Irak Anayasası, ABD liderliğindeki müttefiklerin ülkeyi işgalinden 2 yıl sonra, 2005’te yazıldı. Ülkede ilk seçimler de aynı yıl yapıldı. Ancak Irak’ta siyasî yapı o tarihten bu yana istikrara kavuşmadı. Bu da ülkede sosyal ve ekonomik durumu, gündelik hayatı doğrudan olumsuz etkiledi. Irak’ın büyük kısmında oluşan güvenlik açığı, beraberinde bombalı saldırıları ve sivillerin ölümlerini de getirdi. Bu sebeple zaman zaman protestocular sokağa çıktı. İşgalin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen ülkedeki ABD etkisinin büyük oranda sürmesi, bir yandan da Şiî milisler ve siyasetçiler üzerinden ülkede hâkimiyet kurmaya çalışan İran’ın birçok alanda etkili olması, siyasî istikrarın sağlanamaması sonucunu doğurdu. Reuters haber ajansına konuşan bir gösterici, “Biz işsizliği sona erdirecek, yolsuzluğu bitirecek ve 2003’ten bu yana yapılan yolsuzlukları araştıracak bir hükümet istiyoruz” dedi.  Bu da son birkaç yıldır Iraklılar arasında “ulusal motivasyonla” başlatılan gösterileri tetikledi.

‘Aylarca hükümet kurulamamış, protestolar büyümüştü'

2016’dan bu yana zaman zaman ABD’nin, İran’ın ve ülkede kısıtlı da olsa askerî varlık bulunduran Türkiye’nin diplomatik temsilcilikleri önünde protesto gösterileri düzenlendi. Nüfusunun çoğu Şiî olan ülkede Başbakan da Şiî siyasetçiler arasından seçiliyor. Diğer kesimler tarafından ayrıcalıklı olarak görülseler de ekonomi temelli bu protesto ve tepkilerin büyük kısmı Şiîlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, özellikle ülkenin güneyinde başladı. Irak’ta geçen yıl Mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından aylarca hükümet kurulamamış; yaz aylarında “temiz su eksikliğinin, elektrik kesintilerinin, işsizliğin ve yolsuzlukların” protesto edildiği gösteriler yine ülkenin güneyindeki Basra şehrinde büyümüştü. İki hükümet binası da ateşe verilmişti.