“Manidardır ki Ayetü’l-Kübra ve Risale-i Nur’un ekser hakikatleri Ramazan’da ve tesbihatında zuhuru gibi bu Hülâsatü’l-Hülâsa aynen Ramazan’da ve tesbihatta zuhur etti.” (Emirdağ Lahikası, 56. Mektub)
Ayetü’l-Kübra Risalesi ile Büyük Cevşen’de yer alan “Hülasatü’l-Hülasa” bölümünün birbiriyle sıkı irtibatta olduğunu, birbirini tamamladığını hiç fark etmiş miydik?
AYETÜ’L-KÜBRA’NIN BAB VE MERTEBELERİ
Ayetül Kübra Risalesi 33 mertebedir.
İkinci Makam’ın “Birinci Bab”ı 19 mertebeden oluşur. Her bir mertebe Allah’ın varlığına ve birliğine birer delildir.
Birinci Mertebe: Semavat
İkinci Mertebe: Cevv-i sema denilen atmosfer tabakası
Üçüncü Mertebe: Küre-i Arz denilen Dünyamız
Dördüncü Mertebe: Denizler ve nehirler
Beşinci Mertebe: Dağlar ve sahralar
Altıncı Mertebe: Bitkiler âlemi
Yedinci Mertebe: Hayvanlar ve kuşlar âlemi
Sekizinci Mertebe: Peygamberler
Dokuzuncu Mertebe: Muhakkik ve müdakkik âlimler
Onuncu Mertebe: Kalp yoluyla Allah’ı tanımaya çalışanlar
On Birinci Mertebe: Melekler ve ruhaniler
On İkinci Mertebe+On Üçüncü Mertebe: İstikametli akıllar ve selim kalpler
On Dördüncü Mertebe+On Beşinci Mertebe: Vahiy ve ilham hakikatleri
On Altıncı Mertebe: Peygamberimiz (asm)
On Yedinci Mertebe: Kur’an-ı Kerim
On Sekizinci Mertebe: İmkân ve hudus hakikatleri
On Dokuzuncu Mertebe: Kâinattaki faaliyetin esma ve sıfat-ı İlahiyeye delil olması
İkinci Makam’ın “İkinci Bab”ı ise Üç Menzil’den oluşur. Her Menzil’in toplamda 13 Hakikat’i vardır. Bunları on üç mertebe olarak kabul edebiliriz.
19+13 mertebeye Mukaddeme’de özetlenen çekirdek hakikatleri de ilave edersek toplamda bu muhteşem risalenin Otuz Üç Mertebesine ulaşılır.
ARAPÇA BİLMEYENLER İÇİN MUKAYESELİ OKUMALAR
‘Şüphem kalmadı ki, [Bir saat tefekkür, bir senelik nafile ibadetten daha hayırlıdır] sırrını taşıyan Hizb-i Nuriye’nin on beş dakika zarfında bu hülâsatü’l-hülâsası dahi aynı sırrı taşıyor. Arabî bilmeyenler Ayetü’l-Kübra’nın mertebelerini güzelce anlasalar, bu Arabî parça tam anlaşılır. Arabî bilmeyen, birkaç defa ikisine baksa, tam anlayacak. Bunu ben yirmi dört saatte bir defa, ya sabah namazının tesbihatında veya başka vakitte en ziyade usandığım ve sıkıntı zamanında okuyorum. Bana ulvî bir inşirah verir, usancı izale eder…’ (age)
HÜLASA
Ayetü’l-Kübra Risalesi ile Büyük Cevşen’deki “Hülasatül Hülasa” bölümünün birbiriyle irtibatta olduğunu hiç fark etmiş miydik? Bediüzzaman sıkıntı, usanç zamanlarında inşirah ve şevk için tavsiye ediyor. (Risaledeki ince tanzimi anlayabilmek için yaptığım çalışmada kusurlar bana aittir. Sorularla Risale internet sitesinden istifade edilmiştir. )