimi aldı |
Denizli Sanayi Odası (DSO) AB Bilgi Bürosu, geçtiğimiz günlerde Denizli’deki gazetecilere bir seminer verdi.
“AB temel bilgileri ve AB-Türkiye İlişkileri Semineri” başlıklı programın sertifika töreninde konuşan Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, gelecek dönemde basına yönelik aktif çalışmalar gerçekleştireceklerini söyledi.
|
/ DENİZLİ
10.08.2006
|
|
|
Çocuk sorumluluk aldıkça büyür |
Ankara’da ilköğretim okulu öğrencilerinin anneleri arasında yapılan araştırmada, çocukların evle ilgili faaliyetlerde en çok sorumluluk aldığı işlerin sofra hazırlama ve toplama, alışveriş yapma ve kitap alma olduğu belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Şükran Şafak, Doç. Dr. Zeynep Çopur ile ev ekonomisti uzman Mukaddes Altınel Özkan, Ankara’da 5 merkez ilçedeki 10 ilköğretim okulunda 6, 7 ve 8. sınıflarda eğitim gören kız ve erkek öğrencilerin anneleri arasında, ‘’Çocukların evle ilgili faaliyetlere harcadıkları zamanın incelenmesi’’ konulu araştırma yaptı. Araştırmada, evle ilgili faaliyetlerin yerine getirilmesinde annelerin yüzde 68’inin çocuklara bazen, yüzde 29’unun her zaman sorumluluk verdiği, yüzde 3’ünün ise hiçbir zaman sorumluluk vermediği belirlendi. Araştırmada, annelerin yüzde 67’sinin erkek, yüzde 69,1’inin de kız çocuklarına, çalışmayan annelerin yüzde 69,3’ünün, çalışan annelerin ise yüzde 64,3’ünün çocuklarına evle ilgili faaliyetlerin yerine getirilmesinde bazen sorumluluk verdikleri tespit edildi.
Çocuklar en çok sofra hazırlayıp, alışveriş yapıyor
Çocukların evle ilgili faaliyetlerde en çok sorumluluk aldığı işlerin sırasıyla sofra hazırlama ve toplama, alışveriş yapma, kitap alma faaliyetleri olduğunun belirlendiği araştırmada, öğrencilerin yüzde 89,8’inin sofra hazırlama ve toplama, yüzde 82,1’inin alışveriş yapma, yüzde 76,6’sının da kitap alma faaliyetini yaptığı kaydedildi. Araştırmada, erkek çocukların en fazla alışveriş, sofra hazırlama ve toplama, taksit-fatura ödeme gibi faaliyetlerde bulunduğu saptanırken, kız çocukların ise en fazla sofra hazırlama ve toplama, eve gelen misafire hizmet etme ve evin günlük temizliği faaliyetlerinde sorumluluk aldığı belirlendi.
Anneler çocuklarına iyilik yapmak
istiyorsa onlara sorumluluk versin
Çocukların aile içi sorumluluklara katılımı konusunda anne-babanın davranışlarının önemli olduğuna dikkat çekilen araştırmada, çocukların anne-babalarını model alarak gelecekteki hayatlarında onlardan öğrendiklerini sergileyecekleri belirtildi.
Çocuklara erken yaşta sorumluluk verilmesinin önemi ve gereği konusunda, çocukların sorumluluklarının farkında olmalarını, sorumluluklarını etkin şekilde yapmalarını sağlayacak yetişkin eğitimi programları hazırlanması gerektiği vurgulanan araştırmada, anne-baba ve çocukların aile hayatı ile ilgili konularda örgün eğitim kapsamında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önerildi.
|
/ SİVAS
10.08.2006
|
|
|
‘Etkin bir disiplin için çocuğunuza güvenin’ |
Anne-babaların çocuklarının yaşı ve gelişim düzeyinden kaynaklanan sınırlar içerisinde doğru şeyi yapacağına güvenmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, istenilen şeyin makul bir şey olduğundan emin olunmasında fayda olduğunu belirtiyor.
‘Başka biri sizi eleştirirken sizinle nasıl konuşmasını istiyorsanız, siz de çocuğunuzla o şekilde konuşun. İsim takma, bağırma veya saygısız tutumlara başvurmayın. İstediğiniz şey net olsun’ uyarısında bulunan Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, anne-babaların çocuklara etkin bir disiplin kazanmaları için uygulayacakları ipuçlarını açıkladı. Çocuklara karşı anne-babaların ciddi ve spesifik olması gerektiğini belirten Dr. Erdoğan şöyle devam etti; “Birçok boyutu olan, kafa karıştırıcı şeyleri talep etmeyin. Bunun yerine belirli, somut ve net taleplerde bulunun. Olumlu davranışlar için model oluşturun. ‘Yaptığımı değil söylediğimi yap’ mantığının işe yaradığı söylenemez. Çocuğunuzun sosyal becerilerinin gelişmesine yardımcı olacak müzakere olanağını ve esnekliği kullanmasına izin verin. Çocuğunuzun davranışlarının sonuçlarını yaşayarak öğrenmesine izin verin.”
“Sizin belirlediğiniz sonuçlar mümkün olduğunca çabuk uygulanmalı ve mutlaka bu sonucun ihlal edilen kuralla mantıklı bir ilişkisi olmalı ve süresi yeniden olumlu davranışlarını vurgulamaya başlayabileceğiniz ölçüde kısa olmalı.” diyen Erdoğan, “Sonuçlar duruma ve çocuğun yaşına göre adil ve uygun olmalı. Anne-babalar çocuklarının süreklilik gösteren davranış sorunları konusunda ciddi endişeler taşıyorlarsa, bir çocuk psikiyatri hekimine danışmaları yararlı olacaktır.”
|
/ BURSA
10.08.2006
|
|
|
Her sabah iki bardak su |
Su içmeyi alışkanlık haline getirmek gerektiğini hatırlatan uzmanlar, sabah kalkar kalkmaz ilk yapılması gerekenin 2 bardak su içmek olduğunu bildiriyor.
Yemeklerden yarım saat önce su içilmesini, yemek esnasında ve yemekten hemen sonra ise içilmemesini tavsiye eden uzmanlar, yemekten en erken yarım saat sonra su içilmesini tavsiye ediyor. Sıcak havalarda sıvı alımının arttırılması gerektiğini belirten uzmanlar ayrıca, saunaya veya hamama giderek terlemenin sağlıklı olduğunu, ancak bu durumda bol su içmenin ihmal edilmemesi gerektiğini bildiriyor.
|
10.08.2006
|
|
|
Meme kanseri riski şişmanlarda daha fazla |
Kadınların korkulu rüyası haline gelen meme kanseri olma riskinin, kilolu bayanlarda daha yüksek olduğu bildirildi.
Denizli Devlet Hastanesi Kanser Erken Teşhis ve Tedavi Merkezi Sorumlu Doktoru Tülay Alan, özellikle obezite olan ve yağlı yiyecekleri çok tüketen kadınların risk altında olduğuna değinerek, “Meme kanserinde özellikle yağdan zengin diyeti kesinlikle azaltmak gerekir. Yağlı gıdalarla beslenme ve obezite, meme kanseri riskini oldukça arttırmaktadır” dedi.
Kendi kendine meme muayenesini yaparken nelere dikkat edilmesi ve hangi günlerde kontrolün yapılması gerektiğini de açıklayan Dr. Alan, kendi kendine elle muayenenin, adet bitiminin 4. ve 5. günlerinde yapılmasının uygun olacağını kaydetti. Kendi kendine meme muayenesinde mamografinin erken tanıdaki önemini belirten Dr. Alan, mamografinin, 40 yaşından sonra uygulanmaya başlandığını da sözlerine ekledi.
|
/ DENİZLİ
10.08.2006
|
|
|
Bebeğinizi daha sağlıklı uyutmak mı istiyorsunuz? |
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Küçüködük, bebeklerin ölüm riskine karşı sırtüstü yatırılarak uyutulması gerektiğini söyledi.
Bebeklerin 3 aylık olana kadar tekerlekli bebek arabasına takılabilen, gerektiğinde evden dışarıya çıkıldığında kenarlarında tutacakları olan taşınır bebek yatağında ya da beşikte uyuyabileceğini belirten Küçüködük, “Üçüncü aydan 3 yaşına kadar kullanılan bebek karyolalarında koruma çubuklarının aralıkları kol ya da bacakların sıkışmaması için 2.5 santimden dar, bacakların da dışarı sarkmaması için 6 santimden geniş olmamalıdır.
Bebeğin yatağının pamuklu kumaşla kaplanması ve çok yumuşak olmaması gerektiğine dikkat çeken Küçüködük, yüzüstü dönmesi durumunda havasız kalmasını önleyecek hava delikleri bulunmasının da önemine işaret etti.
Uyuturken sırtüstü yatırın
Yatak takımlarında sentetikten kaçınılması, yeni doğan bebekler için onu sıcaktan bunaltmayacak pamuklu örtüler ve ince battaniyeler kullanılması, bir yaşından sonra ise hafif ve sıcak tutan bir yorgan seçilmesi gerektiğine değinen Küçüködük, “Boğulma tehlikesine karşı, bebekler en azından 2 yaşına gelene kadar yastık kullanılmamalıdır. Ani bebek ölümlerine karşı bebekler sırtüstü yatırılarak uyutulmalıdır” diye konuştu.
Bebeği huzursuz edebileceği için aşırı sarıp sarmalanmaması, oda ısısının ılık olmasının (18-20 santigrat derece) önemini anlatan Küçüködük, “Annelerin doktorlara en çok sorduğu sorulardan biri bebeğin ne kadar uyuması gerektiği konusudur. Çocuk doyurulduğu, gazı çıkarıldığı, sessiz ve ısısı ayarlanmış bir ortamda yatırıldığı sürece ihtiyacı olacak uyku süresi kadar uyur. Bebekler genellikle sorunları yoksa bir emzirmeden diğerine kadar uyku hallerini sürdürür. Çocuk büyüdükçe uyku ihtiyacı da azalır. 6 aylık bir bebekte günlük uyku süresi çocuktan çocuğa değişmekle beraber toplam 15 saat, 1 yaşında ise 14 saat kadardır. Her çocuğun kendine göre bir uyku düzeni vardır. Uyku genellikle günün aynı saatlerine rastlar. Bebekler ilk yaşın sonlarına doğru öğle öncesi ve öğle sonrası olmak üzere iki kez uyur. Gündüz uyku alışkanlıklarının 2 saati geçmemesine dikkat etmek gerekir. Bebeğin uykusu bu süreyi aştığında gerekirse dikkatlice uykudan uyandırılmalıdır” şeklinde konuştu. Küçüködük, çocuğa akşamları düzenli olarak aynı saatte yatağa yatma alışkanlığının kazandırılması gerektiğinin önemini vurgulayarak, “Aksi halde çocukta uyku problemleri başlayabilir.
Bazı çocukların gece yarısı uykudan ağlayarak uyanıp annelerinin yatağına gittiğini kaydeden Küçüködük, bu durumda annenin çocuğu koynuna almaması gerektiğini belirtti. Küçüködük, şunları söyledi: “Anne çocuğu koynuna almak yerine, onu tekrar yatağına yatırıp, yanında oturarak sırtını sıvazlayıp onu okşaması, sakinleşmesini sağlamaya çalışması daha doğru bir hareket olacaktır. Bu uygulama çocuğun her seferinde annesinin yatağına gitme alışkanlığını kazanmasını da engeller.”
|
/ SAMSUN
10.08.2006
|
|
|
Adıyaman’da “solifugae” paniği |
Adıyaman’da yaklaşık 10 santimetre boyunda örümcek gören bir vatandaş, İl Tarım Müdürlüğüne başvurdu.
Edinilen bilgiye göre, Ramazan Yeşil adlı vatandaş, Altınpark’ta gördüğü yaklaşık 10 santimetre boyundaki örümceği öldürerek, incelenmesi için Adıyaman İl Tarım Müdürlüğü’ne getirdi. Ramazan Yeşil, boz renkli ve tüylü olan örümceğin çok hızlı hareket ettiğini ve yaklaşık 10 santimetre boyunda olduğunu söyledi. Adıyaman İl Tarım Müdürlüğü Hayvan Şubesi Veterineri Orhan Yılmaz, örümceğin bölgede yaşayan ve insanları ısıran bir örümcek olduğunu söyledi. Örümceğin tehlikeli olmadığını ifade eden Yılmaz, ‘’Paniğe neden olabilecek bir konu söz konusu değil. 10 santimetre boyundaki örümceğin ‘solifugae’ türünden olduğunu düşünüyoruz. Örümcekle ilgili incelemelerimiz sürüyor’’ dedi.
|
/ ADIYAMAN
10.08.2006
|
|
|
Harry Potter’ın devamı 2008’de |
J.K Rowling’in kaleme aldığı Harry Potter serisinin altıncı halkası olan ‘’Harry Potter ve Melez Prens-Harry Potter and the Half-Blood Prince’’, 21 Kasım 2008 tarihinde seyirciyle buluşacak.
Internetteki ‘’eonline’’ sitesinin haberine göre, serinin beşinci halkası ‘’Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı-Harry Potter and the Order of the Phoenix’’in 13 Temmuz 2007’de vizyona gireceğini duyuran yapımcı şirket Warner Bros., Potter hayranlarına yeni müjdeyi de verdi. Buna göre, çalışmalarına başlanan ‘’Harry Potter ve Melez Prens’’, 2008 yılının Kasım ayında izleyici karşısına çıkacak. Filmin yönetmeni ve oyuncuları hakkında herhangi bir açıklama yapılmasa da Daniel Radcliffe (Harry Potter), Rupert Grint (Ron) ve Emma Watson’ın (Hermione) yine aynı rolleri üstlenmesi bekleniyor.
|
/ ANKARA
10.08.2006
|
|
|
Aşırı sıcaklar ağaçları da vuruyor |
Kavurucu sıcaklar sebebiyle su ihtiyacı artan ağaçlarda oluşacak kurumalara karşı, su takviyesi yapılması istendi.
Konya Çevre ve Orman İl Müdürü Nuri Kunt, bunaltıcı sıcakların insan ve hayvanlar kadar, bitkilere de zarar verdiğini vurguladı. Özellikle fidanların ve genç ağaçların sıcaktan daha fazla etkilendiğini anlatan Kunt, aşırı sıcağın bitkinin su ihtiyacını artırdığını, yeterli miktarda su verilmemesi durumunda bitkide fiziksel tahribat meydana geldiğini ifade etti. Kendilerinin, bugünkü gibi yaz dönemlerinde aşırı sıcakların yaşanması ihtimaline karşın, fidanları, topraktaki nem oranının yüksek olduğu sulak periyotta diktiklerini belirten Kunt, bu uygulamanın bitkinin kurak yaz dönemine kadar güçlenip dirençli hale gelebilmesini sağladığını vurguladı.
|
/ KONYA
10.08.2006
|
|
|
|