– m –
manisa:
Yunan işgalinde üç yıl kalan Manisa şehri Kurtuluş Savaşı ile birlikte 8 Eylül 1922’de düş-
man işgalinden kurtarıldı. Önceki ismi Saruhan olan şehrin adı, 1927 yılında Manisa olarak değiştirildi.
mEdinE:
Kur’ân’da Yesrip diye anılır. Ahzap Suresi, 13. ayetinde Müslümanlarca Medinetü’n-Nebi
(Peygamber Ülkesi) ya da Medinetü’l-Münevvere (Aydınlanmış Ülke) olarak bahsedilir. Hz. Muham-
med’in 622 yılında Mekke’den göçetmek zorunda kaldığı, 300 km kuzey’deki kent. Peygamber Efendi-
mizin mübarek kabr-i şerifi, Mescid-i Nebevî diye bilinen Peygamber mescidi Medine’de ve binlerce
Sahabenin defnedildiği Cennetü’l-Baki mezarlığı da bu şehirdedir.
mEdREsEtüZZEhRa:
Said Nursî İslâm dünyasındaki fakirliğin ve çeşitli ayrılıkların en önemli se-
bepleri arasında cehaletin olduğunu tespit ederek istikbalde toplumlara hakim olmanın kılıçla değil,
ilimle irfanla olacağını anlatmıştır. Özellikle doğudaki her türlü geri kalmışlığın ortadan kaldırılması için
bu illerde ilim ve irfan yuvalarının kurulmasını ön görür. Bölgede yüksekokul mahiyetinde bir kuru-
mun inşa edilmesi düşüncesini devamlı dile getirmiştir.
Bu üniversitenin kurulmasının sebebini “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir, aklın nuru, fünun-u me-
deniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İfti-
rak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe tevellüt eder” biçiminde esas almıştır.
Böylece üniversitede pozitif bilimlerle birlikte din ilimlerinin beraber okutulması gerektiğini, bu oku-
lun eğitim şartlarını ayrıntılarına kadar açıklar. Said Nursî, doğu illerindeki kurulmasını düşündüğü bu
eğitim kurumunu gerçekleştirmek için o günkü iktidardan destek almak için 1907 tarihinde İstanbul’a
gelir. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilânı ve bir takım dengesizlikler ve kararsızlıklar nedeniyle bu girişimleri
sonuçsuz kalır.
Said Nursî Hazretleri daha sonra, Sultan Reşad’ın Rumeli seyahatine katılarak Kosova’ya gider. Ko-
sova da bir İslâmî yüksek eğitim kurumunun yapılmasına niyet edilmiştir. Bu hareketten dolayı Said
Nursî, Sultan Reşad’a şöyle der: “Şark öyle bir darülfünuna daha ziyade muhtaç ve Şark, âlem-i İslâmın
merkezi hükmündedir.” Bunun üzerine Sultan Reşad, Bediüzzaman’a doğuda bu eğitim kurumunun
yapılması sözünü verir. Kosova’da yapılması düşünülen üniversite, Balkan Savaşının çıkmasıyla geri ka-
lır. Bundan sonra Sultan Reşad, Bediüzzaman’ın Medresetüzzehra teklifini kabul eder ve üniversite için
20.000 altın ödenek ayırttırır. Said Nursî bunun üzerine Van’a gider. Van Gölü kıyısında olan Artemit’te
Medresetüzzehra’nın temeli atılır. I. Dünya Savaşının çıkmasıyla bu üniversitenin yapılması da ertelen-
miş olur. Bu konuyla ilgili Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde bilgiler mevcuttur.
mEKKE:
Arabistan’da Kâbe’nin bulunduğu, Hz. Peygamberin (a.s.m.) doğduğu mukaddes şehir.
mısıR:
Mısır Arap Cumhuriyeti Kuzey Afrika'nın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun büyük bir bölümü
Nil Nehri boyunca yerleşmiştir.
Asya kıtasında yer alan bölümü Sina Yarımadası ile birlikte 1.020.000 km'lik bir yüzölçüme sahiptir.
Batıda Libya, güneyde Sudan ve kuzeydoğuda Filistin ve İsrail'le kara sınırı bulunmaktadır. Mısır'ın ku-
zeyde Akdeniz'e, doğuda Kızıldeniz'e kıyısı bulunmaktadır.
Mısır antik medeniyetiyle ünlü bir ülkedir ve dünyanın en çok ilgi çeken tarihsel anıtları yine bura-
dadır. Gize Pramitleri, Karnak Tapınağı ve Krallar Vadisi en önemli tarihsel anıtlardır.
Özellikle Şeyhülislâm merhum Mustafa Sabri Efendi, Mısır’da Risale-i Nur’a sahip çıkmış ve el-Ezher
Üniversitesine tanıtmıştır.
– n –
nECid Kıt’ası:
Arabistan Yarımadasında Riyad ve çevresini ifade eden bölge.
niL:
Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen meşhur büyük nehir. Mısır’a hayat verdiği söylenir. Ayrıca
Dünyanın en uzun nehridir (6.695 km).
Kastamonu LâhiKası | 421 |
Y
er
B
ilgileri